TEMMUZ-AĞUSTOS 2024 / RÖPORTAJ

Dünya patlıcan üretiminde 4’üncü sıradayız


Murat ÖZKAN    

12.09.2024 


Anavatanı Hindistan olan patlıcan, ülkemiz tarımına sonradan girmesine rağmen Türk mutfağının sevilen bir ürünü olmuştur. Taze, kurutularak veya işlenerek tüketilen patlıcanın genel özellikleri, üretim ve ticaret rakamları ile ilgili bilgileri GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkezi Müdürlüğünden Dr. Edip ALAS’la röportaj gerçekleştirerek siz değerli okuyucularımıza sunuyoruz.

Patlıcanın bitkisel özellikleri ve besin değeri hakkında bilgi verebilir misiniz?
 
Ilık iklimlerde tek yıllık, tropik iklimlerde ise küçük bir ağaç şeklinde büyüyen birkaç yıllık bir kültür bitkisi olan patlıcan; ülkemizde açıkta yazlık sebze olarak örtü altında ise kış ve bahar aylarında yetiştirilmektedir. Patlıcan varyeteleri meyve rengi koyu mordan siyaha, kremsi beyazdan yeşile kadar farklı renklerde; meyve şekli ise farklı uzunluklarda uzun, silindirik ve topan olabiliyor. Ülkemizde yaygın olarak siyah renkli, uzun silindirik tipte meyveleri olan patlıcanlar tüketiliyor. Patlıcan çiçekleri erselik yapıdadır, meyve uzunluğu 10-30 cm, çapı 3-8 cm, ağırlığı ise 50-400 g arasında değişkenlik gösterebilir. Meyvesinin içine gömülmüş olarak ortalama 500-1000 adet tohumu bulunur.
 
Patlıcan; meyve kabuğunda bulunan yüksek lif oranı, düşük kalorisi, kolestrol içermemesi, yüksek potasyum ve antioksidan (antosiyaninler ve fenolik maddeler) içeriği ile iyi bir diyet besini kabul edilir. Patlıcan meyveleri; flavonoidler, steroid saponosidler ve glikoalkaloidler (solasonin) gibi çeşitli biyoaktif bileşikleri içermekte ve antikanserojen, antiinflamatuar özellikleri bulunmakta aynı zamanda kalp ve sinir sistemini de korumaktadır. 
 
Patlıcan bitkisinin yetiştirme şartları ile ilgili neler söylersiniz?
 
Patlıcan bitkileri tohum ekiminden son hasada kadar yaklaşık 6 aylık bir periyodu kapsamaktadır. Patlıcan tohumlarının hızlı ve homojen çimlenmesi için optimum sıcaklık değerleri olarak gündüz/gece 25-28°C/18-21°C arasında bir sıcaklık aralığı gerekir. Fideler, bu sıcaklık değerlerinde 8-12 gün içinde çıkış yapabilmektedir. Patlıcan fideleri, genellikle tohum ekiminden 5-6 hafta sonra 3-4 gerçek yapraklı, hastalıksız, kısa ama sağlam yapılı (pişkin) olduğunda dikime hazır hâle gelir. 
 
Patlıcan bitkileri dikim yapılacak yerin toprağı; derin, verimli, iyi drene edilmiş, organik madde oranı yüksek, pH değeri 5,5 ila 6,8 arasında olmalıdır. Patlıcan fideleriyle bahçe kurulumunda tek sıralı dikim, hem kültürel işlemleri kolaylaştırır hem de bitkilerin daha iyi ışık almasını sağlar. Tek sıralı dikimde sıra arası 90-100 cm, sıra üzeri mesafe ise 50-70 cm olmalıdır. Dikimden sonra toprakta zamanla kaymak tabakası oluşur. Bitkilerin kök sisteminin rahat gelişebilmesi ve yabancı otlarla mücadele için en az 2-3 kez çapalama yapmak gerekir. 
 
