MART-NİSAN 2021 / KAPAK KONUSU

Su kayıplarının önlenmesi ile yıllık 1,2 milyar TL tasarruf sağlanabilir


Müge ÇEVİK    

25.03.2021 

Ülkemizin 15 havzasında kuraklık yönetim planları hazırlanmış olup 2021 yılında 10 havzada ihale çalışmaları tamamlanarak kuraklık yönetim planı hazırlık çalışmaları başlayacaktır. 2023 yılı sonuna kadar 25 havzanın tamamında kuraklık yönetim planının hazırlanması hedeflenmektedir.
Kuraklık gündemimizin değişmeyen maddelerinden biri durumunda. Her gün barajlardaki doluluk oranları, su kayıpları, su tasarrufu için yapılması gerekenler gibi konuları tartışıyoruz. İklim değişikliği ile birlikte uzun yıllar daha gündemimizde olacağı anlaşılan kuraklık ve kuraklığa karşı yapılması gerekenlerle ilgili merak ettiğimiz soruları Su Yönetimi Genel Müdürü Bilal Dikmen’e yönelttik. Dikmen, kuraklığa yönelik yaptıkları çalışmalar ve vatandaşlar olarak bizlerin evlerimizde neler yapabileceğimize ilişkin sorularımızı dergimiz için cevaplandırdı.

Kuraklık ve barajlardaki doluluk oranları ile ilgili haberlerin sıkça tartışıldığı bu günlerde, ülkemizde su varlığı, bu su varlığının yönetimi ve su tasarrufu ile ilgili yapılan çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
 
Genel Müdürlük olarak içme-kullanma suyu ve tarımsal sulama sektörlerinde su kayıplarının takibini yapıyor, yürütülen projeler ile su verimliliğinin artırılmasına yönelik çalışmalara devam ediyoruz. Sanayi sektöründe ise suyun verimli kullanımını artırmak gayesi ile projeler yürütüyoruz. Ayrıca hem atık su arıtma tesislerinde arıtılan atık suların, hem de sulamadan dönen drenaj suların kalitesinin iyileştirilerek yeniden kullanılması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz.
 
İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği gereği, belediyelerin içme suyu şebekelerindeki su kayıplarını kademeli olarak yüzde 25 seviyesine indirmeleri gerekiyor. Bu bağlamda su kayıplarının azaltılması mücadelesinde idarelere destek olunması gayesi ile çeşitli çalışmalar yürüyoruz. Bu çerçevede, İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü El Kitabı 2017 yılında yayımlanarak paydaşların ve belediyelerin istifadelerine sunuldu. Su şebekelerinin daha verimli bir şekilde yönetimi açısından çeşitli modeller karar destek aracı olarak yaygın bir şekilde kullanılmakta. Bu kapsamda EPANET Hidrolik Model programı ve kılavuzu Türkçeye çevrilerek, belediyelerin ve su idarelerinin istifadelerine sunuldu. Mevzuat kapsamında yürütülen çalışmalarda fayda sağlayacak teknik bilgilerin ve iyi uygulama örneklerinin paylaşıldığı, belediyeleri bir araya getiren eğitimler de düzenlenmekte.
 
HEDEF, SU KAYIPLARINI YÜZDE 25’E DÜŞÜRMEK
 
2019 yılı su kayıp oranı ülke ortalaması yüzde 37,6’dır. İllerimize göre değişmekle birlikte kayıplar yüzde 21- yüzde 80 arasında değişmektedir. Su kayıplarının azaltılması için gerekli faaliyetler gerçekleştirilip, su kayıpları yüzde 25’e düşürüldüğünde kazanılacak olan suyun yanı sıra, yıllık 431 milyon 300 bin TL finansal kazanç ve yine yıllık 744 milyon TL finansal kaynak elde edilecektir. Toplamda yaklaşık yıllık 1,2 milyar TL finansal tasarruf sağlanacaktır. Su kayıplarının azaltılması ile su üretim maliyetlerinde yüzde 20 ile yüzde 40 arasında bir azalma meydana gelecektir. Bu da halkın daha ucuz ve halk sağlığı açısından daha kaliteli suya erişimini sağlayacaktır. Böylece, su hizmetlerine ayrılan bütçenin halk sağlığı açısından risklerin ve su kaynakları üzerindeki baskıların azalmasında kullanılmasının olumlu etkileri görülecektir.
 
HAVZA BAZLI ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYORUZ
Genel Müdürlük olarak su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanılması ile ilgili yaptığınız çalışmalardan ana hatlarıyla söz eder misiniz?
 
