TEMMUZ-AĞUSTOS 2019 / KAPAK KONUSU

Buğday üretiminin geçen yılla aynı seviyede kalacağı öngörülüyor


Murat ÖZKAN    

09.07.2019 

Ülkemizde bu yılki buğday üretiminin geçen yıl seviyelerinde veya bir miktar altında, arpa üretiminin ise geçen yıla göre daha yüksek miktarda gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Tarım sektörünün önde gelen ürünlerinden olan hububat, insanların ekmeği, hayvanların yem kaynağı olarak vazgeçemeyeceğimiz temel bir besin maddesi. Hububat ve birçok üründe piyasa düzenleme görevini yürüten Toprak Mahsulleri Ofisinin, fiyat ve alım politikası, depolama vb. faaliyetleri hakkındaki bilgileri TMO Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Ahmet Güldal’dan aldık.

Toprak Mahsulleri Ofisinin hububat piyasasındaki rolü nedir? Üretim ve tüketim sürecinin neresindedir?

TMO’nun ana görevi: hububat ve bakliyat fiyatlarının üreticiler için normalin altına düşmesini, tüketiciler için ise anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasında düzenleyici tedbirler almak, gerektiğinde Cumhurbaşkanlığı Kararı ile hububat dışındaki diğer tarım ürünleriyle ilgili verilecek görevleri yürütmek, afyon ve uyuşturucu maddelere konulan devlet tekelini işletmektir.

TMO, piyasa düzenleme görevi gereği, piyasaya arz edilen ürünün tamamını almaktan ziyade, piyasadaki arz fazlası ürünü alarak piyasaları düzenlemeye yönelik politikalar oluşturuyor. Kurumumuzca iştigal alanımıza giren ürünlere yönelik olarak iç ve dış piyasa fiyatları yakından takip edilerek ihtiyaç görüldüğü durumlarda piyasalara müdahale ediliyor.

Kurumumuz buğday üretimini teşvik etmek amacıyla son iki yıldır alım fiyatlarını hasat döneminden önce açıklıyor. TMO, kaliteli üretimi teşvik etmek amacıyla, 2011 yılından itibaren proteine dayalı alım sistemine geçmiş, 2019 yılında kaliteli buğday üretenlere yüzde 4 oranında ilave fiyat uygulamasına devam ediyor.
 
Kurumumuz, yurt genelinde yaklaşık 350 noktada (270 TMO alım noktası, 80 lisanslı depo) faaliyet göstererek özellikle serbest piyasanın oluşmadığı ve hububat alıcısının bulunmadığı noktalarda oluşabilecek her türlü mağduriyet engelleniyor.

TMO’NUN STOKLARI PİYASA İSTİKRARI İÇİN SİGORTA NİTELİĞİNDE

Ülkemizin dünya hububat piyasasına göre durumu nedir? İthalat ve ihracat durumu neye göre belirleniyor?


2018/19 sezonunda, dünya genelinde özellikle buğday ve arpada kalite ve verim kaybı yaşanmasına bağlı olarak üretimin gerilediğini gözlemledik. Dünya buğday üretimi 28 milyon ton düşüşle 735 milyon ton, arpa üretimi 4 milyon ton düşüşle 141 milyon ton olarak gerçekleşti. İthalatımızın önemli kısmını gerçekleştirdiğimiz Rusya’da buğday üretimi 13 milyon ton birden düştü. Kalite sorunları görüldü. Arpa üretiminde de 3,5 milyon ton azalma oldu. Buğday ve arpadaki düşüşe karşılık dünya mısır ve pirinç üretimi artış kaydetti.
2019/20 sezonunda ise dünya üretiminin her ürün için artması öngörülüyor. Ülkemizde ise geride bıraktığımız sezonda dünya ile benzer bir şekilde kalite ve verim kaybına bağlı olarak üretim düşüşü gerçekleşti. Yeni sezonda buğday üretiminin geçen yıl seviyesinde kalacağını, arpa üretiminin ise artacağını tahmin ediyoruz.

Haber Görseli

İTHAL EDİLEN HAM MADDELER İŞLENEREK YURT DIŞINA PAZARLANIYOR

Ülkemizde ne kadar ithalat gerçekleşeceği, arz-talep koşullarına göre belirleniyor. Buğday ve mısırı ham madde olarak kullandığımız mamul madde ticaretinde dünyada önemli bir yerdeyiz. İthal edilen ham madde ülkemizde işlenerek katma değerli ürünler şeklinde yurt dışına pazarlanıyor.

