OCAK-ŞUBAT 2021 / AYIN KONUĞU

Burak Hakkı: “Gelecek tamamen üretimde”


Canan YALÇIN SEVER    

14.01.2021 


12 yıl önce oğlu Rüzgâr için Çanakkale’nin Gelibolu ilçesine bağlı Güneyli köyünden 22 dönüm arazi alan oyuncu Burak Hakkı şimdilerde içinde yaklaşık 800 adet ceviz ağacı bulunan bir bahçeye sahip. Ceviz dışında çeşitli meyve ve sebzeler de yetiştiren Hakkı, bir yandan oyunculuğa devam ederken bir yandan yılın 6-8 ayını Çanakkale’de geçiriyor. Aynı zamanda sürdürülebilir tarım yapan ünlü oyuncuyla yeni hayatından üretmenin önemine, beslenme alışkanlıklarından ceviz yetiştiriciliğine kadar birçok konuda keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

İstanbul’u bırakıp çiftçilik yapmak için Çanakkale’ye gittiniz. Bu kararı neden ve nasıl aldınız? Daha önceleri aileniz çiftçilikle uğraşıyor muydu? Çocuğunuz bu hayata alışabildi mi?  
12 sene önce oğlum doğduğunda onun için bir şey yapmak istedim. Geleceğine yatırım olsun diye,  Çanakkale Gelibolu Güneyli Köyü’nden arazi aldım. İlk aldığımda burası çöl gibiydi. Şimdi burayı yemyeşil hale getirdik. Daha önce ailem de çiftçilikle uğraşmıyordu. Şimdi hep birlikte burada üretim yapıyoruz. İstanbul’u da tam bırakmadım aslında. Oyunculuğa da devam ediyorum. Bahçenin bakımlarını ben yaptığım için yaklaşık 6 ila 8 ay arası çiftçilikle uğraşıyorum. Hem İstanbul hem Çanakkale beraber yürüyor diyebilirim. Oğlum da alıştı. Zaten her sene buraya geliyor ve büyüdükçe bize çok fazla katkıda bulunuyor. Mesela bu sene kendisi bir şeyler üretmeye çalıştı. Yani o konuda çok yardımcı oluyor bana. Zaten benim de bütün amacım ona güzel bir şey bırakabilmek. 
 
Sektördeki arkadaşlarınız ya da insanlardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
Birçok insan sosyal medyadan bu konuda bana sorular soruyor. Takdir ettiklerini söylüyorlar. Benim gibi bir hayat kurmak, kendi üretimlerini yapmak ya da tarımla uğraşmak istediklerinden bahsediyorlar. Onlara da bu konuda yardımcı olmaya çalışıyorum. 
 
ÜRETMEK HARİKA BİR DUYGU 
Çiftçilik nasıl bir meslek? Ne gibi zorluklarla karşılaştınız bu süreçte? Herkes çiftçilik yapabilir mi sizce?
Çiftçilik harika bir meslek. Atatürk’ün çok güzel lafı var. “Köylü milletin efendisidir” diye. İngiltere’de sör yani efendi unvanı bir tek çiftçilere verilen bir unvan. Zor bir meslek ama her mesleğin zorluğu var. Bir şey üretmek, bunun takibinde olmak harika bir duygu açıkçası. Üstelik evrene de katkıda bulunmuş oluyorsunuz. O yüzden kesinlikle herkesin yapabileceği bir şey olduğuna inanıyorum.

Haber Görseli

YAKLAŞIK 800 ADET CEVİZ AĞACIM VAR
Ne kadar alanda neler ekiyorsunuz? Üretimle ilgili teknik bilgileri nasıl öğreniyorsunuz? Mesela bir bitki hastalığıyla karşılaştığınızda neler yapıyorsunuz? Ya da budama, aşı gibi kültürel işlemleri kendiniz mi yapıyorsunuz? 
Çanakkale Gelibolu’da 22 dönüm arazim var. Bir kısmı taşlık olsa da yaklaşık 800 adet sık dikim ceviz ağacım var. Bunun dışında permakültürle uğraşıyorum. 50 farklı çeşit meyve ağacım var. Yine kışlık ve yazlık olmak üzere sebze ekiyoruz. Artık internet üzerinden birçok bilgiye ulaşabiliyoruz. Teknik bilgi kısmını interneti kullanarak hallediyorum. Okuduğum kitaplar var. Özellikle sürdürülebilir tarımla ilgili kitapları okuyorum.  Budamayı kendim yapıyorum. Zaten ağaçları artık 3 yaşından sonra budamamaya karar verdim. Türkiye’de birçok şey yanlış yapılıyor. Budama konusu da bunlardan biri. Yine halen anız yakılıyor mesela. Katliam bence. Aşıları annem yapıyor. Çok fazla aşılama yapılacaksa ziraat mühendisi arkadaşlarım var onlardan yardım istiyorum. Zorlandığım noktalarda burada yaşayan köylülerden destek alıyorum.