Genel Müdürlüğümüz tarafından milli su politikamızın genel hatları ile ortaya konulması ve uygulanması; su kaynaklarımızın koruma ve kullanma dengesi gözetilerek, miktar ve kalite açısından sürdürülebilir yönetimi için katılımcı ve bütüncül bir yaklaşımla “Ulusal Su Planı 2019-2023” yıllarını kapsayacak şekilde hazırlandı ve 28 Mayıs 2019 tarihli Su Yönetimi Koordinasyon Kurulu Toplantısı kararıyla onaylanarak yürürlüğe girdi. Ayrıca su konusundaki yetki karmaşasının giderilmesi ve su yönetimine daha etkin ve sürdürülebilir bir yaklaşım getirilmesi maksadıyla “Su Kanunu Taslağı” hazırlanmış olup yasalaşma süreci devam etmektedir.
 
Genel Müdürlüğümüz tarafından suyun kalite ve miktar olarak daha verimli yönetilmesi, suyu kullanan sektörler arasında adil ve dengeli su paylaşımının sağlanması, su kullanımından elde edilecek faydanın en üst seviyeye çıkarılması, taşkın ve kuraklık gibi afetlerin öncesinde, esnasında ve sonrasında iyileştirme ve müdahale etme gibi çalışmaların planlanması ve yönlendirilmesi, su kullanım verimliliğinin artırılması maksadıyla havza bazlı çalışmalar yürütülmektedir.

Haber Görseli

GELECEKTE KURAKLIKLA DAHA ÇOK KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ
Kuraklık konusunda kısa ve uzun vadede ülkemizi neler bekliyor? Bu projeksiyonlar karşısında alınması planlanan önlemler nelerdir?
 
Ülkemiz Akdeniz Havzasında yer almakta olup orta-kurak iklim özellikleri göstermektedir. IPCC 5. Değerlendirme Raporunda, Akdeniz Havzasında yer alan ülkelerde iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin gözlendiği ve bu bölgelerde sıcaklıkların daha da artacağı ve yağışların azalacağı belirtilmektedir. Ülkemizin gelecekte kuraklık afetiyle daha çok karşı karşıya gelmesi öngörülmektedir. 
 
Gelecekte kuraklık afetiyle daha çok karşılaşması ön görülen ülkemiz, geçmişte de kuraklık afetiyle defalarca karşı karşıya gelmiştir. Yakın geçmişe baktığımızda 2001, 2008 ve 2014 yıllarında kuraklık özellikle İç Anadolu Bölgesinde gözlenmiş olup takribi olarak 7-8 yılda bir tekrar etmektedir. 2008 yılında Ankara’da meydana gelen kuraklık sonucunda baraj seviyelerinin yüzde 3.8’e kadar düştüğü gözlenmiş olup yaşanan sıkıntıların havzalar arası su transferi ile çözülmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır.
 
Tarihi kuraklık vakaları incelendiğinde ise 19. yüzyılda dünyanın farklı coğrafyalarında olduğu gibi Osmanlı Devleti’nin de birçok bölgesinde kuraklık ve onun doğal sonucu olan kıtlık yaşanmıştır. 1845, 1875, 1887, 1894 ve 1895 senelerinde İç Anadolu Bölgesinde özellikle Ankara civarında yaşanan kuraklık nedeniyle yaşanan zahire sıkıntısı, hububat eksikliği nedeniyle halkın yeterince beslenememesinden kaynaklanan ölümler ve halkın yakın yerlere göç etmesi, çocukların ailesiz ve kimsesiz kalması, kuraklıktan dolayı kuruyan su kaynakları nedeniyle merkezi bölgelerde su sıkıntısının artmış olması, bölge halkının hijyen koşullarını sağlayamamasından dolayı hastalıkların ortaya çıkması gibi sorunlar yaşanmıştır. Ankara ve Konya çevresinde 1870-1876 döneminde yaşanan ciddi kuraklık afeti sonucunda yaklaşık 200 bin vatandaşın ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. 
 
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü olarak muhtemel kuraklık risklerinin olumsuz etkilerini asgari düzeye indirmek ve kuraklıklara karşı hazırlıklı olmak maksadıyla havza bazlı kuraklık yönetim planları hazırlanmakta. Kuraklık Yönetim Planları kapsamında kuraklık öncesinde, esnasında ve sonrasında iyileştirme ve müdahale etme gibi çalışmaların planlanması ve yönlendirilmesini için havza bazında tedbirler belirlenmekte olup bu tedbirlerin takibi de Genel Müdürlüğümüzce yapılmaktadır. Ülkemizin 15 havzasında (Kuzey Ege, Küçük Menderes, Batı Akdeniz, Burdur, Akarçay, Antalya, Konya, Doğu Akdeniz, Van Gölü, Fırat-Dicle, Gediz, Büyük Menderes ve Seyhan, Ceyhan, Asi) kuraklık yönetim planları hazırlanmış olup 2021 yılında 10 havzada (Meriç-Ergene, Marmara, Susurluk, Sakarya, Batı Karadeniz, ve Yeşilırmak Kızılırmak, Doğu Karadeniz, Çoruh ve Aras havzaları) ihale çalışmaları tamamlanarak kuraklık yönetim planı hazırlık çalışmaları başlayacaktır. 2023 yılı sonuna kadar 25 havzanın tamamında kuraklık yönetim planının hazırlanması hedeflenmektedir.

