EYLÜL-EKİM 2025 / BİTKİSEL ÜRETİM

Bir önceki sezon kuru üzüm ihracat şampiyonu olduk


Hülya OMRAK    

02.12.2025 


Yaş ve kuru üzüm üretiminde dünyanın öncü ülkelerinde olan Türkiye, 2023-2024 sezonunda 153 bin 593 ton kuru üzüm ihracatıyla Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Bu yıl yaşanan don olayı üretimi olumsuz etkilese de hedef, iç ve dış pazarda etkinliği korumaya devam etmek. Türkiye’nin üzüm üretimindeki potansiyelini ve iklim krizine karşı alınan tedbirleri Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğünde görevli Tarım Orman Uzman Yardımcısı Ayşe Kevser Bebek’ten öğrendik.

Bu yılki üzüm rekoltesi nedir? Tahminlerinizi etkileyen en önemli faktörler neler oldu? 
 
TÜİK’in birinci tahmin verilerine göre 2025 yılı Nisan ayında yaşanan don olayı nedeniyle 2025 yılı üzüm rekoltesinin bir önceki yıla göre yüzde 19 azalmayla 2 milyon 824 bin ton olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Çekirdeksiz kuru üzüm üretiminin yaygın olduğu Manisa, İzmir ve Denizli’de Tarım ve Orman Bakanlığının rekolte tahmin komisyonlarınca yürütülen çalışmalar sonucunda 2025 yılı çekirdeksiz kuru üzüm rekoltesinin bir önceki yıla göre yüzde 28 azalmayla 166 bin 321 ton olarak gerçekleşmesi ön görülüyor.
 
Türkiye’nin farklı bölgelerindeki üzüm çeşitliliğini ve bu yılki hasada etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Türkiye bağcılık açısından oldukça geniş bir çeşitliliğe sahiptir. Ege Bölgesi’nde çekirdeksiz sultani üzümün yoğun üretimi yapılıyor ve kuru üzüm ihracatının büyük kısmı buradan karşılanıyor. Marmara ve İç Anadolu Bölgelerinde şaraplık üzüm çeşitleri öne çıkarken Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde sofralık ve yerel çeşitlerle birlikte kurutmalık siyah üzüm yetiştirildiğini görüyoruz. Bu çeşitlilik hem iç pazarın hem de dış pazarın taleplerine esnek biçimde cevap verilmesine imkân tanıyor.

Haber Görseli

2023-2024 SEZONUNDA KURU ÜZÜMDE CUMHURİYET TARİHİNİN REKORU KIRILDI
Türkiye’nin kuru üzüm ihracatında dünya lideri olmasını sağlayan temel avantajlar neler?
 
Türkiye’nin kuru üzüm ihracatında dünya lideri olmasının başlıca sebepleri arasında uygun ekolojik koşullar, yüksek üretim kapasitesi, uzun yıllara dayanan üretim ve ihracat tecrübesi ile kalite standartlarına uyum yer alıyor. Özellikle Ege Bölgesi’nde bağcılık kültürünün köklü olması, Türkiye’yi uluslararası pazarlarda güçlü bir konuma taşıyor. Manisa, Denizli ve İzmir’de yetiştirilen sultani çekirdeksiz kuru üzüm çeşidi hem sofralık hem de kurutmalık olarak iç ve dış pazarda oldukça rağbet görüyor. Hem bağcılık kültürünün gelişmiş olması hem de lojistik açıdan Avrupa ve diğer önemli pazarlara yakınlık ülkemiz için rekabet avantajı yaratıyor.
 
Kuru üzümde yıllık rekolte ve ihracat rakamları 1 Eylül-31 Ağustos tarihleri baz alınarak hesaplanır. Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre 2023-2024 sezonunda 153 bin 593 ton kuru üzüm ihraç edilmiş, elde edilen 546,5 milyon dolar gelir ile Cumhuriyet tarihinin rekoru kırılmıştır.

Haber Görseli

KÜRESEL PAZARDA KURU ÜZÜM TALEBİ İSTİKRARLI BİR SEYİR İZLİYOR
Son yıllarda küresel pazarlardaki kuru üzüm talebinde bir değişim gözlemliyor musunuz? Türkiye bu değişime nasıl adapte oluyor?
 
