EYLÜL-EKİM 2024 / ÖZEL HABER
İnternetten market alışverişlerinde meyve ve sebze ilk sırada
Günümüzde internetin e-ticaretin (elektronik ticaret) temel altyapısını oluşturması, mobil cihazların da kullanıcıların her yerden erişimini sağlamasıyla alışverişte zaman ve yer sınırını neredeyse ortadan kalkmış durumda. Bu iki bileşenin her geçen gün artan seçeneklerle ve kolay mobil uygulamalarla kullanıcıya ulaşması tüketici davranışlarında köklü değişikliklere neden olmaya başladı.
Üreticilere de daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma ve ürünlerini aracıya gerek kalmadan doğrudan satma olanağı sağlayan e-ticaret, klasik alışverişle kıyasıya rekabet ediyor. Küresel ticaretteki gelişmelere paralel Türkiye’de de hızla büyüyen e-ticaretin kapsamı, gıda ve tarım ürünleri satışındaki payı, üretici açısından avantajları hakkında sorularımızı Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürü Adem Başar’a yönelttik.
Türkiye’de e-ticaretin gelişimi hakkında bilgi verir misiniz? Yasal anlamda ilk düzenlemeler ne zaman yapıldı?
Elektronik ticaret ilk kez ülkemiz gündemine 1990’lı yılların sonunda girdi. 1997 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu, elektronik ticaret ağının kurulması ve ülkemizde e-ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla bir toplantı gerçekleştirdi ve bundan bir yıl sonra Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. 2001 yılından itibaren ise “e-Türkiye” çalışmaları başlatıldı ve aralarında e-ticaretin de olduğu 13 konuda çalışma grupları oluşturuldu.
Bu dönemde Avrupa Birliği’nin 2000/31 sayılı “Elektronik Ticaret Direktifi” kapsamına giren düzenlemeler ile bu düzenlemelere karşılık gelen Türk mevzuatının karşılaştırması amacıyla çalışmalar yürütüldü. Adalet Bakanlığı tarafından kurulan “E-Ticaret Kanunu Hazırlama Komisyonu” çalışmaları neticesinde 2009 yılında “Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarı Taslağı” hazırlandı. Yapılan çalışmalar sonucunda, 6563 sayılı Kanun 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girdi.
Ticaret Bakanlığı, İç Ticaret Genel Müdürlüğü 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, e-ticaretin gelişimiyle ilgili her türlü tedbiri almaya ve denetimi yapmaya yetkili kılındı.
6563 sayılı Kanun ile internet üzerinden yapılan ticari faaliyetlerin daha güvenli ve şeffaf bir şekilde yapılması, etkin ve adil rekabet ortamının tesis edilmesi ve elektronik ticaretin gelişiminin sağlanması amacıyla elektronik ticarete ilişkin bilgi verme yükümlülükleri, ticari iletişime ilişkin esaslar, elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcıların yükümlülükleri, elektronik ticarette haksız ticari uygulamalar, hukuka aykırı içerik, aracılık sözleşmesi, elektronik ticaret lisansı ve elektronik ticaretle ilgili diğer hususlar düzenlendi.
Ardından kanunun uygulanmasına ilişkin detayların düzenlenmesi amacıyla iki yönetmelik ve iki tebliğ yürürlüğe koyduk.
Haber Görseli
Adem Başar Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürü
ÜLKEMİZ E-TİCARET HACMİNİN 2024’TE 82 MİLYAR DOLARI AŞMASINI BEKLİYORUZ
Türkiye’de e- ticarette dünyadaki gelişime paralel bir ilerleme var mı? Bu konuda neler söylersiniz?
Dünya çapında beş milyardan fazla internet kullanıcısı var ve bu kişiler içinde e-ticaret yapanların sayısı gün geçtikçe artıyor. 2023 yılında küresel perakende e-ticaret satışları 5,8 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Bu hacmin 2024 yılında 6,3 trilyon doları, 2027 yılına kadar ise 8 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor.
Elektronik Ticaret Bilgi Sistemi (ETBİS) verilerine göre Türkiye’de 2023 yılı itibarıyla e-ticaret hacmi 1,85 trilyon liraya ulaşmış durumda. Bu, bir önceki yıla göre yüzde 115 artış anlamına geliyor ve yaklaşık 78 milyar dolara tekabül ediyor. Bu yıl için bu tutarın 82 milyar doları aşmasını bekliyoruz. Ayrıca, e-ticaret hacminin gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) içindeki payı, bir önceki yıla göre yüzde 33 oranında artarak yüzde 6,8’e ulaştı.
Küresel çapta e-ticaret satışları 2023’te perakende satışlarının yüzde 19’undan fazlasını oluşturuyordu. 2027 yılına kadar toplam küresel perakende satışlarının neredeyse dörtte birini oluşturacağı öngörülüyor. Ülkemizde ise 2019 yılında yüzde 10,1 olan e-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı, 2023 yılında yüzde 20,3’e ulaşmış durumda. Dolayısıyla, e-ticaretin ekonomimiz içindeki payının dünyadakine çok benzer şekilde giderek arttığını görüyoruz.