Haber Görseli

VERİMLİ SULAMA SİSTEMLERİNE GEÇİLMELİ
Bu çerçevede vatandaşların su tasarrufu için alabilecekleri önlemler nelerdir? Bu önlemlerle sağlanacak su tasarrufu ne kadar?
 
Günümüzde su kullanımlarına bakıldığında ağırlıklı olarak yüzde 74 oranında tarımsal sulamada kullanılmaktadır. Bu oran dünya ortalamasında yüzde 69 civarındadır. Ülkemizde tarımsal sulamada bitki köküne suyu ulaştıramadan her 100 m3 suyun yaklaşık 50 m3’ü  buharlaşma, sızıntı, bilinçsiz ve yanlış sulama sistemlerinin uygulanması gibi nedenlerden dolayı kaybolmaktadır. Bu sebeple tarla içi sulamalarında ürün tipine göre bitki ihtiyacı kadar kapalı sistemlerle su verilerek (yağmurlama, damlama vb. gibi) verimli sulama sistemlerine geçilmelidir. 
 
Ayrıca suyun, yağışlı dönemlerde yüzey ya da yüzey altından uygun tekniklerle toplanarak kuru (yağışsız) dönemlerde kullanılması ile yapılacak su hasadı ile de su tasarrufu sağlanabilir.
 
SU TASARRUFU İÇİN EVLERDE YAPILMASI GEREKENLER
 
Bununla birlikte vatandaşlarımız tarafından değişik tasarruf uygulamaları ile su tasarrufu elde edilebilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz: Su randımanı yüksek, manevralı, sıcak-soğuk suyu karıştırabilen A sınıfı musluklar kullanmak. Sızıntı yapan musluk, conta, tuvalet rezervuarı, tesisat boru ve bağlantılarını onarmak. Bulaşıklardaki kirleri akar su altında çıkarmak yerine su dolu leğenlerde ıslatarak kirleri gevşetmek, kaba kiri fırça ile çıkartmak. Sebze ve meyveleri akar su ile yıkamak yerine yarısı su ile doldurulmuş leğen içerisine konulup sonrasında musluğu yavaşça açıp hızlıca yıkama yapmak. Makineleri satın alırken su ve enerji kullanımları düşük olanları seçmek. Az, yarı, aşırı dolu halde makineleri çalıştırmamak. Tek ve yüksek hacimli hazneleri bulanan rezervuar içerisine tam dolu 1 adet şişe konularak içerisindeki su hacmini azaltmak ve “Durdurma” düğmesi bulunan tuvalet rezervuarları kullanmak. Diş fırçalarken, el/yüz/saç yıkarken, tıraş olurken, elde bulaşık yıkarken suyun kullanılmadığı anlarda musluk kapatmak. Duştan önce sıcak su gelene kadar akıtılan suyu kovaya doldurarak balkon, teras, merdiven temizliğinde ya da bitkilerin sulamasında kullanmak. Düşük akımlı aeratörlü duş başlıkları kullanmak. Kapı önü, balkon, teras ve merdivenleri hortumla yıkamak yerine silerek veya kova ve sünger kullanarak temizlemek. Tuvalet, araç yıkama, süs havuzlarında, bahçe/bitki yıkamada, evcil hayvanların su ihtiyaçlarının karşılanması için bahçe/teraslara konulacak yağmur suyu depoları kullanmak. Bahçelerde daha az su kullanan, kuraklığa dayanıklı bitkiler ve çimenler seçmek ve bunları süzgeç veya hortum ucuna takılan tetikli püskürtücüler kullanarak güneşin tepede olmadığı, nispeten serin ve buharlaşmanın az olduğu zamanlarda sulamak. Bitkilerin çevresine uygun büyüklükte “Su Halkaları” yerleştirerek sadece kökleri ve bitkinin ihtiyacı olacak suyu ölçülü vermek. Konutlarda bulunan açık havuzlardaki buharlaşmanın azaltılması için üzerinin buharlaşmayı önleyici örtü ile kapatmak. 
 
“ÇEVRE OKURYAZARLIĞI” DERSİ MÜFREDATA ALINMALI
Su tasarrufu ile ilgili çocuklara okullarda ve evde nasıl bir eğitim verilmeli? Bununla ilgili çalışmalarınız var mı?
 
