KASIM-ARALIK 2024 / AYIN KONUSU

Üretime katkı sağlamak için zeytincilik işini büyütmek istiyorum


Canan YALÇIN SEVER     Mehmet OĞUZ 

04.02.2025 


Öykü Gürman’ı YouTube'a ikiz kardeşi Berk ile birlikte yükledikleri videoda seslendirdikleri "Evlerinin Önü Boyalı Direk" şarkısı ile tanıdık. Kendisi başarılı giden müzik kariyerine oyunculuk kariyeri de ekleyerek herkesin gönlünü fethetmeyi başardı. Doğal beslenmeyi yaşam biçimi hâline getiren ve aynı zamanda bahçesinde zeytin ve çeşitli meyveler yetiştiren Öykü Gürman’la keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bizlere çocukluğunuzdan, gençliğinizden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir ortamda nerede büyüdünüz? Babanız, anneniz ne iş yapardı? Müzik tutkunuz nereden geliyor?
 
Kütüğümüz Trabzon’da ama İstanbul’da doğmuşuz, Berk’le ikizimle birlikte. Çok şükür ki sanatsever, eğitimi, müziği, sanatın her dalını seven bir anne babayla büyüdük. Müzikal yolculuğumuzda bize her zaman destek verdiler ve biz kendi alanımızı bu anlamda bulmuş olduk. Hiçbir zaman bizi baskılamadılar. Annemin sesi çok güzel. Babam Boğaziçi Üniversitesi mezunu. Babam hep yönetmen olmak istemiş; bize fotoğraf sanatıyla, dansla, tiyatroyla, resimle ilgili çok fazla şey öğretti. Babam hep flamenko müzik dinlerdi. İspanyol müziği. O yüzden Paco De Lucia ile çeşitli İspanyol şarkıcılarla ya da Deep Purple gibi yabancı gruplarla bizi tanıştıran babamdır. Flamenko müzik sevdası babamdan ve annemden geliyor.  Güzel mutlu bir çocukluk geçirdik. Yani o anlamda sanatsal olarak o boşlukları her zaman annemle babam doldurdu. Anneannemin de sesi çok güzeldi yani müzik yeteneği genlerden geliyor. 
 
Pera Güzel Sanatlar Lisesinden mezunum. Sonra ben Konservatuarı kazandım, İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı. Alaattin Yavaşça'nın öğrencisiydim. Klasik Türk Müziği eğitimi aldım. Berk de bir ara İspanya'ya gitti. O da Bilgi Üniversitesinde Ses Mühendisliği Bölümünü okudu.

Haber Görseli

DİZİLERDE İLK ŞARKI, TÜRKÜ SÖYLEYEN BENİM 
Sadece müzik yok hayatınızda aynı zamanda oyunculuk da yapıyorsunuz. Oyunculuğun da içinizde bir yerlerde var olduğunu düşünüyorum. Belki tanındıktan sonra fırsatları yakalamak daha kolay oldu. Oyunculuk için ne düşünüyorsunuz? 
 
Okul yıllarında tiyatro kolunda hep görev alıyordum. Evlerinin Önü Boyalı Direk şarkısıyla tanındıktan sonra oyunculuk anlamında daha çok dikkat çektim. Çünkü ben şarkı, türkü söylerken beden dilini iyi kullanan biriyim. Konservatuvarda da bunun eğitimini alıyoruz. Bu duruma geçmişten de örnekler verebiliriz. Şarkıcı olup Yeşilçam’da birçok filmde rol alan isimler çok fazla. Ülkemizde şöyle bir gelenek var. Sanatın herhangi bir dalında dikkat çekici olunca oyunculuk yapana şarkı söyler misin?, şarkıcılara oyunculuk yapar mısın? gibi teklifler sıklıkla oluyor. Ama 2013 yılında “Urfalıyam Ezelden”  dizisinde söylediğim uzun havayla birlikte açıkçası dizilerde ilk şarkı, türkü söyleyen de benim. Benden sonra başrol oyuncuların şarkı söylemesi çok arttı. 
 
2008 yılında Berk’le Evlerinin Önü Boyalı Direk videosunu Youtube’a yüklediğimizde o da ilk olmuştu. Sosyal medya açılımı olmuştu. Yani hep bir şeylerin öncüsü olmuşuz. Bu da benim açımdan sevindirici bir durum. Çünkü bir nevi yeni nesile ön ayak olduğumuzu düşünüyoruz. Belki müzik şirketleri biraz kızacak ama müzik firmalarının dışında internet ortamını gençlere nasıl kullanabileceklerini gösterdik. Kardeşim videoyu yüklediğinde Berk bunun çok tutacağını biliyordu zaten.

Haber Görseli

Oyunculuk mu yoksa müzik mi diye sorsam tercih yapabilir misiniz?
 
İkisi arasında tercih yapamam. İkisi birbirini çok destekliyor zaten. Hâlihazırda çok fazla konser veriyorum. Dizide görünmek konseri besleyen bir şey. Çünkü dizide türkü, şarkı söylediğim zaman konsere gittiğimde dizide söylediğim türküleri, şarkıları istiyorlar. Bu Sen Anlat Karadeniz’de de oldu. Bu da tabii sevenlerimle buluşmanın çok önemli bir yolu benim için. Oyunculuk kariyerimde farklı roller oynamaya özen gösterdim. Sen Anlat Karadeniz’de bir Karadeniz kadını Asiye, Alparslan Selçuklu’da Öke Hatun. Sonra Gönül Dağı’nda Şoför Kiraz. Yani farklı şeyler katabileceğim bir karakter olsun birbirinin aynı olmasın istiyorum. Arada sinema filmleri de yaptım. Çünkü her set bir tecrübe en nihayetinde. Kısacası ikisini birlikte yapmak beni çok mutlu ediyor.
 