Haber Görseli

DİTAP UYGULAMASINI KULLANMAYA BAŞLADIM
Üretimin önemli bir parçası da pazarlama. Ürünlerinizi nerelere satıyorsunuz? Tarım ve Orman Bakanlığından destek alıyor musunuz?
Kendi çevreme daha çok satış yapıyorum ya da sosyal medyadan satış yapıyorum. Mesela geçenlerde İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğünden geldiler. Tarım ve Orman Bakanlığının hayata geçirdiği DİTAP projesi için. Çok güzel bir proje. E-devlet üzerinden direkt, aracıları ortadan kaldırarak ürünleri oraya koyup satabiliyorsunuz. O uygulamayı da indirdim onu da kullanıyorum.
 
CEVİZ YETİŞTİRİCİLİĞİ ÇOK KEYİFLİ 
Ceviz yetiştiriciliğine ayrı bir önem veriyorsunuz? Ceviz yetiştiriciliği yapmak isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz olur? Bu yetiştiriciliğinin geliri nasıl?
Ceviz yetiştiriciliği tabii ki çok keyifli. Belli bir süre insanlar ceviz aşığı oluyor. Ama çok fazla bilgiye ihtiyacımız var. Çok fazla ceviz çeşidi var. Bir de bunların hastalıkları var, gübrelemeyi çok iyi yapmanız lazım. Mesela bazıları ceviz su istemez diyor ama ceviz su isteyen bir ağaç. Özellikle benim ürettiğim Chandler ve Fernor cinsleri çok su istiyor. Hangi rakımda dikeceksiniz, soğuklama ihtiyaçları nelerdir, dikeceğiniz bölgenin iklimi, toprağın özellikleri uygun mu? Bu yüzden bütün faktörlerin çok iyi araştırılıp ceviz yetiştirip yetiştirmemeye öyle karar vermek gerekir. Birçok insan planlama yapmadan hemen ceviz ağaçlarını dikiyor. Sonradan da zorlanıyorlar. Yani bu işe girmeden önce her şeyi çok iyi kurgulamanız gerekir.  Bütün bunlar yapılabilirse ceviz iyi bir yatırım olur.

Haber Görseli

TOPRAĞI HİÇ BOŞ BIRAKMIYORUM
Sürdürülebilir tarım adına neler yapıyorsunuz? Üretmek, tarım siz için ne ifade ediyor?
Sürdürülebilir tarım mümkün olduğunca az kaynak kullanarak üretim yapmak bir nevi. Ben her sene toprağa ürün ekiyorum. Boşluk hiç bırakmıyorum. Ben tarlayı sürmenin yanlış olduğunu düşünüyorum. Her çeşit bitkiyi ekip, bitkilerin birbirinden faydalanarak toprağa yararlı bakteriler ürettiğine inanıyorum. Her boş alana fiğ, yulaf, bezelye, bakla gibi azot getirecek ne varsa onları ekmeye çalışıyorum.  Üretmek harika bir şey, sizi dinç tutuyor. Zaten Allah’ın verdiği bu nimetleri doğru yetiştirmek gerekiyor. Ülkemizde çok fazla tarıma elverişli alan var. Bakanlığımızdan da destek bekliyoruz. Özellikle yeni neslin çiftçi olması üzerine. Çünkü ben her zaman söylüyorum gelecek tamamen üretimdedir. Mesela cevizde kendi kendimize yetmiyoruz.  İnşallah çok daha fazla yer ekeriz her ürünü kendimiz üretiriz. 
 
DAHA SAĞLIKLI VE ZİNDE YAŞIYORUM 
Çiftlik hayatı nedeniyle doğal beslenme şansını da elde ediyorsunuz. Bu süreçte beslenme alışkanlıklarınız ne yönde değişti? 
Kendi yetiştirdiklerinizi yemek başka bir zevk. Bunları gözlemlemek bile güzel. Sonuçta yediğinize güveniyorsunuz. Hala ata tohumlarımızın olması gerektiğine inanıyorum ben. Sürdürülebilir tarım diyorsak madem tohumların da yerel olması gerekiyor. Kendi ürettiğimiz şeyleri yediğimiz için doğal beslenme şansı elde ediyorsunuz ve dolayısıyla beslenme alışkanlığınız değişiyor. Artık daha sağlıklı ve zinde yaşıyorum. 
 
Bütün konuklarımıza sorduğum soruyla söyleşiyi sonlandırmak istiyorum. En son okuduğunu kitap ve izlediğiniz film nedir?
En son okuduğum kitap Toby Hemenway’ın Permakültür Bahçeleri adlı kitabı. Bahçeyle ilgili olan kişilere bu kitabı tavsiye ederim. En son izlediğim film ise Gone Girl.

BurakHakkı çiftçilik oyuncu