TEMMUZ-AĞUSTOS 2019 / KAPAK KONUSU
Dünyada ve ülkemizde hububat örgütlenmesi
Ülkemiz hububat üretiminde kendi ihtiyacını karşılayabilme imkanına sahip avantajlı ülkelerden biri. Buğday, mısır, arpa, yulaf, çavdar, sorgum, darı ve tritikale tarımı için elverişli şartların yanı sıra binlerce yıllık geçmişi olan bir çiftçilik kültürü bulunuyor.
Hububat ürünleri kitlesel beslenmede ana besin kaynağı olmasının yanı sıra hayvancılıkta da yemin temel ham maddesini oluşturuyor. Beslenmedeki bu vazgeçilmez önemine bir de dünyanın alternatif yakıt arayışında ilk tercih edilen ürün olması eklenince; hububat stratejik bir ürün haline geliyor. Dünya hububat üretiminin yüzde 15’lik kısmının ticareti yapılmakta olmasına rağmen üretimin yaklaşık yüzde 30’u stoklarda saklanıyor. Yani bütün ülkeler ürettiklerini öncelikle kendileri tüketmekte, bu üretimle stoklarını korumakta ve hala ellerinde ürün varsa bunun ticaretini yapmaktalar.
Hububat, stratejik bir ürün olduğundan kendine özgü bir piyasa örgütlenmesine sahip. Bütün ülkeler hem üretimi, hem de dış ticareti desteklemek amacıyla kendi piyasa düzenleri çerçevesinde, bizdeki Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) benzeri kurumlar ile çeşitli müdahalelerde bulunuyor.
Örneğin, ABD’de 1933’te kurulmuş Ürün Kredi Kurumu (CCC) tarafından Tarım Kanunu çerçevesinde her altı yılda bir yenilenen politikalarla üretici gelir ve fiyatlarının dengelenmesi, desteklenmesi ve korunması amacıyla yılda 4,5 milyar dolar destek veriliyor. Toprağı ekip ekmediğine bakılmaksızın, ortalama gelir tutarının yüzde 86’sının altına düşen çiftçi destekleniyor. Burada ton başına referans fiyatı, buğday için 200, mısır için 145 dolardır.
Benzer durum Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde görülüyor. AB Ortak Tarım Politikası (OTP) altında yıllardır uygulanan hububat ve çeltik ortak piyasa düzenleri kapsamında yüksek müdahale fiyatları verilmiş, hatta ihtiyaç fazlası stoklar oluşmuştur. Her üye ülkenin müdahale alımları yapan kendi ödeme ajansları bulunuyor. Avrupa Tarımsal Garanti Fonu tarafından karşılanan ödemelerin yıllık tutarı sadece buğday için 300 milyon avrodur. AB’deki müdahale fiyatı ise ton başına hububatta 100, çeltikte 150 avrodur.
ULUSLARARASI TAHIL KONSEYİ EN BÜYÜK ÖRGÜTLERDEN
Gelişmiş ülkelerin fiyat ve stoklar ile ilgili bu müdahalelerine rağmen hububat alanında birçok konu, uluslararası örgütler tarafından da takip ediliyor. Bunların başında Uluslararası Tahıl Konseyi (IGC) geliyor. Hükümetler arası bir organizasyon olan Konsey, tahıl sektöründe genişleme, açıklık ve adaleti teşvik etmeyi, tahıl ticaretinde uluslararası iş birliğini arttırmayı, pazar istikrarına katkıda bulunmayı ve dünya gıda güvenliğini arttırmayı amaçlıyor. Konseyin buğday, mısır, pirinç ve soya fasulyesi için oluşturduğu Tarım Piyasası Bilgi Sistemi (AMIS) en bilinen faaliyetidir.
Ekonominin yanı sıra bilimsel konularda bilgi paylaşımı da uluslararası düzeyde yeni bir örgütlenme alanı yaratmıştır. Tahıl bilimcileri ve teknoloji uzmanları tarafından oluşturulan ağlar şeklinde yapılanmış örgütler bulunuyor. Uluslararası Hububat Bilim ve Teknoloji Teşkilatı (ICC), 1995 yılında kurulmuş bağımsız bir dernektir. ABD; Arjantin, Çin, Avustralya ve AB ülkelerinin ulusal müdahale kurumlarının üye olduğu yapıya ülkemizden TMO üyedir. Hububattan elde edilen gıdanın kalitesi, güvenliği ve güvenilirliğinin iyileştirilmesine yönelik bilginin yayılması, araştırma yapılması ve yeniliklerin ilerlemesi için uluslararası etkinlikler ve ortak projeler yürüterek iş birliği oluşturmaya çalışmaktadır. Gelişmiş ülkelerin kendilerine ait benzer teşkilatları bulunuyor. Örneğin ABD’de, Amerikan Hububat ve Tahıllar Birliği (AACC), küresel ölçekte faaliyet gösteren, kar amacı gütmeyen bir dernektir. Aralarında ülkemizin de bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 bilim insanı ve gıda endüstrisi uzmanından oluşuyor.
