TEMMUZ-AĞUSTOS 2018 / AYIN KONUSU

Dünyada ve ülkemizde fındık üretici örgütleri


Dr. M. Erhan EKMEN    

25.07.2018 

Fiskobirlik ülkemizin en büyük tarım satış kooperatifi, dünyanın ise en büyük fındık kooperatifi.
Dünyada fındık denilince akla öncelikle üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiren Türkiye gelir. Dünya ihracatının yüzde 85’ine sahip olduğumuz ve ağırlıkla işlenmiş iç fındık yani katma değere sahip ürün sattığımız düşünülürse; bu konuda ülkemizin satışta belirleyici olduğu söylenebilir. Bu avantajlı durumu büyük yatırımlar ve atılımlar içinde olan rakiplerimize kaptırmamak için artık sadece üretim artışını hedefleyen politikalardan daha fazlasını üretebilmemiz gerekiyor. Bunu başarabilmenin en iyi yolu da şüphesiz kooperatifleşmedir.

Dünyada fındık denilince akla öncelikle üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini gerçekleştiren Türkiye gelir. Bize en yakın İtalya’nın yüzde 10’luk üretimi bile ülkemizin 10’da 1’i değildir. Sıralamada yüzde 3’lük üretim ile üçüncü sırada yer alan ABD ise yaklaşık 40 yıldır araştırma enstitülerinde yürüttüğü çalışmalarla geliştirdiği fidanlar ile yakında üretimde çok ciddi bir rakip durumuna gelecek gibi görünüyor. Fındık alanlarından hektar başına alınan verim ülkemizde 1.650 kilogram iken, bu miktar İtalya’da 2.100 kilogram, ABD’de ise 3.600 kilogramdır. Bu hızlı ve etkili gelişime dikkat edilmeli ve fındıktaki üstünlüğümüzün sürdürülebilir olması için tedbirler alınmalıdır. Tarımsal dış ticaretimizde yüzde 20’lik pay ile fındık geleneksel ihraç ürünlerimizden biri. En önemli pazarımız dünyanın en büyük çikolata üreticisi olan Avrupa ülkeleri. Özellikle Almanya ve aldığı fındığı kendi sanayisinde kullanan İtalya başı çeken ülkeler. Büyük bir liman şehri olan Hamburg’da önemli fındık ithalatçısı firmaların üyesi oldukları Hamburg Borsası Mal Birliği reeksport yaparak dünya fındık ithalatının yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Dünya ihracatının yüzde 85’ine sahip olduğumuz ve ağırlıkla işlenmiş iç fındık yani katma değere sahip ürün sattığımız düşünülürse;  bu konuda ülkemizin satışta belirleyici olduğu söylenebilir. Bu avantajlı durumu büyük yatırımlar ve atılımlar içinde olan rakiplerimize kaptırmamak için artık sadece üretim artışını hedefleyen politikalardan daha fazlasını üretebilmemiz gerekiyor. Bunu başarabilmenin en iyi yolu da şüphesiz kooperatifleşmedir.

Fındık sektöründe dünya çapında en büyük örgüt Uluslararası Fındık ve Kurutulmuş Meyve Konseyi (INC), 1983 yılında kuruldu. Konseye aralarında ülkemizin de olduğu 70 ülkeden 750 kuruluş üye. Konsey küresel çapta sektörde sürdürülebilir büyümeyi teşvik etmek için sağlık, beslenme, istatistik, gıda güvenliği, tarımsal kalite standartları konularında uluslararası bilgi kaynağı işlevi görüyor.

Haber Görseli

FINDIĞA VERİLEN DESTEK AB’DEN 40 KAT FAZLA

Avrupa Birliği’nde(AB) fındık piyasanın düzenlenmesi, fiyat istikrarının sağlanması ve üreticilerin Pazar paylarının arttırılmasında faaliyet gösteren 58 üretici örgütü bulunuyor. Bunlardan 4’ü İtalya’da, 16’sı Fransa’da ve 38’i İspanya’da. Bunların çoğu aynı zamanda birer kooperatif. İspanya'da Crisol de Frutos Secos adlı üretici örgütü, 15 binden fazla üyesinin ürünlerinin ticarileştirilmesini garanti etmeye çalışıyor. AB’deki bütün ürünler için “tekli ödeme uygulamasına” göre fındığa verilen destekler ülkeden ülkeye değişmekle birlikte bu üç AB ülkesinde hektar başına 150-180 avro civarında. Ülkemizde fındık üreticilerine verilen “alan bazlı gelir desteği ödemesi” AB’deki bu destekten yaklaşık yüzde 40 daha fazla.

