EYLÜL-EKİM 2025 / KAPAK KONUSU

“İklim değişikliğiyle mücadelede doğa temelli çözümler üretiyoruz”


Hülya OMRAK    

02.12.2025 


İklim değişikliği son yüzyılın en önemli küresel sorunlarından biri hâline geldi. Türkiye bu tehdide karşı ilgili kurum ve kuruluşlarıyla mücadele hâlinde çalışmaya devam ediyor. İklim değişikliği ile mücadele eden başlıca kurumlardan biri Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü. Biz de iklim değişikliği ile mücadelede Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün yaptığı çalışmaları birinci ağızdan dinlemek üzere Genel Müdür Kadir Çokçetin ile bir araya geldik.

Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü olarak iklim değişikliğini, Türkiye’deki biyoçeşitlilik ve ekosistemler için en büyük tehditlerden biri olarak görüyor musunuz? İklim değişikliği karşısında kurumunuzun genel stratejisi nedir?
 
İklim değişikliği, Türkiye’deki biyolojik çeşitlilik ve ekosistemler üzerinde ciddi etkiler oluşturan önemli çevresel tehditlerden biri olarak değerlendiriliyor. Bu çerçevede, Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü olarak iklim değişikliği ile mücadele ve uyum çalışmalarını öncelikli çalışma alanlarımız arasında görüyoruz.
 
Genel Müdürlüğümüz; korunan alanların ekolojik bütünlüğünün güçlendirilmesi, hassas tür ve habitatların izlenmesi, doğa temelli çözümlerin yaygınlaştırılması ve iklim uyumlu yönetim yaklaşımlarının geliştirilmesi yönünde kapsamlı çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda, ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle çeşitli proje önerileri geliştiriliyor. Elde edilen bilimsel veriler ve sonuçlar, uygulamaya entegre edilerek sahadaki yönetim süreçlerine yön vermektedir.

Haber Görseli

“KORUNAN ALANLAR AFET VE ACİL DURUM REHBERİ” HAZIRLANDI
İklim değişikliğinin etkileri, koruma alanlarımızda nasıl gözlemleniyor? Kuraklık, orman yangınları ve türlerin göçü gibi somut örnekler verebilir misiniz?
 
Orman yangınları başta olmak üzere doğal afetler olan taşkın ve sel gibi tehditler de korunan alanlarımızı olumsuz etkileyebiliyor. Bu amaçla “Korunan Alanlar Afet ve Acil Durum Rehberi” hazırlandı ve tüm korunan alanlarımız için risk değerlendirmeleri ve ekiplerin oluşturulması çalışmaları devam ediyor. 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu çerçevesinde ilan edilen korunan alanlarımızda Orman Genel Müdürlüğü ile iş birliği protokolü çerçevesinde iklim değişikliği kaynaklı başta orman yangınları olmak üzere biyotik ve abiyotik zararlara karşı iş birliği sağlanmaktadır. Korunan alanlarımızdaki her türlü planlamalarda orman yangınlarına yönelik yangın emniyet yolları planlaması, sel ve taşkınlara karşı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü onaylı taşkın sınırları belirlemeleri yapıldıktan sonra uygulamalar gerçekleştiriliyor.
 
Yaban hayatı açısından değerlendirmek gerekirse yapılan gözlemlere göre iklim değişikliğinin etkileri şu an için çok belirgin değil, ancak yüksekliğe bağlı göç hareketleri yaşanıyor. 
 
Halkalama çalışmaları çerçevesinde yapılabilecek değerlendirmelerde yıllara göre bazı hayvan türlerinde erken veya geç göçe başlama durumları fark edilmiştir, bu konuda verilerin toplanmasına devam edilmektedir.

Haber Görseli

EKOSİSTEM TEMELLİ YAKLAŞIMLAR VE DOĞA TEMELLİ ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİYORUZ
İklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ve ekosistemlerimizi daha dirençli hâle getirmek için yürüttüğünüz projeler neler? 
 
