EYLÜL-EKİM 2025 / KAPAK KONUSU
Tarım ile iklim arasında kurulan bilimsel köprü: Agrometeoroloji
Tarımsal üretimin başarısı yalnızca tohum ve toprakla değil; aynı zamanda atmosferle, yağışla, sıcaklıkla, iklimle kurulan bilimsel ilişkiyle de şekilleniyor. Bu noktada agrometeoroloji devreye giriyor ve tarım ile iklim arasında köprü olarak verim tahmininden ürün seçimine, kuraklık izlemeden sulamaya kadar pek çok alanda karar vericilere ve üreticilere rehberlik ediyor. Uzaktan algılama teknolojileri ve Su Yeterlilik İndeksi gibi yenilikçi araçlar sayesinde artık tarlalardaki su stresi, ürün gelişimi ve iklimsel riskler uzaydan bile izleniyor. Biz de agrometeoroloji ve Su Yeterlilik İndeksi’nin önemi, uzaktan algılama sistemlerinin tarımsal üretime katkısı ve Türkiye’de bu alandaki uygulamalarla ilgili sorularımızı Toprak Gübre ve Su Kaynakları Enstitüsü Müdürü Mahmut Sami Çiftci’ye yönelttik.
Agrometeoroloji nedir? Tarımsal üretim için önemi nedir?
Agrometeoroloji, tarımsal üretim süreçleri ile atmosferik ve iklimsel koşullar arasındaki etkileşimleri inceleyerek verim tahmini, sulama yönetimi ve kuraklık izleme gibi uygulamalara bilimsel temel sağlayan disiplinler arası bir alandır.
Tarımsal üretimde, ürünlerin su ve besin ihtiyacının belirlenmesi; sulama ve gübreleme programlarının optimize edilmesi; don, kuraklık, dolu ve sıcak hava dalgaları gibi iklim kaynaklı risklerin önceden tahmin edilmesi verim kayıplarının azaltılması bakımından kritik öneme sahiptir. Ürünün yetişebileceği coğrafi alan; sıcaklık, yağış, toprak nemi, güneşlenme süresi, ekstrem iklim olayları gibi meteorolojik faktörlere doğrudan bağlıdır. Agrometeoroloji; sıcaklık, yağış ve ekstrem iklim olaylarını dikkate alarak ürün uygunluk alanlarını belirleyip doğru ürün-doğru bölge eşleşmesini sağlayarak tarımsal verimliliğin ve sürdürülebilirliğin artırılmasına katkı sunar. İklimsel eşikler ve ürün duyarlılıklarını dikkate alarak don, kuraklık, sıcak hava dalgaları ve aşırı yağış gibi tarımsal risklerin mekânsal dağılımını ortaya koyar ve böylece risk bölgelerinin belirlenmesine bilimsel temel sağlar.
Su Yeterlilik İndeksi (SYİ) nedir? Bakanlığımız açısından SYİ’nin önemini anlatır mısınız?
Su Yeterlilik İndeksi, bir bitkinin büyüme döneminde aldığı suyun, ihtiyaç duyduğu suya oranını gösteren 0 ile 100 arasında değişen bir indekstir. Sonucun yüzde 100’e yakın olması bitkinin tüm su ihtiyacının karşılandığı ve verim kaybı beklenmediğini gösterirken yüzde 50-80 arasında olması su stresinin başladığını ve orta düzey verim kaybı olabileceğini gösterir. Yüzde 50’nin altındaki sonuç ise şiddetli su yetersizliği ve ciddi verim kaybını işaret eder.
Su Yeterlilik İndeksi, bitkinin büyüme döneminde gerçekleşen su tüketiminin potansiyel su ihtiyacına oranını ifade ederek tarımsal üretimde su stresi ve verim kayıplarının izlenmesinde kullanılan önemli bir agrometeorolojik göstergedir.
Bakanlık açısından SYİ’nin önemini şöyle sıralayabiliriz: SYİ sayesinde belirli bölgelerde hangi ürünlerin su açığı yaşadığı önceden görülür, kuraklık haritaları hazırlanır.
Hangi ürünün hangi bölgede su açısından daha uygun olacağı belirlenir; böylece suyu daha verimli kullanan ürünlerin teşviki yapılır.
SYİ düşük çıkan bölgelerde üreticilere destek programları veya tarımsal sigorta ödemeleri planlanabilir. Bölgesel su açığı öngörülerek sulama yatırımları ve baraj yönetimi planlanır.
Haber Görseli
Mahmut Sami Çiftci Toprak Gübre ve Su Kaynakları Enstitüsü Müdürü
Su Yeterlilik İndeksi çiftçilere nasıl yol gösteriyor?
Su Yeterlilik İndeksi çiftçiler açısından sulama programlaması, verim tahmini, ürün seçimi ve risk yönetimi konularında önemli bir yol göstericidir. Sulama programlaması bağlamında çiftçi, SYİ ile ürünün gelişme döneminde ne kadar suya ihtiyacı olduğunu görüp sulama zamanını daha doğru planlayabilir. Verim tahmini açısından, büyüme dönemi boyunca SYİ takip edilerek beklenen verim tahmin edilebilir. Ürün seçimi konusunda, SYİ düşük seyreden bölgelerde suya daha az ihtiyaç duyan ürünlere yönelme kararı alınabilir. Risk Yönetimi açısından da çiftçi, su stresi riski yüksek olan dönemleri önceden bilerek, “erken ekim, çeşit seçimi, damla sulama” vb. önlemleri alabilir.
UYDUDAN BİTKİSEL ÜRETİM TAKİBİ
Uzaktan algılama ile bitki gelişimi nasıl takip ediliyor?