Son yıllarda küresel pazarda sağlıklı beslenme eğilimlerinin artmasıyla birlikte kuru üzüm talebi istikrarlı bir seyir izliyor. Ürünün doğal şeker kaynağı olması, tüketici ilgisini artıran önemli bir faktör. Bununla birlikte tüketici tercihlerinde belirgin değişimler gözlemlenmekte; paketli ve markalı ürünlere yönelim artmakta, izlenebilirlik ve gıda güvenliği sertifikaları giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ayrıca organik ve sürdürülebilir üretime yönelik talebin sürekli olarak yükseldiğini gözlemliyoruz. Türkiye, bu gelişmelere katma değerli ürünlerle pazara giriş yaparak ve kalite belgeleriyle güven tesis ederek etkin bir şekilde uyum sağlıyor.
 
Kuru üzüm ihracatında karşılaşılan başlıca engeller neler? 
 
Kuru üzüm ihracatında karşılaşılan başlıca engeller arasında uluslararası pazarlarda uygulanan kalıntı limitleri ve sıkı kalite standartları yer alıyor. Bunun yanı sıra iklim değişikliğine bağlı riskler; özellikle don, aşırı yağış ve kuraklık gibi faktörler üretim istikrarını zorlaştırıyor. İşçilik, enerji ve girdi fiyatlarının artışı maliyetleri yükseltmekte, bu da rekabet gücünü azaltmaktadır. ABD, İran ve Güney Afrika gibi rakip ülkelerin fiyat politikalarının da Türkiye’nin pazardaki konumunu zaman zaman zorladığını söyleyebiliriz.

Haber Görseli

KURU ÜZÜMLER DÜZENLİ OLARAK LABORATUVAR ANALİZLERİNDEN GEÇİRİLİYOR
Kuru üzümde kalite standartlarını sağlamak için hangi süreçler uygulanıyor?
 
Kalite standartlarını sağlamak amacıyla bağ bazında kayıt ve kontrol sistemleri uygulanarak entegre mücadele yöntemleri yaygınlaştırılıyor. Hasat, kurutma ve depolama süreçlerinde hijyen kurallarına dikkat edilirken ürünler düzenli olarak laboratuvar analizlerinden geçiriliyor. Pestisit kalıntısı, nem oranı ve aflatoksin düzeyleri titizlikle denetleniyor. Ayrıca izlenebilirlik ve sertifikasyon süreçleri sayesinde ürünlerin uluslararası standartlara uygunluğunun da güvence altına alındığını söylemek mümkün.
 
TARIM SİGORTA POLİÇESİNİN YÜZDE 50’Sİ TARIM VE ORMAN BAKANLIĞINCA KARŞILANIYOR
Tarım ve Orman Bakanlığının sektöre sağladığı teşvikler ve destekler neler?
 
Tarım ve Orman Bakanlığı, sektöre çeşitli teşvik ve destekler sağlarken bu kapsamda alan bazlı destekler çerçevesinde mazot, gübre ve organik tarım desteği veriliyor. Tarım sigortası uygulaması ile üreticiler don, dolu ve kuraklık gibi risklere karşı korunuyor ve sigorta poliçe bedelinin yüzde 50’si Tarım ve Orman Bakanlığınca karşılanıyor. Yeni bağ tesisleri için sertifikalı fidan desteği sağlanırken modern bağcılık yatırımları düşük faizli kredi ile destekleniyor. Ayrıca ihracat ve kalite geliştirme projelerine katkı sunularak çiftçilere yönelik hastalık ve zararlı yönetimi, sulama ve modern tarım teknikleri konularında eğitim ve yayım faaliyetleri yürütülüyor.
 
Türkiye’nin sahip olduğu üzüm üretimindeki potansiyelinin sürdürülebilmesi için neler yapılmalı?
 
Ülkemizin üzüm üretiminde sahip olduğu potansiyelin sürdürülebilir şekilde devam ettirilebilmesi için iklim değişikliğine karşı uyum çalışmalarının artırılması, modern tarım tekniklerinin yaygınlaştırılması ve üreticilerin bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetlerin sürdürülmesi büyük önem taşıyor. Küresel rekabet gücünün korunabilmesi adına maliyetleri azaltıcı desteklerin, sulama yatırımlarının ve kalite odaklı AR-GE çalışmalarının geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca coğrafi işaretli ürünlerin sayısının artırılması ve mevcut coğrafi işaretlerin uluslararası alanda tanıtımının yapılması, Türkiye’nin kuru üzümde marka değerini güçlendirecektir. Önümüzdeki dönemde üzüm ve üzüm ürünlerinde markalaşma, katma değerli ürünlerin çeşitlendirilmesi ve ihracat pazarlarının genişletilmesi sektörün öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.

türkiye kuru üzüm ihracatş ampiyonu kuru üzüm üretimi kuru üzüm ticareti bügem