EYLÜL-EKİM 2019 / KAPAK KONUSU

Türkiye çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde dünya lideri


Hülya OMRAK    

09.09.2019 


Üzüm üretiminde kendine yeten bir ülke konumunda olan Türkiye, kuru üzüm ihracatında ise dünya lideri. Ülkemizde oldukça yoğun olarak yapılan üzüm üretim faaliyeti en çok Ege Bölgesi’nde gerçekleşiyor. Türkiye’nin en köklü tarımsal örgütlenmelerinden olan TARİŞ’e bağlı yaklaşık 10 bin üzüm üreticisi bulunuyor. TARİŞ AR-GE Müdürü Mübeccel Topuzoğlu ile TARİŞ Üzüm Birliğinin faaliyetleri, Türkiye’deki üzüm üretim alanları, Birliğe bağlı üretici sayısı ve sorunları üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.

TARİŞ’in tarihçesi ile başlayalım isterseniz. TARİŞ ilk olarak hangi amaçla ve ne zaman kuruldu?
 
TARİŞ, kökleri 1910’lu yıllara dek uzanan, başlangıçta incir ve üzüm daha sonra pamuk ve zeytinyağı ürünleri temelinde örgütlenen dört kooperatif birliğinin ortak adıdır. Bu dört birliğin her biri ayrı tüzel kişiliğe sahip. 
“TARİŞ” sözcüğü, kuruluş yıllarında birliğe destek olan bankalardan Tarım Bankası (Ziraat Bankası) ile İş Bankası’nın ilk hecelerinden oluşmaktadır.
 
TARİŞ Üzüm Birliği’nin temeli, Dünya Ekonomik Bunalımının etkisi ile meydana gelen üzüm fiyatlarındaki düşüşü durdurmak üzere, 1931 yılında Alaşehir’de ve daha sonra Manisa, Turgutlu ve Salihli’de kurulan Bağcılar Kooperatifi ile atılmıştır. Bir üretici kooperatifi olarak faaliyetine başlayan Bağcılar Kooperatifi, üzüm piyasasını düzenlemek amacıyla Türkiye İş ve Ziraat Bankasının ortaklaşa kurduğu Üzüm Kurumu (TARİŞ Ltd.Şti) ile 1937 yılında birleşerek faaliyetini TARİŞ Üzüm Birliği olarak sürdürmeye devam etmiştir.
 
Ülkemizin en köklü tarımsal kooperatiflerinden biri olan TARİŞ Üzüm Birliği, günümüzde ürettiği ve ihraç ettiği kuru üzüm ile Türkiye’nin en büyük çekirdeksiz kuru üzüm alıcısı ve ihracatçısı kuruluşlarından biridir.
 
EGE BÖLGESİ’NDE 10 BİN ÜRETİCİ VAR
 
Şu anda birliğinize bağlı kaç kooperatif ve üye var?
 
TARİŞ bugün, Ege Bölgesi’nde 7 ilde, yaklaşık 100 bin üretici ortağın örgütlendiği, 106 kooperatifin bağlı olduğu dört ayrı üretici örgütünün ortak markası olmaya devam ediyor. Birliğimize bağlı olarak 13 tane üzüm tarım satış kooperatifi faaliyet gösteriyor. Bunlar Alaşehir, Salihli, Sarıgöl, Kavaklıdere, Ahmetli, Yeşilyurt, Saruhanlı, Manisa, Turgutlu, Akhisar, Çobanisa, Buldan ve Menemen Kooperatifleridir. Birliğimize bağlı bu kooperatiflerin yaklaşık 10 bin üretici ortağı bulunuyor.
 
KURUTMALIK ÜZÜM ÜRETİMİNDE MANİSA İLK SIRADA
 
Ülkemizde bağcılığın en yoğun olduğu yerler nereler? Türkiye’de yetişen ürünler kalite ve miktar açısından ne durumda?
 
Ülkemiz, dünya çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde son üç hasat yılında ilk sırada yer alıyor. Türkiye’de özellikle çekirdeksiz üzümden elde edilen kuru üzümler dünya çapında ünlüdür. Bu nedenle Ege Bölgesi’ndeki bağlarda, değerli ihraç ürünü olan ve dış piyasalarda aranan çekirdeksiz kuru üzüm elde edilmesine yönelik olarak üretim yapılıyor.
 