Ülkemizde Tarım Kanunu'na istinaden 2007 yılında kurulan Ulusal Fındık Konseyi sektörün en üst organizasyonu olarak kabul edilebilir. Konsey fındık üreticileri ile fındık ticareti yapan tüccarlar, sanayiciler, bunların oluşturdukları birlikler, dernekler, kooperatifler ile araştırma ve eğitim kuruluşlarının bir araya geldiği tüzel kişiliğe haiz bir örgüt. Sektörde yönlendirici kararlar alan Konsey, özellikle Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kuruluna raporlar halinde tavsiyelerde bulunuyor.

Ülkemizde 8 adet fındık üretici birliği bulunuyor. Bunlardan 6 tanesi organik fındık üretici birliğidir. Birlikler kendi internet siteleri aracılığı ile üyelerine ve sektöre yönlendirici bilgiler ve eğitimler veriyorlar.

DÜNYANIN EN BÜYÜK FINDIK KOOPERATİFİ FİSKOBİRLİK

Ülkemizde 1935 yılında yapılan Ulusal Fındık Kongresinden sonra üç yıl içinde beş ilde kurulan kooperatifler bir araya gelerek Fındık Satış Kooperatifleri Birliğini (FİSKOBİRLİK) kurdular. Halen 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun kapsamında faaliyetlerini sürdüren  Fiskobirlik‘in 50 Kooperatifinde 160 binden fazla ortağı bulunuyor. Bu sayı ile Fiskobirlik ülkemizin en büyük tarım satış kooperatifi, dünyanın ise en büyük fındık kooperatifi.

Ortaklarına zirai girdi satışı yapan ve ürünlerini alan Fiskobirlik’in 4 iştiraki bulunuyor. Ürün kalitesini ve çeşitliliğini arttırmak ve katma değer katmak amacıyla 1981 yılında açtığı Fiskobirlik Entegre Fındık İşleme Sanayii ve Ticaret AŞ bunların en büyüğü. Ürünlerinin perakende satışını yapan 18 market, Fiskomar AŞ adı altında birleşerek faaliyetlerine devam ediyor. Ayrıca üretimdeki yanlış uygulamaları önlemek, fındık üreticisinin kayıplarını azaltmak ve doğal kaynakların kirlenmesini önlemek amacıyla kurulmuş Fiskobirlik Toprak Analiz Laboratuvarı da bulunuyor.

Kurulduktan sonra kendi nam ve hesabına fındık alımı ve satımı yapan Fiskobirlik, 1964 yılından 2000’li yıllara kadar Bakanlar Kurulu Kararnameleri ile doğrudan veya dolaylı olarak hazine adına fındık alım satımı yaptı. Fakat ortakların ürünlerinin tamamını kooperatife satmamaları, alınan  ürünlerin yurt dışına satışının az olması ve depolama maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle uğradığı zararlardan dolayı yeniden yapılandırma programına alınarak 2003 yılından itibaren faaliyetlerini özerk olarak sürdürüyor.

Çok yağışlı iklimine ve dik arazi yapısına rağmen çalışkan Karadeniz çiftçisi, imkansızı başararak fındık bahçelerinde ülkemizin en temel ihracat ürünlerinden birini üretmekte ve ciddi bir döviz girdisi sağlamaktadır. Çoğu küçük işletmelere sahip aile çiftçiliği yapan bu insanların, büyük paraların dolaştığı bu piyasadan hak ettikleri payı alabilmelerinin tek yolu; bahçelerinden başlayıp Avrupa’nın dev çikolata firmalarına kadar uzanan değer zincirinde, rekabet edebilecek güce ulaşmalarını  sağlayacak kooperatiflerdir.