Yine rakamlarla ifade etmek gerekirse 2009-2018 yılları arasındaki 10 yıllık süreçte 12,2 milyar dolar değerinde 44 milyon ton buğday ithalatına karşılık,  mamul madde karşılığı dahil olmak üzere 22,2 milyar dolar değerinde 53,7 milyon ton buğday ihracatı gerçekleşti ve ülke ekonomisine 10 milyar dolar değerinde bir katkı sağlandı.

Benzer bir tabloyu mısır mamullerinde de görüyoruz. Aynı 10 yıllık süreçte 5,4 milyar dolar değerinde 13,8 milyon ton mısır ithalatına karşılık, 11 milyar dolar değerinde 15 milyon ton mamul madde karşılığı dahil olmak üzere mısır ihracatı gerçekleşti ve ülke ekonomisine 5,6 milyar dolar katkı sağlandı.

Bazı ürünlerde zaman zaman üretimde dalgalanmalar yaşanabilmekte, bu durum ise üretimin tüketimi karşılamamasına yol açabiliyor. Bu dönemlerde TMO, arz talep dengesini sağlayarak piyasa fiyat istikrarını tesis etmek amacıyla ithalat yapabiliyor. TMO’nun stokları piyasa istikrarı için sigorta niteliğinde olduğundan gerek iç alım gerek dış alım yoluyla TMO stoklarının takviyesi önem arz ediyor.

Ürün fiyatlandırmaları oluştururken daha çok hangi  kriterleri dikkate almaktasınız? Ticari örgütlerle iletişim içinde misiniz?

TMO, üretim miktarı, ürün maliyeti, yurt içi/dışı fiyatları, bir önceki yılın fiyatları, enflasyon oranı, üretimin sürdürülebilirliği gibi unsurları dikkate alarak ürün fiyatlarını belirliyor. Kurumumuz iştigal alanına giren ürünlerle ilgili politikaları, yurt içi ve yurt dışında faaliyet gösteren kurum/kuruluşlar ile sektörün görüş ve önerileri dikkate alarak oluşturuyor.

TMO faaliyetlerini, paydaşların gereksinim ve beklentilerine duyarlı, şeffaf ve sorumlu bir yönetim anlayışıyla sürdürmekte olup, Kurumsal itibarının temelinde hizmetlerindeki başarısı yatıyor.

Haber Görseli

ARZ-TALEP-FİYAT DENGESİNİ SAĞLIYORUZ

Ürün fiyat belirleme politikanız çiftçilerde ve diğer paydaşlarda nasıl algılanıyor?


TMO, üreticilerimizi korumanın yanında diğer paydaşların gereksinimlerini dikkate alarak arz-talep-fiyat dengesini sağlıyor. Ürün fiyatı açıklarken bir yandan üretimin sürdürülebilirliğini diğer yandan ise tüketiciye yansımasını dikkate alarak bu dengeyi koruyacak politikalar geliştiriliyor.

Bilindiği gibi 2 Mayıs’ta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından hububat alım fiyatları açıklandı. Açıklanan bu fiyatlar üreticilerimiz tarafından olumlu karşılandı. Nitekim gerek şahsıma ve kurumumuza, gerekse taşra teşkilatımıza olumlu geri dönüşler oldu. 2018 yılında ton başına 1.050 TL olarak açıklanan kırmızı/beyaz sert ekmeklik buğday fiyatı bu yıl yüzde 29 artırılarak ton başına 1.350 TL,  1.100 TL olarak açıklanan makarnalık buğday fiyatı bu yıl yüzde 32 artırılarak ton başına 1.450 TL,  825 TL olarak açıklanan arpa fiyatı ise bu yıl yüzde 33 artırılarak ton başına 1.100 TL olarak belirlenmiştir.

Kaliteli ürüne verilen yüzde 4’e kadar prim ve ton başına 200 TL’lik desteklerle birlikte ekmeklik buğday fiyatı 1.550 TL’ye, makarnalık buğday fiyatı 1.650 TL’ye, arpa fiyatı ise 1.300 TL’ye kadar yükselecektir. Verdiğimiz bu fiyatlar dünya fiyatlarının en az yüzde 10 üzerinde.

Bu yılki alım politikanız ne şekilde olacaktır? Hububat çeşitlerinin her birinden alım yapacak mısınız? Ürünlerde bu yılki rekolte beklentileriniz geçen yıllara göre ne durumdadır?

