EYLÜL-EKİM 2018 / EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
İklim değişikliği bitki hastalıklarının artmasına neden oluyor
İklim değişikliği günümüzün en önemli çevresel sorunlarının başında gelmektedir. Sera gazları, su buharı, karbon dioksit, metan, azot dioksit, hidrofloro karbon ve ozon atmosferde radyasyona neden olarak yeryüzü yüzeyinin ısınmasına yol açmaktadır. İnsanoğlunun faaliyetleri direk olarak ekolojiyi etkileyerek küresel iklim değişikliğinin artmasına neden olmaktadır.
İklim değişikliği günümüzün en önemli çevresel sorunlarının başında gelmektedir. Sera gazları, su buharı, karbon dioksit, metan, azot dioksit, hidrofloro karbon ve ozon atmosferde radyasyona neden olarak yeryüzü yüzeyinin ısınmasına yol açmaktadır. İnsanoğlunun faaliyetleri direk olarak ekolojiyi etkileyerek küresel iklim değişikliğinin artmasına neden olmaktadır. 2007 yılındaki hükümetler arası yapılan iklim değişikliği (IPCC) panel raporuna göre yeryüzünde 0,3-0,6°C’lik sıcaklık artışının mevcut olduğu ve en önemli sera gazının da yüzde 30’luk artışla karbon dioksit olduğu rapor edilmiştir. Dünya nüfusunun 2050 yılına kadar bugünden yüzde 35 daha fazla olacağı ve 9,1 milyara ulaşacağı tahmin edilmektedir. Artan nüfus daha çok gelişmekte olan ülkelerde yer alacaktır. Bu nüfusu beslemek için, tarımsal üretimin yüzde 70 oranında artması gerekmektedir (FAO, 2009). Tropik ve ılıman bölgelerde ana tarımsal ürünler (buğday, çeltik ve mısır) iklim değişikliğinden negatif yönde etkilenecektir.
Çeşitli faktörler tarafından sebep olunan küresel iklim değişikliği, bitki hastalıklarının oluşumundaki 3 önemli parametre olan konukçu, patojen ve çevreyi de doğal olarak etkileyecektir. Bitki hastalıkları küresel tarım üretiminde en az yüzde 10’luk bir kayba yol açmaktadır. Bu kaybın yıllık maliyetinin de yaklaşık olarak 220 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Bu direk kaybın yanında, bunlara karşı kullanılan mücadele yöntemlerinin özellikle de kimyasal yöntemlerin çevre kirliliğine ve de üründeki kimyasal kalıntı problemlerinden dolayı sosyal ve ekonomik problemlere de yol açmaktadır. Çevre ve hastalık arasındaki sıkı ilişki şu andaki bitki sağlığı uygulamaları üzerinde iklim değişikliğinden dolayı modifikasyonlar yapılmasını gerektirir. Bu etkiler bölgeye ve farklı hastalık sistemlerine göre pozitif, negatif ya da doğal olarak gerçekleşebilir.
Ürün gelişimi ve verim, yüksek atmosferik karbon dioksit konsantrasyonu sıcaklık, yağış rejimindeki değişimler ve ekstrem hava fenomenlerinden dolayı önemli ölçüde etkilenmektedir. Bu değişen koşullar altında bitki hastalıklarının da seyri farklılaşacaktır. Kısa hayat çemberine sahip patojenler söz konusu olduğunda, bunların üreme kabiliyetleri ve hastalığın yayılma kapasitesi artarak iklim değişikliğine adaptasyonu hızlı bir şekilde gerçekleşecektir.
Bunun yanında iklim değişikliği; hava, su ve toprağın kirlenmesi gibi insan kaynaklı prosesler, egzotik türlerin uzun mesafelere taşınması ve şehirleşme gibi faktörler ile birlikte, bitki hastalıklarını daha da fazla etkileyecektir. Bu faktörler hastalıkların hızla yayılmasına katkı sağlayacaktır. Artan sıcaklık ve karbon dioksit konsantrasyonu bitki hastalık ilişkisini de etkileyecek ve patates geç yanıklığı ve çeltik yaprak ve kavuz yanıklığı gibi hastalıkların tehdidini arttıracaktır. İklim değişikliğinde, sürdürülebilir gıda üretiminin sağlanması için hastalık yönetim sistemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekir. Tarımsal üretimde bitki hastalıklarının önemli bir rolü olmasına rağmen, bitki hastalıkları üzerinde iklim değişikliğinin potansiyel etkisi üzerinde sınırlı miktarda bir bilgi vardır.
ARTAN SICAKLIK PAS FUNGUSLARININ SPOR ÇİMLENMESİNİ ARTIRIYOR
Belli orandaki sıcaklık hem bitkilerin hem de patojenlerin gelişmesi için istenen bir durumdur. Sıcaklık, birçok patojenin hastalık döngüsündeki canlı kalma, yayılma, penetrasyon, gelişme ve üreme gibi birçok yaşam zincirini etkiler. Genel anlamda sıcaklık artışı, patojenlerin kışlamasını kolaylaştırır, verimliliğini arttırır, popülasyon gelişimini hızlandırır, hastalık yapma kabiliyetini arttırır daha iyi yayılmasını sağlayarak, geniş coğrafik alanlara dağılmasını sağlar.
