EYLÜL-EKİM 2025 / RÖPORTAJ
Kooperatifler için dijital pazar yeri: “Hepyerinden”
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), kooperatifçiliği yalnızca ekonomik kalkınmanın bir aracı değil aynı zamanda toplumsal eşitlik ve kapsayıcılığın da önemli bir mekanizması olarak değerlendiriyor. Bu amaçla kadın liderliğindeki kooperatiflere desteğine bir aşama daha ekleyerek dijital pazarlama yapabilecekleri “Hepyerinden” platformunda onları bir araya getirdi. Kırsal kalkınma, kadın üreticiler ve kooperatiflerle ilgili çalışmaları ve kooperatiflerin kooperatifi “Hepyerinden”i FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık’a sorduk.
FAO’nun amaçlarını gerçekleştirmesinde küresel ölçekte kooperatiflerin rolü nedir?
Kooperatifler, FAO’nun “Dört daha iyi”; daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre, daha iyi yaşam vizyonunun sahada hayata geçirilmesinde en güçlü ortaklarımız arasında yer alıyor. Küresel ölçekte, özellikle küçük ölçekli üreticiler için kooperatifler yalnızca ekonomik bir model değil aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, ortak emeğin ve birlikte güçlenmenin ve harekete geçmenin sembolüdür.
Kooperatifler özellikle küçük ölçekli üreticilerin pazara erişimini kolaylaştırıyor, girdilere ve finansmana erişimlerini güçlendiriyor, riskleri paylaştırarak azaltıyor. İklim değişikliği ve doğal afetler karşısında yerel toplulukların dayanıklılığını artırıyor. Aynı zamanda çoğunlukla geri planda kalan kadınların ve gençlerin üretim sürecinde daha görünür hâle gelmesini sağlıyor. Yoksulluğun azaltılması, gıda güvenliğinin sağlanması ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılmasında tarım kooperatifleri adeta kaldıraç görevi görüyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 2025 yılını “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan etmesi de bu stratejik rolün altını çiziyor. Bu karar, kooperatiflerin sadece ekonomik değil sosyal ve çevresel boyutlarıyla da küresel kalkınma hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu teyit ediyor.
Kooperatifleşme ile ilgili politikaları ve hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
FAO olarak kooperatifçiliği yalnızca ekonomik kalkınmanın bir aracı değil aynı zamanda toplumsal eşitlik ve kapsayıcılığın da önemli bir mekanizması olarak gördüğümüzü ifade etmiştim. Bu doğrultuda politikalarımızı üç temel eksende şekillendiriyoruz. İlk olarak kapsayıcılık ve eşitlik anlayışıyla tüm projelerimizde en az yüzde 30 kadın katılım kotası uyguluyoruz ve sahada bu oran yüzde 60’a ulaşıyor. Bugüne kadar yürüttüğümüz eğitim programlarından bin 500’e yakın çiftçi yararlandı; bunların yarıdan fazlası kadın. Kurumsal kapasite geliştirme ve pazara erişim de bir diğer önceliğimiz. Kadın liderliğindeki kooperatiflerin dijitalleşmesi için “Hepyerinden” isimli ortak platformun kurulmasına vesile olduk. Kooperatiflerin dijital buluşma noktası olarak ifade ettiğimiz bu platform sayesinde kooperatiflere markalaşma, ürün geliştirme, gıda güvenliği ve dijital pazarlama konularında eğitimler veriyoruz. Son olarak iklim değişikliğine uyum ve afetlere dayanıklılık alanında kooperatiflerin rolünü güçlendirmeyi hedefliyoruz. FAO’nun 2022-2031 iklim stratejisi doğrultusunda kooperatiflerin iklim risklerini yönetebilen, çevreye duyarlı ve afet sonrası yeniden yapılanmayı hızlandıran tüzel yapılar hâline gelmesi için çalışıyoruz.
FAO’NUN KOOOPERATİFÇİLİK ÇALIŞMALARI ÇOK BOYUTLU
Kooperatifleşme yoluyla Türkiye’de yaptığınız çalışmaları ve projeleri anlatır mısınız?
Türkiye’de FAO olarak kooperatifçilik alanında yürüttüğümüz çalışmalar çok boyutlu bir yapıya sahip. Özellikle kadınların ve gençlerin üretimde güçlenmesini sağlamak için pozitif ayrımcılık uyguluyoruz. 2019’dan bu yana 13 ilde 30’dan fazla kadın kooperatifine doğrudan destek sağladık. Bu destekler arasında makine ve ekipman temini, girişimcilik ve e-ticaret eğitimleri, paketleme ve markalaşma gibi unsurlar bulunuyor.
