TEMMUZ-AĞUSTOS 2019 / HABER

"30 bin futbol sahası büyüklüğünde toprağın taşınması önlendi"


  

09.07.2019 

Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin kabulünün 25. yılına denk gelen ve yaklaşık 20 ülkenin bakan ve üst düzey bürokrat düzeyinde katılım gösterdiği etkinlikler 17-19 Haziran arasında Ankara ATO Congresium’da yapıldı.
”Son 17 yılda yapılan ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve iyi tarım uygulamalarıyla taşınan toprak miktarı 72 milyon ton azaltıldı. Bu miktar yaklaşık 30 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana karşılık geliyor”

Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin kabulünün 25. yılına denk gelen ve yaklaşık 20 ülkenin bakan ve üst düzey bürokrat düzeyinde katılım gösterdiği etkinlikler 17-19 Haziran arasında Ankara ATO Congresium’da yapıldı. Ev sahipliğini ülkemizin üstlendiği bu önemli organizasyon vesilesiyle  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir  mesaj gönderdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, denizlerin, okyanusların, yer altı ve üstü su kaynaklarının korunması, çölleşmeyle mücadele ve küresel ısınmaya bağlı iklim değişiklikleri gibi sorunların çözümünü, tüm insanlığın iş birliğiyle mümkün olacağını belirterek gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmak için tüm vatandaşlarımızı duyarlı olmaya çağırdı.

Haber Görseli

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de konuşmasında çölleşmenin, dünyayı tehdit eden ve gün geçtikçe büyüyen, savaşlardan daha tehlikeli ve sinsi olduğunu söyledi.

Birleşmiş Milletler (BM) Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi’nin (UNCCD) imzalandığı 17 Haziran 1994’ten beri çeyrek asrın geride kaldığını ifade eden Pakdemirli, bu süreçte ülkelerin bir araya gelerek pek çok çalışma yaptıklarını ve taraflar konferanslarında kritik kararların altına imza atıldığını kaydetti.

Pakdemirli, Türkiye’de her yıl 50’ye yakın ülkeden, 100 civarında uzmana, çölleşmeyle mücadele konusunda eğitim verildiğini dile getirerek, 2018 sonu itibariyle 800’ün üzerinde yabancı uzmanın bu kapsamda eğitim aldıklarını bildirdi.

Bakan Pakdemirli, Türkiye’nin son 17 yıldaki çalışmalarıyla çölleşme ve erozyonla mücadelede büyük adımlar attığına dikkati çekerek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde başlatılan Ulusal Ağaçlandırma Seferberliği’yle bugüne kadar 4,5 milyar fidan toprakla buluşturuldu. Hedefimiz, 2023 yılına kadar dünya nüfusu kadar yani 7 milyar fidanı toprakla buluşturmak.” diye konuştu.

Haber Görseli

“Önlemlerimizi almalıyız”

Çölleşmenin sosyal etkilerine de değinen Pakdemirli, “Çok geç olmadan, araziler üretkenliğini tamamen kaybedip topraklar insanlar için tamamen yaşanılmaz bir yer olmadan önlemlerimizi almak zorundayız. Bu önlemleri alırken de sadece kendi topraklarımızı değil küresel olarak tüm toprakların korunması gerektiği ilkesi ile bütüncül bir bilinçle hareket etmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Pakdemirli, Türkiye’de 1970’li yıllarda erozyonla denizlere, göllere ve barajlara taşınan toprak miktarı yılda 500 milyon ton iken, son yıllarda yapılan çalışmalarla bu miktarın yılda 154 milyon tona düşürüldüğünü bildirdi.

Haber Görseli

Pakdemirli, hedeflerinin 2023 yılında akarsularla denizlere taşınan toprak miktarını 130 milyon tona düşürmek olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

“Son 17 yılda yapılan ağaçlandırma, erozyonla mücadele ve iyi tarım uygulamalarıyla taşınan toprak miktarı 72 milyon ton azaltıldı. Bu miktar yaklaşık 30 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana karşılık geliyor. Bir başka ifadeyle yaklaşık 300 bin dekarlık bir tarım arazisinin kaybı önlenmiştir. Türkiye son 17 yılda, 5,2 milyon hektar alanda yapmış olduğu çalışmalara ilave olarak, arazi tahribatının dengelenmesi hedefleri kapsamında, 2030 yılına kadar 1,5 milyon hektar alanda ağaçlandırma ve erozyonla mücadele, 750 bin hektar mera ıslahı ve 2 milyon hektar tarım alanını ıslah etmeyi hedefliyor.”

Çölleşme ve Erozyonla Mücadele (ÇEM) Genel Müdürü Ahmet İpek ise  toprağın yok edilmesinin başta gıda kıtlığı, açlık, göç, işsizlik, yoksulluk, savaş ve istikrarsızlık olmak üzere çeşitli sonuçları olduğunu söyledi.

Bu durumun dünyada 1 milyardan fazla insanı sosyal, çevresel ve kültürel açıdan etkilediğini belirten İpek, “Toprakların korunması, tabii kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve gıda güvenliğinin sağlanması için küresel ölçekte çölleşme ve erozyonla mücadele edilmesi bir zorunluluktur.” dedi.

Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi Bekir Pakdemirli