OCAK-ŞUBAT 2021 / KAPAK KONUSU
Sulama randımanı yüzde 55 seviyesine yükselecek
En önemli stratejik hedeflerinden biri mevcut su kaynaklarının tasarruflu ve planlı kullanılması olan Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, ülkemizin ulusal ve uluslararası su yönetim politikasının geliştirilmesi için yoğun çalışmalar yürütüyor. Durgun sularımızda sıklıkla görülen ötrofikasyon probleminin önlenmesi, yer üstü sularında bulunan mikroplastiklerin ve çöplerin sınıflandırılması, “Türkiye’de Yer altı Suyu Yönetimi Uygulamaları Projesi” bunlardan yalnızca birkaçı. Dilerseniz Genel Müdürlüğün diğer çalışmalarına da bir göz atalım.
Durgun sularımızda sıklıkla görülen ötrofikasyon (yosunlaşma) probleminin önlenmesi ve su kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımının sağlanması maksadıyla 2020 Yılı Aralık ayı içerisinde ihalesi gerçekleştirilen “Durgun Sularda Özümleme Kapasitesinin Belirlenmesi ve Su Kalitesinin İyileştirilmesi Projesi II” ile 14 havza ve bazı öncelikli sulak alanların da içinde olduğu 450 durgun suda yapılacak izleme çalışmaları, su kalitesinin ve trofik durumun tespiti, su bütçesinin hesaplanması, batimetrik haritaların oluşturulması, özümleme kapasitesinin belirlenmesi ve su kalitesinin iyileştirilmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi çalışmaları gerçekleştirilecek.
İÇ SULARIMIZDA MİKROPLASTİK KİRLİLİĞİ ARAŞTIRILIYOR
Ülkemizde mikroplastiklerin kıta içi su kaynakları ve kıyı sularına etkisinin ortaya konulması maksadıyla, 2020 yılı Kasım ayı itibarıyla “Yer üstü Sularında Mikroplastikler, Etkileri ve Kontrol Yöntemleri Projesi” başlatıldı. 2020-2022 yılları arasında yürütülecek proje kapsamında yer üstü sularında bulunan mikroplastiklerin ve çöplerin sınıflandırılması, kompozisyonlarının ve kaynaklarının belirlenmesi, kıyı sularına ulaşma potansiyeli ve miktarlarının ortaya konulması, ülke genelinde mikroplastik ve çöpler için riskli alanların belirlenerek örnekleme yapılması, mikroplastiklerin üzerine adsorbe olan kimyasalların tespit edilmesi, su-sediman ve biyotadaki akıbeti ile sucul ekosistem üzerindeki etkilerinin araştırılması ve kontrol yöntemlerinin ortaya konulması çalışmaları yürütülecek.
YER ALTI SULARININ MİKTAR VE KALİTESİNİ KORUMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
“Türkiye’de Yer altı Suyu Yönetimi Uygulamaları Projesi” ile yer altı suyu kütlelerinin belirlenmesi, başlangıç karakterizasyonu, risk değerlendirmesi, kirlilik eğilimlerinin tespit edilmesi, tedbirler programının oluşturulması, iklim değişikliğinin yer altı suyu kütleleri üzerindeki etkisinin ortaya konulması ve olası bir sert iklim değişikliği durumunda uygulanacak alternatif bir yer altı suyu yönetimi planının oluşturulması adımlarının hayata geçirilmesi planlanıyor.
HİDROBİYOCOĞRAFİK BÖLGELER OLUŞTURULDU
Ülkemizde tüm kurum/kuruluşların çalışma ve projelerinde kullanılabilecek nitelikte, güvenilir ve güncel bir su kaynakları veri altlığının oluşturulması, su kütlelerinin ve tiplerinin belirlenmesi ve kütlelerdeki baskıların ortaya konulması hedefiyle “Su Kaynaklarının Sayısallaştırılması; Tipoloji, Kütle ve Risk Çalışmalarının Yapılarak İzleme Programlarının Hazırlanması Projesi” Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir.
Ülkemizde bir ilk olarak sucul canlılar ve nehir havza bölgelerinin karakteristik özelliklerini yansıtan “Hidrobiyocoğrafik Bölgeler” belirlenmiştir. Hidrobiyocoğrafik Bölgelerde nehir ve göl sularının tip kriterleri ve sınıf sınır değerleri istatistiksel araçlar kullanılarak nihai hale getirilmiş, kıyı ve geçiş sularında ise mevcut veriler ve modelleme çalışmaları kullanılarak tipoloji ve kütle çalışmaları yürütülmüştür.
HAVZA BAZINDA KULLANILMIŞ SULARIN YENİDEN KULLANIMI
Mevcut su kaynaklarının tasarruflu ve planlı kullanılması su yönetiminin en önemli stratejik hedeflerinden biridir. Bu hedef kapsamında, 25 havzada yürütülen “Kullanılmış Suların Yeniden Kullanım Alternatiflerinin Değerlendirilmesi Projesi” 2019 yılı sonunda tamamlandı. Proje ile Türkiye’de evlerde, sanayide, turizmde, enerji üretiminde ve tarım sektörlerinde kullanılan suların yeniden kullanımına yönelik alternatifler incelenip değerlendirildi.
Atık su arıtma tesisi çıkış sularının, tarımdan dönen suların, soğutma sularının ve yağmur sularının gerekli arıtma proseslerinden geçirildikten sonra çevresel ihtiyacın karşılanması ve su kalitesinin iyileştirilmesi maksadıyla akarsu ve göllere verilmesi, tarımsal sulamada kullanılması, park-bahçe sulamasında ve sanayide kullanılması gibi yeniden kullanım alternatifleri önerilerek kullanılmış suların kuraklık yaşanan veya yaşanması muhtemel bölgeler için alternatif su kaynağı olarak kullanılması öncelikli olarak değerlendirildi.