Ülkemiz çekirdeksiz kuru üzüm üretimine şehirler bazında bakıldığında, Ege Bölgesi’nde yer alan Manisa, İzmir ve Denizli illerinin üretimin büyük çoğunluğunu gerçekleştirdiği görülür. 2018 yılı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre kurutmalık olarak değerlendirilen 1 milyon 46 bin 345 tonluk çekirdeksiz yaş üzümün 1 milyon 44 bin 902 tonluk kısmı, diğer bir deyişle neredeyse tamamı bu üç şehrimizde üretilmiştir. Yine aynı veriler ışığında, Manisa yüzde 87’lik oranıyla zirvede yer almaktadır.

Haber Görseli

KURU ÜZÜMDEN YILLIK 400 – 500 MİLYON DOLAR DÖVİZ GİRDİSİ SAĞLANIYOR
 
Bağcılık sektörünü yıllar içerisindeki ihracat rakamları üzerinden değerlendirir misiniz? Sektörde dışa bağımlılık söz konusu mu?
 
Ülkemiz dünya çekirdeksiz kuru üzüm ticaretinde en etkin role sahip ülke konumunda. Yapmış olduğumuz dış satışlar neticesinde yıllık yaklaşık 400 – 500 milyon dolar döviz geliri elde ettiğimiz çekirdeksiz kuru üzüm, ülkemiz için en önemli ihraç ürünleri içinde yer alıyor. Ülkemizin ithalat miktarı ihracat miktarımıza nazaran yok denecek kadar az.
 
EN FAZLA İHRACAT AVRUPA ÜLKELERİNE
 
Uluslararası çekirdeksiz kuru üzüm ticaretinin yarıdan fazlası Avrupa ülkelerine yapılıyor. Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 85’ini, ABD ihracatının yüzde 50’sini ve İran ihracatının da yüzde 35’ini Avrupa ülkelerine yapıyor. Bu nedenle Avrupa ülkeleri önemli bir çekirdeksiz kuru üzüm pazarı durumunda. Türkiye bütün Avrupa ülkelerine üzüm ihraç ederken, ABD’nin ihracatı İngiltere, Almanya, Hollanda ve Kuzey Avrupa ülkelerinde yoğunlaşıyor. Türkiye’nin ihracat yaptığı AB ülkelerinin başında ise İngiltere gelmekte olup, ikinci sırada Almanya, üçüncü sırada ise Hollanda var.
 
Türkiye’de üretilen çekirdeksiz kuru üzümün yaklaşık yüzde 85’inin ihraç edilmesi nedeniyle fiyatlar borsada oluşmaktadır. Borsa fiyatları üzerinde, rekolte ile arz ve talep dengesi önemli rol oynuyor. İklim şartlarının uygun olduğu dönemlerde rekoltedeki artışlar nedeniyle fiyatlarda düşüş yaşanıyor. Tersi durumda da fiyatlarda ciddi artış oluyor.
 
Diğer yandan, hasat dönemlerinde (Eylül-Ekim) üretici ürününü bir an önce elinden çıkarma kaygısıyla satışa ağırlık vermekte ve piyasalarda özellikle söz konusu dönemde ciddi bir arz fazlası sorunu yaşanıyor. Kaliteden ziyade fiyata dayalı bir rekabet politikası izleyen İran, fiyata öncelik veren Doğu Avrupa ülkelerine yönelik ihracatımızda fiyatlar üzerinde olumsuz yönde etki yaratıyor.

Haber Görseli

TARİŞ’E BAĞLI ENTEGRE ÜZÜM VE SİRKE – PEKMEZ İŞLETMESİ BULUNUYOR
 
TARİŞ’in bünyesinde bulunan işletmelerle ilgili bilgi verir misiniz? 
 
TARİŞ’e bağlı Entegre Üzüm İşletmesi ve Sirke – Pekmez İşletmesi faaliyet gösteriyor. TARİŞ Entegre Üzüm İşletmesi, Alaşehir’de 56 bin metrekare alan üzerine kurulu. İşletmemiz, son yıllarda yapılan yatırımlarla yıllık 45 bin ton ürün işleme kapasitesine ulaştı. Yüksek işleme kapasitesinin yanı sıra yüksek teknolojik donanımı ve sahip olduğu ISO 9000- ISO 22000 ve BRC gıda sertifikaları ile işletmemiz kuru meyve sektöründe dünyanın sayılı işletmelerinden biri olarak kabul ediliyor.
 