ÜRETİME KATKI SAĞLAMAK İÇİN ZEYTİNCİLİK İŞİNİ BÜYÜTMEK İSTİYORUM 
İstanbul’un karmaşıklığından kurtulmak için neler yapıyorsunuz? Hobi amaçlı da olsa ekip dikiyor musunuz?
 
İstanbul’da daha sakin bir yerde yaşıyorum. Ama ben daha çok Kaz Dağları bölgesini çok seviyorum yani Küçükkuyu, Assos bölgesini çok seviyorum. Annem orada yazlıkta. Ama yaz kış kullanabildiğimiz bir ev orası o yüzden vakit bulduğumda Küçükkuyu’ya gitmeyi tercih ediyorum. Zeytini çok seviyorum. Bu nedenle orada zeytin de yetiştiriyoruz.
 
Öyle bir güzel coğrafyada yaşıyoruz ki gerçekten ben Tatvan’a gittiğimizde orada Adilcevaz cevizi, Kaz Dağları’nda Ege’de zeytin, Alanya’ya gittiğimizde Anamur muzu. Üretim noktasında o kadar çok zengin bir coğrafya ve bize o kadar çok imkân tanıyor ki. Zeytin üretimini kendimize yetecek kadar yapıyoruz. Ama üretime katkı sağlamak anlamında zeytincilik işini büyütmek istiyorum. İnsanın ruhunun topraktan beslendiğini düşünen biriyim. Benim için doğayla iç içe olmak çok kıymetli.  Ormanda vakit geçirmek insana hem psikolojik olarak hem de sağlık bakımından inanılmaz bir huzur ve zenginlik veriyor. Dolayısıyla bizim yeşil alanlara, tarıma, üretime her zaman nefes kadar kıymet vermemiz gerekiyor. 
 
Küçükkuyu’da meyve ağaçlarımız da var. Ben öyle şeylere çok meraklıyım. Narlı köyündeyiz. O yüzden nar ağacı çok. Bir ağacın büyüdüğünü görmek, ektiğiniz bir şeyin meyvesini yiyebilmek bunlar beni çok mutlu ediyor.

Haber Görseli

KARBONHİDRAT YEMEDEN, GLUTEN OLMADAN DA DOYABİLECEĞİMİ ÖĞRENDİM
Beslenme tarzınız nasıldır? Organik ürünleri tercih eder misiniz? Yemek yapar mısınız? Bir tüketici olarak alışverişlerinizde nelere dikkat edersiniz? Spor yapar mısınız?
 
Bir fonksiyonel tıpçı hekimle tanıştım. Sevgili Oya Erikçi. Oya ile tanıştıktan sonra hayatım değişti. Karbonhidrat yemeden, gluten olmadan da doyabileceğimi öğrendim. Peki neyle doyabiliyorum? Tohumlarla mesela. Keten tohumuyla, kabak çekirdeğiyle, ay çekirdeğiyle, tahinle, pekmezle. Şimdi çok meşhur oldu tahinden ekmek yapmak. Bu ekmeği çok seviyorum. Sete de götürüyorum. Doyurucu ve bağırsaklar için çok önemli. 
 
Sağlığa, insana, doğaya dair ne varsa o benim öykümü oluşturuyor. Benim öykümün içinde doğa var. Yani kullandığımız temizlik malzemelerinden tutun da yediğimiz içtiğimize, saç spreyinden makyaj malzemelerine kadar yani elimden geldiğince hepsinin doğal olmasına dikkat ediyorum. Pilates yapmayı çok seviyorum, onun dışında fırsat bulduğumda sahilde yürümeyi çok seviyorum.
 
TÜRKÜLER ANCAK YENİ NESİL TARAFINDAN SÖYLENİRSE BİR SONRAKİ NESİLE AKTARILABİLİR
Sen Türkülerini Söyle programında jürilik yapıyorsunuz. Müzik sektörüne dâhil olmak isteyen pek çok kişi görüyorsunuz. Özellikle başarılı olmak isteyen genç müzisyenlere neler demek istersiniz?
 
Bir kere bu genç arkadaşlarımızı TRT kurumunun sahiplenmesini çok arzu ederim. Bunu programda da dile getirmiştik. Yani şöyle mesela tornacı olan bir arkadaşımız vardı onun daimi bir işi olmasını çok arzu ederim. TRT ailesine girmelerini çok isterim. Tabii ki Sen Türkülerini Söyle programıyla aileye girdiler ama daimi işleri olsa çok güzel olur.
 
Ben hep diyorum eğitim, eğitim, eğitim. Sadece sesin güzel diye olmaz. Enstrüman çalmak isteyen çocuklara ailelerinin destek olması gerekir. Biz ciddi bir program yapıyoruz. Reyting kaygısıyla hareket etmiyoruz. Program bir okul gibi. Diğer hocalarımla birlikte yarışmacılara yaptığımız yorumlar onlara çok şey katıyor. Yarışmacılar da türkülere hizmet ediyor. Türküler ancak yeni nesil tarafından söylenirse bir sonraki nesile aktarılabilir. Türkülere sahip çıkacak birileri gerekiyor. Dolayısıyla bu programı türküleri yeni nesile aktarma konusunda çok önemli buluyorum. 

Öykü Gürman