KASIM-ARALIK 2019 / BİTKİSEL ÜRETİM
Yerli muzlar dünya standartlarında
“1990’lı yıllarda açık alanda muz üretiminde dekara verim 1,5-2 ton, örtüaltında da 5 ton civarında idi. Bu değerler dünya standartlarına yakın değerler olmakla birlikte meyve kalitesi olarak yeterli seviye de değildi. Günümüzde bölgemizin ulaştığı ortalama verim örtüaltında 8-9 tona çıkmış, verim ve meyve kalitesi yönünden dünya kalitesine ulaşmıştır.”
Yetiştirilme koşulları açısından Türkiye’de üretimi dar bir alana sahip olsa da son yıllarda örtüaltında muz yetiştiriciliği hızla artıyor. Muza 700 bin tonluk talebin olduğu ülkemizde, yılda 480 bin tona yakın muz üretimi yapılıyor. Alanya İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şubesi’nde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Ümit Süleyman Aslan ile muz üretimi, üreticilerin sorunları ve desteklemeler hakkında konuştuk.
Ülkemizde muz yetiştiriciliği en çok hangi bölge ve illerde yapılıyor?
Muz, Türkiye’de sadece Akdeniz’in kıyı bölgelerinde, kuzeyi yüksek rakımlı Toros Dağları tarafından korunmuş olan sınırlı bir alanda açıkta ve örtüaltında yetiştiriliyor. En önemli yetiştiricilik yapılan yerler Mersin ilinin Anamur ve Bozyazı ile Antalya ilinin Alanya ve Gazipaşa ilçeleridir. Son yıllarda Antalya’nın ve Mersin’in diğer ilçeleri ile Adana, Hatay ve Muğla’nın ilçelerinde de örtüaltında yetiştiriciliği hızla artıyor.
Musaceae familyasının Cavendish alt grubunda yer alan muzun (Musa spp., AAA) anavatanı Güney Çin, Hindistan ve Hindistan ile Avustralya arasında kalan adalardır. Üretimi yıl içerisinde mevsimlere dağılmış olan muzun dünya üzerindeki ana üretim alanları ise ekvator çizgisinin 20 derece güney ve kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Bu bölgeler genelde tropik alanlar olup, gece gündüz ve yaz kış mevsimleri arasındaki sıcaklık farkları çok düşük seviyededir. Fas, İspanya, İsrail ve Türkiye’de ise subtropik iklim koşullarında örtü altı muz üretimi giderek artış gösteriyor.
Muz çeşitleri nelerdir?
Örtü altı üretiminde en çok tercih edilen 2 çeşitten birisi Orta Boylu Çeşit’tir. (Grand Nain). Açık alanlarda üretimi yapılan en yaygın muz çeşidi ise Çin kökenli olan Kısa Boylu Çeşit’tir.(Dwarf Cavendish).
Uzun boylu çeşit (Azman) ise Alanya bölgesinde seralarda en çok üretilen muz türüdür. Diğer bir çeşit de ticari önemi en fazla olan muz çeşidi Gross Michel’dır. Ülkemizde azman muz veya çikita olarak adlandırdığımız muzlar bu gruptaki muzlardır.
YILLIK MUZ ÜRETİMİ 480 BİN TON
Ülkemizde ne kadar muz üretimi yapılıyor?
Türkiye’de sadece Alanya – Anamur arasındaki Akdeniz’in kıyı bölgelerinde yetiştirilebilen muz yurt içi talebi karşılamakta güçlük çekiyor. Türkiye’de yılda 480 bin tona yakın muz üretiliyor ancak 700 bin tonluk talep var. Bu rakamlar sektörün büyüklüğünü gözler önüne seriyor aslında.
Yıllar itibari ile hem nüfusumuz artmakta hem de kişi başına olan muz tüketim miktarları artmakta. Bundan 10 yıl önce kişi başına düşen muz tüketimimiz 2 kilogram iken günümüzde bu rakam 5,6 kilogramdır. Halen kişi başına düşen muz tüketimimiz diğer ülkelerin oldukça altında. Kişi başına olan muz tüketimi ABD’de 12,7, Avrupa’da 10,8, Arap ülkelerinde 18 kilogram civarındadır.
Haber Görseli
Ziraat Yüksek Mühendisi Ümit Süleyman Aslan
VERİMDE BÜYÜK ARTIŞ
Muz üretimini artırmak için neler yapılması gerekiyor?