KÜRESEL E-TİCARETTE GIDA VE İÇECEK SEKTÖRÜ ÜÇÜNCÜ SIRADA
E-ticarette öne çıkan en önemli trendlerden biri de mobil cihaz kullanımı. 2023 yılında mobil cihazlar üzerinden verilen siparişlerin tüm perakende e-ticaret satışlarının yarısından fazlasını oluşturduğu tahmin ediliyor. Mobil ticaret özellikle Asya’da yoğun bir şekilde tercih ediliyor. Çin veya Güney Kore gibi ülkelerde, toplam e-ticaret satışlarının yüzde 70’inden fazlası mobil cihazlar aracılığıyla gerçekleşiyor.
Ülkemizde de işlem sayısı ve işlem hacminin satış kanallarına göre dağılımına bakıldığında mobilden yapılan alışverişlerin öne çıktığını görüyoruz. Web, mobil web ve mobil uygulama şeklinde sınıflandırılan sipariş platformları arasında işlem sayısı bakımından yüzde 91; işlem tutarı bakımından ise yüzde 80 oranında mobil uygulama kullanılmış durumda.
Diğer taraftan, küresel e-ticarette öne çıkan sektörler incelendiğinde birinci sırada giyim ve ayakkabı, ikinci sırada elektronik, üçüncü sırada gıda ve içecek, dördüncü sırada medya sektörü yer alıyor. Bu sektörleri beyaz eşya, mobilya ve dekorasyon sektörleri takip ediyor.
Ülkemizde ise e-ticaret hacminden en büyük payı alan ilk üç sektörden birincisi 233 milyar TL ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri olurken bu sektörü sırasıyla 135 milyar TL ile elektronik ve 127 milyar TL ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörleri izledi.
Türkiye’de e-ticaret, dünya genelindeki gelişmelerle uyumlu bir şekilde hızla büyüyor.
Gıda maddeleri ve her türlü tarım ürünün e-ticaretle satış hacmi nedir? Yıllara göre bir değerlendirme yapacak olursanız hareket ne yönde?
2017- 2021 yılları arasındaki dönemde dünya GSYH’nin ortalama yüzde 4,2’si tarımsal üretim kaynaklı iken ülkemizde bu oran yüzde 6,5 olarak gerçekleşti. 2021 yılında ülkemiz tarım sektörünün GSYH içindeki payı açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise sekizinci sırada yer alıyor.
Tarım ürünleri ticareti, ülkemizin hem yerel gıda güvenliği hem de küresel piyasalardaki konumu açısından büyük öneme sahip. E-ticaretin tarım ve gıda sektöründeki payı, toplam ticaret hacmine kıyasla henüz sınırlı düzeyde. ETBİS’de “tarım ve gıda” kategorisi bulunmamakla birlikte, “gıda ve süpermarket” olarak adlandırılan kategoriye bakacak olursak bu kategoride yıllar itibarıyla hacimde artış yaşandığı ve en yüksek hacmin 75,09 milyar TL ile 2023 yılında gerçekleştiği görülüyor. Özellikle pandemi dönemiyle birlikte gıda maddelerinin e-ticaret yoluyla satışında ciddi bir artış yaşanmış olup en yüksek yıllık artış oranı yüzde 280,71 ile 2020 yılında gerçekleşti. Bu dönemde tüketicilerin dijital platformlara yönelmesi ve lojistik hizmetlerdeki iyileşmeler de bu artışı hızlandırdı.
Gıda ve süpermarket sektörünün toplam e-ticaretteki payı, 2021-22 yılları arasındaki dönem hariç olmak üzere, yıllar içinde artış göstererek 2023 yılı itibarıyla yüzde 4’e ulaştı. Gıda güvenliği, tedarik zinciri sürdürülebilirliği ve dijital alt yapıdaki gelişmelerle birlikte, önümüzdeki yıllarda bu sektörde e-ticaretin payının daha da artacağını öngörüyoruz.
YEMEK SEKTÖRÜNÜN E-TİCARET İÇİNDEKİ PAYI YÜZDE 140 ARTTI
Yemek sektörü gıda kategorisinde yer alıyor mu, genel seyri ve son 5 yıllık ticaret hacmi nedir?
“Yemek”, ETBİS’de ayrı bir kategori olarak ele alınıyor. Yemek sektöründe yaşanan beş yıllık değişim incelendiğinde hacmin devamlı olarak artış gösterdiği ve sektördeki en yüksek hacme 47,26 milyar TL ile 2023 yılında ulaşıldığı görülüyor. Yıllık değişim oranına bakıldığında ise her yıl bir önceki yıla kıyasla artış yaşandığı, en büyük değişimin ise yüzde 140,87 ile 2023 yılında olduğu anlaşılıyor.
