1894 yılında mezun veren mektep, 1895 eğitim-öğretim sezonunda baytar sınıfının ayrılmasıyla ziraat mektebine dönüştü. Müfredatına ormancılık ile ilgili dersler eklendi. Halkalı Ziraat Mektebi, Bursa ve Selanik ziraat mekteplerinin yüksek ziraat mektebi olarak tesis edilmiş ve ders programı buna göre güncellenmişti. Halkalı’dan mezun olanlar, dördüncü derecede memur olarak göreve başlayıp birinci dereceye kadar yükselebilmekteydiler. Dolayısıyla diğer zirai eğitim kurumlarına nazaran tercih önceliğine sahip olmakla beraber vilayet ziraat mekteplerinden mezun olan öğrenciler dahi buraya sınavla kabul edilmekteydiler. Mektebe ücretli ve ücretsiz yatılı ile gündüzlü olmak üzere üç şekilde öğrenci kabul edilmekteydi. Giriş sınavlarına katılabilmek için birinci koşul Osmanlı vatandaşı olmaktı. Ayrıca iyi hâl belgesi ile sağlık raporu kayıt için gerekli evraklar arasındaydı. Müracaat şartlarını tamamlayanlar Türkçe, Fransızca, kimya, fizik, geometri, tarih ve coğrafya konularından imtihana alınmaktaydılar. Halkalı Ziraat Mektebinde; ziraat, biyoloji, morfoloji, bitki hastalıkları, kimya, jeoloji, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği, tarım aletleri, tarım sanatları, tarım iktisadı, millî iktisat ve fizyoloji dersleri birinci sınıfın ders programıydı. İkinci sınıfta bahçıvanlık, meyveli ağaçlar, ormancılık, zooloji, böcekçilik, haşerat, baytarlık, makine, ölçme, fizik, kanun, tarımsal aritmetik, zirai muhasebe, coğrafya, istatistik. Üçüncü sınıfta ise dinî ilimler, tavukçuluk, arıcılık, sağlık, matematik, geometri, meteoroloji, kitabet ve Fransızca dersleri bulunmaktaydı. Mektebin kuruluş gayesi büyük çiftliklere yönetici, Ziraat Nezaretine memur ve teknik eleman, ziraat mekteplerine ise hoca yetiştirmekti. Nitekim mezun olanlar; ziraat müfettişliği, ziraat memurluğu, kamu çiftliği yöneticiliği, ziraat ameliyat mekteplerinde idarecilik ve hocalık, harita ve fen memurluğu, orta dereceli mekteplerde muallimlik ve kimyagerlik gibi mesleklerde istihdam olunmaktaydılar. Mezunlar arasında zirai problem ve gelişmeleri yayımlayan gazete idareciliği yapanlar da görülmüştür. 1928 yılına kadar varlığını sürdüren Halkalı Ziraat Mektebi, Birinci Dünya Savaşı yıllarında da eğitim-öğretime devam etmiştir.
NUMUNE TARLALARI
Ziraat mekteplerinin memleketin her yerinde kurulması dönemin ekonomik, ulaşım, iklim koşulları, eğitimci problemleri gibi nedenlerden dolayı mümkün değildi. Öte yandan modern ziraatın yaygınlaşması daha ziyade çiftçinin gözü önünde gerçekleştirilen tatbikatlarla sağlanabilirdi. Nitekim eski ve yeni tarım metotlarının aynı anda gösterilebilmesi ve çağdaş üretim araçlarının kullanımı ve tamirinin ziraat ehlinin nezaretinde yapılması ilerlemeyi daha hızlı sağlayabilirdi. Bu gerçekten hareketle devleti idare edenler, mekteplerden daha az masrafla tesis edilebilecek fakat aynı zamanda mektep gibi hizmet görebilecek bir çözüm tercih ettiler ve vilayetlerde numune tarlaları kurma yoluna gittiler. 1888 yılı itibarıyla açılmaya başlanan numune tarlaları uygun ve geniş arazilerde faaliyete geçti. Sivas, Halep, Ankara, Adana, Konya, Erzurum, Aydın ve İzmit’te hayata geçirilen numune tarlaları ile ziraat mektebi mezunu bir müdür ve muavinin idaresinde yerel hububatın ıslahı, revaçta olan sebzelerin yetiştirilmesi ve hayvan yetiştiriciliği ahaliye gösterilmekteydi. Ayrıca tohum ıslahı, bölgedeki çiftçiler tarafından bilinmeyen hayvan ve bitkilerin yetiştirilerek uygun olanlarının tarımla uğraşan bölge insanına tanıtılması ve yaygınlaştırılması, zararlı haşerat ile mücadele gibi önemli zirai faaliyetler de numune tarlalarının işlevleri arasında yer almaktaydı. Numune tarlalarının en önemli özelliği ise açıldıkları bölgenin iklim koşullarına uygun tarımsal ürünlerin modern metotlarla verimini arttırmaya yardımcı olmasıydı.
SONUÇ
Tanzimat Dönemi’nden itibaren ziraatı modernleştirme çabaları yukarıda bahsettiğimiz kurumlar tarafından karşılık buldular. Bütün zirai eğitim kurumlarının temel hedefi ülke genelinde modern tarım tekniklerini yaygın hâle getirmekti. Bu hedefin gerçekleşmesi noktasında en büyük direnç ise mali sıkıntılar ve çiftçinin alışılageldik yöntemleri terk etmek istememesiydi. Mekteplerden mezun olanlar özellikle uygulamada ahaliyi ikna ettikçe başarı oranı arttı. Zirai eğitim kurumları sayesinde devletin ihtiyaç duyduğu yetişmiş eleman sıkıntısı önemli ölçüde giderildi. Halkalı ve Bursa Ziraat Mektepleri Cumhuriyet Dönemi’ne kadar varlıklarını devam ettirse de Selanik Ziraat Mektebi Balkan Savaşlarının ardından elden çıktı. İpekçilik mektebi de Cumhuriyet Dönemi’ne eğitim mirası olarak kaldı.
Kilis 7 Aralık Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Biriminde yazar tarafından hazırlanan ve sonuçlandırılan 10991 Numaralı Projeden derlenmiştir.