EYLÜL-EKİM 2023 / BİTKİSEL ÜRETİM
Dünya fındık ticaretinin yüzde yetmişini gerçekleştiriyoruz
Fındık önemli bir sınai tarım ürünü ve aynı zamanda önemli bir geçim kaynağı. Ülkemiz mevcut durumda küresel fındık pazarında lider konumda. Ancak dekardan alınan ürün miktarı olarak birçok ülkenin gerisinde. Ayrıca fındık üretiminde ve piyasasında da belli başlı bazı dalgalanmalar olabilmekte.
Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Tarla ve Bahçe Bitkileri Dairesi Başkanlığından Ziraat Mühendisi Koray Doğanlar ile fındık bahçelerinin yenilenmesindeki son durum, fındık rekoltesi, fındık piyasasındaki güncel durum gibi birçok konu hakkında söyleşi gerçekleştirdik.
Fındık ekonomik ve sosyal açıdan özellikle Karadeniz Bölgesi'nde çok önemli bir yere sahip. Fındığın ülkemiz için öneminden bahsedebilir misiniz?
Fındık, üretimde ve ihracatta dünyada 1’inci sırada olduğumuz stratejik bir ürün. Dünyada 30 ülke tarafından yaklaşık 1 milyon hektar alanda ortalama 750 bin ton ile 1,12 milyon ton fındık üretimi yapılmakta. Dünya Gıda Örgütü (FAO) verilerine göre önemli fındık üreticisi ülkeler; Türkiye (684 bin ton), İtalya (85 bin ton), ABD (70 bin ton), Azerbaycan (68 bin ton), Gürcistan (46 bin ton), Şili (35 bin ton), Çin (24 bin ton), İran (13 bin ton) ve Fransa (12 bin ton) olarak karşımıza çıkmakta.
Ülkemizde 42 ilde, 744 bin hektar alanda fındık üretimi yapılmakta olup üretim miktarı yıllara göre 400 bin ton ile 800 bin ton arasında değişmektedir. Fındık üretim alanının toplam kullanılabilir tarım alanı içindeki payı yüzde 3,1, meyve alanı içindeki payı ise yüzde 20. (TÜİK 2022).
Fındık üretimine 2001/3267 sayılı Karar doğrultusunda 16 ilimizin 124 ilçesinde yüzde 6 eğimin üzerindeki 3’üncü sınıf tarım arazileri ile eğime bakılmaksızın 4’üncü sınıf ve üzerindeki tarım arazilerinde fındık üretimine izin verilmekte. Toplam ruhsatlı fındık alanı ise yaklaşık 520 bin hektar. Ruhsatlı fındık alanlarının yüzde 74’ü Doğu Karadeniz Bölgesi'nde, yüzde 64’ü ise Trabzon, Giresun ve Ordu illerinde bulunmakta. Bakanlığımız Çiftçi Kayıt Sisteminde (ÇKS) 2022 verilerine göre kayıtlı fındık üretici sayısı 442 bin, kayıtlı alan 537 bin hektar olup ortalama işletme büyüklüğü de 10 dekar.
Dünya fındık ticaretinin yaklaşık yüzde 70’i ülkemiz tarafından gerçekleştirilmekte. Ülkemizin fındık ve fındık mamulleri ihracatının yüzde 75-80’i AB ülkelerine yapılmakta. İhracat yapılan önemli ülkeler; Almanya, İtalya, Fransa, Kanada, İsviçre, Avusturya, Hollanda, Polonya, Belçika ve Çin olarak sıralanabilir. İhraç edilen fındığın yüzde 56’sı iç fındık, yüzde 25’i dilimlenmiş, kıyılmış, yüzde 19’u ise kavrulmuş, ağartılmış olarak yapılmakta. İhraç edilen ürünün ancak yüzde 44’ü işlenerek dış pazara sunulmakta.
21,7 milyar dolar olarak gerçekleşen 2022 yılı tarım ve gıda ürünleri ihracatının yüzde 8,5’i fındık ürününe ait. Fındıkta yeterlilik derecesi 2021/2022 sezonu için yüzde 560,9, kişi başı tüketim ise 1,4 kg.
Fındık, bazı bitkiler gibi periyodisite gösteren bir ürün. Periyodisite etkisiyle rekoltede yaşanan değişim fiyatları da etkiliyor. Bu sorunla ilgili ne gibi tedbirler uygulanıyor?
