KASIM-ARALIK 2024 / EL SANATLARI
Dut ağacının insanlığa hediyesi: ipek ve ipek dokumacılığı
İpek böcekçiliği, doğanın dış müdahaleye maruz kalmadığı ve kendi varlığını koruyabildiği bazı yörelerde çok eski zamanlardan beri yapılıyor. Özellikle gece gündüz ısı farkının az olduğu ılıman alanlarda ve dut ağacının yetiştiği yerlerde yapılan ipek böcekçiliği ile ipekli dokuma geleneği gelişmiştir. Çünkü ipek kumaşın varlığı ancak ipek böceği kozasının varlığına, ipek böceğinin tek besin maddesi olan dutun yetiştirilmesine, ipek böceği kelebeği yumurtasından çıkan larvaların dut yapraklarıyla beslenerek büyütülmesi ve büyüyen bu böceklerin koza örmesine bağlıdır.
Milattan önce tam olarak ne zaman bulunup kullanıldığına dair kesin bir bilgi olmayan ipek, öz Türkçe bir sözcük olup Orhun Yazıtlarında ve Kaşgârlı’nın Divanında “ağı” şeklinde geçmektedir. “Ağıçı” ise ipekli kumaşları gözeten koruyan kişidir. Eski Uygurca metinlerde “yipke” olarak kaşımıza çıkan ipeğin, 1300 senesinden evvel tarihlendirilen eserlerden Iraklı dil alimi ve tarihçi İbn-i Mühenna’nın kaleme aldığı “Lügat” adlı eserinde ve Kıpçakça sözlük Codex Cumanicus’ta “yipek” şeklinde geçtiği bilinmekte ve Türkçe ip / yip sözcüğüne +Ak sonekinin gelmesiyle türetildiği düşünülmektedir.
Doğu Çin’den Akdeniz’e kadar uzanan, dünyanın en uzun ticaret yoluna adını veren, içerisinde 18 aminoasit bulunan, insan tenine uyumlu, terletmeyen ve antialerjik bir madde olan ipeğin sözlükte geçen tanımı ise şöyledir: “İpek böceği kozaları çözülerek çıkarılan ve iplik hâline getirilerek kumaş yapımında, terzilikte ve süslemede kullanılan ince, parlak, yumuşak tel.”
Bu özel ipliğin milattan önce ilk ne zaman kullanıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte ilk kez MÖ VIII. yüzyılda Çin’de ortaya çıktığı iddia edilse de Orta Asya ipek tarihine bakıldığında yaban ipeğinin Çinlilerden önce de var olduğu görülmektedir. Bununla birlikte ipeğin çıkış noktasının yalnızca Orta Asya toprakları olmadığı, MÖ 2000’li yıllarda Anadolu’nun Batı yakasında, Suriye’de ve Mezopotamya’da kullanılmış olduğu yapılan araştırmalarla bilinmektedir.
Araştırma ve bulgular insanlık tarihinde ipeğin, hem çok erken zamanlardan beri üretildiğini kanıtlamakta hem de Çin’den çok daha erken dönemde Sarı Irmak Vadisi’nde yaşayanlar tarafından dut ağacı yetiştiriciliği yapıldığını ve ipeği üretip makaraya sarmayı bildiklerini göstermektedir. Sözcüğün öz Türkçe oluşu, Çinlilerden evvel bölgedeki Türk kavimleri tarafından dut ağacı ipeğinin işlenmesinin biliniyor oluşu ve arkeolojik buluntular bu bilgiyi doğrulamaktadır.
Doğu ile Batı ticaret yolları arasında köprü ve belirlenen ana kavşak merkezlerinden Anadolu, aynı zamanda ipek üretim ve ticaretinin yapıldığı rotalardan biriydi. 21. yüzyıla gelindiğindeyse tarihi ipek yolu güzergâhlarından Antakya şehrinde geleneksel ipek dokumacılığını sürdüren zanaatkarların varlığı, bir zamanlar meslek hâline gelmiş ve kervan yollarına adını vermiş bu kadim uğraşının değerini göstermesi ve geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıması bakımından önem arz etmektedir.
Bu öneme binaen Bursa’dan sonra Anadolu’da ipek üretimi ve ticaretinin yapıldığı önemli merkezlerden biri olan Antakya’da ipek dokumacılığının üstatlarından emektar Hasan Büyükaşık’tan öğrendiği bilgiyle hayat serüveni değişen zanaatkâr Ali Büyükaşık’la ipek dokumacılığı hakkında bir görüşme gerçekleştirdik.
Sizi tanıyabilir miyiz? İpek dokuma ustası Ali Büyükaşık kimdir?
1971 Antakya Gümüşgöze’de doğdum. Kültür Bakanlığı dokuma sanatkârıyım. Babamız Hasan Büyükaşık bu sanatı 1900’lü yıllarda başlatan kişidir, ustamdır. Kendi işini kurdu babam, sonra biz 3 kardeş mesleği devam ettirdik. Ben de babam gibi küçük yaşlarda başladım. 14 yaşına geldiğimde ipek dokumacılığı işinin tüm aşamalarını öğrendim. Ailemle birlikte bu mesleği sürdürdüm. Kendimi bu sanata verdim ve yerimde saymak istemedim. Nasıl ilerletebilirim, yeni ne katabilirim diye uğraştım.
HATAY İPEĞİNE COĞRAFİ İŞARET ALINMASINI SAĞLADIK
Mesleğe katkı dediniz, bundan bahseder misiniz?
Evet, elimden geldiğince bunun için çabaladım. 2009’da kendi tasarladığım desenlerle patent aldım.