Faaliyetine 1960 yılında İzmir’de başlayan Sirke-Pekmez İşletmesi ise 2003 yılında modernize edilerek ve üretim kapasitesi artırılarak Alaşehir’e taşınmıştır. Paslanmaz çelik makine ve ekipmanları, modern dolum üniteleri ve stok tanklarıyla hijyenik koşullarda üretim yapan işletmemiz 16 bin metrekare alan üzerine kurulu. İşletmemizde gerçekleştirilen üretimin kalitesi TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ile tescillenmiştir.
 
Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri 1960’tan sonra değişen ekonomik şartlar karşısında, tarımsal destekleme politikası aracı kabul edilip destekleme alımları ile görevlendirilmişlerdir. Birlikler, piyasada alıcı rolü üstlendikleri için fiyatların hedeflenen düzeylerin altına inmesini önlüyor. Bu çerçevede, Türkiye’de üretilen çekirdeksiz kuru üzümün iç ve dış pazarlarda değer fiyatına satılması, ihracatından sağlanan döviz gelirlerinin arttırılması ve ürünün korunması amacıyla ‘TARİŞ Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliği görevlendirilmiştir. Bu kapsamda çekirdeksiz kuru üzüm için bazı dönemlerde destekleme alımları yapılmıştır.
 
Birliklere, 1995 yılından itibaren Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu’ndan (DFİF) düşük faizli kredi verilerek bölgesel bazda belirlenen fiyatlar üzerinden kendi nam ve hesabına ürün alımı yapmaları sağlanmıştır. Birlik, son yıllarda ihracat miktarlarını ciddi oranlarda (yaklaşık yüzde 200) artırmış ve çekirdeksiz kuru üzümde büyük ihracatçı kuruluşlar içine girmiştir.

Haber Görseli

TARİŞ VERİMİN ARTIRILMASI VE KALİTENİN YÜKSELTİLMESİ İÇİN ÜRETİCİNİN YANINDA
 
Üreticilerden size yansıyan en belirgin sorunlar neler? Bu sorunların giderilmesi adına yaptığınız çalışmaları anlatır mısınız?
 
Türkiye’de bağ alanlarının giderek artması, girdi maliyetlerinin yüksekliği, çeltik mazot desteğinin altında verilen üzüm mazot desteğinin yeterli olmaması, stok kurumu olmaması sebebiyle fiyat istikrarının sağlanamıyor. Yine yaşanan sorunları şöyle sıralayabiliriz; jeotermal alanların bağcılığı olumsuz etkilemesi,  küçük bağ işletmelerine sahip üreticilerin çeşitli ruhsatlı bitki koruma ürünü kullanarak, çoklu aktif madde sorununu ortaya çıkarması, lisanslı depo yatırımlarının KKYDP, IPARD programlarının öncelikli konuları içinde yer almaması, iç tüketimin arttırılmasına yönelik çalışmaların yetersiz olması, yetiştiricilik yapılan alanda nispi nemin yüksek olması sebebiyle bitki koruma ürünü uygulama sayısının artması, üreticinin ürününü işletmelere fiyatsız teslim etmesi(açığa dökmek), en büyük alıcı AB ülkelerinin kalıntı limitlerini çok sık düşürmesidir.
 
Tarım ürünlerinde üretimin mevsimsel dalgalanma göstermesine karşılık tüketiminin sürekliliği, tarım ürünleri arz ve talebi arasındaki uyumsuzluğun temel kaynağı olarak görülmektedir. Söz konusu zaman uyumsuzluğu, bir yandan tarım ürünleri piyasasındaki belirsizliği artırırken, diğer yandan stok maliyeti sorununu gündeme getiriyor.  Küçük üretici ihtiyaç nedeni ile hasat zamanında ürününü bir an önce satmak zorundadır. Türkiye kuru üzüm toplam üretiminin yaklaşık yüzde 85 oranındaki kısmını ihraç etmesine rağmen, hasat döneminde üreticinin sattığının ancak yüzde 50-70 civarındaki kısmını ihraç edilebiliyor. Bu nedenle, dönemsel arz fazlalığı sonucu fiyatlar düştüğü için üretici mağdur oluyor, ülkemiz döviz kaybına uğruyor. Hasat zamanında arz fazlalığını piyasadan çekecek, TMO benzeri bir kurumun alım müdahalesi, arz talep dengesini sağlayabilir.
 
