MART-NİSAN 2019 / BİTKİSEL ÜRETİM

Türkiye soyada verim açısından dünyada ilk sıralarda


İlkay UÇUM - Lütfi KORKUT    

06.03.2019 

Soya tohumları içerdiği yüksek orandaki yağ, protein, karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeler ile insanlar ve hayvanlar için değerli bir besin kaynağı.
Türkiye soya üretimi açısından dünyada önemli bir potansiyele sahip olmamakla birlikte, birim alandan alınan verimde dünyada ilk sıralarda geliyor. Soya, Türkiye’de hem ana ürün hem de ikinci ürün olarak yetiştirilebilme imkânına sahip bir ürün olarak dikkat çekiyor.

Soya tohumları içerdiği yüksek orandaki yağ, protein, karbonhidrat, vitaminler ve madensel maddeler ile insanlar ve hayvanlar için değerli bir besin kaynağı. Soya tohumları yüzde 18-24 oranında yağ, yüzde 35-40 dolayında protein içermekte ve toprağa organik madde ve azot sağlamakta. Dünyada üretilen soyanın büyük bölümü kırılarak soya küspesi ve soya yağı haline getirilmekte. Aynı zamanda soyanın en çok bilinen ve en çok kullanılan ürünleri yine soya yağı ve soya küspesi. Soya yağı dünyada palm yağından sonra en yaygın kullanılan yemeklik yağ, soya unu ise hayvan yemi için başlıca protein ve enerji kaynağı. Soya ayrıca ekmek, salata sosu, kahve kreması gibi gıda ürünlerinin yanında temizlik malzemeleri, kozmetik sektörü, plastik gibi sanayi sektöründe de birçok kullanım alanına sahip.

Soya dünyada yağlı tohumlu bitkiler içerisinde en fazla ekim alanına ve üretim miktarına sahip bitki. 2017-2018 sezonunda dünyada 277 milyon hektar alanda yağlı tohum üretimi gerçekleştirilirken, bu alanların 124 hektarında soya üretimi gerçekleştirilmiş ve bu toplam yağlı tohum ekili alanların yüzde 45’ini oluşturmuştur. 2017-2018 sezonu itibariyle dünyada gerçekleşen toplam yağlı tohum üretimi 573 milyon 620 bin ton olurken, soya üretimi 336 milyon 820 bin tondur. Soya üretiminin toplam yağlı tohumlu bitkiler üretimi içerisindeki payı yüzde 61,1’dir.

Günümüzde soya üretiminde lider olan ülkelerin başında yüzde 35’lik üretimle ABD geliyor. ABD’yi Brezilya, Arjantin ve Çin takip ediyor. Bu ülkeler 2017-2018 sezonunda gerçekleştirilen toplam soya üretiminin yüzde 86’sını gerçekleştirmiş bulunuyor. Soya, dünya bitkisel yağ üretiminde palmiye yağından sonra ikinci sırada geliyor. 2017-2018 sezonunda dünyada gerçekleşen toplam bitkisel yağ üretiminin yüzde 27,8’ini soya yağı oluşturmuş durumda.

Haber Görseli

TÜRKİYE’DE SOYA PİYASASI

Türkiye’de 2017 yılında gerçekleşen 3 milyon 883 bin 370 tonluk toplam yağlı tohumlu bitkiler üretimi içerisinde soya üretiminin payı yüzde 3,6. Türkiye’de soya üretim alanlarının yaklaşık yüzde 80’i Adana ve Mersin illerinde bulunuyor. 2017 yılında Türkiye’de toplam 316 bin 695 dekar alanda 140 bin ton soya üretimi gerçekleşmiş durumda. Soya üretim alanının yüzde 59’unu Adana oluşturuyor. Bu il dışında Mersin, Samsun, Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Diyarbakır, Hatay, Mardin, Aydın illerinde de soya üretim alanları mevcut. Türkiye’nin soya üretim miktarı dünyada önemli bir potansiyele sahip olmamakla birlikte, birim alandan alınan verim açısından dünyada ilk sıralarda gelmekte. Soya, Türkiye’de hem ana ürün hem de ikinci ürün olarak yetiştirilebilme imkânına sahip bir ürün olarak da dikkat çekiyor.

Türkiye’de tarımsal desteklerden en fazla pay alan bitkisel ürünlerden birisi olan soya, stratejik durumunu devam ettirmekte. 2016 yılında soya için verilen pirim desteği kilogram başına 50 kuruştan 60 kuruşa çıkarılmış durumda. Yıllar itibariyle soya için verilen toplam destek miktarı ise artış gösteriyor. 2018 yılında soya üreticilerine dekar başına 10 TL mazot, 4 TL ise gübre desteği; fark ödemesi desteklemeleri kapsamında kilogram başına 0,6 TL pirim desteklemesi, dekar başına 20 TL sertifikalı tohum kullanım desteği yapıldı. Ayrıca sözleşmeli soya üretimi yapan işletmelere ilave olarak kilogram başına 0,03 TL verilirken  sertifikalı tohum üretimine de 0,35 TL destek verildi.

Türkiye’de soya üretilmesi için gerekli ekolojik ve iklimsel şartlar mevcut olmasına rağmen; soya aynı şartlarda yetiştirilen diğer alternatif ürünler ile ekonomik olarak rekabet edemediği için üretimi sınırlı düzeyde kalıyor. Soya üretiminin büyük kısmının gerçekleştiği Çukurova Bölgesi’nde soya fasulyesi buğday, mısır ve pamukla rekabet etmekte. Üreticiler, pamuğun cazip getirileri nedeniyle pamuk üretimini daha fazla tercih ediyor. Bölgede soya ekimi çoğunlukla ürün rotasyonları için kullanılıyor.  Hem gıda sanayi hem de karma yem sanayinin çok önemli bir ham maddesi olan soya talebi, yurt içinden karşılanamamasından dolayı ithalat yoluyla gideriliyor.

Haber Görseli

Türkiye’de soya üretiminin artırılması iklim, çevre, maliyet, verim, fiyat, karlılık durumu ve pazar koşullarına bağlı. Girdi fiyatları ve maliyetlerinin yüksek olması üreticiyi olumsuz etkiliyor. Ayrıca bazı yıllarda görülen hastalık ve zararlılarla mücadele maliyeti artırıyor. Hastalık ve zararlılar konusunda zamanında ve etkili bir mücadele yapılması gerekiyor.  Soya bitkisinde verim ve kalite, iklimden ve iyi bakım koşulları sağlanamazsa çok fazla etkileniyor. Tarladan pazarlamaya üreticinin zarar görmesini önlemek için Lisanslı Depo Sisteminin uygulanması ve geliştirilmesinin sağlanması gerekiyor.

SOYA ÜRETİMİNİ ARTIRMAK İÇİN SÖZLEŞMELİ ÜRETİME GEÇİLMELİ

Soyayı işleyen sanayi kuruluşları yurt içinde soya alımlarında sözleşmeli üretim modelini yaygınlaştırarak ülkemizde soya tarımının gelişmesine katkıda bulunabilirler. İç piyasada sağlıklı bir fiyat oluşumunu sağlayabilmek için soya ithalatının belirli bir takvime göre yapılması gerekiyor.
Soya üretimi yapılabilecek yeni alternatif ekim alanları tespit edilerek, bu bölgelerde yeni yatırımlarla sulanabilir tarım alanlarının genişletilmesi ve bu bölgelerde yer alan çiftçilere soya tarımı konusunda eğitim ve yayım faaliyetleri yapılması da dikkate alınması gereken önemli konulardan biri.

Soya üretimi yağlı tohum