Bilindiği üzere periyodisite; meyve tür ve çeşitlerinin genetik yapıdan kaynaklı olarak bir yıl meyve verip, ertesi yıl ya hiç meyve vermemesi ya da çok az meyve vermesidir. Meyve ağaçlarının periyodisiteye eğilimi türler ve tür içindeki çeşitlere göre değişim göstermekte. Fındık mutlak periyodisite gösteren bir tür olup çakıldak fındık çeşidinde periyodiste eğilimi çok kuvvetli iken, tombul çeşidinde orta düzeyde, foşa çeşidinde ise zayıf düzeydedir.
Periyodisite tamamen ortadan kaldırılamaz ancak kültürel uygulamalar ve önlemler ile şiddeti azaltılabilir. Periyodisiteye karşı zayıf periyodisite gösteren çeşitlerle bahçe tesis edilmesi, sulama ve gübreleme başta olmak üzere, hastalık ve zararlılarla mücadele yapılması, verim yılında çiçek ve meyve seyreltmeleri yapılarak ertesi yıl için sürgün gelişmesi ve çiçek tomurcuğu oluşumunun teşvik edilmesi gibi önlemler alınabilmekte.
Haber Görseli
Koray DOĞANLAR
Ziraat Mühendisi
Tarla ve Bahçe Bitkileri Dairesi Başkanlığı
Dünyada bize yakın enlemlerdeki ülkelerde fındık üretim alanları artmakta. Bu durumla rekabet edebilmek için neler yapılmalı?
Fındığın kuzey yarım kürenin ılıman iklim kuşağını, Japonya'dan, Çin, Mançurya, Kafkasya, Türkiye, Avrupa ve Kuzey Amerika'ya kadar yabani formlar biçiminde kapladığı bilinmekte. Fındığın kültür çeşitleri Türkiye, İtalya, İspanya, ABD, Şili, Çin, İran, Fransa, Azerbaycan, Rusya ve Gürcistan’da yetiştirilmekte. Özellikle son yıllarda Azerbaycan, Gürcistan, İran ve Şili’de fındık alanlarının arttığı görülmektedir. Türkiye’de dekar başına üretim ABD ve Gürcistan gibi üretici ülkelerden daha düşük olup ortalama verim dekara 80,2 kilogram. FAO verilerine göre 2015-2020 yılları arasındaki ortalama fındık verimi ABD’de dekara 278, Gürcistan’da 216, Azerbaycan’da 144, İtalya’da 160 ve İspanya’da 87 kilogram.
DEKARDAN 250-300 KİLO VERİM ALINMASI HEDEFLENİYOR
Ülkemizde verim düşüklüğünün en önemli nedenleri; yaşlanarak verimden düşen fındık bahçelerinin fazla olması; eğimli, toprak derinliği ve su tutma kapasitesi az olan arazilerde ocak sistemi ile kurulmuş olan fındık bahçelerinde kültürel işlemlerin (sulama, budama, ilaçlama, gübreleme ve hasat) gerektiği kadar yapılamaması nedeniyle bitkinin bitki besin maddesi, su ve ışıktan yeterli düzeyde yararlanamaması; bahçelerde yeterli miktarda tozlayıcı çeşidin bulunmamasından; tozlanma, döllenme ve meyve oluşumunun yetersiz olması. Fındık ocakların dikim aralıklarının çok sık, ocaktaki dal sayısının çok fazla olması verim düşüklüğü yanında külleme, mildiyö gibi hastalıkları arttırması nedeniyle kaliteyi de olumsuz etkilemekte.
Ülkemizin dünya pazarındaki payının azalmaması ve rekabet düzeyinin arttırılması amacıyla daha kaliteli ve daha verimli üretim yapılması gerekiyor. Bu Bakanlığımız Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından 2021 yılında Ordu, Giresun ve Trabzon illerinde “Fındık Bahçelerinin Rehabilitasyonu Projesi” başlatıldı. Gönüllülük esasına dayalı olarak projeye dâhil olan üreticilerin bahçelerinde söküm, teraslama, tesviye, gübreleme, fidan temini ve dikim işlemlerini kapsayan yenileme çalışmalarının tüm masrafları projeden karşılanmakta. Projenin başladığı 2021 yılından bu zamana kadar her yıl 150 dekar olmak üzere toplam 450 dekar alanda yenileme çalışması gerçekleştirildi. Projede bölgeye uygun ve yeterli tozlayıcı çeşitlerle V dikim, tek dal dikim sistemleri gibi yeni dikim sistemleri uygulanmakta. Proje ile yenilenen fındık bahçelerinin ekonomik verim çağına ulaşmasıyla birlikte dekardan 250-300 kg verim alınması hedeflenmekte.
