MAYIS-HAZİRAN 2024 / GEZİ

Adrenalin ve dinginliğin buluşma noktası “Köprülü Kanyon Millî Parkı”


Gülser İVGEN    

29.07.2024 


Mevsimin yaza döndüğü, güneşin yakıcı yüzünü gösterdiği bu günlerde doğanın yeşiliyle, suyun ve göğün mavisiyle buluşmak istiyorsanız rotanızı Antalya’daki Köprülü Kanyon Millî Parkı’na çevirebilirsiniz.

Adını Köprüçay Irmağı üzerindeki Roma Dönemi’nde inşa edilen bugünkü adıyla Oluk Köprü’den alan Köprülü Kanyon,14 kilometre uzunluğu ve 100 metreyi aşan duvar yüksekliği ile Türkiye’nin en uzun kanyonlarından biri olma özelliğini taşıyor. Bu özelliği ile rafting tutkunlarına büyük bir heyecan yaşatan Köprülü Kanyon, aynı zamanda doğa ile baş başa kalıp dingin bir zaman geçirmek isteyen misafirlerin bu isteğini de fazlasıyla karşılıyor.
 
Dünyanın en temiz akan ırmaklarından birisi olarak bilinen Köprüçay, Isparta Sütçüler yakınlarında Toros dağlarından doğar, dar ve derin kanyonlardan geçerek Akdeniz’e dökülür. Köprüçay, Akdeniz Bölgesi’nin gözde rafting alanlarından biridir. Amatör rafting severler Oluk Köprü’den, profesyoneller ise genellikle başlangıç noktası yakınındaki çağlayandan kanyona girerek parkura başlayabilir. Başlangıç noktasının hemen altında yer alan çağlayandan sonra devam eden parkur, 2-3 zorluk derecesindedir. Parkur boyunca var olan çok sayıdaki çağlayan raftingcilere oldukça heyecanlı anlar yaşatır.

Haber Görseli

ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK AKDENİZ SERVİ ORMANI KÖPRÜLÜ KANYON’DA
 
Ülkemizdeki en büyük Akdeniz servisi ormanını bağrında bir gerdanlık gibi taşıyan millî parkı ziyaret edenler kızılçamdan karaçama, sedirden köknara, meşe çeşitlerinden yabani zeytinliklere varana dek yeşilin her tonunu görme imkânına kavuşuyor. Yaban hayatı açısından da birçok türün yaşadığı alanda; alageyik, yaban keçisi, yaban domuzu, ayı, kurt, tilki, tavşan ve çeşitli kuş türleri yaşamını sürdürüyor.
 
Onca bitkinin, ağacın ve hayvanın dile geldiği Köprülü Kanyon Millî Parkı’nı ziyaret edenler tarihin de dile geldiğine, kulaklarına yüzyıllar öncesinden sözler fısıldandığına şahitlik ediyor. Tarihçi Strabon’a göre MÖ ikinci binyılın sonuna doğru Dor göçleri sırasında kurulduğu söylenen Selge Antik Kenti, Köprülü Kanyon Millî Parkı sınırları içindedir. 

Haber Görseli

Kente MS 7. yüzyılın başlarında Lakedaimonlar’ın (Spartalılar) yerleştiği bilinir. Selge, günümüzde Antalya olarak bilinen Pisidia bölgesinde paranın basıldığı ilk şehir olması nedeniyle de çok önemlidir. Günümüze ulaşan Selge şehri kalıntıları Roma döneminden kalmadır. Surlarla çevrili olan şehir, Tiyatro, Zeus Tapınağı ve Odeon ile Nympheum’un bulunduğu üç tepe üzerinde kurulmuştur.
 
Böylesine derin bir tarihî geçmişe sahip olan bu bölgede yaşayan halkın da elbette kendine özgü bir kültürü vardır. El emeği göz nuru el işi örgüler, kaşık oymacılığı, kilim dokumacılığı ve yazma oyacılığı gibi yöre insanlarının yapmış olduğu çalışmalar misafirleri kendine hayran bırakır.

Haber Görseli

Köprülü Kanyon’u ziyaret edenler alandaki restoranlarda Köprüçay Irmağı’ndan çıkan asma yaprağına sarılmış, ızgarada pişirilen nefis alabalıklardan mutlaka yemeli. Otlu gözlemenin de tadına bakmadan dönmemeli. 
 
Raftingden kanoya, tabiat yürüyüşünden bisiklet gezilerine, at binmeden kaya tırmanışına, yaban hayatı gözleminden doğa fotoğrafçılığına kadar birbirinden farklı aktiviteleri gerçekleştirebileceğiniz millî parkta konaklamak için çadır kurarak kamp yapabilirsiniz. Çadırı tercih etmeyenler için Beşkonak, Gaziler, Çaltepe ve Karabük gibi köy ve mahallelerde yöresel mimariye sahip evlerde ya da Manavgat, Side ve Belek’teki otellerde çok farklı seçeneklerde konaklama imkânı bulunuyor.
 
Yeşilin ve mavinin her tonunu görebileceğiniz, su sesleri ve eşsiz manzara karşısında tabir yerindeyse huzura ereceğiniz Köprülü Kanyon Millî Parkı’na İstanbul, Ankara ve İzmir’den direkt hava yolu ile ulaşılabiliyor.

Köprülü Kanyon Millî Parkı