MART-NİSAN 2024 / RÖPORTAJ

Yangınlarla mücadelede tarihimizin en büyük hava filosunu kurduk


Murat ÖZKAN    

06.06.2024 


Ülkemiz yüzölçümünün yüzde 30’u ormanlardan oluşuyor. Ekosistemin önemli bir parçası olan ormanlarımızı korumak herkesin görevi. Orman yangınları ile mücadelede yangına müdahale dışında yangın öncesi çalışmalar da büyük önem taşıyor. Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’den yangınlara hazırlık boyutunu ve alınan tedbirlerin neler olduğunu ve 21 Mart Ormancılık Günü ile ilgili mesajlarını aldık.

Son yıllarda yaz aylarında büyük orman yangınları ile mücadele edildi. Bu tür felaketleri önlemek için ne tür tedbirler alınıyor? Hazırlıklar ne boyutta?
 
Ülkemiz, geçmişten bugüne orman yangınları tehdidi içinde bulunuyor. Ülkemizin bulunduğu coğrafi konum gereği orman alanlarımızın büyük bir kısmı orman yangınlarına hassas alanlar. Ülkemizin bu dezavantajı geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte de karşımıza çıkmaya devam edecek. 
 
Küresel bir sorun olan iklim krizi, mevsimsel değişimleri, yağış ve su rejimindeki değişimleri de beraberinde getiriyor. Yapılan bilimsel çalışmalar ve otoritelerin araştırmaları da bu çalışmaları doğrular nitelikte. Ülkelerin bu tehdit karşısında gerekli önlemleri almaları ise kaçınılmaz bir husus. Topyekûn önlem alınmadığı takdirde bunun faturasını bütün insanlık acı bir şekilde ödeyecektir.
 
105 HELİKOPTER, 26 UÇAK VE 14 İHA BU YIL YANGINLARLA MÜCADELEDE KULLANILACAK
 
Özellikle sıcaklıkların artması ile birlikte orman yangınlarına karşı koruma faaliyetlerimiz yoğunluk kazanıyor. Orman Genel Müdürlüğü değişen ve gelişen koşullar çerçevesinde teknik ve teknolojik olarak kendini yenilemekte aynı zamanda da geliştirmektedir. Geçmiş yıllarda 45 dakikaları bulan orman yangınlarına ilk müdahale süresi, bugün 10 dakikalara indirilirken teknolojik ve teknik gelişmeler bu değişimde önemli rol oynamıştır. 
 
Orman yangınları ile mücadele 3 temel esas üzerinde yürütülmektedir. Yangın öncesi çalışmalar, yangınlarla mücadele ve yangın sonrası rehabilitasyon çalışmaları bu üç ana esası oluşturmaktadır. 
 
Orman yangınları öncesi yapılan bilgilendirme, bilinçlendirme faaliyetleri büyük önem taşımaktadır. Ülkemizin dört bir yanında okullardan, orman köylerine varıncaya dek gerek yüz yüze, gerekse kitle iletişim araçları ile tüm vatandaşlar orman yangınlarına karşı bilinçlendirilmektedir.
 
Bunun yanı sıra orman yangınları ile mücadele edecek olan personel hizmet içi eğitimlere tabi tutularak her an zinde bir şekilde mücadeleye hazır hâlde tutulmaktadırlar. Olası bir orman yangınına müdahale kabiliyetleri yapılan tatbikatlarla daha da ileri düzeye taşınmaktadır. Orman yangınları ile mücadele kapsamında hava ve kara unsurlarının da katılım gösterdiği geniş katılımlı orman yangınları tatbikatı her yıl düzenli olarak yapılmaktadır. Geçen sene İzmir’de düzenlenen tatbikat, bu yıl Antalya’da düzenlendi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayi (TUSAŞ) tarafından üretilen T 70 helikopterlerin, yangın söndürme uçaklarının ve kara unsurlarının katılım gösterdiği tatbikat, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından da izlendi ve koordine edildi.