Bölgesel düzeyde deprem illerine özel odaklandık. Depremden etkilenen illerde tarım ve gıda alanında yeniden yapılanma için destek sağladık; Bolu ve Kaz Dağları’nda agroekoloji ve biyolojik çeşitliliğin korunması üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca gençlerin kooperatifçilikte aktif rol almaları için eğitim ve mentörlük programları düzenleyerek onların liderliğini güçlendiriyoruz. Tüm bu çabalarımızla kadınların ve gençlerin kırsalda daha güçlü bir şekilde ekonomik hayata katılımını stratejik bir öncelik olarak görüyoruz.
Haber Görseli
Dr. Ayşegül Selışık FAO Türkiye Temsilci Yrd.
FAO olarak önümüzdeki 10 yılda, tarımsal üretim ve kırsal kalkınmada kooperatiflerden nasıl bir rol bekliyorsunuz?
Önümüzdeki on yılda çeşitlenen ilgi ve çalışma alanlarıyla kooperatiflerin kırsal kalkınmanın lokomotif aktörlerinden biri olacağına inanıyoruz. FAO olarak beklentimiz, kooperatiflerin kırsal kesimdeki kadınların ve gençlerin istihdamını artırmada, dijitalleşme sayesinde ulusal ve uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konuma gelmelerinde ve iklim dostu tarımsal üretim uygulamalarını yaygınlaştırmada öncü bir rol üstlenmeleridir. 2030 vizyonumuz çerçevesinde kadın liderliğindeki kooperatiflerinin sayısını iki katına çıkarmayı, kooperatiflerin en az yarısının dijital satış altyapısına sahip olmasını ve kadınların kooperatif yönetimlerinde en az yüzde 40 temsil edilmesini hedefliyoruz. Böylelikle kırsalda daha fazla istihdam yaratılacak, hane gelirleri artacak ve köy topluluklarının dayanıklılığı güçlenecektir.
KOOPERATİFLERİN KOOPERATİFİ “HEPYERİNDEN”İN 25 ÜYESİ VAR
“Hepyerinden”in Türkiye’de kadın liderliğindeki kooperatiflerini bir araya getiren platform olduğunu biliyoruz. Neden kadın kooperatifleri? Tam olarak var oluş amacı nedir?
Kadın liderliğindeki diye ifade edilmesini arzu ettiğimiz tarım kooperatifleri, kırsalda toplumsal dönüşümün en önemli aktörlerinden biri. Türkiye’de tarımsal üretimin bel kemiğini kadınlar oluşturuyor; ancak çoğu zaman emekleri görünmez kalıyor, pazara erişimde ve finansmana ulaşmada ciddi engellerle karşılaşıyorlar. FAO olarak biz, bu potansiyeli ortaya çıkarmak ve kadınların üretimdeki rollerini güçlendirmek için kadın liderliğindeki kooperatifleri stratejik ortaklarımız arasında görüyoruz.
Bu doğrultuda, AB finansmanlı projemizde yararlanıcı konumunda olan birim kooperatiflerin ortak iradesiyle, “Hepyerinden” dijital platformunu 2021 yılı sonunda kurmak için ilk adımlarımızı atmıştık. Ağustos 2023’te Tarım ve Orman Bakanlığımız ile birlikte bu platformun Bursa’da kamuoyuna tanıtımını gerçekleştirdik. 2024 yılı sonunda ise Hepyerinden Hizmet Kooperatifi’ne dönüşerek “kooperatiflerin kooperatifi” hâline geldi. Böylece bu platform daha sağlam bir yasal ve operasyonel çerçeveye kavuşmuş oldu. Bugün 25 kadın kooperatifi bu yapının aktif bir parçası ve sahibi konumunda.
“Hepyerinden”in temel amacı; “yerinden emek, yerinden mahsul” anlayışıyla kadın emeğini görünür kılmak, kırsalda üretilen ürünleri daha geniş kentsel pazarlara ulaştırmak ve kadınların ekonomik çabalarını görünür kılmak ve güçlendirmek.
