EYLÜL-EKİM 2025 / ÖZEL HABER

TARSİM 34 Milyar tl hasar ödemesi gerçekleştiriyor


Sema ÖZAY    

02.12.2025 

Dr. Ahmet Bağcı Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı
Dolu, sel, don, kuraklık ve fırtına tarımsal üretimi etkileyen doğal afetlerin başında geliyor. Özellikle son yıllarda iklim kriziyle birlikte afetlerin şiddetini artırmasıyla verdiği hasarlar da daha yıkıcı olmaya başladı. Bu hasarlardan en az etkilenmenin yolu ise tarım sigortası yaptırmaktan geçiyor. Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı ve TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Bağcı tarımda sigortanın önemini dergimiz için açıkladı.

Türkiye’de 86 milyonluk nüfusu besleyen tarım, sosyoekonomik açıdan öncelikli bir sektör olup nüfusun ihtiyaç duyduğu gıda temininde başat konumdadır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın vizyonu, Türkiye Yüzyılı’nda; tarım, orman ve su kaynaklarında sürdürülebilir ve güvenli bir gelecek inşa etmektir. Bu anlamda taşıdığımız sorumluluk, hem bugünümüz hem de yarınlarımız açısından çok büyük. 
 
Ülkemiz içinde bulunduğu coğrafya nedeniyle, iklim değişikliğinin tarım ve bağlantılı gıda sektörleri üzerindeki etkileri açısından dünyanın en hassas ve kırılgan bölgelerinden birinde yer alıyor. Son yıllarda, küresel ölçekte bir çevre sorununun da ötesine geçen iklim değişikliğinin, gelecek birkaç on yıl içinde gezegenimizde sıcaklık artışı ve yağış biçimlerinde değişikliklere neden olacağı bilimsel çalışmalarla kanıtlandı. İnsanlığın bu gerçeği kabullenmesi, söz konusu duruma vakit kaybetmeden uyum sağlaması ve gerekli tedbirleri alarak karşılaşabileceği kayıpların önüne geçmesi gerekiyor. 
 
TARSİM; küresel düzeyde yaşanan iklim değişiklikleri sebebiyle, şiddeti ve frekansı giderek artan çeşitli risklere ve doğal afetlere karşı ülkemizde tarımsal üretimde devamlılık, gelirde istikrar ve tarım ekonomisinde dengenin sağlanabilmesi amacıyla, 2006 yılından itibaren ülkemiz üreticisine hizmet ediyor. Kamu-özel sektör iş birliği alanında dünya çapında örneklerden biri olarak kabul edilen TARSİM; yıllar itibarıyla, hepimizin gurur duyduğu, başarılı bir noktaya ulaşarak başka ülkelere rehberlik eder hâle geldi. 
 
Bu yıl maalesef tarihimizin en büyük don hadiselerinden biriyle karşılaştık. Don hadisesinin akabinde, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bakanımızın talimatlarıyla sahadaki çalışmalarımıza vakit kaybetmeden başladık. Yapılan tespitlerde hasarın ağırlıklı olarak meyve grubu ürünlerde oluştuğunu gördük. Söz konusu hasarlara bağlı olarak Tarım Sigortaları Havuzu eksperleri, sahadaki hasar tespit çalışmalarını planlı, programlı ve hiçbir aksaklığa mahal vermeyecek şekilde ve titizlikle yürüttü. TARSİM Genel Müdürlüğümüz ve Bölge Müdürlüklerimiz de yapılan işlemleri gece gündüz demeden, çok yakından takip ederek gerekli destekleri sağladı ve hâlen de sağlamaya devam ediyor. Zirai don özelinde üreticilerimize toplamda 23 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştiriyoruz. Bir kez daha zirai don hadisesinden etkilenen tüm üreticilerimize geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 
 
Bu yıl tüm tarım sigortası branşlarında yapılan hasar tespit çalışmaları sonucunda hasar dosya işlemleri tamamlanan sigortalı üreticilerimize şimdiye kadar 14 milyar TL hasar ödemesi gerçekleştirdik. İlerleyen günlerde sigortalı üreticilerimize 20 milyar TL daha ödeme yaparak toplamda 34 milyar TL’lik hasar ödemesi tutarına ulaşmış ve yaraları sarmış olacağız. 
 
