KASIM-ARALIK 2024 / KAPAK KONUSU

Çiftçilik yaparken duyduğumuz mutluluğu paylaşmak istedik


Hülya OMRAK    

04.02.2025 


Şehir hayatının stresinden kırsal alanlara göç etmek isteyenlerin sayısında özellikle son yıllarda artış yaşanıyor. Bu göç isteği genç nüfus için ise azımsanmayacak oranda. Eğitimli gençlerin çiftçilik hayatıyla ilgili yaptığı paylaşımlar gençlerin tarıma ilgisini de artırıyor. Sosyal medyada tarımla ilgili paylaşımlar yapan Elif Akçivi ve Ramazan Çelik’i dergimizin bu sayısında konuk etmek istedik ve bu iki genç ismin çiftçilik ve sosyal medya deneyimlerini kendilerinden dinledik.

Elif hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Esas mesleğiniz nedir? Çiftçilik merakı nereden geliyor?
 
Elif Akçivi: İsmim Elif Akçivi ama ben sosyal medyada Gezen Oğlak olarak biliniyorum. Esas mesleğim sanat tarihi. Tarımla ise çocukluktan beri uğraşıyorum, zaten merakım da buradan geliyor. Ailem tarımla uğraştığı için ben bu işin içine doğdum diyebilirim.
 
Sosyal medyayı çiftçiliği ön plana çıkararak kullanma fikri nasıl gelişti? 
 
Sosyal medyayı ön plana çıkarma fikri yörük kültürünü tanıtma düşüncesiyle ortaya çıktı. İlk başta yörük kültürünü tanıtıcı videolar çekiyordum zaten yörüklük ve tarım ayrılmaz parçalar. Paylaşımlarım sonucu zamanla iyi bir kitle edindim diyebilirim.

Haber Görseli

ÇOCUKLARIN VE GENÇLERİN İLGİSİ ÇOK YOĞUN
Sosyal medyada sizi takip eden kitle daha çok gençlerden oluşuyor. Onlardan dönüşler nasıl oluyor? Yaptığınız paylaşımların özendirici olduğunu düşünüyor musunuz?
 
Evet, beni takip eden kitle çoğunlukla gençlerden oluşuyor. Aldığım dönüşler çok güzel. “Senin sayende köye dönmeye karar verdim” diyen çok kişi var. “Babamın, dedemin köyde hayvanları var, tarlası var acaba ben de yapabilir miyim?” şeklinde çok soru alıyorum ve bence özendirici oluyor gerçekten yaptığım paylaşımlar. Sadece gençlerin değil çocukların da ilgisi var. Ailelerinden, çocuklarının hayvanlara yönelik ilgilerinin arttığına dair mesajlar alıyorum. “Hayvanlardan korkuyordu, keçiye bile dokunamıyordu ama sizin paylaşımlarınızdan sonra bu korkusunu aştı” gibi dönüşler alıyorum.
 
Türkiye’de daha çok köylerden kentlere göç var. Ancak son yıllarda az da olsa tersine göç durumu da söz konusu? Size göre bunun sebebi nedir? 
 
Köyden kente göçün asıl nedeni maddi sebepler, şehirde daha fazla iş imkânı olmasından dolayı. Tam tersi durumda ise bir cesaret alıyorlar ya da daha önceden tarımı az çok bilen insanlar kentin kalabalığından bunaldığı için daha çok köylere dönme isteği oluşuyor olabilir. 
 
Türkiye hem hayvancılıkta hem de bitkisel üretimde yüksek potansiyele sahip bir ülke. Bu potansiyelin değerlendirilmesinde gençlerin yaklaşımı sizce nasıl?
 
Türkiye’nin tarımsal potansiyeli çok yüksek ancak ben bu potansiyelin yeterince kullanıldığını düşünmüyorum. Ama gelişeceğine dair umudumu koruyorum.

Haber Görseli

TARIM İNSANA KENDİNİ ÖZGÜR HİSSETTİRİYOR
Tarımsal üretim yapmak isteyen ancak cesareti olmayan gençlere tavsiyeleriniz var mı?
 
Elbette bir yerden başlamaları gerekiyor, karşılarına çıkacak güçlüklere de hazırlıklı olmaları gerekir. Özellikle maddi olarak zorlanabilirler. Bildiğim alan olduğu için hayvancılıkta tavsiye verebilirim. Eğer meraları uygunsa çok güzel işler başarabilirler. İlk bir yıl zorlanabilirler ama işe alıştıktan sonra ilerleyen yıllarda kendilerini çok özgür hissedecekler. “İyi ki yapmışım” bile diyecekler, ben buna inanıyorum. Benim sanat tarihinde değil de hayvancılıkta ilerlememin en büyük sebebi buydu, gerçekten insan kendini çok özgür hissediyor. Bitkisel üretim de böyle. Toprağa attığınız bir tohumun büyüdüğünü görmek insanı psikolojik olarak tedavi ediyor bana göre. Dönmek isteyen varsa hayvancılığa, toprağa bence gecikmesin.

Fotoğraf Galerisi

Ramazan Bey sizi takip eden sosyal medya kullanıcıları çektiğiniz eğlenceli videolarla tanıyorlar ama bir de dergimiz okurları için kendinizi tanıtır mısınız?
 
Ramazan Çelik: Merhaba ben Ramazan Çelik 6 Haziran 1996 Kütahya doğumluyum. 2020 yılında Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinden mezun olduktan sonra köye dönüp çiftçilik ve hayvancılık yapmaya başladım. Çiftçiliğe devam ederken aynı anda Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Bölümünden tezli yüksek lisansımı tamamladım.
 