1990’lı yıllarda açık alanda muz üretiminde dekara verim 1,5-2 ton, örtüaltında da 5 ton civarında idi. Bu değerler dünya standartlarına yakın değerler olmakla birlikte meyve kalitesi olarak yeterli seviyede değildi. Günümüzde bölgemizin ulaştığı ortalama verim örtüaltında 8-9 tona çıkmış, verim ve meyve kalitesi yönünden dünya kalitesine ulaşmıştır. Bu durum tarımda meydana gelen olumlu gelişmeler, sera teknolojilerindeki gelişmeler, bitki besleme ürünlerindeki gelişmeler, Bakanlığımızın yatırımcılara vermiş olduğu sübvansiyonlu yatırım ve işletme kredisi ve muz sektörüne profesyonel firmaların yatırım yapmasından kaynaklanmakta.
Örtü altı muz yetiştiriciliği Türkiye’de üretici için karlı bir üretim şekli. İç piyasada pazarlama sorunu bulunmuyor. Fakat birkaç yılda iç piyasanın talebi tamamen karşılandıktan sonra arz talepten çok olması durumunda, yurt dışına satış söz konusu olmadığından fiyatlar bu durumdan etkilenebilecektir.
Muz üreticilerinin sorunları var mı? Varsa çözüm önerileriniz nelerdir?
Bölgemizde tarım ve muz ile ilgili kooperatifler, ziraat odaları, birlikler, vakıflar, dernekler gibi tarım alanında faaliyette bulunan örgütlerin bulunmasına rağmen, birliklere, kooperatiflere ve odalara üye üretici sayısı oldukça düşük. Bu sebepten bu örgütler, üreticilerin yenilikleri izleyebilecekleri, dayanışma içinde olabilecekleri ve haklarını koruyabilecekleri güçlü bir yapıya sahip değil. Üreticiler bir araya gelerek ortak çıkarlarını savunabilecekleri birlikler oluşturma konusunda çok geç kalmışlar.
YERLİ ÜRETİCİ DESTEKLENMELİ
Muzda yerli üreticinin korunup desteklenmesi, sulamayla ilgili alt yapı sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Alanya ve Gazipaşa bölgesindeki muz ve tropik meyve üretim alanlarının neredeyse tamamı çiftçilerin kendi imkânları ile yer altından çıkardıkları sular ile sulanıyor. Sulama göletleri yapılmalı ve kapalı sistem toplu basınçlı sulama hatları döşenmeli.
Ülkemizde muz yetiştirilebilen alanlar sınırlı olmasından dolayı muz verimi ve fiyatları üreticinin yüzünü güldürüyor. Bununla beraber yetiştiricilikle ilgili sorunlar da var. Bunlar: çeşit seçimi, gübreleme, sera tasarımı, sulama, zirai mücadele, toprak ve su kirliliği, hasat sonrası işlemlerdir.
Yerli muzun en önemli sorunlarından biri, işleme, sarartma ve pazarlama sürecince yapılan uygulamalar sebebi ile raf ömrünün kısalığı. Bu durum da pazarda ithal muzun bir adım önde olmasına neden oluyor.
YERLİ ÜRETİCİ İTHALATI AZALTIYOR
Muz üretimi için dönüme 100 bin TL civarında sera yatırımı yapılıyor. Muz üretiminde en büyük girdilerden birisi organik gübredir. Organik gübre bulmak her geçen gün zorlaşmakta ve bu nedenle fiyatlar yüksek. Organik gübre, enerji, elektrik fiyatları, sera naylonu ve işçi fiyatları yüksek. Alan bazlı destekler var ama bunlar yetersiz kalabiliyor. 2018 yılında 102 milyon dolarlık muz ithalatı yapılmış. Eğer yerli üretim olmasaydı 400 milyon dolar muz ithalatı için para ödeyecektik. Ayrıca yerli üretimin en yoğun olduğu ekim-mart arasındaki dönemde muz ithalatı yapılmamalı.
Üreticimiz muz yetiştiriciliği konusunda çoğunlukla geleneksel yöntemlerle üretimini gerçekleştirmekte, deneme yanılma yolu ile elde ettiği tecrübeleri uygulamakta. Konu ile ilgili yeterli bilimsel çalışmanın yapılmamış olması nedeniyle üretimde ve pazarlamada büyük sorunlar ortaya çıkıyor. Muz üretiminde yaşanan en önemli sorunlardan biri araştırma geliştirme konusunda yaşanıyor. Muz üretilen bölgelerde yaşanan sorunları çözme konusunda hazırlanacak projelerle üretim maliyetlerini azaltıcı, verim ve kaliteyi arttırıcı çalışmalar yapacak kurumlar açılmalıdır.
Muz yetiştiriciliği yapabilmek için ne gibi şartlar gerekli?