Patlıcanın büyüme ve gelişmesi için uygun sıcaklık değerleri 25-30°C’dir. Gece sıcaklığının 16°C’nin altına düşmesi ve düşük ışık şiddeti patlıcanda çiçek tozu canlılığını azaltıp meyve tutumunu sekteye uğratır. Meyve verimi için en uygun sıcaklık 22°C’dir. 
 
Sonbaharda patlıcan tarlasına dekar başına 2-3 ton yanmış ahır gübresine ek olarak 8-12 kg azot, 8-10 kg fosfor ve 8-10 kg potasyum ve iz elementler verilmesi gerekir.
 
Patlıcanda görülen en yaygın hastalıklar; Fusarium solgunluğu, Verticillium solgunluğu, bakteriyel solgunluk, Antraknoz, Alternaria ve Phytophthora’dır. Patlıcan başta akarlar, beyaz sinekler, yaprak bitleri ve thripsler olmak üzere çok sayıda zararlı tarafından saldırıya maruz kalır. Bu etmenlere karşı Tarım ve Orman Bakanlığı teşkilatlarına başvurularak bilgi alınmalı ve Bakanlığın teknik talimatlarına uygun şekilde mücadele edilmelidir. Kültürel önlem olarak hastalıklı bitki artıkları ve meyvelerin toplanıp imha edilmesi, münavebe uygulanması, uygun toprak işleme yapılması, sertifikalı ve hastalıksız tohum ile fide kullanılması gerekir.
 
Çeşit özelliğine bağlı olarak meyveler normal iriliğini ve rengini alınca hasat yapılmalıdır. Hasat meyve sapı meyvede kalacak şekilde bıçak veya makasla yapılmalıdır. Sık aralıklarla yapılan hasat kaliteli ürün verimini artırır. Hasattan sonra pazar değerini kaybetmiş, şekli bozuk, rengi açılmış, parlaklığı kaybolmuş, eti koflaşmış ve boşalmış veya lifleşmiş, tohum oluşmuş meyvelerin ayıklanması ve pazara sunulacak olanların sınıflandırılması gerekir. 

Haber Görseli

ÜRETİMİN TÜKETİMİ KARŞILAMA ORANI YÜZDE 104,5
Türkiye’de ne kadar alanda patlıcan yetiştiriciliği yapılıyor, daha çok hangi bölgelerde üretiliyor? Örtü altı üretim rakamları hakkında bilgi verebilir misiniz?
 
2022 yılı FAO verilerine göre dünyada 59.346.227 ton patlıcan üretildi. Çin dünya patlıcan üretiminin yaklaşık yüzde 64,6’lık kısmıyla (38.318 bin ton) açık ara ilk sırayı alırken onu yüzde 21,5 ile (12.765 bin ton) Hindistan ve yüzde 2,4 ile (1.397 bin ton) Mısır izliyor. Türkiye yüzde 1,3’e denk gelen 781.242 ton ile dünya patlıcan üretiminde 4. sırada yer alıyor.
 
Ülkemizde patlıcan üretim miktarının yurt içi talebi karşılama oranı yüzde 104,5 ve tüketim taleplerinin tamamı yurt içi üretimle karşılanıyor. Bu üretim miktarı açıkta ve örtü altı yetiştiricilikten elde ediliyor. Ülkemiz patlıcan üretiminin yaklaşık yüzde 54,6’sı, yani 446.239 tonluk kısmı açıkta, yüzde 45,4’lük kısmı (371.352 ton) ise örtü altı yetiştiricilikten (alçak tünel, cam sera, plastik sera, yüksek tünel) elde ediliyor.
 