HEDEFİMİZ YENİLİKÇİ BİR TARIMSAL KALKINMA MODELİ OLMASI
Hepyerinden kooperatifleri neler üretiyor, bu platform üyelere temel olarak neler sağlıyor? Örneklerle açıklar mısınız?
Hepyerinden çatısı altındaki kooperatifler, çok geniş bir ürün yelpazesine sahip. Tarhana, reçel, kurutulmuş meyve-sebzeler, turşu gibi yöresel gıdalar, süt ürünleri, zeytinyağı, bakliyat gibi tarımsal ürünlerden; sabun, kozmetik, hediyelik eşya ve el emeği kültürel miras ürünlerine kadar pek çok üretim yapılıyor. Bu çeşitlilik, kırsaldaki kadın emeğinin yaratıcılığını ve üretim gücünü yansıtıyor. Platform kooperatiflere pazara erişim, tanıtım ve kapasite geliştirme imkânı sunuyor. Pazarlama, e-ticaret ağıyla yapılan iş birliği sayesinde ürünler Türkiye’nin dört bir yanındaki tüketicilere ulaşırken, kooperatifler aynı zamanda hikâyelerini de görünür kılma fırsatı buluyor. FAO tarafından verilen eğitimlerle dijital okuryazarlık, mali yönetim, paketleme ve markalaşma konularında bilgi edinen kooperatifler, giderek daha bağımsız ve rekabet gücü yüksek yapılara dönüşüyor. Böylece Hepyerinden, yalnızca yöresel ürünlerin satıldığı bir platform değil aynı zamanda kırsal kesimdeki kadın emeğinin dayanışmasına vesile oluyor.
Geleceğe yönelik vizyonumuz ise daha fazla sayıdaki kadın liderliğindeki kooperatifi bünyesine katarak ulusal ölçekte güçlü bir dayanışma ağı oluşturmak, kooperatiflerin dijitalleşmesini hızlandırmak ve bu platformu bir öğrenme merkezi hâline getirmek. Uzun vadede “Hepyerinden”in yalnızca bir satış kanalı değil kadınların liderliğini ve üretimdeki rolünü güçlendiren yenilikçi bir tarımsal kalkınma modeli olarak konumlanmasını hedefliyoruz.
GIDA BİR AYRICALIK DEĞİL EN TEMEL İNSAN HAKKIDIR
Nüfus artışı, iklim krizi ve süregelen savaşları da değerlendirmelerinizde dikkate alarak Dünya Gıda Günü ve FAO hakkında neler söylemek istersiniz?
Dünya Gıda Günü her yıl bizlere çok önemli bir gerçeği hatırlatıyor: Dünyada herkese yetecek kadar gıda üretiliyor, ancak bu gıda adil bir şekilde paylaşılmadığı için yüz milyonlarca insan açlıkla karşı karşıya kalıyor. Bugün yaklaşık 733 milyon insan açlıkla mücadele ederken bir yandan da obezite ve gıda israfı artıyor. Yani bolluk ve yokluğun yan yana var olduğu dengesiz bir tarım-gıda sistemiyle karşı karşıyayız.
Tarım-gıda sistemleri tüm ülkelerde iklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, savaşlar, çatışmalar ve ekonomik şokların etkisiyle ciddi baskı altında. Tedarik zincirleri kırılgan hâle gelirken, üretim alanlarımız ve su kaynaklarımız giderek zorlanıyor. Ancak, bu sistemler aynı zamanda dönüşüm için büyük bir potansiyele sahip. Daha iklim dostu, daha verimli, daha kapsayıcı ve adil politikalarla tarım-gıda sistemlerini dönüştürmek elbette mümkün.
Bu yıl Dünya Gıda Günü’nün bizim için ayrı bir anlamı var. Çünkü FAO, kuruluşunun 80. yılını kutluyor. 16 Ekim’de Roma’daki FAO Merkez Ofisi’nde Dünya Gıda Forumu kapsamında küresel bir tören düzenlenecek ve aynı gün Gıda ve Tarım Müzesi ve Ağı kapılarını açacak. 17 Ekim’de ise yine Roma’da gençlere ayrılan Genç Dünya Gıda Günü buluşması yapılacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da Dünya Gıda Günü 150’den fazla ülkede ve 50 farklı dilde kutlanıyor. Bu, FAO’nun sadece bir uluslararası kuruluş olmadığını, aynı zamanda toplumla yeniden bağ kurma ve ortak bir vizyon etrafında buluşma fırsatı sunduğunu gösteriyor.
DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN EL ELE
2025 Dünya Gıda Günü’nün teması “Daha iyi gıda ve daha iyi bir gelecek için el ele” birlikte hareket etmenin aciliyetini ve gücünü vurguluyor. Tarım-gıda sistemleri tek başına değişemez; hükümetlerden uluslararası kuruluşlara, çiftçilerden sivil topluma ve araştırmacılara, özel sektörden tüketicilere kadar herkesin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Türkiye’de de bu doğrultuda, çiftçilerimizin iklim dostu üretim uygulamalarını destekliyor, kadın ve gençlerin kooperatifler aracılığıyla üretimde daha etkin rol üstlenmelerini sağlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki kırsaldaki üretici güçlendikçe toplumun gıda güvencesi de güçlenecektir.
Son olarak şunu vurgulamak isterim: Gıda bir ayrıcalık değil en temel insan hakkıdır. Daha az kaynakla daha fazla üretmeli, israfı azaltmalı, biyoçeşitliliğimizi ve su kaynaklarımızı korumalıyız. Her bireyin günlük tercihi, gezegenimizin ve gıdanın geleceğini şekillendiriyor. Bugün attığımız küçük ama kararlı bireysel adımlar, daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir tarım-gıda sistemleri için en büyük gücümüzdür.
HEPYERİNDEN ÜYESİ KOOPERATİFLERDEN BAZILARI
KİLİZİ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
Sizi tanıyabilir miyiz? Ben Kilizi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinden Hamide Polat. Kooperatifimiz 2008 yılında kuruldu. Kırsalda yaşayan kadın ve genç çiftçileri bir araya getirerek ekonomik ve sosyal açıdan güçlenmeyi hedefliyoruz. Kadınların kendi ayakları üzerinde durma isteğiyle başlayan yolculuğumuz bugün onlarca üyemizle devam ediyor.
Ne üretiyorsunuz? Başlıca üretimlerimiz salamuralık zeytin, zeytinyağı ve zeytinyağlı doğal sabun. Organik zeytinleri işleyerek hem sofralara sağlık sunuyoruz hem de kadın emeğini görünür kılıyoruz.
Bu platforma üye olmanız size ne sağladı? Hepyerinden platformuna katılımımızın en önemli amacı, ürünlerimizi daha geniş kitlelere ulaştırmak ve kadın emeğinin değerini daha çok insana göstermek.
Beklentileriniz neler? Ürün çeşitliliğimizi artırmak, markamız KİLİZİ’yi ulusal ve uluslararası pazarlarda tanıtmak, daha çok kadına istihdam sağlamak ve satış ağlarımızı büyütmektir.
Başka üreticilere mesajınız var mı? Birlik olmak ve dayanışma içinde hareket etmek üretimin en güçlü yoludur. Kadınların emeği değerlidir, bu emeği görünür kılmak hepimizin görevidir.
MUTLU BESİN TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
Sizi tanıyabilir miyiz? Ben Cennet Polat, hayallerinin peşinden hiç bıkmadan, usanmadan koşan Mutlu Besin Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin Yönetim Kurulu Başkanıyım.
Neler üretiyorsunuz? Kahramanmaraş’ın yöresel ve özellikle coğrafi işaretli ürünlerini üretiyoruz: cips tarhana, ipek biber, sumak, reçel çeşitleri, meyve-sebze kuruları vb.
Bu platforma üye olmanız size ne sağladı? Kooperatifimizi kurduktan 6 ay sonra FAO ile yollarımız kesişti. Madad projesiyle dâhil olmamız sağlandı. Buraya üye olduktan sonra satışlarımız arttı.
Beklentileriniz neler? Ürettiğimiz ürünlerin tamamına Hepyerinden çatısı altında yeni pazarlar ve müşteriler bularak farklı pazar aramak zorunda kalmamak en büyük hayalimiz.
Başka üreticilere mesajınız var mı? Gelin dayanışmayı, birlik ve beraberliği büyütelim. Hep birlikte “Hepyerinden”le her yere ulaşalım diyoruz.
AHTAMARA TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
Sizi tanıyabilir miyiz? Ben Ahtamara Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Aycan Bayezit. 1981 yılında Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Güzelkonak köyünde doğdum. İlkokuldan sonra ailemle birlikte çiftçilik yapmaya başladım. Hâlen kendi köyümde çiftçilik ve kooperatif işleriyle ilgileniyorum.
