EYLÜL-EKİM 2019 / KAPAK KONUSU
Bağ ürünlerini satın alırken nelere dikkat etmelisiniz?
Bağcılıktan elde edilen ürünler ülkemiz ekonomisine önemli katkılar sağlıyor. Kuru üzüm üretiminde dünya liderliğini elinde bulunduran Türkiye, aynı zamanda, yaş üzüm, üzüm pekmezi, şarabı, pestili ve asma yaprağı gibi bağ ürünleriyle dünya ülkeleri arasında söz sahibi. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanı Dr. Betül Vazgeçer, bağ ürünleri ve mevzuatı ile ilgili merak edilen detayları dergimiz okurları için cevapladı.
Bağcılıktan elde edilen ürünler nelerdir? Bu ürünlerin piyasaya arzında Türk Gıda Kodeksi kapsamında hangi düzenlemeler mevcuttur?
Bakanlığımız tarafından yürütülen Bağcılık Yönetmeliğinin amacı: bağcılığa uygun coğrafi bölgelerin belirlenmesini, bağ alanları ile asma ve üzümden elde edilen ürünlerin çeşit ve miktarlarının tespitini, planlanmasını, kaliteli ve sağlıklı ürün yetiştirme ve işlemeye yönelik tedbirlerin alınmasını, sertifikalı asma fidanı üretimini ve bu fidanlarla modern bağ tesisinin teşvik edilmesini, üretici, işleyici ve ticaretini yapanların kayıt altına alınarak veri tabanının oluşturulmasını sağlamaktır. Bu Yönetmelikte, “Asmadan elde edilen her türlü aşı gözü, aşı kalemi, çelik, asma yaprağı, üzüm ve üzümden elde edilen ürünler’’ bağ ürünleri olarak tanımlanır.
Üzüm (yaş ve kuru), alkollü içki (etil alkol, şarap, aromatize şarap), üzüm suyu, üzüm şırası, üzüm pestili, üzüm pekmezi, üzüm sirkesi, asma yaprağı (yaş veya salamura) gibi bağ ürünleri doğrudan tüketime sunulmak üzere piyasaya arzı olan ürünlerdir.
Bakanlığımız tarafından gıda güvenilirliği kapsamında yürütülen diğer bir Kanun ise “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu”dur. Bu Kanun’un amacı, gıda ve yem güvenilirliğini, halk sağlığı, bitki ve hayvan sağlığı ile hayvan ıslahı ve refahını, tüketici menfaatleri ile çevrenin korunması da dikkate alınarak korumak ve sağlamaktır. Buna göre gıda ve gıda ile temas eden malzemelere ilişkin mevzuatın hazırlık aşamasında gıda güvenilirliği ve halk sağlığı öncelikli olarak dikkate alınmaktadır. Gıda üreten gıda işletmecisi, üretmiş olduğu ürünleri Türk Gıda Kodeksi (TGK) Yönetmeliğinde açıklanan yatay ve dikey gıda kodeksine uygun olarak üretmek zorundadır.
Bağ ürünleri kapsamında da dikey düzenleme olarak: Şarap Tebliği, Aromatize Şarap Aromatize Şarap Bazlı İçki ve Aromatize Şarap Kokteyli Tebliği, Distile Alkollü İçkiler Tebliği ve Üzüm Pekmezi Tebliği bulunuyor.
Bağ ürünlerinin üretimi ve muhafazası nasıl olmalıdır? Örneğin, pekmez ve sirkenin raf ömrü nedir? Pekmez ve sirke buzdolabında mı saklanmalıdır?
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine göre gıdaların taşınması ve depolanmasında 17.12.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Gıda Hijyeni Yönetmeliğinde ve 27.12.2011 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Hayvansal Gıdalar İçin Özel Hijyen Kuralları Yönetmeliğinde yer alan kurallara uyulur. Belirli bir gıda veya gıda grubuna yönelik özel taşıma ve depolama kuralları, gerektiğinde dikey gıda kodeksi kapsamında belirlenir.
Haber Görseli
Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanı Dr. Betül VAZGEÇER
5996 sayılı Kanunun 22’nci maddesi gereğince: gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme ve yem ile ilgili faaliyet gösteren işletmeciler, kendi faaliyet alanının her aşamasında bu Kanun’da belirtilen şartları sağlamak ve bunu doğrulamakla yükümlüdür. Güvenilir olmayan gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme piyasaya arz edilemez.
