KASIM-ARALIK 2024 / KAPAK KONUSU
Meteoroloji istasyonları kurup seraları cep telefonundan otomasyon sistemine bağladık
Tarım ve Orman Bakanlığı Gençlik Konseyi Mersin Temsilcisi Bülent Samed Çiner teknoloji ile tarımsal üretimi bir arada harmanlayan genç girişimci. Bülent Samed Çiner ile tarımda teknoloji kullanımını ve Gençlik Konseyi çalışmalarını ele aldık.
Genç bir girişimci olarak Bülent Samed Çiner’i tanıyabilir miyiz? Üreticilik hikâyeniz nasıl başladı?
Yazılım mühendisi olmasına rağmen toprağa olan bağlılığını hiç kaybetmeyen ve tarıma değer katan genç çiftçilerden biriyim. 2007’den beri Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlıyım. Yazılım sektöründe edindiğim deneyimlerin ardından ata mesleği çiftçiliğe döndüm. Ziraat mühendisi ağabeyim Yasin Çiner ile birlikte Tarsus ilçesine bağlı Verimli köyünde kurduğumuz seralarda, bahçelerde ve tarlalarda tam 22 farklı ürün yetiştirerek tarımda modern yöntemlere öncülük ediyoruz.
Yazılım mühendisi olarak tarımsal üretimi teknolojiyle geliştirme konusunda neler yapmaktasınız?
Eğitim ve teknolojiyi tarıma entegre ederek, tarlaları uzaktan kontrol etmek için meteoroloji istasyonları kurup seraları cep telefonu uygulamalarıyla otomasyon sistemine bağladık. Babamızdan devraldığımız çiftliği ihracat odaklı üretim stratejileriyle 4-5 kat büyüterek hem ekonomik hem de sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturma hedefimiz vardı. Ve bunda da büyük oranda başarılı olduk.
Çiftçilik sabahın erken saatlerinde başlayan, yağmurda, sıcakta emek isteyen zorlu bir iş. Toprağın bu emeği cömertçe ödüllendirdiğini söyleyebilirim. Bizim jenerasyondan aile çiftliklerini devralanlar hâlâ var, ancak 20’li yaşlardaki gençler tarımdan uzak duruyor. Bilgisayar başında bir hayatı tercih ediyorlar. Çiftçiliği küçümsüyorlar ama paylaştığım bir video sonrasında “Keşke benim de böyle bir yaşamım olsa” diyorlar. Doğru planlama, modern yöntemler ve biraz da vizyonla çiftçilik, ciddi kazanç sağlayan bir iş. Toprağa dönmek isteyen gençler için fırsatlar bitmez.
TARIMSAL ÜRETİMİN TEKNOLOJİYLE BULUŞMASI
Tarımsal üretimde teknolojilerin geliştirilmesi, gıda güvenliğini artırmak, verimliliği yükseltmek, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve iş gücü maliyetlerini düşürmek açısından büyük önem taşıyor. Bu alandaki yenilikler, tarım sektörünü daha modern, verimli ve çevre dostu bir yapıya dönüştürüyor. Biz de global tarım dünyasındaki gelişmeleri hem sosyal medyadan hem de yurt dışındaki tarım fuarlarından yakından takip ediyor ve bu yenilikleri çiftliğimize nasıl entegre edebileceğimizi araştırıyoruz.
Meteoroloji istasyonu ve sensörler sayesinde toprak nemi, sıcaklık, pH seviyesi ve Akdeniz meyve sineği popülasyonu gibi önemli verileri anlık olarak takip ediyoruz. Bu veriler, çiftlik yönetiminde daha bilinçli ve isabetli kararlar almamızı sağlıyor. Uydu ve drone teknolojilerini de çiftliğimizde aktif olarak kullanıyoruz. Tarım alanlarımızı izlemek, bitki sağlığını değerlendirmek ve arazilerin durumunu analiz etmek için bu teknolojilerden faydalanıyoruz. Bu sayede pest kontrolü ve sulama gibi uygulamaları daha hedefe yönelik ve verimli hâle getirebiliyoruz.
Otomatik sulama ve gübreleme sistemlerimizle hem iş gücü maliyetlerini düşürüyor hem de üretim hızımızı ve doğruluğumuzu artırıyoruz. Akıllı traktörler, GPS ve otonom sürüş sistemleri sayesinde toprağı daha verimli işleyip yakıt tüketimini azaltıyoruz. Hassas tarım uygulamalarıyla da her alana doğru miktarda girdi sağlıyoruz.