ARITMA TESİSLERİNİN PROJELENDİRİLMESİ
Yeni inşa edilecek olan içme suyu arıtma tesislerinin tasarım esasları ve normlarının belirlenmesi maksadıyla da “İçme Suyu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği” 2020 yılında yayımlandı. Tebliğ, içme suyu arıtma tesislerinin projelendirmesi ve işletilmesi sırasında uygulanması gereken teknik usuller çerçevesinde temel hususları kapsamaktadır. Ayrıca, yeni yapılacak içme suyu arıtma tesislerinin proses onayının usul ve esasları “İçme Suyu Arıtma Tesisleri Proses Onay Genelgesi” ile belirlenmiştir.
SU VERİMLİLİĞİ ÇALIŞMALARI
Yeni su kaynakları bulmak ve tüketicinin hizmetine sunmak hem ekonomik hem de teknik açıdan meşakkatli ve maliyetli bir iştir. Bu sebeple yeni su kaynağı arayışına başlamadan önce, mevcut şebekedeki su kayıplarının azaltılması ile ilgili çalışmalara öncelik verilmesi ve su kaynaklarının verimli kullanılması büyük önem arz etmektedir.
İçme-kullanma suyu temin ve dağıtım sistemlerindeki suyun etkin kullanılması ve israfın önlenmesi maksadı ile “İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği” yayımlanmıştır. Mevzuat doğrultusunda su kayıplarının azaltılması çalışmaları takip edilmektedir. Bu mevzuat ile büyükşehir ve il belediyeleri su kayıplarını 2023 yılına kadar en fazla yüzde 30, 2028 yılına kadar ise en fazla yüzde 25 düzeyine; diğer belediyeler su kayıplarını 2023 yılına kadar en fazla yüzde 35, 2028 yılına kadar en fazla yüzde 30, 2033 yılına kadar ise en fazla yüzde 25 düzeyine indirmekle yükümlü hale gelmişlerdir.
Tarımda da su kullanım verimini artırmak için çalışmalar yürütülmektedir. 2017 yılında “Sulama Sistemlerinde Su Kullanımının Kontrolü ve Su Kayıplarının Azaltılmasına İlişkin Yönetmelik” yayımlanmıştır. Söz konusu Yönetmelikte, sulama randımanının 2024 yılına kadar yüzde 55 seviyesinde yükseltilmesi hususu yer almaktadır.
2019 yılında içme suyu şebekelerindeki su kayıp oranımız yüzde 37’dir. Su kayıp oranının yüzde 37’den mevzuat hedefi olan yüzde 25’e düşürülmesi ile kazanılacak 620 milyon metreküp suyun ekonomik karşılığı yaklaşık 2,5 milyar TL’dir.
Su kayıplarının azaltılması ile halkımızın suya daha uygun fiyatlarla erişimi mümkün olacaktır.
2021 yılında başlayacak olan NACE Kodlarına Göre Endüstriyel Su Kullanım Verimliliği Projesi ile ülke genelinde faaliyette bulunan sanayi tesislerine karşılık gelen NACE kodları bazında değerlendirme yapılarak, endüstriyel su kullanım verimliliğinin iyileştirilmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi hedeflenmektedir.
HAVZA YÖNETİM PLANI ÇALIŞMALARI
2020 yılı itibarıyla Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu'nda onaylanan 3 adet Nehir Havza Yönetim Planı ile toplamda 8 havzada (Gediz, Meriç-Ergene, Büyük Menderes, Konya, Susurluk, Küçük Menderes, Kuzey Ege ve Burdur Havzaları) Nehir Havza Yönetim Planı onaylanarak yürürlüğe girmiştir.
AB finansman desteğiyle gerçekleştirilen “3 Pilot Havzada Nehir Havza Yönetim Planı Kapsamında Ekonomik Analiz ve Su Verimliliği Çalışmaları İçin Teknik Yardım Projesi” çalışmalarının 2021 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
SEKTÖREL SU TAHSİS PLANI ÇALIŞMALARI
Ülkemizde hâlihazırda Seyhan, Akarçay, Konya, Gediz ve Küçük Menderes Havzaları için Havza Su Tahsis Planları hazırlanmış ve uygulanmalarına ilişkin olarak 2017 yılında Seyhan, 2019 yılında Akarçay ve Konya Havzaları Eylem Planları Bakanlık Genelgeleri ile onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Eylem Planları kapsamında Seyhan, Akarçay ve Konya Havzalarının yıllık takipleri gerçekleştirilmektedir. Mevcutta Burdur Havzası Su Tahsisi Planı hazırlanması çalışmaları devam etmektedir. 2023 yılı sonuna kadar tüm havzalar için Su Tahsis Planlarının tamamlanması hedeflenmektedir.
İÇME-KULLANMA SUYU HAVZALARININ KORUNMASI ÇALIŞMALARI
Ülkemizde içme suyu temin edilen ve edilmesi planlanan 508 su kaynağı bulunmaktadır. Bugüne kadar, 18 adet içme-kullanma suyu havzası için içme suyu koruma planı yürürlüğe girmiştir. 1 adet havza (Sapanca Gölü) için koruma planı onay aşamasındadır. İlaveten, 2 adet havzada (Kurtboğazı-Eğrekkaya-Akyar Barajları, Çubuk 2 ve Kavşakkaya Barajları) Büyükşehir Belediyeleri ile beraber çalışmalara devam edilmektedir.