Kurumumuz, 2019 alım döneminde yaklaşık 270 iş yeri ve 80 ayrı noktada bulunan lisanslı depolar olmak üzere toplam 350 alım noktasında faaliyet gösterecek. Ürün bedeli ödemeleri ürünün TMO’ya teslim edildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde, ürününü lisanslı depolar üzerinden ELÜS olarak TMO’ya satanlara ise peşin yapılacak.

TMO, altyapısı uygun olan toplam 13 borsada alım yapacak. Hasadın başlamasıyla birlikte, üreticilerimiz hasat ettikleri hububatı (buğday, arpa, çavdar, tritikale ve yulaf) ülke genelinde faaliyet gösteren tüm TMO iş yerlerine götürerek veya lisanslı depolara teslim ederek Kurumumuza satabilecekler.

Ülkemizde bu yıl buğday üretiminin geçen yıl (20 milyon ton) seviyelerinde veya bir miktar altında (19,5 milyon ton), arpa üretiminin ise geçen yıla (7 milyon ton) göre daha yüksek miktarda (7,5 milyon ton) gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

Üreticilerimiz hasat ettikleri hububatın değerlendirilmesi noktasında hiçbir şekilde endişe içine girmesin. Toprak Mahsulleri Ofisi olarak 2019 alım döneminde gerekli her türlü hazırlıklarımızı tamamlamış ve tüm tedbirlerimizi almış bulunmaktayız.

4 MİLYON TON DEPOLAMA KAPASİTEMİZ VAR

TMO’nun elindeki depolar yeterli mi? Ayrıca çiftçilerimizi lisanslı depolara yönlendirmektesiniz. Lisanslı depoculuk nedir? Çiftçiye ve TMO’ya avantajları nelerdir?


TMO’nun yaklaşık 4 milyon ton depolama kapasitesi bulunmakta olup, 500 bin tonu limanlarda bulunuyor. Kalan 3,5 milyon ton kapasiteli deponun bir bölümü şehir merkezlerinde kalmış veya ekonomik ömrünü tamamlamış, bir bölümü ise lisanslı depoculuk kriterlerine uygun durumdadır.

Kurumumuzun kapalı depo kapasitesi, ülkemiz ihtiyacını karşılayacak seviyede olmamakla birlikte bugüne kadar Kurumumuza arz edilen tüm ürünler çeşitli depolama yöntemleri kullanılarak alınmış, hiçbir üretici mağduriyetine izin verilmemiştir.

Ülkemizde yaklaşık 6 milyon ton seviyelerinde depo açığı bulunmaktadır. Kurumumuz 2016 yılında başlattığı depo yapım projesi kapsamında, depo ihtiyacının giderilmesi ve lisanslı depoculuk sisteminin gelişmesi amacıyla, toplam 2,4 milyon ton kapasiteli deponun yapımı için sözleşmeler imzalandı. Bu depoların yaklaşık 1 milyon tonluk kısmı faaliyete geçti. Bakiye miktarın ise önümüzdeki dönemde faaliyete geçmesi planlanmaktadır.

2016 yılından itibaren lisanslı depoların faaliyet gösterdiği noktalardan da ELÜS yoluyla alım yapılıyor.  Nitekim 2016 yılında alımlarımızın yüzde 5’i (222 bin ton), 2017 yılında yüzde 15’i (335 bin ton), 2018 yılında ise yüzde 48’i (1,3 milyon ton) lisanslı depolar üzerinden ELÜS yoluyla yapıldı.

Lisanslı depoculuk sistemi: ürün arzını tüm yıla yayan, ürünlerin modern depolarda uzun süre sağlıklı ve güvenilir şekilde muhafaza edilmesini sağlayan, borsalarda işlem görmesiyle daha fazla alıcı ve satıcıyı buluşturan, ürün ticaretini kolaylaştıran, üreticilerimize kredi imkânı sunarak finans desteği sağlayan bir sistemdir.  Bugün ülkemizde faaliyet gösteren lisanslı depo kapasitesi toplam 3,4 milyon ton seviyelerindedir. Üreticiler, lisanslı depolara teslim ettikleri ürünler için düzenlenen “Elektronik Ürün Senetlerini (ELÜS)” Kurumumuza veya piyasadaki diğer aktörlere satabilmektedirler. Ürünü lisanslı depolara teslim ederek ELÜS’lerini TMO’ya veya diğer piyasa aktörlerine satan üreticiler yüzde 2 stopaj vergisi ve yüzde 2 SGK prim kesintisinden muaf tutulmaktadır.