Haber Görseli

Ülkemiz genelinde 776 yangın gözetleme kulesi bulunuyor. Dünyada sadece iki ülkenin kullandığı yangınların gözetlenmesi, takibi ve yönetiminde insansız hava araçlarıyla nokta atışı etkili bir mücadele gerçekleştiriyoruz. Yangınlarla mücadelede tarihimizin en büyük hava filosunu kurduk. 105 helikopter, 26 uçak ve 14 İHA ormanlarımızı adeta çelik kanatlarıyla kapsamış durumda. Bayraktar TB2 ve Aksungur İHA'ları ile T-70 NEFES helikopterleri filomuza ayrı bir güç vermekte. 
 
Son 22 yıl içerisinde oluşturduğumuz 4 bin 727 yangın havuzuyla bu mücadelede helikopterlere destek veriliyor. Yangınla mücadelede karadan müdahale olmazsa başarı şansınız yoktur. Bu nedenle ormanları canı pahasına savunan ormanın kahramanlarını daha güçlü ve donanımlı hâle getirmek için 1649 arazöz, 2 bin 453 ilk müdahale aracı ve 821 iş makinesi ile donattık. 
 
Orman yangınları ağırlıklı olarak insan kaynaklı nedenlerle çıkıyor. Bununla ilgili vatandaşlara ve ilgililere uyarılarınız ve tedbirler konusundaki önerileriniz nelerdir?
 
Son 10 yıllık yangın istatistikleri incelediğinde, ülkemizde yılda ortalama 2 bin 600 orman yangını meydana geldiği görülmekte. Aynı istatistikler, bizlere çıkan yangınların sayısal olarak yüzde 87’sinin insan kaynaklı, geri kalan yüzde 13’ün ise yıldırım kaynaklı (doğal nedenler) yangınlar olduğunu gösteriyor. İnsan kaynaklı yangınlardan zarar gören alanın, toplam yanan alan içindeki payı ise yüzde 99 olarak karşımıza çıkıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere orman yangınlarının doğal olmayan sebeplerinin azaltılması ile ormanlarımız büyük ölçüde yangınlardan korunacaktır.
 
İnsan kaynaklı yangınların sebepleri araştırıldığında, tarımsal hasat sonrası oluşan anızların ve atıkların yakılması sonucu meydana gelen yangınlar olduğunu görüyoruz. Biçerdöver ve balya makinesi gibi tarımsal hasat makineleri kullanılırken gerekli önlemlerin alınmaması sonucu yangınlarla karşılaşılıyor. Tarımsal alan ve yerleşim alanlarında temizlik amaçlı çöp atıkların yakılması da yine insan kaynaklı yangınların sebeplerinden. Ayrıca araçla seyir hâlindeyken sönmemiş sigaraların açık alanlara atılması, açık alanlarda salça ve bulgur kaynatma gibi faaliyetler için yakılan ateşler, ormanlık alanlarda aktivite icra edenler (çoban, avcı ve doğa yürüyüşçüleri gibi) tarafından yakılan ve tam olarak söndürülmeyen ateşler, piknik ve rekreasyon amaçlı yakılan mangal ve ocaklar ormanla temas hâlinde tedbirsizlikten kaynaklanan yangın sebepleri. 

Fotoğraf Galerisi

ORMAN BENİM KAMPANYASI
 
Günümüzde meydana gelen orman yangınlarına müdahale, değişen meteorolojik veriler, aşırı hava olayları ve hâkim olan kuraklıklar nedeniyle oldukça zor ve riskli bir hâle gelmiştir. Bu olumsuz meteorolojik şartların da etkisiyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son yıllarda mega yangınlar olarak adlandırılan çok büyük orman yangınları yaşanmıştır.
 
Ülke olarak değişen bu şartlara uyum sağlamak ve ormanlarımızın karşı karşıya kalacağı yangınlardan korunması amacıyla yangınlara müdahale kapasitemizde ciddi artışlar yapılmıştır. Ancak geldiğimiz noktada yüksek enerjiye sahip büyük yangınlarla mücadelede, sınırlı olan kapasite artışları ile başarılı olmak da son derece zordur. 
 
Birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de orman yangınlarıyla mücadelede önceliğimizi önleyici tedbirler ile yangınların çıkmasına mani olunması ve sayılarının düşürülmesine yönelik çalışmalar oluşturmaktadır. Alacağımız basit tedbirler ve göstereceğimiz dikkatle, insan kaynaklı orman yangınlarının önüne geçebilecek ve ormanlarımızı yangınlardan koruyabileceğiz.
 