Yemek sektörünün e-ticaret içindeki payı yıllar itibarıyla incelendiğinde; 2019 yılından 2020 yılına geçerken bir miktar azalma yaşansa da 2021 yılında tekrar yükselişe geçtiği görülüyor. 2022’de yaşanan daralmanın ardından 2023 yılında yemek sektörünün e-ticaret hacmi içindeki payı yüzde 2,51 seviyesine ulaşmış durumda.
E-ticaretle satışında öne çıkan tarım ürünleri ya da gıda maddeleri neler, en fazla satılan ürünler hangileri?
Mevcut durumda ETBİS’de “tarım ve gıda” kategorisi bulunmuyor. Buna en yakın iki kategori “gıda ve süpermarket” ve “yemek” kategorileri. 2023 yılında “gıda ve süpermarket” kategorisinde en çok satılan ürünler; meyve ve sebzeler, çaylar ve demleme içecekler, et, deniz ürünleri, yumurta ve kahve oldu. “Yemek” kategorisinde en çok harcama yapılan ürün “hamburger” olurken bunu kebap, pizza, pide, döner, tatlı ve dondurma izledi.
Gıda ve tarım ürünlerinin satıldığı fiziki market, semt pazarı, çiftçi pazarı gibi yerlerin sayısını öğrenebilir miyiz?
Ülkemizde sebze ve meyve ticaretini düzenleyen 5957 sayılı Kanun kapsamında, pazar yerleri ve pazarcılık mesleği mevzuat alt yapısına kavuşturulmuştur. Ülkemizde 3 bin 631’i semt pazarı ve 242’si üretici pazarı olmak üzere sebze ve meyveler ile diğer gıda ve ihtiyaç maddelerinin satıldığı toplam 3 bin 873 pazar kuruluyor. Ayrıca, 2023 TÜİK verilerine göre gıda ürünlerinin satışının yapıldığı girişim sayısı 277 bin 393.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN YAPILAN SATIŞLAR E-TİCARET DIŞINDA
Sosyal medya üzerinden yapılan gıda ve tarım ürünü satışları e-ticarete dâhil mi?
6563 sayılı Kanun’a göre, herhangi bir ticari işlemin elektronik ticaret kapsamında kabul edilmesi için fiziki olarak karşı karşıya gelinmeden veya telefon gibi doğrudan iletişim araçları kullanılmadan; mal veya hizmetlerin teminine yönelik sözleşme yapılması ya da siparişin yine elektronik ortamda verilmesi gerekiyor.
Sosyal medya platformları, işletmelerin ve bireylerin mal ve hizmetlerinin tanıtımına olanak sağlıyor. Ancak, mal veya hizmetlerin teminine yönelik sözleşme sosyal medya platformu üzerinden yapılmıyor. Mal veya hizmetlerin teminine yönelik sözleşme veya sipariş verilmesi telefon numarasından veya benzer araçlar üzerinden iletişime geçilerek gerçekleştiriliyor. Bu sebeple, sosyal medya platformlarından yapılan tanıtımlar üzerine doğrudan iletişim araçlarıyla gerçekleştirilen satışlar, e-ticaret olarak nitelendirilmemekte ve e-ticaret hacminin hesaplanmasında değerlendirmelere dâhil edilmemekte.
Üretici açısından tarım ürünleri ve gıda maddeleri satışında klasik ticaret ile e-ticareti artıları ve eksileriyle kıyaslarsak ne söyleyebilirsiniz?
Tarım ürünleri ve gıda maddeleri satışında klasik ticaret ile e-ticaretin üretici açısından çeşitli avantaj ve dezavantajları var. Klasik ticarette, üreticiler genellikle yerel pazarlara odaklanır ve müşterilere doğrudan ulaşabilir, bu da ürün kalitesinin kontrol edilmesini kolaylaştırır. Ancak, coğrafi sınırlamalar, aracıların varlığı ve fiziksel mağaza işletme maliyetleri gibi faktörler üreticilerin kâr marjını düşürebilir.
Buna karşın, e-ticaret üreticilere daha geniş bir müşteri kitlesine ulaşma, ürünlerini aracıya gerek kalmadan doğrudan satma ve lojistik süreçlerde verimlilik sağlama fırsatı sunuyor. Ayrıca, dijital platformlar sayesinde pazarlama ve tanıtım olanakları daha geniş. Ancak, e-ticaretin üretici için bazı dezavantajları da bulunuyor. Soğuk zincirin korunması, taze ürünlerin hızlı teslimatı ve dijital altyapı gereksinimleri gibi unsurlar, maliyet ve operasyonel zorluklar yaratabilir. Bu nedenle, e-ticaretin sunduğu fırsatlar cazip olsa da tarım ve gıda sektöründe faaliyet gösteren üreticilerin bu ticaret modeline geçiş yaparken dikkatli bir planlama yapmaları gerekiyor.