Hilal DOĞAN     İbrahim BAĞCI 

Öncelikle firmanız hakkında  kısa bir bilgi verir misiniz?

Akfa Salçaları, ilk olarak Çanakkale’nin Akpınar köyünde 1951 yılında üretilmeye başlanmıştır. Daha sonra artarak Karacabey’de yoğunlaşmıştır. 1951’den beri salça üretimi yapıyoruz. Domatesle başladık, şimdi biber, közlenmiş ve konserve ürünler ile ketçap da ürünlerimiz arasında.

Sizce  kaliteli bir domates salçası nasıl olmalıdır?

Tarım Bakanlığının Gıda Kodeksindeki Salça Tebliğine göre salçada herhangi bir katkı maddesi kullanmak yasak. Bunun tuzu da şekeri de doğal olmalı. Uzun ömürlü olması için içine herhangi bir madde koyulması yasak. Olduğu gibi domatesi tarladan alıp getiriyorsunuz, ayıklıyorsunuz, yeşillerinden arındırıyorsunuz, parçalanıyor, eleklerden geçiyor, evaporatörlerden geçiyor. Sonra su buhar basıncıyla orda kaynatılıp pişiriliyor. Oradan borularla el değmeden kutulama tesisine gidiyor. Kutulama tesislerinde ölçeklerine göre kutularına konuluyor. Sonra soğutma tesislerine gidiyor ve sonra da paketleniyor.

Firmanız ürünlerinde genelde teneke kutu kullanıyor. Bunun bir sebebi var mıdır? Salçanın kutusu yani ambalaj nasıl olmalıdır?

Teneke kutu çok kullanışlı ve sağlıklı. Biz teneke kutuda da iyi firmalarla çalışıyoruz. Kutuların hava almaması gerekiyor. Piyasada kolay açılabilir kutular var, onlar da hava alabiliyor. Cam da olabilir. Fakat camların da kapakları çok önemli.

Hem üretici hem de tüketici açısından salçayı koruma yöntemi nedir? Salçanın ömrü ne kadardır?

Depolama ve depo şartları önemli. Salça, güneşte ve kokulu ortamlarda bekletilmemeli, iyi ortamlarda depolanması gerekiyor. Tüketici açısından da açıldıktan sonra büyüklerimizin geçmişte yaptığı usulle, üstüne bir kaşık zeytinyağı koyabilirler. Bu şekilde kısa süreli olarak küflenmesi ve bozulması engellenmiş olur. Bu sebepten evlerde küçük ambalaj kullanmak daha mantıklı olur. Açılmadığı müddetçe bizim salçaların ömrü 3 yıldır.

Bu sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bir öngörünüz var mı?

Bu sezon domatesin biraz sıkıntılı olacağını düşünüyoruz. Hastalıklar ve değişken iklim koşulları, dolular, mevsimsiz yağmurlar fidelere zarar veriyor.

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

Belçika, Hollanda ve Almanya en çok ihracat yaptığımız ülkeler. Yıllık 2 bin tona kadar ihracatımız var. Bizim sektör hem yurt içinde hem yurt dışında, fiyat anlamında, rekabetçi bir sektör.

Önemli bir sektör temsilcisi olarak röportajımızın bitiminde eklemek istediğiniz bir şey var mı? Temennileriniz neler?

Çiftçimizin, sanayicimizin emeğinin karşılığını alması lazım. Vatandaşımıza da en ucuz ve kaliteli nasıl yedireceksek onu sağlamamız gerekiyor. Biz üretici olarak, üretimdeki hijyen açısından elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bugün Bakanlığın yapmış olduğu denetimler de gayet iyi.