Toplumsal bir sahiplenme ile başarıya ulaşacağına inandığımız “Orman Benim” kampanyası ile toplumsal farkındalık oluşturup yangın sayılarını ciddi oranda düşüreceğiz. Böylece mevcut söndürme kapasitemizi daha verimli kullanarak toplumumuz için bir tehdit hâline dönüşen orman yangınlarının zararlarını en aza indireceğiz. Bu kampanya ile başta insan faaliyetlerinin yoğun olduğu ormanlardan geçen yolların kenarları olmak üzere ormanlarımızdaki çöpleri ve yangına sebep olabilecek maddeleri temizleyecek, ormanlarımızdaki yangın yükünü azaltacak ve Yeşil Vatanımızı orman yangınlarıyla karşı karşıya bırakmayacağız.

Fotoğraf Galerisi

21 Mart, “Dünya Ormancılık Günü”, 21 Mart’ı içerisine alan hafta da “Orman Haftası” olarak kutlanıyor. Ormancılık günü ile ilgili mesajınız nedir?
 
Doğal kaynaklar denince akla ilk gelen şüphesiz ki ormanlar. Ormanlar yaşadığımız yeryüzünün üçte birini kaplamakta, biyolojik bakımdan büyük zenginlikler barındırmaktadır. Karalarda yaşayan bitki, hayvan ve böcek türlerinin yüzde 80’inden çoğuna ev sahipliği yapıyor. Biyoçeşitliliğin korunmasında, iklim değişiminin önlenmesinde ve temiz hava sağlanmasında çok önemli rolleri vardır. Ormanlar insanlar için de yaşamsal önem taşıyor. Dünya genelinde yaklaşık 1,5 milyar insan geçimini, barınmasını, yiyeceğini, yakıtını ve ilacını ormanlardan sağlıyor.
 
21-26 Mart tarihleri arası Ormancılık Haftası olarak kutlanıyor. 21 Mart’ın bir diğer önemi de pek çok topluluk için yılbaşı niteliği taşıyan “yeni gün” anlamına gelen ve bahar bayramı olarak da bilinen Nevruz’un başlangıcı olmasıdır. Nevruz Bayramı kadim bir gelenek olarak ait olduğumuz coğrafyanın her bir köşesinde hem benzer hem de farklı adetlerle kutlanıyor. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü de bu köklü geleneğin içerisine dâhil olarak yeşile, doğaya ve ormana olan sevgiyi perçinliyor.
 
Ormancılık günü ve haftasında ormanı ve ormancılığı tanıtmak, orman ve ağaç sevgisini aşılamak ve ormanların önemini vurgulamak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu vesileyle fidanlar dikiliyor, yeni ormanlar tesis ediliyor, söyleşiler ve paneller düzenleniyor. 
 
Ülkemizde de ormanların önemini insanlara anlatmak amacıyla ve “Yeşil Vatan” hedefiyle 21 Mart coşkuyla kutlanıyor. Etkinlikler kapsamında ülkemizin sahip olduğu 22,9 milyon hektar orman alanının nitelikli bir şekilde artırılması için yapılan çalışmalar insanlara anlatılmakta hatta düzenlenen fidan dikim etkinlikleri ile bu çalışmalara vatandaşlar da ortak edilmektedir. Okullarda düzenlenen söyleşilerde ve fidan dikim etkinliklerinde minik yüreklere orman sevgisi aşılanmaktadır.
2024 yılında “Küllerinden Doğuyor” diyerek Çanakkale’den yola çıkıldı. Bir önceki yıl meydana gelen orman yangınlarının izlerini silmek için 7’den 70’e bütün vatandaşlarımız ülkemizin dört bir yanında öncelikli olarak yanan orman alanlarında toplandı. Küllerinden doğan ormanlar ile gelecek nesillere temiz bir çevre ve yaşanabilir bir dünya bırakmanın, su kaynaklarımızı korumanın, toprak erozyonunu önlemenin, temiz hava solumamızın yolunun ormanlarımızı korumak, geliştirmek ve orman alanlarımızı genişletmekten geçtiği öğütleniyor.

ogm orman yangını