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, ekosistem temelli yaklaşımlar ve doğa temelli çözümler geliştirmek, Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün öncelikli çalışma alanları arasında yer alıyor. 
 
Ekosistem hizmetleri ve iklim değişikliğinin etkilerine yönelik değerlendirme çalışmaları, yaban türlerinin ve yaşam alanlarının etüdü, envanteri, izlenmesi ve tür koruma eylem planlarının hazırlanması; nadir, nesli tehlike altında olan veya risk altına girebilecek türlerin ve habitatların korunmasına yönelik uygulamalar, ilgili kurum ve kuruluşlarla koordine koruma tedbirleri geliştirilmesi gibi bu kapsamdaki faaliyetler sistematik bir şekilde sürdürülüyor. Ayrıca, ülke genelinde 85 adet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası bulunuyor ve bu alanlarda habitat koşullarına uygun yönetim ve gelişme planları hazırlanarak uygulanıyor.
 
İklim Değişikliğinin Ankara İli ve Endemik Türlerini Barındıran Habitatlar Üzerindeki Etkileri ve Adaptasyon Eylem Planı, Doğa Temelli Çözümler ile Kıyısal Korunan Alanların ve Ekosistemlerin Yönetiminin Geliştirilmesi ve İklim Dirençli Kırsal Kalkınma Hususlarının Belirlenmesi Projesi, Entegre İklim ve Biyoçeşitlilik Eylemi için Türk-Alman İş Birliği: Politika Etkileşim Projesi Genel Müdürlüğümüzce yürütülen ve iklim değişikliği ile ekosistem direncine odaklanan bazı önemli projeler arasında yer alıyor. Bu projeler, yalnızca mevcut tehditlerin azaltılmasına değil, aynı zamanda doğanın kendi kendini yenileyebilme kapasitesinin desteklenmesine ve toplumun bu süreçteki rolünün güçlendirilmesine de katkı sağlıyor.

Haber Görseli

KORUNAN ALANLAR, DOĞAL KARBON YUTAK ALANLARINI OLUŞTURUYOR
Millî parklar ve doğa koruma alanları, karbon yutağı görevi görerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Bu alanların kapasitesini artırmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? 
 
Millî parklar, tabiat parkları, tabiatı koruma alanları ve yaban hayatı geliştirme sahaları gibi korunan alanlar, karbon yutak alanları olarak iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir rol üstleniyor. Bu alanlar, atmosferdeki karbonun doğal yollarla tutulmasını sağlayarak sera gazı etkilerinin azaltılmasına katkı sunuyor.
 
Bu doğrultuda, Bakanlığımızın ve Genel Müdürlüğümüzün Stratejik Planları çerçevesinde; yeni korunan alan ilanları yapılarak yutak alanların artırılması, mevcut korunan alanların ekolojik bütünlüğünün güçlendirilmesi, habitat restorasyonu ve ekosistem iyileştirme çalışmaları, bozulmuş alanların yeniden doğal hâle getirilmesine yönelik projeler ile karbon yutak kapasitesinin artırılması hedefleniyor. Bu çalışmalar hem biyolojik çeşitliliğin korunmasına hem de Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine doğrudan katkı sağlıyor.
 
Son olarak vatandaşlarımıza, bireysel olarak doğayı koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele konularında ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
 
Vatandaşlarımızın doğayı koruma ve iklim değişikliğiyle mücadelede yapabileceği küçük ancak etkili adımlar bulunuyor. Doğal kaynakların tasarruflu kullanılması, enerji verimliliğine önem verilmesi, atıkların azaltılması ve geri dönüşümün desteklenmesi ile biyolojik çeşitliliğe zarar veren faaliyetlerden kaçınılması bu adımların başında geliyor.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iklim değişikliği ile mücadele biyoçeşitlilik korun alanlar