Görünen o ki iklim değişikliğine bağlı olarak meydana gelen doğal afetlerin, yıllar itibarıyla artması ve ciddi zararlara yol açması üreticilerimiz için tarım sigortasını artık bir tercih olmaktan ziyade zorunluluk hâline getirmiştir. Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi çerçevesinde, tarımsal üretimi yapılan her ürün için mümkün olan en geniş kapsamlı sigorta güvencesini sağlamak, üretici memnuniyetini de en üst seviyede tutmak suretiyle, tüm paydaşlarımızla güçlü bir iş birliği içinde, titizlikle, gayretle ve ilk günkü heyecanla çalışmalarımıza devam ediyoruz. 
 
Bizler bundan önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de tarımsal üretimin sürdürülebilmesi için çiftçimizin yanında olmaya devam edeceğiz. 
 
Tarım sigortanızı mutlaka zamanında yaptırın. Emeklerinizi güvence altına alın.

Fotoğraf Galerisi

TARSİM’DE YÜZDE 70’E VARAN DEVLET DESTEĞİ VAR
Tarım sigortaları açısından 2025 nasıl bir yıl oldu,  hangi ürünler sigortalanabilir, üretici nelere dikkat etmeli? gibi soruları Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bekir Engürülü’ye sorduk.
 
Tarım sigortaları açısından 2025 yılını değerlendirir misiniz? Nasıl bir yıl oldu? 
 
Hepimizin bildiği üzere iklim değişikliği, günümüzün en önemli küresel problemlerinden biri hâline geldi. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini hem ülkemizde hem de dünyada daha sık ve şiddetli bir şekilde hissediyoruz. 
 
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu’na göre Akdeniz Bölgesi dünyadaki diğer bölgelere göre yüzde 20 daha fazla sıcaklık artışına maruz kalmakta. 2040 yılına kadar Akdeniz’deki sıcaklık artışının 2,2 santigrat dereceye ulaşacağı tahmin ediliyor. Akdeniz Havzası’nda yer alan Türkiye de iklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında gelmekte. Bitkisel ve hayvansal üretimden, orman yangınlarına ve suya kadar birçok alanda iklim değişikliğinin etkilerini yoğun bir şekilde hissetmeye başladık. Bu gelişmeler ışığında, tarımsal üretimde risk yönetiminin stratejik önemi her geçen gün artmaktadır. 
 
2025 yılı özellikle bitkisel üretimde meteorolojik afetlerin yoğun yaşandığı bir yıl oldu. Bu yıl Şubat ayında Akdeniz Bölgemizde, Mart ayında Ege Bölgemizde, Nisan ayında ise ülkemiz genelinde meydana gelen sıcaklık düşüşleri ile son yılların en büyük zirai don olaylarından birini yaşadık. Öyle ki 2014 yılında yaşanan büyük zirai don olayından sonra tarihimizin en büyük zirai don olayı meydana geldi. Sıcaklık yer yer eksi 15 derecelere kadar düştü. Zirai don hadisesinden özellikle armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz, limon, mandalina, nektarin, portakal, şeftali, üzüm ve fıstık gibi meyve grubu ürünler etkilendi. 
 
Haziran ayı sonunda İç Anadolu Bölgemizde meydana gelen dolu yağışları ise tarla ürünlerine zarar verdi. Aynı zamanda özellikle Güneydoğu ve İç Anadolu Bölgelerimizde kuraklık, hububat ürünleri üzerinde etkili oldu.
 
Yine bu yıl yüksek sıcaklıklara bağlı olarak Türkiye’nin dört bir yanında yangınlarda İzmir, Manisa, Tekirdağ, Bilecik, Adana, Diyarbakır ve Şanlıurfa illerinde özellikle zeytin ürünü ve meyve ağaçları ile tahıl grubundan özellikle buğday ve arpa ürünleri zarar gördü. İşlemleri tamamlanan hasar dosyalarının tazminat ödemelerini gerçekleştirdik. 
 
2025 yılında ülkemizin çeşitli bölgelerinde yaban domuzu nedeniyle hasarlar da meydana gelmiş olup yaban domuzu sebepli hasar ihbarlarını almaya devam ediyoruz. Yaban domuzunun, mısır ve ayçiçeği gibi hasadı geç olan ve hâlen tarlada olan ürünleri büyük ölçüde etkilediğini ifade edebiliriz. 
 