Muz yetiştiriciliğinde, hem gece ve gündüz arasında hem de yaz ve kış arasında sıcaklık farklılığının çok olması istenmez. Çok kuvvetli rüzgârlar bitkinin gövdesine ve yapraklarına zarar verdiği için rüzgâra çok maruz kalan bölgelerde yetiştirilme yapılıyorsa rüzgâr kıranlar önerilebilir. Muz yetişme özelliği olarak tropik iklim sevdiğinden dolayı havadaki nem yüzde 60’ın altında olmamalı, toprak bileşen bakımından zengin olmalı. Yani organik madde yönünden zengin, geçirgen, hafif bünyeli topraklar uygun olup, muz için toprağın pH derecesi 6 olmalıdır. Ancak 4,5 – 8 pH arasında da muz yetiştirilebilir.
Muz bitkisinin fazla su gereksiniminden dolayı yetiştirildiği alanlarda sıcaklığın yıl içindeki istikrarı ve suyun önemi çok fazla. Muz ziraatı için aylık 150-200 milimetre su gerekiyor.
Muz tarımına yeni başlayacak üreticilerin mutlak suretle üretim yapacakları yerin son 30-40 yıllık iklim verilerini incelemeleri, şiddetli rüzgar alan, hortum riski olan alanlara sera kurmamak gerekiyor. Ayrıca sera yerini taban suyu yönünden mutlaka incelemelerini, yıl boyunca yeterli ve temiz su kaynağı olup olmadığına bakmalarını, üretim yapılacak yerin mutlaka toprak ve su analizlerini yaptırmalarını önermekteyiz. Üreticilerin iklim verilerine göre sera yapısını planlamaları gerekiyor. Muz üreticileri sağlam aynı zamanda da muzun iklim ihtiyaçlarını karşılayan, otomasyon sistemi ile destekli seralar yaparlarsa daha başarılı olurlar.
SERA YATIRIM KREDİSİ VERİLİYOR
Muz yetiştiricilerine verilen destekleri anlatır mısınız?
Üreticiler tarafından en çok tercih edilen destekleme sübvansiyonlu yatırım ve kredileridir. Muz üretimi için yatırım yapmak isteyen çiftçilerimize Tarım Kredi Kooperatifi ve Ziraat Bankası aracılığı ile sübvansiyonlu sera yatırım kredisi veriliyor. Toplam yatırımın yüzde 75’i kredi, yüzde 25’i öz kaynak olup, ilk yıl yüzde 75, diğer yıllarda da yüzde 50 faiz indirimli toplam 7 yıl süreli bir kredidir.
Aynı şekilde sübvansiyonlu basınçlı sulama sistemi kurulum kredisi de veriliyor. Basınçlı sulama sistemi kurulumunda ilk yıl faizsiz kredi kullandırılıyor. Mevcut seraların modernize edilmesi amacı ile faizsiz kredi desteği de var. Ayrıca işletme dönemindeki yatırımlara da yüzde 50 faiz indirimli işletme kredisi veriliyor.
Sertifikalı fidanlar ile bahçe tesisinde sertifikalı fidan desteği mevcut. Destekleme miktarı her yıl Bakanlığımızca açıklanıyor. Seralarını ya da açık alandaki muz bahçelerini Tarsim sigortası yaptıran üreticilerimize Bakanlığımız tarafından poliçe bedelinin yüzde 50’si oranında destekleme yapılıyor.
Örtüaltında ve açık alanda iyi tarım uygulaması ya da organik tarım yapan üreticilerimize alan bazlı iyi tarım uygulaması ve organik tarım desteği yapılıyor.
Kırsal Kalkınma Destekleri Programı kapsamında ise muz serası, yüksek tünel ya da muz işleme, paketleme ve sarartma tesisi yapan üreticilere yüzde 50 oranında hibe veriliyor.
Son olarak muzun besin değerinden söz edebilir misiniz?
Muz meyvesinin güzel bir aromaya sahip olmasının yanında içerdiği çeşitli besin değeri, vitamin ve minerallerle de birçok açıdan önemli bir ürün. Muz, yılın dört mevsiminde, bebeklikten yaşlılığa kadar yaşamın her anında, yenilebilen ender meyvelerden birisi. Yenilebilir 100 gram muz, 79 kalori, 34 çeşit vitamin ve minerale sahip.
Ayrıca muzun 79,02 gramı sudan oluşurken, 0,55 gram protein, 18,14 gram karbonhidrat, 0,11 gram yağ gibi önemli besin kaynakları içeriyor. Yine 100 gram muz 8,6 mg C vitamini, 229 mg potasyum, 28 mg magnezyum, 160 mgbeta-karoten, 15 mg fosfor, 6 mg kalsiyum, 5,47 gram glikoz, 5,82 gram fruktoz ve 13 mg A vitamini gibi yaşam için önem arz eden vitamin ve minerallerden bazılarını içinde barındırıyor.