Pekmez ile ilgili hususlar da Üzüm Pekmezi Tebliği ile düzenleniyor. Sirke için ise dikey bir mevzuat bulunmamakla birlikte yatay mevzuat hükümlerine (etiketleme, bulaşanlar, katkı maddeleri, mikrobiyolojik kriterler vb. tüm gıdaları kapsayan mevzuat) uygunluk aranır.
BUZDOLABINDA SAKLAMAK ŞART DEĞİL
Üzüm pekmezi ve sirkenin buzdolabında saklanmasına gerek bulunmamakla birlikte gıdanın etiketi üzerinde varsa gıda işletmecisi tarafından belirtilen özel bir uyarıya göre hareket edilmesi gerekir. Sirkenin kuru, serin ve kokulardan ari yerlerde muhafaza edilmesi yeterlidir. Üzüm pekmezinin ise Üzüm Pekmezi Tebliğinin “üzüm pekmezi üretimden son tüketiciye ulaştırılana kadar tüm aşamalarda temiz ve kuru yerlerde kokulardan ari biçimde, doğrudan güneş ışığından korunur ve 25 santigrad dereceyi aşmayacak şekilde muhafaza edilir” hükmüne istinaden 25 santigrad dereceyi aşmayan sıcaklıklarda muhafaza edilmesi yeterli olur. Raf ömrü bilgileri için ise tüketicilerin etiket bilgileri kapsamında son kullanma tarihlerine dikkat etmeleri gerekir.
ÜZÜM PEKMEZİNE KATKI MADDESİ KATILMASI YASAK
Üzüm Pekmezi Tebliği’nin amacı ve kapsamı hakkında bilgi verir misiniz? Üzüm pekmezinin özellikleri ve çeşitleri nelerdir? İçerisinde katkı maddesi bulunuyor mu? Geleneksel pekmezin diğerlerinden bir farkı var mı?
Üzüm Pekmezi Tebliği sadece üzümden yapılan pekmezi kapsar ve üzüm pekmezinin tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretimi, hazırlanması, işlenmesi, muhafazası, depolanması, taşınması ve pazarlanması aşamalarında taşıması gereken özelliklerini belirler. Tat durumuna göre tatlı ve ekşi; kıvamına göre de sıvı ve katı pekmez olarak iki çeşidi bulunur. Tebliğe göre üzüm pekmezine gıda katkı maddesi katılması yasaktır.
Pekmez bizim zaten geleneksel bir ürünümüz ve bunu gıda kodeksi kapsamında tanımlarken veya sorunuzu cevaplarken dikkatli olmak lazım. Geleneksel ürün tanımı aslında 22 Aralık 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6769 sayılı Sinai Mülkiyet Kanunun’da “Geleneksel üretim veya işleme yöntemi yahut geleneksel bileşimden kaynaklanması ve/veya geleneksel ham madde veya malzemeden üretilmiş olması ve geleneksel olarak en az otuz yıl süreyle kullanıldığı kanıtlanan adlar, geleneksel ürün adı olarak tanımlanır”, ifadesi yer almaktadır. Bu nedenle geleneksel ürün adlarını bu Kanun kapsamında ele almak gerekir. Bu Kanun’un yürütücüsü Türk Patent ve Marka Kurumu olup, Kurum tarafından hazırlanan taslaklar Bakanlığımıza görüşe açılmaktadır. Böylece piyasaya arz edilecek ürünlerde farklı kurumların sorumlulukları çerçevesinde birliktelik sağlanmış olur.
Şarap Tebliğinin kapsamından bahseder misiniz? Şarap üretiminde kısıtlama bulunuyor mu? Üzümlerin ne kadarı ve hangi türleri şarap yapımında kullanılıyor? Ülke olarak ne kadar şarap üretiyoruz? İhracat ya da ithalat yapılıyor mu?
Şarap Tebliği, 4 Şubat 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olup şarabın tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretim, hazırlama, işleme, muhafaza, depolama, taşıma ve pazarlanmasını sağlamak üzere ürün özelliklerini belirler.
