OCAK-ŞUBAT 2020 / YAPRAK
Yapay zekâ,tarım ve bilinç
Albert Einstein ön yargıları parçalamanın atomu parçalamaktan zor olduğunu söylemiş ya biraz değiştirerek, şablon, basmakalıp yaklaşımlar için de söylemek pek yanlış olmaz. Kolaycılık denebilecek bu tutum yinelemeleri beraberinde getirdiği gibi gerçeğe ulaşmayı engeller. Her olay ve durum için oturup, emek verip, yorulma pahasına çalışmak, incelemek, araştırmak; buna göre bir sonuca, yargıya varmak yerine her olay için, her defasında benzer sözleri duyar, okursunuz.
Oysa bilinç, insanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği, algı ve bilgilerin düşünebilme alanında, usavurmada duru ve aydınlık olarak izlenme süreci, diye tanımlanır ve insanın en temel niteliklerindendir. Eleştirelliği ve özgür bakışı içerdiği hemen görülebilecek bilinç süreci, yaşamın her alanında gereklidir, zorunludur.
Günümüz gerçekleri karmaşıktır. Anlaşılması yoğun çaba gerektiren yeni teknolojik ve düşünsel boyutlar oluşmuştur. Bu bağlamda bugünün ve geleceğin başat etkeni ve alanı yapay zekâdır.
Yapay zekânın ana yapısı, temeli: insan beynini, işleyiş biçimini, düşün mekanizmalarını bilgisayarlara uygulamaya, giderek aktarmaya dayanır. Söz konusu uygulama birçok alana robotlar olarak yansımaktadır. Robotların kullanımının her geçen gün arttığı gerçektir ve bu durum tarım alanı için de geçerlidir.
Ne var ki şimdilik maliyetleri yüksektir. Bu nedenle robotların kullanım alanına girmesini büyük işletmeler başlatacaklardır. Robotlar üretimde insan gücünün yerini alıyor. Toprağı işleyen, eken, sulayan, hasat yapabilen, toprak ve bitki durumunu analiz eden yeni teknolojiler, yeni alanlar açıyor. Bundan böyle geleneksel tarım etkinlikleriyle yetinmek olanaksızdır.
Tarımsal üretimi desteklemek amacıyla kullanılan yapay zekâ uygulamaları, üretimdeki sorunları belirliyor; daha verimli üretime olanak sağlıyor. Yukarıdan taramayı sağlayan uçan gözlerle (dron) bitkilerin gelişim durumu, kullanılacak ilaç miktarı, hastalık tehditleri gibi durumlar belirleniyor.
Dünyanın belli başlı teknoloji merkezlerinde bilgisayarlı yenilikçi (inovatif) bir tarımsal sistemin işletilmesi yönünde araştırmalar yapılıyor. Farklı tarım ürünlerinin, iklim başta olmak üzere tüm güç koşullarda aynı nitelikte nasıl yetişebileceğini araştıran merkezler, üretimde belirleyici olan tüm etkenlerin (ısı, nem, su, ışık ve besinler…) yapay zekâ ile belirlendiği sistem geliştirdiler.
Türkiye’de de bilim çevrelerinin, öğrencilerin genel anlamda yapay zekâ konusuna, özelde ise tarım-yapay zekâ ilişkisine ilgileri artıyor. Türk tarımında tahıl alanında en önemli sorunlardan birinin, üreticiden alımların çok küçük parçalar halinde yapılması sorunu olduğu bilinir. Bu kapsamdaki yapay zekâ çalışmalarıyla, üreticiler tahıllarını kendileri depolayarak, ilk elden satabileceklerdir. Tahılın uygun koşullarda korunması kolaylaşacaktır. Sistem ısı değerlerini sürekli izleyebilmektedir. Depolarda elverişli sınırların dışına çıkılması durumunda sistem devreye kendiliğinden girebilecek, gerekli koşulları yeniden oluşturacaktır. Haşerelenme ve küflenme başladığını belirleyen robotik düzenek, "helezon" sayesinde tahılı, sorunlu bölümü ayırarak boş depoya-siloya taşıyabilirken ürünün kalitesi de korunabilecektir.
Kanatlı sektöründe yapay zekâ uygulamasıyla çok önemli değişimler, kazanımlar sağlanabilir. Örneğin yumurta durumundayken civcivlerin cinsi belirlenebilir ki bunun çok olumlu etkileri olabilmektedir.
Yapay zekâ sulama teknolojisini, gübre kullanımını, ilaçlama düzeyini, gıda mühendisliğindeki ölçütleri gözetmek yönünden, sonuçları en istenen, en elverişli sınırlara çekebilecektir. Bu aynı zamanda etkinlik ve verimlilik, ülke olarak döviz kazancı demektir. Yapay zekâ konusunda yeni bir şey söyleyemeyen ve yapamayan açıktır ki geride kalacaktır.
Son olarak yapay zekâ-ticari ortam ilişkisine de değinmekte yarar var. Tarımsal ürünlerin, gıdanın ticaretin başat konusu durumuna getirilmesi (ki tümüyle ticaret dışında tutulmasından söz etmiyoruz, bu olanaksızdır); yapay zekâ koşullarında, emekten, iş gücünden tasarruf sağlanacağı dikkate alınırsa, yeni sorunlar yaşanacağı anlamına gelir.
Sorun şöyle sorulaştırılabilir: Robotların çalışmasıyla birlikte iş gücünden çekilecek ve işsiz kalacak kitleler de düşünüldüğünde, yapay zekâ uygulamalarıyla üretilecek tarımsal ürünler, gıdalar nasıl ve hangi fiyat düzeylerinde satılacaktır?
Kuşkusuz bu ve benzer sorunlar, insancıl yaklaşımlarla çözümlenecektir.