TARİŞ Üzüm Birliği AR-GE Müdürlüğü, ürünün veriminin artırılması, kalitesinin yükseltilmesi, insan sağlığına uygun ve pazar değeri yüksek ürün elde edilmesi amacıyla 1985 yılında Ege Üniversitesi Kampüsü içinde kurulmuştur. AR-GE Müdürlüğünün işlevi üründe kalite ve verimi artırmak, TARİŞ ürünlerinin kalite güvencesini sağlamak amacıyla üretici bilinçlendirilmesi de dâhil olmak üzere tarımsal, teknolojik, bilimsel, ekonomik ve sosyolojik temelde araştırmalar yapmaktır.
 
Bünyemizde bulunan Bakanlık yetkili toprak-bitki-su analiz laboratuvarları ile TARİŞ üreticisi doğru ve dengeli gübre kullanımı konusunda bilgilendiriliyor. Üretici bağından aldığı toprak, bitki ve su örneklerini yetkili laboratuvarında analiz ettirebiliyor. Bu sonuçlar, uzmanlar tarafından değerlendirilip bağa özel  gübre tavsiyeleri veriliyor.
 
Üreticiye ürün alımı konusunda yaptığınız desteklerden söz eder misiniz?
 
TARİŞ Üzüm Tarım Satış Kooperatifleri Birliği önemli bir üretici kooperatif birliğidir. Birlik, son yıllarda ihracat miktarlarını ciddi oranlarda artırmış ve çekirdeksiz kuru üzümde en büyük ihracatçı kuruluşlar içinde yer almıştır.
 
1937 yılında 2834 sayılı yasa ile kurulan TARİŞ Üzüm Tarım Satış Kooperatifler Birliği, 1985 yılında 3186 sayılı yasa ile revize edilmiş, 2000 yılında çıkarılan 4572 sayılı yasa ile özerk hale getirilmiştir. Özerk hale getirildikten sonra, devlet tarafından bütün yetki ve sorumluluklar birliklere bırakılmış ve finansman desteği sağlanmamıştır. Üzüm Birliği piyasadaki fonksiyonunu kendi imkânları ve özel banka kredileriyle sürdürmeye çalışmaktadır. 
 
TARİŞ Üzüm Tarım Satış Kooperatifler Birliği, her yıl üretici ortaklarına uygun fiyatlarla kimyevi gübre, zirai ilaç ve levazım maddesi tedarik ediyor. Böylece, girdi fiyatları açısından üreticiye gösterge olabiliyor.

FİYAT İSTİKRARSIZLIĞINDA TMO DEVREYE GİRİYOR
 
Toprak Mahsulleri Ofisi(TMO), 2017 yılında serbest piyasada çekirdeksiz kuru üzüm fiyatının kilogram başına 3,50 TL seviyelerine düşmesi ile birlikte piyasa fiyatlarındaki istikrarsızlığı ortadan kaldırmak için çekirdeksiz kuru üzüm için kilogram başına 4,00 TL alım fiyatı açıklayarak alımlara başlamıştı. Piyasada kilogram başına 3,50 TL’ye kadar düşen fiyatlar bu müdahaleyle 6 noktada (Manisa, Alaşehir, Salihli, Sarıgöl, Turgutlu ve Saruhanlı) ve Salihli ile İzmir Ticaret Borsalarında başlanan alımlarla kilogram başına 4,30 TL seviyesine çıkmıştı. TMO, o dönemde  bin 325 üreticiden 4 bin 682 ton alım yaparak üreticilere 18 milyon TL ödedi. Böylece kuru üzümdeki fiyat istikrarsızlığı ortadan kaldırılarak üretici mağduriyet yaşamamıştır.

tariş üzüm kuruüzüm yaşüzüm üzümihracat üzümüretim