DÜNYA DÖNDÜKÇE ÜRETİM DEVAM EDECEK
Ramazan Bey çiftçiliğe duyduğunuz bu ilginin kaynağı nedir? 
 
Bu mesleğin içinde doğmuş olmakla birlikte ilgi duymaya başladık. Özellikle pandeminin ortaya çıkmasıyla birlikte gıda üretiminin hiç durmaması ve dünya döndükçe durmayacak olması gıda üretimi ve çiftçilik yapan insanların da aslında ne kadar güçlü ve önemli olduklarını bir kere daha hatırlattı. Biz de toprağa tohumları bırakıp sabırla bekleyip yoğun emekler sonucunda hasada ulaştığımızda üretmenin vermiş olduğu hazla birlikte aslında ne kadar değerli hissetmemiz gerektiğinin farkına vardık ve bu mesleği yaparken bu mesleğin içindeyken her geçen gün ilgimiz daha da artmış oldu.
 
Sosyal medyayı çiftçiliği ön plana çıkararak kullanma fikri nasıl gelişti? 
 
Yaptığımız işleri tüm samimiyetiyle o işin yapıldığı doğal ortamında fotoğraf ve video kaydedip sosyal medyaya yüklemek ve aslında bu işi yaparken ne kadar mutlu olduğumuzu insanlara yansıtmak istedik. Maalesef toplumumuzda çiftçilik, sosyal statüsü düşük bir meslek olarak algılanıyor. Ama bizler için çiftçilik,  çok gurur verici bir iş. Çiftçi olduğumuzu saklamak yerine bu mesleği en iyi nasıl duyurabiliriz diye düşünürken sosyal medyada içerik üretmenin bunu başarmada en iyi araç olduğuna karar verdik.  
 
GENÇLERE ÖRNEK OLMA AMACINDAYIZ
Paylaşımlarınızın sosyal medyada sizi takip eden kitlede özellikle de gençlerde nasıl bir etki bıraktığınızı düşünüyorsunuz? 
 
Bizleri takip eden izleyicilerimiz tarafından olumlu dönüşler alıyoruz. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Beyefendi’nin bizler için kullanmış olduğu kutup yıldızı tabiri çerçevesinde hareket etmeye çalışıyoruz. Bizim gibi eğitimlerini tamamlayıp çiftçilik yapmak isteyen gençlere canlı bir şekilde örnek olup bu hayatın ve mesleğin avantaj ve dezavantajlarını sosyal medya aracılığıyla aktarmaya çalışıyoruz. Ürettiğimiz sosyal medya içeriklerini takip ederek köyde kalmayı seçip çiftçilik yapmaya cesaretlenen genç kardeşlerimizden mesajlar alıyoruz.
 
ŞEHRİN STRESİ İNSANLARI TARIMA YÖNELTTİ
Ülkemizde özellikle son yıllarda artan şehirlerden köylere yapılan göçün sebepleri neler olabilir size göre?
 
Sebep olarak birçok şey sayabiliriz bence en büyük etkenlerden bir tanesi pandemi döneminde insanların şehirlerde kalabalıklar içinde olası bir kitlesel virüs yayılımında ne kadar çaresiz ve savunmasız olduğunu görmüş olmaları. Başka bir sebep olarak stresli yaşam. Şehir yaşantısının ulaşım, sosyallik, medeniyet ve hızlı tüketim gibi avantajları olsa da yoğun ve stresli metropollerde yaşamak insanların mental olarak yorgun düşmesine ve mutsuz hissetmelerine sebep oldu. Stresten uzaklaşmak köyün ve toprağın vermiş olduğu dinginliğe ulaşmak insanlara çekici geldi. Hayatlarımızı tüketim odaklı kurgulamak yerine köylerde üretime dayalı kendi ürettiğimiz sağlıklı besinleri sabah tavuğun altından aldığımız taze ve lezzetli yumurtayı yemenin vermiş olduğu mutluluk, tüketmek için kazanmanın hissettirdiklerinden bizleri daha değerli hissettirdi.
 
DAHA HEVESLİ VE ÜRETKEN OLMALIYIZ
Türkiye’nin sahip olduğu tarımsal potansiyelinin daha iyi değerlendirilebilmesi için neler yapılabilir?
 
Ülkemizin taşı toprağı altın ve dört bir köşesi cennet, eskilerin deyişi ile toprağa insan diksen yetişir. Bu kusursuz altyapıda bu iklim çeşitliliğinde biz gençlerin bugün olduğundan daha hevesli ve üretken hissetmesi gerekir. Bugün köylerdeki insanların yaş ortalaması bir hayli yüksek ancak tarımın teknolojinin de etkisiyle gelişmesiyle birlikte gençlerin seçtiği alternatif iş seçenekleri arasında artık çiftçilik de var olmaya başladı. Tarıma ve hayvancılığa olan önyargının artık yıkılması ve köylerde kalıp üretim yapan gençlerin statü olarak en güçlü hissetmesi gerekir.
 
GENÇLERİN ÜRETİMDE OLMASI BİR ZORUNLULUK
Köyüne, toprağına dönmek isteyen gençlere tavsiyeleriniz neler olur?
 
Ürettiğimiz kadar güçlüyüz. Ata topraklarımızın boş kalmaması, kendi ürettiklerimizle kendimize yetebildiğimiz bir ülke olarak hayatlarımızı sürdürmek için biz gençlerin üretimde olması zorunludur. Çiftçilik yapılacak son çare meslek değildir. Eğer ki ekebileceğiniz bir tarlanız, sağımını yapabileceğiniz bir ineğiniz varsa üretimi görmezden gelmeyin.

Elif Akçivi Ramazan Çelik