KASIM-ARALIK 2023 / DÜNYADA KOOPERATİFÇİLİK
Kazanmak için sosyal ekonomi
Yeni milenyumun ilk yılları. Her gün küresel felaketlerin bir yenisi yaşanıyor, iklim değişikliğinin etkileri iyice hissediliyor.
Tarımsal üretimde giderek artan tehditler toplumsal kaygılara sebep oluyor. Hep aynı kalıplaşmış kelimeler ile sürdürülebilir politikaların vazgeçilmezliği konuşuluyor. Ekonominin ötesinde doğa ve sosyal çevrenin geleceğimiz açısından daha önemli olduğu etik ve ahlaki değerlerle anlatılıyor. Peki sorunların çözümü var mı? Böyle bir şey mümkün mü?...
İşte bu sorunun cevabını aramak üzere "Dünyadan Kooperatif Hikâyeleri"nde sizleri bu sefer İngiltere’ye götüreceğim. Dünyada ilk kooperatifçilik hareketinin başladığı İngiltere’de günlük hayatın (bebek bezi ya da cenaze işlerine kadar) her alanında kooperatifler olmadan bir iş yapıldığını düşünülemez. Kapitalist bir ülkede güçlü olanların değil bütün toplumun refah içinde bir arada yaşayabilmesinin yolunu İngiliz halkı sosyoliberal politikalarda bulmuş. Bizim serbest piyasa şartlarında acımasızca yaşadığımız hayatın zorluklarının üstesinden onlar sosyal ekonomi ile gelmişler. Son zamanlarda “halk ekonomisi”, “dayanışma ekonomisi”, “toplum kalkınması veya ekonomisi” ve “kooperatif ekonomisi” gibi çeşitli adlarla karşımıza sıklıkla çıkmaya başlayan bu kavram aslında 1800’lü yılların ortalarından beri kooperatifçiliğin gelişimine paralel olarak İngilizler tarafından çok iyi biliniyor.
İngiltere’de kooperatiflerin en üst merkez birliği yani çatı teşkilatı olan “UK Coop” tarafından Eylül 2023 tarihinde yayınlanan rapora göre ülke sosyal ekonomisi genelinde faaliyet gösteren 14,3 milyon kişinin ortağı olduğu 7.586 kooperatif bulunuyor. Tarımdan finansa, enerjiden eğitime kadar uzanan geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bu işletmelerin toplam yıllık cirosu 88 milyar sterline ulaşmış ve 249 bin 142 kişiye istihdam sağlanmış. Uygun hukukî ve vergi düzenlemeleri sayesinde bu alanda son 5 yılda 3 kata varan hızlı büyüme ortamı yakalanmış.
Demokratik yönetim ve mülkiyet hakkı kapsamında ekonomik ve sosyal dengelerin sürdürülebilir şekilde sevk ve idare edildiği bu tip yapıları oluşturmak aslında hiç de zor değil. İşte bu hikâyede Bristol kenti yakınlarında 60 yıl önce kurulan kooperatiflerin çağın gerekliliklerine göre nasıl bir araya gelerek bir başarı sağladıkları açıkça görülüyor. Tarım ürünleri ticareti kooperatifi şeklinde gelişimini sürdüren kooperatif özellikle izlenebilirlik konusunda ortaklarının ürünlerini tüketicinin sofrasına kadar takip eden sistemleri, yine kendi ortaklarının çalışan olarak verdikleri emeklerle sağlamış. Bugün İngiltere dışında ülkemiz dâhil birçok ülkede ürünleri çeşitli marketlerde bulunabiliyor. Sosyal ekonomi kooperatifi olarak her açıdan ciddi kazançlar sağlanıyor.
Ülkemizde hâlâ gerçek anlamda sosyal ekonomiden haberi olmayan ve kooperatifleri kâr yapmayan dernekler sanan çevreci gruplar için bu hikâyenin yol gösterici olmasını umuyorum.
Haber Görseli
50 yıl önce açılan kooperatif ve ortakları
GIDA GEREKSİNİMİNDE ETİK DÜŞÜNCE
Gıda kıtlığı ve iklim değişikliği gibi tehditler yeme şeklimizi değiştirirken gıda ayak izi fazla ilgi çekmiyor. Üretim için gereken iş gücünden ambalaj malzemelerine, nakliye için kullanılan petrole veya ürünleri geliştirmek için kullanılan kimyasallara kadar tükettiğimiz her şeyin ekolojik ve sosyolojik bir bedeli var. Ancak organik, vejetaryen ve etik gıdalar üretirken pestisitleri ve kimyasalları reddederek ve aynı zamanda çiftçilere adil bir fiyat ödeyerek yani kazanılan parayı bu tip üretim yapan topluluklara yeniden yatırarak gıda ayak izleri küçültülebilir. Vejetaryen yiyecekler için metrekare başına daha fazla yiyecek üretilebildiğinden özellikle de "sera gazı" açısından hayvancılıkta üst üste fabrikasyon yetiştirmekten daha az zarara neden olduğundan bahsedilebilir.
