KASIM-ARALIK 2018 / 250.SAYI ÖZEL
Nice 250. sayılara Türk Tarım Orman Dergisi! “tohum tuttu”
Tarım ve Orman Bakanlığının resmi yayın organı olan Türk Tarım Orman Dergisi 250. sayısına ulaştı…
Tarım ve Orman Bakanlığının resmi yayın organı olan Türk Tarım Orman Dergisi 250. sayısına ulaştı… Tarım, hayvancılık, ormancılık ve gıda alanlarındaki yazılarla 32 yıldır önemli bir misyon üstlenen Türk Tarım Orman Dergisi, bu alanlarda ayakta kalabilen sayılı yayınlardan. Malumunuz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile birleşti. Ama bizi yakından takip eden okurlarımız iyi bilir ki bu birleşme bir ilk değildi. Dergimiz 1986 yılının Mart ayında “Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı Dergisi” adı altında yayın hayatına girdiğinde Bakanlığımızın adı Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığıydı. 1991 yılında Bakanlığın adı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı olunca derginin adı da “Tarım ve Köy” oldu. 2001 yılında bir değişikliğe gidilerek derginin adı “Türktarım” oldu ve dergi bu isimle 2018 yılının Ağustos ayına kadar yayın hayatına devam etti. Bundan böyle ise yeni adımızla yani Türk Tarım Orman Dergisi olarak siz değerli okurlarımızla buluşacağız.
Her gün gelişen teknoloji yayıncılık alanını da etkiledi doğal olarak. Baş döndüren bu kadar yeniliğin dokunmadığı bir alan kalmadı desek herhalde yanlış olmaz. Dijital yayıncılık veya dergiciliğin avantajları olduğu kadar dezavantajları da var. Dijital ortamda dergicilik daha fazla kişiye ulaşma, maliyetleri düşürme, anahtar kelimeler kullanarak sadece istenilen habere erişme gibi birçok avantaj sağlıyor. Bunun yanında basılı yayınlar tarihe not düşme, arşiv oluşturma adına dijital yayınlardan bir adım önde duruyor. Ayrıca dokunarak ve hissederek dergi okuma keyfinin yerini hiçbir şeyin alamayacağını dipnot olarak düşmek isterim.
Diğer yandan Bakanlığımızın faaliyet alanları çok geniş. Belki çok klişe olacak ama Bakanlık olarak 81 milyon kişiye dokunuyoruz. En başta güvenilir gıda arzını sağlamaktan sorumlu bir bakanlığız. Bunların yanında tarımsal üretim, hayvansal üretim, hayvan sağlığı, ormanlar, tarım arazileri, meteoroloji, sulama, yaban hayatı ve daha sayamadığımız birçok alandan sorumluyuz. Durum böyle olunca dergimizin alanına giren konular da çok çeşitli oluyor. Sektörel bir dergi gibi dursak da aslında her kesime hitap eden bir dergiyiz. Dergimiz ilk olarak 1986 yılında yayın hayatına girdiğinde derginin fikir babası ve aynı zamanda o dönemin Sorumlu Yayın Yönetmeni Çetin Baydar ön sözde şu ifadeleri kullanmış. “…Tabiat güzellikleri içinde üretme ve yaşama tarzı olan tarım, Dergimizin ana konusudur. Tarım derken, öncellikle bu sektörde faaliyet gösteren insanı ve onun meydana getirdiği köylü ve çiftçi zümresini ele alacağız”. O dönem biraz daha spesifik bir hedef kitle belirlenmiş gibi duruyor. Bu durum aslında dergi için uzun yıllar devam etmiş. Görevi devralan bizler tabii ki bu çizgiden kopmadan ama hedef kitlesini daha da genişleterek yolumuzda ilerliyoruz. Güncel içerikler, ünlü simalar, herkesi doğrudan ilgilendiren beslenmeye dair bilgilere yer verirken çiftçimizi, orman köylümüzü, ziraat fakültesinde okuyan bir öğrenciyi de es geçmiyoruz. Yani sektörden ve sektör dışından bir kişi bu dergiyi eline aldığında her iki kişi de ilgisini çekebilecek konuları bulma imkanına sahip olabiliyor.
Haber Görseli
İlk sayı
Görsel bir iletişim aracı olan dergiler halen bilgi yayımı noktasında önemli bir yere sahip. Bu anlamda kurumsal bir dergi olan Türk Tarım Orman Dergisi, kurumsal iletişimin önemli bir parçası. Bu nedenle dergide yer alan her konuyu titizlikle ele alıyoruz. Geçmişte olduğu gibi şu anda da belirlenen disiplin başlıkları altında birçok konu işledik. Dergide yer alan her konu a’dan z’ye detaylı olarak inceleniyor. Okuyucunun o konu hakkında bir fikir edinmesini sağlamak istiyoruz aslında. Muhabirlerimiz doğru bilgiye ulaşmak adına konuları birebir ilgili kişi ya da kuruluştan alarak haberlerini yapıyor. Sadece içerik değil derginin tasarım ve baskı aşaması için de aynı özeni gösteriyoruz. Hatırlatmadan geçmek istemediğim bir konu da derginin tasarımı ve basımının tamamen Bakanlığımızın imkânlarıyla yapılıyor olması.
