EYLÜL-EKİM 2025 / ÖNDER ÇİFTÇİ
Gelecek tarlada: Çeltik üretimi gençlerin elinde yükseliyor
Türkiye’nin tarımsal geleceği, genç ve vizyoner üreticilerin ellerinde şekilleniyor. Dergimizin bu sayısında, Tarım Orman Gençlik Konseyi Üyesi ve genç çeltik üreticisi Fırat Kapusuz ile buluştuk. Kendi üretim hikâyesinden modern teknolojilerin kullanımına, iklim değişikliğine karşı alınan önlemlerden gençlere verdiği tavsiyelere kadar birçok konuyu ele aldık.
Kendinizi ve üretim hikâyenizi kısaca anlatır mısınız? Tarım ve Orman Gençlik Konseyi’ne girme süreciniz nasıl gelişti?
1990 yılında Samsun’un Bafra ilçesinde doğdum. İlkokul ve lise eğitimimi burada tamamladıktan sonra Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Mühendisliği bölümünü kazandım. Üniversiteyi bitirince doğup büyüdüğüm yere dönerek çeltik tarımı ve manda yetiştiriciliği yapmaya başladım. 2015 yılında IPARD programına başvurarak kendi çeltik kurutma tesisimi kurdum. Bu tesis sayesinde hem kendi çeltiğimizi hem de bölgedeki diğer çiftçilerin ürünlerini kurutabiliyoruz.
Tarım ve Orman Gençlik Konseyine dâhil olma sürecim ise İlçe Tarım Müdürlüğünün beni aramasıyla başladı. “Ülke tarımına bir faydam dokunacaksa seve seve katılacağımı” söyledim. Sonrasında öz geçmişimle ve yazılı mülakatla başlayan süreç, kendimi Ankara’da bulmamla sonuçlandı. Şu anda 32 arkadaşımla birlikte elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
Genç bir çeltik üreticisi olarak bu alanda karşılaştığınız en büyük zorluklar neler?
Aslında karşılaştığımız zorluklar diğer sektörlerle benzer seviyede. Kısaca özetlersek, yabancı ot problemleri, artan maliyetler, ürün fiyatlarındaki dalgalanmalar ve iklim değişikliğinden kaynaklanan verim kayıpları en büyük zorluklar. Bu zorlukların üstesinden gelmek için sürekli olarak yeni tarım teknolojilerini, dayanıklı tohum çeşitlerini, bitki besleme ve hastalıkla mücadele yöntemlerini araştırıyor ve uyguluyoruz. Amacımız, birim alandan en yüksek verimi alabilmek.
Genç bir üretici olarak çeltik üretiminde modern teknolojileri ne kadar kullanıyorsunuz? Bu teknolojilerin verimliliğinize etkisi nasıl oldu?
Modern teknolojileri aktif olarak kullanıyoruz. Eskiden ekim, ilaçlama ve gübreleme gibi işlemleri demir tekerlekli traktörlerle yapıyorduk. Şimdi ise zirai insansız hava araçları (İHA) kullanıyoruz. Bu bize büyük bir zaman kazandırıyor. Traktörle bir günde en fazla 300 dönüm ilaçlayabiliyorken İHA’larla günde 1000 dönüme kadar ilaçlama yapabiliyoruz. Ayrıca, traktörlerin arazi içinde neden olduğu ürün kaybı (yaklaşık yüzde 2-3) İHA’lar sayesinde ortadan kalkıyor. İlaçlama dozajı çok daha hassas ve homojen olduğu için de ilaç israfının önüne geçiliyor ve insan gücü ihtiyacı azalıyor.
ÇİFTÇİLİĞİN POPÜLER BİR MESLEK HÂLİNE GELMESİ GEREKİYOR
İklim değişikliği ve su yönetimi, çeltik üretimi için kritik konular. Bu konularda hangi önlemleri alıyorsunuz?
İklim değişikliğinin yol açtığı iki ana problemle karşılaşıyoruz. Birincisi, havaların geç ısınması. Bunun önüne geçmek için ekim tarihlerini yaklaşık 15 gün öne çekerek havaların ısınmasını bekliyoruz. İkincisi ise ani değişen hava koşulları. Bu duruma karşı ürünlerimizi sigortalamadan ekime başlamıyoruz. Su yönetimi konusunda ise arazilerimizin çoğu salma sulama yöntemiyle sulanıyor, bu da enerji harcamamızı önlüyor. Su sıkıntısı olan bölgelerde yağmurlama sulama tercih edilse de bizim arazilerimiz düz olduğu için enerji masrafımız olmuyor.
Konseyde tarım sektörünün sorunlarını masaya yatırırken en çok hangi noktalara odaklanıyorsunuz? Sizce gençlerin tarıma olan ilgisini artırmak için neler yapılmalı? Tarım ve Orman Bakanlığının bu yöndeki çalışmaları yeterli mi?
Tarım Orman Gençlik Konseyinde her üretim alanının ortak sorunlarını belirleyip bunlara uygun hızlı çözümler sunmaya odaklanıyoruz.
Gençlerin tarıma olan ilgisini artırmak için çiftçiliğin popüler bir meslek hâline gelmesi gerekiyor. Bu da tarımla uğraşanların ortalama gelir seviyelerinin yükselmesiyle mümkün olabilir. Çiftçi maliyetleri, ürün fiyatları ve desteklemeler birbirleriyle orantılı seviyede tutulursa bu hedefimize ulaşabiliriz.
Bakanlık tarafından genç çiftçilere yönelik sağlanan hibe ve desteklerden faydalandınız mı? Bu desteklerin genç üreticiler için yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?
Evet, IPARD programı aracılığıyla kurduğumuz çeltik kurutma tesisiyle desteklerden faydalandım. Bakanlık, 35 yaş altı gençlere ve kadınlara IPARD üzerinden yüzde 75’e varan hibeler sağlıyor. Ayrıca Ziraat Bankası aracılığıyla uygun faizli kredi imkânları da mevcut. Bana göre doğru yerde doğru ürünü üretmek isterseniz ve başarılı olacağınıza inandığınız bir alanı seçerseniz, Tarım ve Orman Bakanlığı maddi anlamda her yönden destek veriyor.
Gelecek 5 yıl için çeltik üretimi ve konseydeki rolünüzle ilgili hedefleriniz nelerdir?
Gelecek 5 yıl için hedefim, toprağı ve suyu kirletmeyen, doğa dostu tarım teknolojilerini kullanarak yüksek verimli ve kaliteli çeşitlerle verim ortalamalarımızı daha da ileriye taşımak.
Son olarak, çeltik üretimine yeni başlayacak gençlere ve kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Çeltik yetiştiriciliği, ekimden hasada kadar tüm sürecin makineleşmeyle yapılabildiği bir alan olduğu için gençlerin ilgisini çekebileceğini düşünüyorum. Yeni başlayacak olanlar, işe doğru bilgi ve araştırma yaparak başlarlarsa, bir kez başarıyı tattıklarında bu işi asla bırakmak istemeyeceklerdir.