MAYIS-HAZİRAN 2019 / GÜNDEM
Yüzde 25 daha az israfla açlık yok edilebilir
Prof. Dr. Hamit KÖKSEL -
Oğuz ACAR -
Buket ÇETİNER
Her yıl 1-7 Haziran tarihleri arasında tüm dünyada açlıkla mücadele konusu gündeme gelmektedir. Bu vesile ile açlık sorunu ulusal ve uluslararası düzeyde ele alınmakta, açlıkla mücadele yolları kapsamlı olarak tartışılmaktadır. Gıda güvencesi eksikliğinin bariz kısa ve uzun vadeli etkileri de bulunmaktadır. Yetersiz beslenen insanların üretkenlikleri azalır, açlıkla yüz yüze olan çocuklar daha az eğitim alırlar ve yetersiz, düşük kapasiteli yetişkinler haline gelirler. Geçici gıda güvencesizliği bile ekonominin büyüme potansiyeli üzerinde uzun vadeli ve kalıcı olumsuz etkilere yol açar.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 25 Eylül 2015 tarihinde “Dünyamızı Dönüştürmek: Sürdürülebilir Kalkınma İçin 2030 Gündemi” 194 ülkenin imzası ile kabul edilmiştir. Toplam 17 tane hedeften oluşan “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri”nden ikincisi “Açlığı bitirmek, gıda güvencesini ve beslenmede iyileştirme sağlamak ve sürdürülebilir tarımı desteklemek” şeklindedir.
Ülkemizde sürdürülebilir kalkınma konusundaki faaliyetler Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (mülga Kalkınma Bakanlığı) koordinasyonunda gerçekleştirilmektedir.
Açlıkla mücadele konusunda gıda kaybı ve israfının önlenmesi önemli bir konudur. Bu kapsamda ülkemizde Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından yürütülen “Ekmek İsrafını Önleme Kampanyası”, Gıda Bankacılığı Uygulamaları, Lisanslı Depoculuk Faaliyetleri ile Ankara ve İstanbul Halk Ekmek Fabrikası’nın bazı projelerini örnek olarak verebiliriz.
TÜRKİYE’DE GIDAYA ERİŞİM SON YILLARDA ARTIŞ GÖSTERDİ
Gıda güvencesi sorunları son yıllarda tüm ülkelerin ilgilendiği temel konuların başında gelmektedir. Dünya nüfusunun artışı, iklim değişikliği, tarım ürünlerinin insan beslenmesi dışında kullanımının artması ve dünyanın belli yerlerinde yaşanan yoğun açlık tehlikesi bu ilginin temel nedenleridir.
Tüm insanlara yeterli, güvenilir ve besleyici gıda sunmak, hem geçmişin hem geleceğin temel küresel kaygılarındandır. Gıda güvencesi, FAO tarafından “herkesin, her zaman, aktif ve sağlıklı bir hayat yaşamaları için gereksinim duydukları ve gıda tercihlerini karşılayan besleyici ve güvenilir gıdaya yeterli düzeyde fiziksel ve ekonomik erişimi” şeklinde tanımlanmaktadır (UNCTAD, 2017).
“The Economist Intelligence Unit” (EIU) tarafından Küresel Gıda Güvencesi Endeksi oluşturulmuştur. Endeks bulunabilirlik, erişilebilirlik ve kalite-güvenilirlik temel konularının değerlendirilmesiyle oluşturulmuş ve gelişmiş/gelişmekte olan ülkelerde gıda güvencesini ölçmek için bazı önemli göstergeleri kullanarak ülkeleri 1’den 100’e kadar puanlamaktadır (Yürekli Yüksel vd., 2014).
Economist Intelligence Unit tarafından hazırlanan 113 ülkenin yer aldığı Küresel Gıda Güvencesi Endeksi (2018) incelendiğinde gıdaya erişilebilirlik bakımından Singapur 94,3 puanla birinci sırada yer alır, onu sırası ile Katar, İrlanda, Birleşik Arap Emirlikleri ve Amerika Birleşik Devletleri takip eder. Listenin son sırasında ise 12,4 puanla Madagaskar yer alır. Burundi, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Zambia ve Malavi ise listede en alt sıralardadır.
Aynı listede Türkiye gıdaya erişilebilirlik boyutunda 65,3 puan ile 113 ülke içerisinde 47. sırada yer almaktadır.
Ülkemizde Küresel Gıda Güvencesi Endeksi erişilebilirlik boyutunun 2012-2018 yılları arası değişimi incelendiğinde ise az da olsa bir artış görülmektedir. 2012 yılında 63,3 olan endeks 2018 yılında 65,3 olarak belirlenmiştir. Bu yıllar arasında Küresel Gıda Endeksi erişilebilirlik boyutu 2,0 puan artmıştır.
DEZAVANTAJLI TOPLUMLARDA AÇLIK CİDDİ BİR SORUN
2017 Küresel Açlık Endeksi (GHI), dünya çapında açlık ve yetersiz beslenmenin uzun vadede azaldığını göstermektedir. 100 puan üzerinden yapılan değerlendirmeye göre 2000 yılında 29,9 olan Küresel Açlık Endeksi 2017 yılında 21,8’e düşmüştür. Bu gelişme, 2000’den bu yana yetersiz beslenmenin yaygınlığı, çocuklarda gelişim geriliği (yaşa göre düşük boy), çocuklarda aşırı zayıflık (boya göre düşük ağırlık) ve çocuk ölüm oranı göstergesindeki azalmayı yansıtmaktadır (IFPRI, 2018).