Bunun yanında fındık üretilen bazı illerimizde Bakanlığımız taşra teşkilatında görevli teknik personeller tarafından oluşturulan fındık bakım timleri tarafından üretici bahçelerinde uygulamalı olarak kültürel işlemler gerçekleştirilmekte, üreticilerin bahçe bakımı ve özellikle fındık bahçelerini gençleştirme konusunda bilinçlenmesi sağlanmakta.
Fındık bahçelerinin bakımı için geleneksel yöntemler dışında hangi konulara ağırlık verilmeli ki verim ve kalite artsın?
Bilindiği üzere Karadeniz Bölgesi, coğrafi yapısı nedeniyle tarım ve hayvancılık konusunda bölge insanını zorlamakta, genç nüfusun büyük şehirlere göç vermesine neden olmaktadır. Fındık bahçesi sahiplerinin önemli bir bölümü ülkemizin diğer bölgelerinde yaşantılarını sürdürmekte, sadece hasat zamanında bahçeleri ile ilgilenebilmektedir. Bölgede ikamet eden üreticilerin çoğunluğunun bahçe bakım işlerini yerine getiremeyecek yaş düzeyine ulaşması da ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir durumdur. Bu doğrultuda, genç nüfusun tarıma yönlendirilmesi amacıyla Bakanlığımızca birçok proje uygulanmakta.
Fındık bahçelerinde Bakanlığımız nezdinde İl ve İlçe Müdürlüklerimiz tarafından uzun yıllardır yapılan eğitim yayım faaliyetleri neticesinde birçok üreticimiz daha bilinçli olarak bahçeleri ile ilgilenmektedir. Özellikle budama konusunda yanlış bilinen birçok konu bu yayım faaliyetleri sonucunda çiftçilerde davranış değişikliği oluşturdu.
Fındıkta periyodik olarak yapılan bakım işlemleri hasat sonrası kış budamasının yapılması ile başlar. Kış budamasında kurumuş hastalıklı zarar görmüş dallar ocaktan çıkartılarak dalların toprakla 60-80 derece açı yapacak şekilde ocağın konumlandırılması gerekir. Kış budaması genel olarak havalar soğumadan yapılmalıdır. Mart ayından itibaren ilkbahar budaması başlar. Bu dönemde ocakta kalan kırılmış, hastalık ve zararlı ile bulaşık dallar ile dip ve kök sürgünleri temizlenir. Fındık yetiştiriciliğinde sonbahar ve ilkbaharda olmak üzere yılda iki defa dip sürgünü temizliği mutlaka yapılmalıdır. Dip sürgünleri temizlenmediğinde verilen gübreden en çok dip sürgünleri yararlanacak; bu durumda meyve verecek dalların yeterince besin maddesi alamamasına verim ve kalite kaybına neden olacaktır.
Ayrıca fındık bitkisi optimum gelişmeyi pH’si 5-7 arasında olan topraklarda göstermektedir. Karadeniz Bölgesi'nin yoğun yağış alması nedeniyle toprakları asit karakterlidir. Bu durumda bitki topraktan bitki besin maddelerini yeteri kadar alamamakta bazı besin maddeleri de toksik etki yapmaktadır. Toprakta kireç noksanlığı kök ve gövde gelişimini engellemekte, tepe sürgünlerinde kuruma ve vaktinden önce sararmalara neden olmaktadır. Çiftçilerimizin, özellikle toprak analizi ile kireç ihtiyacı olup olmadığının belirlenmesi sonrasında teknik personelce tavsiye edilen gübreleme programını uygulamaları önem arz etmekte.
Fındıkta zararlılarla mücadele ve hastalıklara karşı neler yapılıyor?
Bakanlığımız Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü ile Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Fındık Entegre Mücadele Teknik Talimatına göre fındıkta hastalık ve zararlılar ile mücadele işlemleri İl ve İlçe Müdürlüklerimizin üreticilerimizi zamanında yönlendirmesi suretiyle yürütülmekte. Bu konuda üreticilerimizin Bakanlığımızca yürütülen eğitim ve yayım çalışmalarına katılmaları, telefonla gönderilen kısa mesajları, yazılı ve görsel basın yoluyla yapılan duyuruları takip etmeleri gerekmekte.