Ayrıca ürünlerini lisanslı depolarda muhafaza eden üreticilere ton başına 25 TL nakliye desteği, parti başına 25 TL ürün analiz ücreti desteği; ürünlerini lisanslı depo işletmelerinde depolayanlara ise 6 ay süreyle 6 TL depo kira ücreti desteği veriliyor. Bu destek ve teşviklere ilave olarak ELÜS bedelinin yüzde 75’i kadar 9 ay vadeli faizsiz kredi imkânı sunuluyor.

Haber Görseli

BAKLİYATI PİYASA FİYATININ YÜZDE 20-40 ALTINDA SATIYORUZ

Ürün fiyatı ödemeleri nasıl yapılmakta? TMO’nun perakende ürün satışı var mı?


TMO uzun yıllar önce uygulamaya koyduğu “alım ödeme sistemi’’ aracılığıyla, üreticiden aldığı ürün bedellerini doğrudan ilgili üreticinin banka hesaplarına aktarmakta. Üreticiler ürün bedelini tahsil etmek için çekle uğraşmamakta, bankalara gidip sıra bekleme gibi zahmetlere girmemektedir. Bu ödeme sistemi üreticilerimizi son derecede memnun eden bir uygulamadır. 
   
Kuruluşumuzca halkımızın uygun fiyatla ürün tüketimini teminen ülke genelindeki TMO iş yerlerinde görev alanımıza giren (pirinç, bakliyat, fındık gibi) ürünlerin perakende satışları yapılmaktadır. 2018 yılı Ekim ayında natürel nohut ve yeşil mercimek satışlarına, Kasım ayında ise imalattan elde ettiği paketli ürünlerin perakende satışlarına başlandı.

Paketli ürünler halkımızın uygun fiyatla bakliyat tüketebilmesi için piyasa fiyatının yüzde 20-40 altında TMO’ya ait 150 noktada satışa sunulmuştur. Satışların ülke genelinde yaygınlaştırılması ve TMO iş yeri bulunmayan şehirlerimizde yaşayan vatandaşlarımızın da uygun fiyatla bakliyat tüketebilmelerini teminen PTT ile anlaşma sağlandı. Ocak ayından itibaren de nohut ve yeşil mercimeğin e-ticaret üzerinden satışına başlandı. Ayrıca “Enflasyon ile Topyekûn Mücadele Programı” kapsamında belediyelerimize tanzim satışları için ürün tedariki sağlanmaktadır. TMO’nun perakende pirinç satış fiyatı kilogram başına 4,80-6,00 TL, nohut satış fiyatı 4,00-6,50 TL, yeşil mercimek satış fiyatı ise 4,50 TL’dir.

Tüm bu süreçte, bakliyat ve pirinç piyasalarının düzenlenmesine yönelik yaptığımız çalışmalar kısa sürede etkisini göstermiş, üreticimiz mağdur edilmemiş, perakende satış fiyatlarımız piyasalar için bir eşik oluşturmuş, fiyatlar istikrarlı bir banda oturmuştur.

Çiftçiye uyarılarınız veya çiftçilerden beklentileriniz var mı?

Bu vesile ile çiftçilerimize ÇKS kayıtlarını Tarım ve Orman İl ve İlçe Müdürlüklerinden en kısa sürede güncellemelerini; ürünlerini, lisanslı depolara teslim ederek verilen teşvik ve desteklerden yararlanmalarını; TMO iş yerlerine ürün tesliminden önce anlaşmalı bankalardan TMO hesabı açtırmalarını; lisanlı depolara ürün teslim etmeden önce ise yatırım hesabı açtırmalarını hatırlatmak istiyorum.
 
Yine randevulu alıma bu yıl da devam edileceğinden randevularını zamanında almalarını, ürün teslim ederken TMO iş yerlerinde hazır bulunmalarını, hasat sırasında biçerdöverden kaynaklı miktar ve kalite kaybını en aza indirmek için sıkı takipte olmalarını, anızları kesinlikle yakmamalarını, kaliteli üretim için sertifikalı tohum kullanmalarını, ürünlerini hasat dönemlerindeki düşük fiyatlar yerine hasat sonrasında yükselen piyasa fiyatlarından değerlendirmelerini, nakit ihtiyaçlarını faizsiz kredi kullanarak çözmelerini, hatırlatmak isterim.

Her zaman dediğimiz gibi. TMO yani Ofis üreticiler için var. Görev verilen her alanda her zaman üreticilerin ve ülkenin refahı için çalışmaya devam edeceğiz.

MO fiyat depolama