Ülkemiz hububat üretiminde kendi ihtiyacını karşılayabilme imkanına sahip avantajlı ülkelerden biri. Buğday, mısır, arpa, yulaf, çavdar, sorgum, darı ve tritikale tarımı için elverişli şartların yanı sıra binlerce yıllık geçmişi olan bir çiftçilik kültürü bulunuyor. Türkiye, dünya buğday üretiminin yüzde 3’ünü gerçekleştirmekte olup buğday üretiminde dünyada dokuzuncu sıradadır. Özellikle dünya makarnalık üretiminde Kanada (%13) ve İtalya (%11)’dan sonra yüzde 10’luk bir pay ile üçüncü sırada yer alıyor. Ortalama yüzde 3’lük paylarla dünyada arpada beşinci, çavdarda altıncı, yulafta ise yedinci sırada bulunuyor. Bu üretimler sonunda elde edilen ürünler ile ürettiğimiz un, makarna, bisküvi ve irmik gibi mamul maddelerin ihracatında ülkemiz ciddi başarılara sahiptir. Örneğin un ihracatında dünyada birinci, makarnada ise İtalya’dan sonra ikinci sıradadır.
KOOPERATİFLER HUBUBAT SEKTÖRÜNDE ETKİN YAPILAR
Diğer ülkelerde olduğu gibi, bizde de piyasaya müdahalede bulunan, özerk tüzel kişiliğe sahip Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bulunuyor. Sermayesinin tamamı devlete ait, faaliyetlerinde sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülü olan TMO, hububat fiyatlarının üreticiler açısından düşmesini ya da tüketici açısından yükselmesini önlemek için piyasayı düzenleyici tedbirler alıyor. Bu kapsamda depolama yapmakta, oluşan stokları piyasa dengelerini gözeterek satmaktadır.
TMO ile birlikte piyasada en etkin yapılar kooperatiflerdir. Özellikle Tarım Kredi Kooperatifleri ve Pancar Ekicileri Kooperatifleri (Pankobirlik) ortaklarından hububat alımı, depolanması ve satışında önemli rol oynuyorlar. Örneğin Pankobirlik münavebe gereği hububat eken ortaklarını desteklemeye devam etmekte ve lisanslı depoculuk faaliyetleri yürütmekte. Bu süreçte ortaklarının ürününü almakta, depolamakta ve piyasaya toplu satışını yapmaktadır. Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarına sözleşmeli hububat tohumu üretimi yaptırmakta, hububat ekim araştırmaları ve Kooperatif personeline hububat eksperliği kursları düzenliyor. Kooperatife ait hububat saklama depoları, mısır kurutma siloları, tohum hazırlama tesisleri, çeltik kurutma tesisleri ve mısır silaj ve yem bitkileri ambalajlama tesisleri bulunuyor. Ayrıca kendi tesislerinde ürettiği geleneksel ve organik buğday unu, bulgur ve makarna gibi paketlenmiş ürün satışı yapılıyor.
Sektörde mesleki amaçlı kurulmuş üretici birlikleri ve bir de dernek bulunuyor. Bugüne kadar 9 tanesi organik, 4 tanesi çeltik olmak üzere toplam 20 tane tahıl üreticileri birliği kurulmuştur. Bunların 19 tanesi zaman içinde ekonomik sebepler nedeniyle feshedilmiştir. Şu anda sadece Konya Ilgın’da bulunan tahıl üreticileri birliği faaldir. Sektörde hububat ticareti ile uğraşan firmaları aynı çatı altında toplamak ve tahıl ticaretinde sektör ve ülke menfaatlerine katkıda bulunacak uygulamalara öncülük etmek amacıyla 2013 yılında Hububat Tedarikçileri Derneği (Hubuder) kurulmuştur. Hubuder, halen 67 firmadan oluşan üyeleri arasında dayanışmayı teşvik etmek ve serbest ticarete yönelik engellerin kaldırılması için girişimlerde bulunarak hububat ticaretindeki potansiyellerin en iyi şekilde değerlendirilmesine çalışmaktadır.
Hububatla iştigal eden üreticiler, tüccarlar, sanayiciler, örgütler, araştırma ve eğitim kurumları bir araya gelerek sektördeki en geniş tabanlı yapı olan Ulusal Hububat Konseyini (UHK) oluşturmuşlardır. Tarım Kanunu’na istinaden 2010 yılında politika çalışmaları yapmak üzere kurulmuştur. UHK, üretimin yurt içinde ve dışında talebi karşılayabilmesi, kalite ve standartlar açısından rekabet edilebilmesi, ticaretin ve tüketimin geliştirilmesi için sektörün bütün kesimlerinin uzlaşmasıyla tavsiye niteliğinde tedbirler ve ulusal politikalar belirlemektedir.
Görüldüğü üzere; ülkemizde hububat sektöründeki yapılanma, gelişmiş ülkelerdekine benzemekte ve piyasa ile ilgili işler ağırlıklı olarak müdahale kurumu ile iş birliği halinde olan kooperatifler tarafından yürütülüyor.
Ayrıca her yıl temmuz ayının ilk cumartesi günü “Kooperatifçilik Günü” olarak kutlanıyor. Bu vesileyle Kooperatifçilik Günü”nüzü kutluyorum.