İçerikten sonra derginin kapakları üzerine de bir şeyler söylemek isterim. Bilindiği gibi kapaklar dergiler için bir nevi vitrin görevi gördüklerinden dergi ekibi için ayrı bir önem taşır. Hatta o kadar önemlidir ki, dünyada ün yapmış bazı dergilerin kapakları çok rahatlıkla günlerce gündemi meşgul edebilir. İlk yayına başladığı yıllarda bu durumun önemine istinaden Bakanlığımızın Dergisinin kapak görselleri dönemin ünlü ressamlarına yaptırılmış. Şu anda olduğu gibi her ay için belirlenen kapak konusu kapağa taşınıyormuş. Zaten o yılların kapak görsellerine baktığınızda çizimlerin özgünlüğünü hemen fark edebilirsiniz. Derginin ilk sayısının kapak konusu tohum olarak seçilmiş. Kapak sloganı da “tohum tuttu” olarak belirlenmiş. Bu sloganın hikayesini yazımızın sonunda Çetin Baydar’ın 250. sayıya özel kaleme aldığı yazıdan okuyabilirsiniz. Gerçekten de dergi için o yıllarda atılan tohum tutmuş. 32 yıldır tohumdan kocaman bir ağaca dönüşen dergimize emek verenleri sıralasak sayfalar yetmez. Burada isimlerini tek tek sayamadığımız muhabirinden, editörüne, genel yayın yönetmeninden, grafikerine, konuk yazarlardan, matbaacısına kadar herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Son olarak da Türk Tarım Orman Dergisi ekibi olarak daha nice 250. sayılara ulaşmayı diliyoruz.
Dipnot: Bize dijital ortamdan ulaşmak isterseniz www.turktarim.gov.tr internet adresine girebilirsiniz. Ayrıca eleştirileriniz, önerileriniz, talepleriniz için turktarimorman@tarimorman.gov.tr e-posta adresimizi kullanabilirsiniz.
YETER Kİ BAŞLA! ARKASI GELECEKTİR
Resmi-özel tarım dergileri çıkaranlar pek çoktur; bunlardan biri de benim.
İlk sayıyı takdim yazıma, bir de karakalem resmimi çizdirerek “Vira bismillah” demiştim
Heyhat!
Demek 250. sayıya ulaşıldı. Allah bereketini artırsın.
Biz aylık dergi olarak tasarlamıştık, sanırım artık ayda bir çıkarılmıyor.
Olsun! Çıkıyor ya..!
Dergiler bize ulaşınca, alır okuruz.
Ama hiçbir okuyucu “bu dergi nereden icabet etti” sorusunu sormaz.
”Canım işte devletin imkanları… vs ” denir, geçilir.
O zaman biz soralım: “Devletin imkanları öteden beri vardı ama böyle bir dergi neden çıkmıyordu?”
Sorunun cevabını o tarihteki devletin başında bulunan isimleri sıralayarak verelim: Sayın Turgut Özal, General Kenan Evren, Sayın Sabahattin Özbek, Sayın Hüsnü Doğan
Hiç unutmam Hüsnü Doğan, Sebahattin Özbek hocadan Bakanlığı devralmaya geldiğinde, merhum Özbek “ Tarım, Orman, Köy diyerek, bitkisel üretimi a’dan z’ye bu çatının altına getirmişsin, temennim odur ki memlekete hayırlı olur”
Nitekim Sayın Hüsnü Doğan bana Yayın Dairesi ismi altında bir devlet müessesesi kurma talimatını verirken:
“Tarımsal bilgiyi talep etmek üreticinin hakkı, bunu kullanacak olanlara en mükemmel şekilde sunmak Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığının önde gelen görevidir” demişti.
Bu itibarla çıkardığımız her dergi, her broşürü başımızdaki üst düzey amirlerimizi memnun edecek şekilde çıkarıyorduk. Amirlerimiz de zaten gözleri yolda “Ha gayret! tarımdaki hamlelerimizi toplumu haberdar etmek için, bugün neler neşrettiniz?” noktasındaydılar.
Merhum Özal “Tohum tuttu” sloganını bulan kişiydi. Bakan Hüsnü Doğan’ın “Tohum Tuttu” kapaklı dergi çıkınca, bunu Turgut Özal’a yetiştirip göstermek için havaalanına nasıl koştuğu hafızamın silinmeyen bir bölümünü oluşturur. Uçağın basamaklarında sevinerek dergiyi alan o dönemin Başbakanı Özal, el sallayarak bizi ödüllendiriyordu.
Zaten bizlerin mesaisini belirleyen de bu tür teşviklerdi.
M. Çetin BAYDAR
Sorumlu Yayın Yönetmeni