Fındık hasadı ve depolanması işlemlerinde nelere dikkat edilmeli? Üreticilere önerileriniz nelerdir?
Bilindiği gibi ülkemizde fındık hasadının büyük çoğunluğu yerden hasat şeklinde yapılıyor. Hasat öncesi çiftçilerimizin bahçelerinde yabancı ot temizliği yapmaları hasat edilen ürünün kalitesini artıracaktır. Fındığın hasat olgunluğunda hasat edilmesi ve kızışmayı önlemek için hasatta plastik çuval kullanılmaması gerekir.
HASAT OLGUNLUĞUNA ULAŞMADAN TOPLANAN FINDIKLARDA KALİTE DÜŞÜYOR
Fındığın hasat olgunluğuna geldiği bazı özelliklerine bakılarak anlaşılır. Zurufların iyice sararıp, kızarıp kahverengileşmeye başladığı zamanda, fındığın sert kabuğunun yüzde 75 oranında kızarması, danelerin sert kabuğunun içinden kolayca çıkabilmesi, iç fındık zar renginin koyu krem rengine dönüşmesi, dalda bulunan fındığın nem oranının yüzde 30’un altına düşmesi, sağlam ve dolgun meyveleri taşıyan dalların sallandığı zaman mevcut meyvelerin yüzde 75’inin daldan dökülmesi fındığın hasat olgunluğuna geldiğinin belirtileridir.
Hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklarda birçok mahsurlar meydana gelmektedir. Örneğin tam hasat olgunluğuna ulaşmadan toplanan fındıklar kurutulduktan sonra dıştaki sert meyve kabuklarının rengi donuk kalır. İç fındık, kabuğunu iyice dolduramaz, buruşuk iç oranı artar ve randıman düşük olur. Fındık çeşitleri kendine has sertlik, lezzet ve tada ulaşmadan hasat edilirse meyve kalitesi düşer. Bu da fındıkların uzun süre muhafaza edilmesini güçleştirir ve kolay bozulmalarına sebep olur.
Yine hasattan önce kurutma ve harman yerlerinin hazırlanması önem arz etmekte. Kurutma, soldurma yerlerinde fındığın toprağa temas etmemesi gerekir. Bunun için tezgâhlar, çardaklar ve beton zemin en uygun kurutma yerlerdir. Soldurma işleminde fındıklar yığın olarak bekletilmemeli en fazla 15 cm kalınlıkta serilerek 3-5 günde kurutulmalıdır. Patoza verilerek dane hâline getirilen ve ayıklanan fındıklar harman yerlerinde bez ve brandalar ya da beton zeminlerde kurumaya bırakılmalı, günde en az iki defa karıştırılmalıdır.
Kurutulmuş fındıklar hemen pazara götürülmeyecek, daha sonra satışa sunulacaksa mutlaka jüt veya fileli çuvallarda bekletilmelidir. Naylon çuvallar fındığın kızışmasına, ıslanmasına ve küflenmesine dolayısıyla aflatoksin oluşumuna neden olur.
Fındık, çuvallar hâlinde ızgaraların üstü, plastik paletler vb. üzerine en fazla on sıra hâlinde düzgün ve havalanacak şekilde depolanmalıdır. Fındıklar; temiz, rutubetsiz, serin, kuru ve havalanabilir depolarda muhafaza edilmelidir. Hasat ve kurutma işlemlerinde tekniğine uygun hareket edilmesi ve uygun depolama şartlarının sağlanması hâlinde kabuklu fındık 1 yıl bozulmadan kalitesini koruyabilir.
Son olarak; Bakanlığımızca yürütülen eğitim, yayım çalışmaları, proje bazlı çalışmalar ile fındık üreticilerimize sağlanan mazot-gübre desteği, fındık alan bazlı gelir desteği, iyi tarım uygulamaları ve organik tarım destekleri, lisanslı depoculuk destekleri, kırsal kalkınma destekleri ile düşük faizli kredi sağlanması gibi uygulamalarla fındık ürününde dünyada mevcut konumumuzu geliştirerek arttırma yolunda önemli çaba sarf ediliyor.