Uzaktan algılama ile bitki gelişimi, uydulardan elde edilen optik, termal ve radar verilerinden türetilen vejetasyon indeksleri, yaprak alan indeksi, yüzey sıcaklığı ve fotosentetik aktivite gibi göstergeler aracılığıyla zamansal olarak izleniyor ve bu sayede ürünün fenolojik evreleri, sağlık durumu ve su stresi hakkında bilgi sağlanıyor.
Bu kapsamda; Vejetasyon İndeksleri (NDVI, EVI, SAVI vb.) ile bitkinin yeşil biyokütlesi ve fotosentetik aktivitesi izleniyor. Fenolojik Evre Takibi ile zaman serisi (örneğin Sentinel-2 veya MODIS NDVI/EVI) ve ekim-çıkış-çiçeklenme-hasat dönemleri tespit ediliyor. Yaprak Alan İndeksi (LAI) ile bitkinin toplam yaprak yüzeyi hesaplanıyor; bu da fotosentez kapasitesini ve su tüketimini gösteriyor. FAPAR (Fotosentetik Aktif Radyasyonu Soğurma Oranı) ile bitkilerin fotosentez için ne kadar güneş enerjisi kullandığı belirleniyor. Isıl Bant Analizleri (Landsat, MODIS, ECOSTRESS vb.) ile bitki yüzey sıcaklığı ölçülerek su stresi ve evapotranspirasyon hesaplanıyor. Radar (Sentinel-1 SAR) ile de bulutlardan etkilenmeden tarla nemi ve biyokütle değişimleri izlenebiliyor.
Agrometeoroloji ve uzaktan algılama destekli izleme yöntemlerinin geliştirilmesi için neler yapılıyor?
Agrometeoroloji ve uzaktan algılama destekli izleme yöntemlerinin geliştirilmesi, ticaret, ithalat ve ihracat açısından büyük önem taşıyor. Bu yöntemler sayesinde tarımsal üretimde verimlilik ve kalite artırılarak uluslararası pazarlarda rekabet gücü sağlanıyor, iklim riskleri önceden tahmin edilerek üretim planlaması yapılabiliyor ve iç pazarda arz-talep dengesi korunarak ithalat ihtiyacı azaltılıyor. Ayrıca rekolte tahminlerinin ve ürün desenlerinin doğru belirlenmesi, ticaret politikalarının zamanında ve etkin biçimde uygulanmasına imkân verirken uluslararası pazarlarda şeffaflık ve izlenebilirlik koşullarını karşılayarak güven sağlıyor.
Böylece gıda güvenliği destekleniyor, ihracat gelirleri artırılıyor ve ithalat bağımlılığı azaltılarak ülke ekonomisine katkı sağlanıyor. Bununla birlikte, iklim değişikliğine uyum kapasitesi de güçlendiğinden ülkeler küresel tarım ticaretinde istikrarlı tedarikçi konumuna geliyorlar.
Dünyada agrometeoroloji ve uzaktan algılama tabanlı izleme yöntemleri, FAO’nun ASIS ve WaPOR sistemlerinden NASA Harvest ve Copernicus MARS programlarına, FEWS NET gibi erken uyarı mekanizmalarından ülke ölçekli ürün tahmin sistemlerine kadar çok geniş bir yelpazede uygulanırken tarımsal üretim, su yönetimi ve gıda güvenliği politikalarına yön veriyor.
TÜRKİYE’DE AGROMETEOROLOJİ
Türkiye’de agrometeoroloji ve uzaktan algılama tabanlı izleme sistemleri, meteorolojik ölçümler ve uydu gözlemleri ile işleniyor; SYİ ve NDVI kullanılarak kuraklık, su yeterliliği, ürün uygunluk ve risk bölgeleri belirleniyor, sonuçlar hem tarım politikaları hem de çiftçi karar desteği için kullanılıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsünün Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama Merkezi, TAGEM koordinasyonunda aylık “Agrometeoroloji ve Uzaktan Algılama Destekli Tarımsal İzleme Bülteni” yayımlıyor. Bu bültende ülkenin tarımsal üretim süreçlerine dair meteorolojik veriler ve uzaktan algılama analizleri yer alıyor.
KURAKLIK İZLEME VE RİSK HARİTALARI
Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığının “Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Strateji ve Eylem Planı (2023-2027)” çerçevesinde, uzaktan algılama destekli bitki indeksleri (örneğin NDVI- Normalize edilmiş fark bitki örtüsü indeksi gibi) kullanılarak tarımsal kuraklık risk haritaları hazırlama ve kuraklığı web tabanlı olarak izleme çalışmaları yürütülüyor. Haftalık/8 günlük periyotlarla ülke genelinde kuraklık haritaları çıkarılması hedefleniyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM), agrometeoroloji alanında tarımsal üretimi doğrudan etkileyen iklim ve hava olaylarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve öngörülmesi üzerine çalışmalar yürütüyor. Bu kapsamda ülke genelindeki meteorolojik gözlem istasyonlarından elde edilen sıcaklık, yağış, nem, rüzgâr ve toprak verilerini analiz ederek tarım sektörüne yönelik agrometeorolojik bültenler hazırlıyor; kuraklık, don, aşırı yağış ve sıcaklık gibi tarımsal riskler için erken uyarı ve tahmin hizmetleri sunuyor. Ayrıca, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliği içinde Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde kuraklık izleme ve değerlendirme çalışmalarına katkı sağlıyor. MGM, SPI kullanarak Türkiye’de bölge ve istasyon bazlı uzun vadeli kuraklık analizleri de yapıyor.