Bristol merkezli toptancı Essential Trading adlı ticaret kooperatifi de akıllıca tedarik edilen yiyecekler (aynı zamanda çeşitli ev ve güzellik ürünleriyle birlikte), ayak izi takip eden ürünlerden oluşan ticaretin başında yer alıyor. Birleşik Krallık'ta en büyük ve başarılı işçi kooperatiflerinden biri olarak 60 yıldır ulusal ve uluslararası perakendecilere 6 binden fazla çeşit organik sebze, meyve ve etik gıda tedarik ediyor, üretiyor ve dağıtıyor. Kuruluş ayrıca web sitesi aracılığıyla tüketicilere doğrudan satış yapıyor.
Essential Kooperatifi pazarlama koordinatörü Eli Sarre, "Daha iyi bir dünyaya giden yolda etiğe duyarlı tüketiciler olarak satın alma gücümüzü kullanabileceğimize inanıyoruz" diyor.
GIDADA BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM İLE YENİ FIRSATLAR
Essential Kooperatifi, 1970'lerde Harvest (tam gıda nakit ve taşıma) ve Nova (organik ve vejetaryen gıda kooperatifi) adlı iki orijinal gıda kooperatifinin 1991 yılında birleşerek Essential Trading adlı kooperatifi oluşturmasıyla hayata başlamış. Essential Kooperatifi pek çok değişiklik görmüş. Örneğin organik gıda sunan ilk Birleşik Krallık işletmeleri arasında yer almış ancak yeni trendlere uyum sağlarken ahlak anlayışlarını değiştirmemiş.
Sarre "Modaya göre değişiklik yapmadık" diyor. "Taahhüdümüz her zaman adil ticaret, sağlıklı, organik, vejetaryen veya vegan ve GDO'suz ürünler sunmak oldu. Her zaman yaşam tarzımızın kendimiz ve çevremiz üzerindeki etkisi konusunda farkındalığı artırmayı amaçladık. Kooperatifleri ve toplumsal faaliyetlerini aktif olarak destekliyoruz, sağlıklı beslenmeyi teşvik ediyoruz, hayvanların sömürülmesine karşı çıkıyoruz ve insan hakları konularında farkındalık yaratıyoruz. Modaya yanıt vermiyoruz, sadece en iyi yaptığımız şeyi yapıyoruz." şeklinde yaklaşımlarını anlatıyor.
Bugün Essential Kooperatifi ortaklarının tamamı işin nasıl yürütüleceği konusunda eşit söz hakkına sahip. Sarre, "Etik bir kuruluş olmamızın bir nedeni de burada hepimizin eşit olmasıdır. Çünkü herkes için tek bir ücret yapısı vardır ve bu devrim niteliğinde ve güçlendirici bir kavramdır" diyor.
GÜVENLE SATIN ALMAK
Gıda hakkındaki korkutmalar, yanıltıcı ambalaj bilgileri ve gizli katkı maddeleri ile dolu bir dünyada güven konusu gittikçe önem kazanıyor. Yiyeceğin nereden geldiğini, nasıl yapıldığını ve onu yapan veya yetiştirenlere adil bir bedel ödendiğini artık daha fazla tüketici bilmek istiyor.
Sarre, her bir malzemenin çiftçiden sofraya olan yolculuğunun, yiyeceğin kalitesi kadar önemli olduğunu söylüyor. Kooperatifleri açısından durumu "Üreticilerimiz ve tedarikçilerimiz için katı kurallarımız var ve her ürünün takibi ile ilgili sıkı gereksinimlerimiz mutlaka karşılanmaktadır." şeklinde açıklıyor.
YAŞAMAK İÇİN YEMEK
Essential Kooperatifi, iyi bir kooperatifin diğer kurumsal şirketler çökerken nasıl gelişebileceğinin, büyüyebileceğinin ve dirençli kalabileceğinin bir örneği olmuş. Sarre, son istatistik rakamların Birleşik Krallıktaki üst kooperatif teşkilatı olan UK Kooperatif Birliği’nde 14 milyon kişinin hisse sahibi olduğunu ve bu rakamın giderek arttığını vurguluyor. Kooperatiflerin, kendi kendine yardım ile karşılıklı yardımlaşmayı birleştirdiğini söylüyor ve her bireyin bu artan farkındalığı ve ortak çıkar için birlikte çalışmanın faydalarına olan inançlarının, iş modelinin zorlu ekonomik ortamda hayatta kalmalarına yardımcı olduğunu belirtiyor.
50 yılı aşkın süredir etik gıda tedarik ettikten sonra, ahlâk temelindeki sorunlar konusunda haklılıkları ortaya çıkmış ve bu uyarıları küresel endişeler (farkındalıklar) hâline gelmiş. Kooperatifin bu sürdürülebilir yaklaşımları, tarım arazilerinin yenilenmesine; toplum içinde farkındalıkların güçlendirilmesine; çiftçiler, üreticiler ve tedarikçiler için sürdürülebilir bir gelecek sağlanmasına yardımcı olmaya devam ediyor.