2023 yılında ülkemizde bölgesel bazda en çok patlıcan üretimi 450.140 ton ile Akdeniz Bölgesi’nden sağlanırken; Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde 110 bin ton, Ege Bölgesi’nde 96 bin ton, Marmara Bölgesi’nde 60 bin ton, Karadeniz Bölgesi’nde 51 bin ton, İç Anadolu Bölgesi’nde 30 bin ton ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde yaklaşık 21 bin ton üretim gerçekleşti. İllere göre patlıcan üretiminde ilk üç sırayı 235 bin ton ile Antalya, 146 bin ton ile Mersin ve 41.847 ton ile Gaziantep alıyor.
Örtü altında üretimin büyük çoğunluğu (139 bin ton) plastik seralardan geliyor. Bunu 130 bin ton ile yüksek tünel, 101 bin ton ile cam sera ve 12 bin ton ile alçak tüneller izliyor. Toplam örtü altı alanı olarak Antalya (13.706 da), Mersin (8.454 da), Adana (5.224 da) ve Muğla (1.836 da) ilk sıralarda yer alırken bu illerde üretilen patlıcanların büyük bir kısmı örtü altı üretiminden gelmektedir.

Fotoğraf Galerisi

PATLICAN İHRACATINDA 5. SIRADAYIZ
Kurutulmuş veya işlenmiş patlıcan ürünlerine ilgi ne boyutta?
 
Patlıcan, geniş bir tüketim yelpazesine ve ekonomik değere sahip tarım ürünleri arasında yer alıyor. Ülkemiz mutfak kültürünün sevilen bir ürünü olan patlıcan taze, kurutularak ve işlenerek tüketiliyor. 
 
Son yıllarda dünyada tüketim alışkanlıklarının değişimi göz önüne alındığında, kurutulmuş ve işlenmiş gıdalara olan ilginin giderek arttığı görülüyor. Patlıcan dilimli ve dolmalık olarak güneşte veya makineler yardımıyla kurutularak pazarlanabilmektedir. Közleme, kızartma, turşu ve reçel olarak konserve sanayisinde işlenerek de değerlendirilebiliyor. Ülkemizde kurutmaya ve işlemeye uygunluk açısından yeterli sayıda ticari ve hibrit çeşitlerin bulunmaması ve bu konuda yeterli çalışmanın olmaması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkıyor. 
 
Ticarete konu olan patlıcanın ihracat ve ithalat rakamları nelerdir? Dünyadaki konumumuz nedir?
 
FAO verilerine göre dünyada toplam patlıcan ithalat miktarı 579.542 ton olarak gerçekleşirken 613.424 bin dolar ithalat değerine sahip olmuştur. Sırasıyla; Amerika 90 bin ton ile 104.604 bin dolarlık, Almanya 53 bin ton ile 85.695 bin dolarlık ve Fransa 50 bin ton ile 71.756 bin dolarlık hacimle en fazla patlıcan ithalatı yapan ülkeler olmuştur. Türkiye patlıcan ithalatında 61,4 ton ve 75 bin dolar ithalat değeri ile dünya sıralamasında 71. sırada yer almıştır.
 
Dünyada ihraç edilen toplam patlıcan miktarı ise 490 bin ton olarak gerçekleşmiş ve ihracat toplamının değeri ise 578.052 bin dolar olduğu görülmüştür. İhracat miktarları ve parasal değerleri açısından öne çıkan ülkeler sırasıyla İspanya 150 bin ton ve 213.390 bin dolar; Hollanda 61 bin ton ve 97.227 bin dolar; Meksika 83 bin ton ve 85.538 bin dolar; Amerika 23 bin ton ve 35.112 bin dolar ile ilk 4 sırayı alırken; Türkiye 26.548 ton ve 18.872 bin dolar ile 5. sırada yer almıştır. Ancak dünya patlıcan ihracatında ülke olarak 5. sırada yer almamıza rağmen; domates ve biber gibi türlerin ihracatının çok gerisinde olduğumuzu belirtmemiz gerekir. 