Söz konusu hasarlara bağlı olarak teyakkuz hâlinde 7/24 sahada ve üreticilerimizin yanında yer aldık ve almaya da devam ediyoruz. Tarım Sigortaları Havuzu eksperleri aracılığıyla sahadaki hasar tespit çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütüyoruz. Bölge Müdürlüklerimiz yapılan işlemleri çok yakından takip ediyor. Sistem’in uzun yıllardır faaliyetlerini sürdürmesi, insan kaynağının ve alt yapısının güçlü olması dolayısıyla, bu olağanüstü dönem de dahi süreçlerimizde hiçbir aksama ve gecikme yaşanmadı. 

Haber Görseli

BU YIL 520 BİN HASAR İHBARI ALDIK
Bu yıl Eylül ayına kadar, sigortalılara hangi ürün ve zararlar için ne kadar ödeme yapıldı? En fazla zarar hangi illerde oluştu? 
 
Bu yıl çeşitli nedenlere bağlı olarak tarımsal üretimleri zarar gören üretici ve yetiştiricilerimizden toplam 520 bin adet hasar ihbarı aldık. Hasar ihbarlarında, Bitkisel Ürün Sigortası branşı 382 bin adet ile ilk sırada yer aldı. En çok ihbar alınan ürünler; fındık, buğday, üzüm, ayçiçeği, kayısı ve arpa ile illerde Manisa, Giresun, Ordu ve Malatya öne çıktı. 
 
Tarım Sigortaları Havuzu eksperleri tarafından yüzde 100 oranda belirlenen tam hasarlar için hasar dosyalarını tamamlıyor ve üreticilerimize tazminat ödemelerini hemen gerçekleştiriyoruz. Diğer hasarlar için ise ürünlere göre değişen fenolojik dönemlerde yapılan ekspertiz çalışmaları sonucunda hasar dosyaları Genel Müdürlüğümüzdeki uzmanlarımız tarafından incelenerek tamamlanıyor ve üreticimizin beyanı ile belirttiği hasat tarihine göre üreticilerimize tazminat ödemelerini hızlıca gerçekleştiriyoruz. 
 
Bu yıl ekspertiz işlemlerinin gerçekleştirilmesinin ardından şimdiye kadar hasar dosya işlemleri tamamlanan üreticilerimize 215 bin adet hasar dosyası karşılığında 14 milyar TL’lik hasar ödemesi gerçekleştirdik. İlerleyen günlerde, 90 bin adet hasar dosyası karşılığında 20 milyar TL hasar ödemesi daha gerçekleştirmek üzere çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Az önce de ifade ettiğim üzere ödemeler, hasat tarihine göre oluşan poliçe vadelerine göre yapılıyor. Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi’nde bu yıl en çok hasar ödemesini Malatya, Mersin, Konya, Diyarbakır ve Manisa illerinin aldığını söyleyebiliriz. 
 
Sistem’in faaliyetlerine başladığı 2006 yılından bu yana en çok hasarın meydana geldiği ve tarım sigortaları açısından ekstrem bir yıl yaşıyoruz. Sigortanın yapılırken değil hasar ödemesi alınırken kendini gösterdiğini her zaman belirtiyorum.  Bu yıl TARSİM Sistemi, hasar ödemelerinde üreticiye ödenen hasar ve muallak hasarla birlikte toplamda 34 milyar TL’lik önemli bir kapasiteye ulaştı. Bu şekilde Sistem, güvenilirliğini ve gücünü bir kez daha başarıyla kanıtlamış oldu. Hepsinden önemlisi de tarım sigortasının, tarımsal üretimin mutlak bir parçası olduğu bir kez daha anlaşıldı. 
 
Devlet desteği oranları ne kadar? TARSİM sigortası hangi ürünler ya da üretim alanlarını hangi zararlara karşı koruma kapsamına alıyor? 
 