Fotoğraf Galerisi
Üzüm ve asma yaprağında kalıntı oluşmaması için Bakanlığımız
İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından çalışmalar yapılıyor.
Üzüm pekmezi ve sirkenin buzdolabında saklanmasına gerek bulunmamakla birlikte gıdanın etiketi üzerinde varsa gıda işletmecisi tarafından belirtilen özel uyarıya göre hareket edilmesi gerekir.
Şarap üretiminde kısıtlama bulunmuyor. Üreticiler izin almış oldukları miktarlarda üretim yapabilirler. Arzu ettikleri takdirde kapasite artırımı da yapabilirler. Ülkemizde üretilen üzümlerin yüzde 4-5’i şaraplık üzümdür ve şarap üretiminde kullanılmaktadır. Tebliğ kapsamındaki tüm ürünlerin üretiminde kullanılan asma türü “Vitis vinifera” veya bu tür içerisindeki çaprazlamalardan elde edilen çeşitler olmalıdır. Şarap üretimimiz 2018 yılı itibari ile 78 milyon 124 bin 545 litredir. Yine 2018 yılında 2 milyon 736 bin 241 litre ihracat, 1 milyon 809 bin 395 litre ise ithalat yapıldı.
Kuru üzüm üretim ve satış standartları nelerdir? Kuru üzümde aflatoksin riski bulunuyor mu?
Kuru üzüm için, Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği kapsamında dikey gıda kodeksi bulunmamakla birlikte, yatay mevzuat hükümlerine (etiketleme, bulaşanlar, pestisit, katkı maddeleri, mikrobiyolojik kriterler vb. tüm gıdaları kapsayan mevzuat) uygunluk aranır. Kuru üzüm genel anlamda pestisit açısından Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği ve Aflatoksin ve Okratoksin A açısından da Bulaşanlar Yönetmeliğinde yer alan limitlere uygun olmalıdır. Her iki yönetmelik de insan sağlığının en üst düzeyde korunması için gerekli limitleri içerir.
KURU ÜZÜMDE OTA OLUŞMAMASI İÇİN ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜLÜYOR
Ülkemizden ihraç edilen ürünler için AB tarafından kuru üzümde okratoksin A (OTA), limon, nar, biber ve asma yaprağında ise pestisit kalıntısı için kontroller yapılıyor. Buradan da anlaşılacağı üzere kuru üzümde OTA oluşumunun engellenmesi ve azaltılması için Bakanlığımız İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri tarafından çalışmalar yapılıyor. Bunların başında da çiftçi eğitimleri geliyor. Üretici Birlikleri, Ege İhracatçı Birlikleri, Bakanlığımız merkez ve il/ilçe teşkilatı ilgili birimleri ve üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı bir çalıştay ile en büyük üretici olan Manisa ilinde İl Müdürlüğünün katkılarıyla Haziran 2018 yılında bir toplantı gerçekleştirildi. Bu toplantıda da kısa ve orta vadeli hedefler belirlendi.
Üzüm pestili yapımıyla ilgili mevzuat bulunuyor mu?
Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği kapsamında pestile yönelik dikey gıda kodeksi bulunmuyor. Bununla birlikte piyasaya arz edilen gıdaların dikey düzenlemesi (ürün tebliğleri) olsun ya da olmasın daha önceden de ifade ettiğim gibi Türk Gıda Kodeksi yatay düzenlemelere (etiketleme, bulaşanlar, katkı maddeleri, pestisit kalıntıları, mikrobiyolojik kriterler vb.) uygun olması gerekiyor.
Tüketiciler bağ ürünlerini alırken nelere dikkat etmeli?
Tüketici, Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği ve olması halinde dikey düzenlemeler (ürün tebliğleri) çerçevesinde hazırlanan ürünlerin etiket bilgilerini kontrol etmelidir.
Bu bilgilerden: ürünün adı, tavsiye edilen tüketim tarihi, muhafaza ve/veya kullanım koşullarının öncelikle ve ayrıca yine Gıda Etiketleme ve Tüketicileri Bilgilendirme Yönetmeliği ve ürün tebliğlerinde belirlenen diğer zorunlu bilgilerin aranması gerekmektir.