Neler üretiyorsunuz? Başlıca ürünlerimiz: kuru fasulye, buğday, yeşil fasulye, şeker pancarı, domates, biber, salatalık, ceviz, kayısı, elma, armut, erik ve yem bitkileri. Ayrıca arıcılık, büyükbaş ve kanatlı hayvan yetiştiriciliği de yapıyoruz. Bununla birlikte her yıl verime göre bazı sebze ve meyveleri işleyip paketleyerek pazara sunuyoruz. Örneğin: kayısı-ceviz reçeli, kavut, pestil, sebze-meyve kuruları, turşu, sirke vb.
Bu platforma üye olmanız size ne sağladı? Hepyerinden platformuna İl Tarım Müdürlüğümüz ve FAO’nun ortak projesi sayesinde katıldık. Önce köyümüzde “Uygulamalı Çiftçi Okulu” adında eğitim aldık. Ardından 18 ortakla kooperatif kurduk. Önceleri sadece Van içinde ürün pazarlayabiliyorduk. Ancak Hepyerinden platformuna katıldıktan sonra Türkiye’nin her yerine Gevaş’ta yetişen doğal ürünlerimizi göndermeye başladık. Kooperatifimiz tanınır hâle geldi.
Beklentileriniz neler? Biz Hepyerinden aracılığıyla sadece Türkiye’de değil dünyada da ürünlerimizi tanıtıp pazarlamak ve küçük aile işletmelerini ayakta tutmak istiyoruz.
Başka üreticilere mesajınız var mı? Üretmekten asla vazgeçmeyelim. Kooperatifleri ancak bu şekilde yaşatabiliriz.
TAPANELİ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
Sizi tanıyabilir miyiz? Ben Tapaneli Kadın Çiftçiler Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Hilal Köz. Adana’nın Feke ilçesi Tapan bölgesinde faaliyet göstermekteyiz.
Neler üretiyorsunuz? Tıbbi aromatik bitki olan lavantadan sabun, mum ve yağ yapıyoruz. Ayrıca gıda, yöresel ürünler ve kadın emeğinin değerlendirilmesi alanında çalışıyoruz.
Bu platforma üye olmanız size ne sağladı? Tarım İl Müdürlüğü ve FAO iş birliği sonucu Hepyerinden platformuna üye olduk. Siteden siparişler alıyoruz. Kırsal bölgede olduğumuz için internet satışları bize ciddi gelir sağlıyor.
Beklentileriniz neler? Platformdan özel bir beklentimiz yok. Bizim ürün çeşitliliğimizi artırmamız gerekiyor.
Başka üreticilere mesajınız var mı? En büyük şansımız Hepyerinden platformuna üye olmaktır. Diğer kooperatif ve üreticilerin de katılmasını temenni ediyorum.
GÜDÜL BOYALI FENGERE KADIN ELİ TARIMSAL KALKINMA KOOPERATİFİ
Sizi tanıyabilir miyiz? “Kadın Eliyle Üretim, Kadın Gücüyle Değişim.” Yedi kurucu ortakla başlayan yolculuğumuz kısa sürede 13 kadın ve 1 erkek üyeye ulaştı.
Ne üretiyorsunuz? İlk üretimlerimiz Güdül leblebisi, domates sosu ve yöresel reçeller oldu. Bugün ise tiftik dokuma gibi kültürel mirası yaşatan üretimlerimizle dikkat çekiyoruz. “Tarih dokunuyor” diyerek tiftik sof kumaş, battaniye ve yorgan üretiyoruz. Ayrıca doğal, katkısız yerel ürünlerimizi geleneksel tariflerle sunuyoruz.
Bu platforma üye olmanız size ne sağladı? FAO ve İl Tarım Müdürlüğünden alınan eğitimlerle hem üretim kalitesi hem de kadınların özgüveni güçlendi. Kooperatif yalnızca ortaklarına değil köydeki diğer kadın ve gençlere de iş imkânı sağlayarak sosyal etki yarattı.
Beklentileriniz neler? Markalaşma yolunda ilerliyoruz. Hedefimiz online satış kanallarını büyütmek, ihracata açılmak ve modern bir üretim tesisi kurmak.
Başka üreticilere mesajınız var mı? Güdül’den yükselen bu kadın dayanışması hem üretimi hem umudu büyütüyor.