Artan sıcaklık özellikle pas funguslarının spor çimlenmesini arttırır. Aynı şekilde bazı yaprak lekesi hastalıklarının artışına neden olduğu rapor edilmiştir. Tahılların pas hastalıklarına hassasiyetleri, sıcaklığa bağlı olarak artar.
Sıcaklık, bazı bakteriyel hastalıkların yerleşimi için de hayati rol oynar. Sıcaklığa bağlı olan hastalıkların görülmediği yerlerde bakteriyel enfeksiyonların başladığı görülebilir.
YÜKSEK NEM BİRÇOK YAPRAK HASTALIĞININ GELİŞİMİ İÇİN UYGUN KOŞUL OLUŞTURUR
Sıcaklık artışıyla, ekstrem yağış ve daha da artan atmosferik nem konsantrasyon söz konusu olmaktadır. Bu durum bitkilerin daha düzenli ve güçlü gelişmesine neden olsa da uzun periyodlarda yanıklık ve kök hastalıkları başta olmak üzere diğer yaprak hastalıklarının artışına neden olur. Yüksek nem birçok yaprak hastalığının ve toprak kökenli fungal patojenlerin gelişimi için uygun koşul oluşturur. Kuraklık ise yaprak biti ile taşınan virüslerin artışına neden olur.
Yüksek karbondioksit konsantrasyonu fungal sporların daha iyi üremesine neden olur. Artan karbondioksit fotosentezi artırdığı için, bitkinin suyu etkili bir şekilde kullanmasını ve ozon zararını azaltır. Dolayıyla karbon dioksit artışıyla bitki gelişimi ve verimi artar. Ayrıca konukçu bitkide meydana gelen fizyolojik değişiklikler patojene karşı konukçu dayanıklılığının artmasına neden olur. Genelde, bitki hastalıkları üzerinde artan karbon dioksit konsantrasyonun etkisi pozitif ya da negatif olabilir, ancak çoğu durumda hastalık şiddetini arttırır.
Haber Görseli
Sıcaklık, bazı bakteriyel hastalıkların yerleşimi için de hayati rol oynar. Sıcaklığa bağlı olan hastalıkların görülmediği yerlerde bakteriyel enfeksiyonların başladığı görülebilir.
Değişen ekosistemle birlikte;
biyolojik etmenlerin etkinliği değişir,
-
patojenlerin dağılışı etkilenir ve yeni patojenlerin girişine olanak sağlanır,
-
üretim periyodu uzar ve yetiştiricilik değişir,
-
mücadele uygulamaları değişmek zorunda kalır,
-
pestisit uygulamaları artacak ve değişecektir,
-
ürün çeşitliliği değişir,
-
bitkisel ürünlerin ticareti artacaktır.
-
rüzgar yön ve yörüngelerinin değişmesi patojenlerin (özellikle pas sporları vb.) yayılışını etkiler,
-
Ekstrem hava koşulları (kasırga, tornado gibi) patojenlerin ve böcek vektörlerinin daha uzak mesafelere taşınmasını sağlar.
Hastalık gelişimi, konukçu ve patojeni etkileyen faktörlerin kümülatif sonucudur. Mikrobiyal popülasyonlar ve kontrol ajanları bitki-patojen ilişkisini etkiler. İklim değişikliğinin etkileri farklı bitki-patojen sistemlerinde farklılaşabilir. Değişen iklim koşullarından dolayı, ürünler daha fazla pestisit uygulamasına ihtiyaç duyarlar. Böylece pestisitlere karşı dayanıklılığın artmasının yanında, ürünün maliyetinin artması da olasıdır. Tek yıllık bitkilerin çok yıllıklara göre bazı avantajları vardır. Bunların bazı konularda esnekliği söz konusudur ve yeni çeşitlerin adaptasyonu söz konusu olabilir ve ayrıca farklı kültürel uygulamalara başvurulabilir.
Tarla koşulları altında, iklim değişikliğinin bitki hastalıkları üzerindeki etkisini ve de hastalık yönetimi ile ilgili sınırlı birkaç çalışma vardır. Bununla birlikte şimdilerde birkaç ülkede bazı ürünlerde spesifik patojenlere karşı gıda güvenliği ile ilgili bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Şimdi, adaptasyon, azalma stratejileri ve seçenekleri ile ilgili değişikliklerin üzerinde durulmalıdır. İlk olarak, hali hazırda kullanılan fiziksel, kimyasal ve biyolojik mücadele ve hastalığa dayanıklı çeşitlerin kullanımını da içeren taktiklerin etkinliğinin iklim değişikliğinde değerlendirilmesi gereklidir. İkinci olarak, gelecekteki iklim ile ilgili olarak, hastalıkla mücadelede kullanılacak yeni yol ve mücadeleler ile ilgili araştırma faaliyetlerine başlanmalıdır.