Sonuç olarak, ortalama küresel açlık düzeyi azalmış olsa da dünyanın bazı bölgeleri hala açlıkla mücadele etmektedir. Toplumun dezavantajlı kesimleri kendilerinden daha iyi durumda olanlara göre açlıktan çok daha fazla etkilenmektedir.
AÇLIK SEBEBİYLE HER YIL 10 MİLYON İNSAN HAYATINI KAYBEDİYOR
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütüne (FAO) göre, her yıl yaklaşık 1 trilyon ABD doları değerinde 1,3 milyar ton gıda israf edilmektedir. Açlık ve yetersiz beslenme sebebiyle her yıl dünyada yaklaşık 10 milyon insan hayatını kaybetmekte, 795 milyon insan (her dokuz kişiden biri) yetersiz beslenmekte ve kronik açlıktan etkilenmektedir. Diğer yandan, gıda kaybının sadece yüzde 25’inin önlenmesiyle, dünyada açlıktan ölmek üzere olan insanların tüm gıda gereksinimleri karşılanabileceği ifade edilmektedir.
Toplumda israfı önlemek için farkındalık oluşturmak adına öncelikle toplumsal bilinci arttırmaya yönelik çalışmalar yapılması büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından ekmek israfını önlemeye yönelik kampanyası neticesinde günlük ekmek israfında önemli sayılabilecek iyileşmeler sağlanmıştır.
AÇLIĞIN AZALTILMASI İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR
FAO’nun açlığın azaltılması ile ilgili “2030 yılına kadar sıfır açlık” konulu bir projesi bulunmaktadır. Bu projenin söz konusu tarihe kadar başarıya ulaşabilmesi için uluslararası alanda kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır. Küresel ve ulusal düzeyde tarımsal Ar-Ge yatırımlarının arttırılması, sürdürülebilir gıda sistemlerinin desteklenmesi, gıda güvencesinin sağlanmasında karşılaşılan zorlukların giderilmesi için bilim, teknoloji ve yenilik uygulamalarının geliştirilmesinin teşvik edilmesi önemlidir (UNCTAD; 2017).
Kalkınma Bakanlığı tarafından yayınlanan 2000-2016 dönemini kapsayan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Kapsamında Türkiye’nin Mevcut Durum Analizi Projesi Taslak raporuna göre ülkemiz, açlığın azaltılması konusunda ilerleme sağlayan ülkeler içerisinde iyi bir konumdadır. Bu konuda ilerlemenin sürdürülebilir kılınması önem taşımaktadır.
SU AYAK İZİ VE TARIMSAL ÜRETİMİN PLANLANMASI
Açlıkla başarılı şekilde mücadele edebilmek için su, toprak vb. kaynakların verimli kullanılması ve dolayısıyla bitkisel ve hayvansal üretimde sürdürülebilirlik çok önemlidir. Tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için kullanılan su tüketimi de çok önemli bir kriterdir. Tarımsal üretimde ihtiyaç duyulan su gereksinimi su ayak izi kavramı ile tanımlanmaktadır. Su ayak izi su kullanımının bir göstergesidir ve kullandığımız ürünlerin ve hizmetlerin üretim/tüketim süreçlerinde doğrudan ve dolaylı olarak sarf edilen toplam su miktarının ölçüsüdür. Hayvansal üretimde kullanılan su tüketimi yani su ayak izi bitkisel üretimde kullanılanla karşılaştırıldığında çok daha yüksek olduğu için tarımsal üretimin planlanmasında bu hususa çok dikkat edilmelidir.
Su kaynaklarının verimli kullanılması ve dolayısıyla uzun vadede açlık ile mücadeleye destek sağlanabilmesi adına bitkisel üretime ağırlık verilmelidir. Toplum bu konuda daha fazla bilinçlendirilerek bitkisel ürünlerin (hububat, baklagil, meyve, sebze vb.) tüketimi artırılmalıdır.
Şu an için gıdaya ulaşma sorunu yaşamayan bazı ülkelerde gelecek yıllarda böyle bir tehlike söz konusu olabilir. Bu tehlikenin bertaraf edilebilmesi için tarımsal üretimin planlanması, toprak ve su kaynaklarının daha doğru kullanılması, tarım alanlarının konut ve endüstriyel yapılar inşasında kullanılmaması gerekir.
KAYNAKÇA
International Food Policy Research Institute (IFPRI), 2018, 2018 Global Food Policy Report.
The Economist Intelligence Unit (EIU), 2018, Food Security Index 2018. Building Resilience in the Face of Rising Food-Security Risks.
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2104. Ekmek Tüketimiyle İlgili Tutum ve Davranışlar ile Ekmek İsrafı ve İsraf Üzerinde Etkili Olan Faktörler Araştırması.
United Nations Conference on Trade and Development (UNCTAD), 2017. The Role of Science, Technology and Innovation in Ensuring Food Security by 2030.
Yürekli Yüksel, N., Zan Sancak, A., Keskin, G., Dönmez, D., Kalanlar, Ş., Aygören, E., Canik, F., 2014. Küresel Gıda Güvenliği Endeksi ve Türkiye, XI. Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi 3-5 Eylül 2014, Samsun.