Haber Görseli

Patlıcan bitkisinde çeşit geliştirme veya verimliliği artırma alanındaki çalışmalarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
 
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğüne (TAGEM) bağlı araştırma enstitülerimiz, üniversitelerimiz ve özel sektör kuruluşları tarafından yeni çeşit geliştirme çalışmaları devam ediyor. Patlıcan ıslahında klasik ıslahın yanı sıra yakın zaman içinde geliştirilen ve yaygınlaşan doku kültürü ve moleküler ıslah metotlarının da uygulanmasıyla yeni hibrit ve standart patlıcan çeşitlerinin geliştirilmesinde oldukça önemli ilerlemeler sağlanmış durumda. 
 
Son yıllarda küresel iklim değişikliği nedeniyle patlıcan bitkileri yüksek veya düşük sıcaklıklar, kuraklık ve tuzluluk gibi abiyotik stres faktörleriyle daha çok karşı karşıya kalıyor. Bu etmenler bitkilerin büyüme ve gelişmesini etkileyerek verimi ve meyve kalitesini düşürmenin yanı sıra hastalık ve zararlılara karşı da dayanımlarını azaltıyor. Günümüzde patlıcan ıslah programlarının hedefini yüksek kaliteli ve verimli, uzun raf ömürlü, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı, abiyotik streslere karşı yüksek adaptasyon yeteneği olan çeşitlerin geliştirilmesi oluşturuyor. 
 
Küresel ısınma tehdidi nedeniyle verimin azalmasına karşı, çeşitli biyotik ve abiyotik stres faktörlerine dayanıklı olabilecek yerel genotiplerin ve yeni çeşitlerin kullanımlarının yaygınlaştırılmasıyla son yıllarda verim artışı görülmektedir.
 
Diyarbakır ilimizde de yaygın olarak kullanılan yerel genotiplerle ilgili GAP Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi Müdürlüğümüzde proje liderliğini yürüttüğüm “Diyarbakır Yerel Patlıcan Popülasyonlarının Toplanması, Tanımlanması ve Seleksiyon Yoluyla Islahı” projesinin ilk aşaması tamamlandı. Bu proje sonuçlarına göre meyve verimi ve kalitesi bakımından öne çıkan 12 adet çeşit adayı genotip kullanılarak ıslah projesinin II. aşaması olan “Diyarbakır Yerel Patlıcan Popülasyonlarından Çeşit Geliştirme-II” çalışmalarımız devam ediyor. Projenin II. aşamasında verim ve kalitenin yanı sıra hasat ve hasat sonrası raf ömrü döneminde kalite parametrelerinde öne çıkanlar genotiplerden çeşit veya çeşitler geliştirilecektir. Ayrıca “Diyarbakır Yerel Patlıcan Genotiplerinin Yüksek Sıcaklık Stresine Dayanımlarının Belirlenmesi” isimli projeyle Diyarbakır yerel patlıcan genotipleri arasından yüksek sıcaklık stresine dayanımları olduğu belirlenen çeşit adayı hatların da tescil işlemleri devam ediyor. 
 
Patlıcanın yabani akrabaları arasında yer alan S. macrocarpon, S. aethiopicum, S. insanum ve S. incanum türlerinin biyotik ve abiyotik birçok stres faktörlerine karşı dayanıklı olduğu, kültür patlıcanlarıyla yapılan melezlemelerde başarılı sonuçlar verdiği ve ıslah çalışmalarında kullanılabilecek hatlar elde edilebildiği üniversitelerimiz ve kamu kurumlarımızdaki çeşitli araştırmacılar tarafından belirlendi. Bu çalışmaların bazılarından yerli anaçlar da geliştirildi. Son yıllarda iklim kaynaklı gelişen olumsuz şartlardan etkilenmemek ve verimin azalmasına engel olabilmek için aşılı fide kullanılmasını yaygınlaştırmak ve yabani türler de kullanılarak anaç ıslahında yeni çeşitler geliştirmenin elzem hâle geldiğini düşünüyorum.

patlıcan örtüaltı GAP meyve verimi yazlık sebze