Hatay ipeğine coğrafi işaret alınması için çok uğraştık ve Hatay Büyükşehir Belediyesiyle birlikte bunu sağlayabildik. Bu bir başarı ve ciddi bir katkıdır.
İpekböcekçiliği ve el dokumacılığı derneğini kurdum. Bu mesleği nasıl daha iyi ve farklı sürdürebiliriz onu düşündüm. “Ekmeğini ipekten çıkaranlar” projesini yaptım ve baştan sona eğitmenliğini yürüttüm.
Yaptığınız işi bize tarif eder misiniz? Bu iş sizin geçim kaynağınız mı?
Yerli ipek kumaş üretimi yapıyorum. İpek dokumacılığı işinde çekirdekten yetişmek çok önemli. Bizim işimiz tamamen babamızdan öğrendiğimiz geleneksel yöntemlerle kozadan iplik üretmek, iplikten de kara tezgâh dediğimiz el tezgâhlarında ipek ürünler üretmek.
İpek dokumacılığı gerçek bir sanattır. Fakat bu sanatı anlamak ve sevmek gerekir. Ancak anlayan ve seven bu işi yapabilir ve taşıyabilir. Ayrıca bu iş benim geçim kaynağım.
İpek dokumacılığı tanınıyor mu sizce?
Bizler tanınması için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. 2008’den itibaren fuarlara katıldık. Ülkemizi temsilen yurt dışı fuarlara katıldım. Fuarların artması ve böyle etkinlikler, insanların el sanatlarından haberdar olmasına katkı sağlıyor, üretimi teşvik ediyor.
6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem bölgedeki tüm meslek gruplarını etkiledi. Bu süreçten bahseder misiniz?
Depremde 3 mağazamı kaybettim. 2 depom yıkıldı. Ama sağ salim kurtulduk çok şükür. Elimizden geldiğince Hatay Defne’de işimizi tekrar sürdürebilmenin yollarını aradık.
Malzeme temini nasıl sağlanıyor? İpekböcekçiliği yapıyor musunuz?
İpekböcekçiliği çok kısıtlı olarak yapıyoruz. Bizim işimiz ipek çekip dokumak, ipek üretimi. Bunun için üreticisinden koza temin ediyoruz. Kozalarımızı Kozabirlik’ten satın alıyoruz ve ipek oluncaya kadarki süreçten itibaren başlıyor bizim işimiz.
İpekten neler üretiyorsunuz? Ürettiğiniz ürünler yüzde yüz ipekten mi? Karışım içeriyor mu?
İpek kumaşlar üretiyoruz, şallar, eşarplar, kravatlar… Aynı zamanda pamuklu ve keten dokumalar da yapıyoruz. Ürünlerimiz %100 ipektir. Fakat maliyetler çok arttı ve piyasada ipek az.
İpek dokuma hassasiyet isteyen bir uğraş mı?
İpek hata kabul etmez. Dikkat ve sabır birinci kural. İpekte diğer dokumalardan farklı olarak iplik sayısı çok sıkıdır, çetindir.
İpek kumaşı ne kadar sürede dokuyorsunuz?
İplik sayısına göre tamamlanma süresi değişiyor. Mesela 4-7 metrelik bir kumaşı iyi bir usta 9 saatte üretebiliyor.
Bu sanatı seviyor musunuz daha iyi olması adına neler yapılabilir?
Bu sanatta çekirdekten yetiştiğim için çok mutluyum, işimi seviyorum ve alanımda iddialıyım.
İşinizi para için yapıyorsanız o kültür de değildir sanat da.
Daha iyi olması biz meslek erbapları ve ülkemiz için önemli. Öncelikle bizim mesleğimize dair projeler, üretim yapan kişilerle yani bu işin zanaatkârlarıyla yapılmalı, bu işin aracısı ya da ticaretini yapanlarla değil. Devletimiz ve ilgili kurumlar, ipek dokumacılığını yaşatmak istiyorsa bu işi gerçekten kim yapıyor, kim yaşatıyor bu kişileri bulup doğru kişiyle temsil ettirmeli bu zanaatı. Ve üreticiler desteklenmeli.
İpek dokumacılığı kaybolma tehlikesi altında mı? Bu hususta tavsiyeniz nedir?
İş zor bir iştir ve yeni nesil de ilgi duymamakta ve bilmemektedir. A’dan Z’ye kadar işin içinde, yasal ve belgeli olarak da bu işi çocukluktan beri yapan biri olarak kısa süreli kurslar sonrası verilen belgelerle bu işin yürütülemeyeceğini ifade etmek isterim. İş bilen ve ehil kimselerle bizim işimiz yürüyebilir. Ve ancak iş bilen, kendini bu işe adamış ustaların verdiği uzun soluklu çıraklık eğitimleriyle öğrenme mümkündür.
Buradan okuyuculara ve ipek meraklılarına iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından bir isteğim var: Sanatların araştırılması ve gerçek üreticinin bilinmesi ve kayıt altına alınması. İthal ipek satan kişi yerli ipek satıyorum diyemesin. Hint ipeği satan kişi, Hatay ipekçisiyim diyemesin. Çin ipeğini Hatay ipeği olarak satamasınlar. Bunun önüne geçilmelidir. Teşekkür ediyorum.
Kaynakça:
*M. Nihat Özön, Türk Dili Sözlüğü
*Kaşgarlı Mahmud, Divanü Lügat-it Türk, TDK Yayınları, s.89
*Zahide İmer, Miladi Dönem Öncesi Orta Asya’da İpek, Bilig, 2005, s.10-12,27
*9. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi, ‘Datça’da Guş Dutmak ve İpek Dokumacılığı’
*Muzaffer Özgen, Bürümcük (İpek) Çekimi, 2015