Çiftliğimizde organik atıkları gübre olarak değerlendirerek tarım atıklarını minimuma indiriyor ve çevresel etkileri azaltıyoruz. Yerel üretim odaklı çalışarak gıda zincirini kısaltıyor ve karbon ayak izimizi küçültüyoruz. Sulamada verimliliği artırmak amacıyla damla sulama gibi sistemler kullanıyoruz. Su kaynaklarının gelecekte kritik bir sorun olacağına inanıyor ve tüm çiftçilerin suyu daha etkin kullanması gerektiğini düşünüyoruz.
Tarımsal süreçlerin etkinliğini artırmak için yapay zekâ destekli sistemlerden yararlanıyoruz. Hava durumu tahminleri, hastalık ve zararlı tespiti, ürün verimliliği analizi gibi konularda bu sistemler karar süreçlerimize rehberlik ediyor. Bilgisayar programları ve mobil uygulamalar sayesinde toprak analizi, ekim planlaması ve sulama ihtiyaçlarını optimize ediyoruz.
Çiftliğimizin enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılıyoruz. 500 kW kapasiteli güneş enerji sistemimiz sayesinde tüm elektrik ihtiyacımızı karşılıyor, soğuk hava deposu ve muz seralarının ısıtma sistemlerinde bu enerjiyi kullanıyoruz. Tarımsal üretimde teknolojinin etkin kullanımı; süreçleri daha verimli, sürdürülebilir ve çevre dostu hâle getiriyor. Bu teknolojiler sayesinde daha az kaynakla, daha yüksek verim elde ederek hem üretim maliyetlerini düşürüyor hem de gıda güvenliğini artırıyoruz. Gelecekte bu alandaki yeniliklerin, tarımın global ölçekte daha sürdürülebilir hâle gelmesine büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Tarım ve Orman Gençlik Konseyinin bir üyesisiniz. Gençlere tarımı sevdirme konusunda neler yapmaktasınız?
Tarım Gençlik Konseyi temsilcisi olarak, gençlere tarımı sevdirmek ve onları bu alana teşvik etmek için çeşitli çalışmalar yapıyorum. Sosyal medya platformlarında üretim süreçlerimizi paylaşarak tarımla uğraşmanın sadece bir iş değil, aynı zamanda büyük bir keyif ve başarı hikâyesi olabileceğini anlatmaya çalışıyorum. Ürünlerin büyüme aşamalarını, tarladaki emeğin sonunda elde edilen tatmini ve çiftçiliğin modern olanaklarını kısa videolarla sunuyorum. Ayrıca, tarımın global fırsatlar sunduğunu vurgulamak için ihracat sürecini ve bu sürecin sonunda yurt dışını keşfetme şansını gençlere anlatıyorum. Hem üretim hem de satış tarafındaki başarı hikâyelerini paylaşarak tarımın sadece bir meslek değil, aynı zamanda dünyayı gezip farklı kültürleri tanıma imkânı sağlayan bir kariyer yolu olabileceğini gösteriyorum.
Tarım ve Orman Bakanlığımızın düzenlediği toplantı ve etkinliklere katılarak buradan edindiğim bilgi ve yenilikleri genç çiftçilere aktarıyorum. Hedefim, tarımın gençler arasında değerli bir kariyer seçeneği olarak görülmesini sağlamak ve onların toprağa yeniden bağlanmalarına katkıda bulunmak. Çiftçiliğin sadece geleneksel bir meslek değil aynı zamanda inovasyon ve global fırsatlarla dolu bir alan olduğunu göstermek en büyük motivasyonum.
Devletten veya ilgili kuruluşlardan beklentileriniz neler?
Tarımın geleceğinde daha az insan gücüyle daha fazla iş başarılmasını hedefleyen, teknolojik yeniliklerin ön planda olduğu bir yaklaşımı benimsemek istiyorum. Bu vizyon doğrultusunda, tamamen yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan, kendi kendine yetebilen kompleks bir tarım sistemi oluşturmayı planlıyorum. Elektrikli traktörler, bu dönüşümde önemli bir başlangıç noktası olacak. Mazot gibi yüksek maliyetli girdiler, tarımda temel harcama kalemlerimizden biri. Bu giderleri azaltabilirsek, ürettiğimiz ürünlerin maliyetlerini düşürerek daha rekabetçi fiyatlarla pazara sunabiliriz. Bu da ürünlerimizin satışı konusunda avantaj sağlayacaktır.
Gençlere yönelik önemli yatırım ve desteklerin olduğunu biliyorum ve tarım alanında bu desteklerden faydalanıyorum. Devletimizin ekilmeyen ve boş bırakılan tarım arazilerini öncelikle gençlere yönelik uygun bir kiralama yöntemiyle tahsis ederse böyle bir uygulama, gençlerin tarımda kendini denemesi ve üretimin keyfini keşfetmesi için harika bir fırsat sunacaktır. Üretimin tadını alan gençler, eminim ki ileride daha büyük projeler için devlete başvurarak yaratıcı ve yeteneklerine uygun fikirler geliştireceklerdir.