Ülkemizde, devlet destekli bir sistem olarak tarımsal üretimi yapılan her ürün için mümkün olan en geniş kapsamlı sigorta güvencesini sağlama vizyonuyla çalışmalarımıza aralıksız bir şekilde devam ediyor ve üreticilerimizin üretim sürecinde karşılaşabileceği risklere karşı finansal güvence sağlayarak tarım sektörünün sürdürülebilirliğine katkıda bulunmaya gayret ediyoruz. Üretici ve yetiştiricilerimize, Bitkisel Ürün Sigortası, Sera Sigortası, Köy Bazlı Verim Sigortası, Gelir Koruma Sigortası, Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Kümes Hayvanları Hayvan Hayat Sigortası, Su Ürünleri Hayat Sigortası, Arıcılık Sigortası ve 2025 yılında sisteme dâhil edilen İpek Böceği Sigortası ile 10 farklı branşta, geniş teminat kapsamı sunuyoruz.
 
Sistemde, ilk kurulduğu yıllarda üreticilere tüm tarım sigortası branşlarında sunulan yüzde 50 devlet prim desteği, yıllar itibarıyla yüzde 70’e kadar ulaştı. Mevcut durumda bitkisel ürünlerini, seralarını, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarını, kümes hayvanlarını su ürünlerini, arılarını ve ipek böceklerini sigortalatan üretici ve yetiştiricilerin ödemesi gereken sigorta priminin yüzde 50’si, meyvelerde don priminin yüzde 67’si; 2025 yılından itibaren Köy Bazlı Verim Sigortası priminin yüzde 70’i ve Gelir Koruma Sigortası priminin yüzde 60’ı devlet tarafından karşılanıyor. Şu anda Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası’nda da 20 ay ve üzeri dişi süt sığırlarının sigortasına, gebelikte yavru kaybı teminatında yüzde 60 devlet prim desteği sunuluyor. 

Fotoğraf Galerisi

GELECEK TARIMSIZ, TARIM SİGORTASIZ OLMAZ
Sigorta yaptırmak isteyen üreticilerin ne zaman ve nereye başvurmaları gerekir? 
 
Üretici ve yetiştiricilerimizin tarım sigortası yaptırabilmeleri ve yüzde 70’e varan oranda devlet prim desteğinden yararlanabilmeleri için tek şart, Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen kayıt sistemlerine kayıt yaptırmaları ve bu kayıtların güncel olmasını sağlamaları. 2026 yılı Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) başvuruları, Türkiye genelinde 1 Eylül 2025 Pazartesi günü itibarıyla başladı. Bu sistem, çiftçilerimizin tarımsal faaliyetlerini resmî şekilde kayıt altına alarak devletin sunduğu çeşitli destekleme ve teşvik programlarından yararlanmalarını sağlıyor. Bu desteklemelerden biri de Devlet Destekli Tarım Sigortası. 
 
Üreticilerimiz, tarım sigortası yaptırmaya karar verdiklerinde, bitkisel ürün sigortası branşı özelinde ürünlere göre değişiklik gösteren son poliçe kabul tarihlerine dikkat etmeli. Söz konusu tarihlere, www.tarsim.gov.tr üzerinden kolaylıkla ulaşılabilirler. Hayvan Hayat Sigortası ve Sera Sigortası’nda ise tarım sigortası poliçeleri her zaman düzenlenebilmekte. 
 
Üreticilerimize TARSİM’e üye sigorta şirketlerinin yetkili acentelerine başvurarak poliçelerini tanzim ettirebileceklerini hatırlatmak isterim. Poliçe düzenlenmesi esnasında verim, ekip dikilen ürün bilgisi, ürün birim fiyatı, hasat tarihi gibi kriterlere dikkat edilmesi ve teminat dışında kalan hâller, teminat kapsamındakiler, muafiyet, müşterek sigorta uygulamaları, hasar anında neler yapılması gerektiği gibi sigorta koşulları hakkında bilgi sahibi olunması önem taşıyor. Sorular varsa acente yetkilisine danışılmalıdır. Sözleşme esnasında gerçek bilgiler beyan edilmeli; poliçe ile ekler mutlaka detaylıca incelenmeli, teslim alınmalı ve saklanmalıdır. 
 
Son söz olarak “evvela tedbir sonra tevekkül” anlayışı içinde üreticilerimizin öncelikle tarımsal üretimdeki teknik, kültürel önlemlerini alıp daha sonra kendilerini güvende hissetmeleri için tarım sigortalarını yaptırmaları çok büyük önem arz etmektedir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi; gelecek tarımsız, tarım sigortasız olmaz!

Tarsim TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Bağcı Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi Genel Müdürü Bekir Engürülü tarım sigortası sema özay