Çocuklar anne ve babalarını kendilerine rol model olarak görürler. Bu nedenle evlerimizde su kullanımına ne kadar dikkat edersek onlar da bu amaç doğrultusunda büyür. Ayrıca televizyon kanallarında kamu spotu olarak suyun önemi sürekli vurgulanmaktadır. Aynı şekilde çocuklara uygun kamu spotlarımız da mevcuttur. Bunun yanında öğrenci lavabo ve tuvaletlerinde suyun önemini vurgulayan resim ve yazılarla öğrencilerin dikkati çekilebilir. Gelecek nesillerimizin su okuryazarlığını artırmak için su tasarrufu etkinlikleri ve kampanyaları okullarda yaygınlaştırmalı, “Çevre Okuryazarlığı” gibi dersler müfredata alınmalıdır.
 
Genel Müdürlük olarak su kaynakları konusunda halkımızın farkındalığının arttırılarak sivil bilim çalışmalarının ülkemizde yaygınlaştırılmasına büyük önem vermekteyiz. Bu kapsamda 2016 yılından itibaren “Su İzleme Günü” adı altında birçok organizasyon gerçekleştirmekteyiz. Yarınlarımız olan çocuklarımıza yönelik olarak gerçekleştirdiğimiz etkinliklerde, Genel Müdürlüğümüz uzman personeli tarafından ilkokul seviyesindeki öğrencilerimiz okullarında ziyaret edilmekte ve onlara suyun önemi, kullanım alanları, su tasarrufu ve suyun izlenmesi konu başlıkları dedektif ŞIPIDIK adlı bir maskot karakter yardımıyla ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.
 
Teorik ve deneysel olarak gerçekleştirilen eğitimlerin verilmesinin ardından okullarımızda Su İzleme Günü sertifika törenleri düzenlenmekte ve eğitim alan öğrencilerimize farkındalık ve sorumluluk bilinçlerini pekiştirmek amacı ile “Su Dedektifi” unvanı verilmektedir. Şu ana kadar teorik ve uygulamalı eğitimini başarıyla tamamlayan yaklaşık 1000 öğrencimiz Su Dedektifi unvanı almaya hak kazanmıştır. Böylece en önemli milli servetimiz olan su kaynaklarımızı en kıymetli varlıklarımız olan çocuklarımız vasıtasıyla korumakta ve yarınlara güvenle bakmaktayız.

Haber Görseli

“GRİ SU”LARIN YENİDEN KULLANIMI ÇOK ÖNEMLİ
Tasarruflu duş başlıkları, musluk aparatları, lavaboda kullanılan suyun sifon deposuna aktarılması ve yeniden kullanılması gibi çalışmalar var. Ülkemizde de bunlara benzer çalışmalar yapılması ve yaygınlaştırılması planlanıyor mu?
 
Duştan, lavabodan, mutfaktan, bulaşık ve çamaşır makinesinden gelen az kirlenmiş evsel atık suya “gri su” denir. Toplam evsel atık suyun takribi yüzde 60’ını oluşturan gri suların tekrar kullanımına imkân sağlayan bina içi tasarımların yapılması; gri suların arıtılmadan doğrudan ya da basit bir arıtmadan sonra evsel, sulama ve/veya endüstriyel maksatlı kullanılması elzem tedbirlerdir. Gri su kullanımı su verimliliği ve tasarrufu sağlayarak, değişen iklime ayak uydurabilmemiz için de gereklidir. Genel Müdürlüğümüz tarafından 2021 yılında gri suyun yeniden kullanımı ve yağmur suyu hasadının analizi ve yaygınlaştırılmasını amaçlayan bir projeye başlanacaktır. Bu proje ile gri suyun yeniden kullanımı ve yağmur suyu hasadının gerçek uygulama maliyetleri ve uygulama detaylarının (zorluklarının) gerçek örnekler ile ortaya çıkartılması, sonuçların da tüm paydaşlarla paylaşılması amaçlanmaktadır.
 
Bir aile tüm tasarruf önlemlerine dikkat ederse bir yılda kaç metreküp su kaybını önlemiş olur? 
 
Bilindiği üzere, evsel su kullanımındaki aşırı tüketimler artan fatura tutarları nedeniyle hane gelirlerini etkilemektedir. Ancak, evsel su tüketimlerinin artışının etkilerine öncelikle kaynağından bakmak gerekirse; boşa harcanan su ve enerji kaynaklarımızın yanı sıra gerek temiz su temini gerek atık su arıtımı işletme maliyetlerinde de artışa neden olmaktadır. 
 
Evlerimizde su kullanımının yüzde 35’i banyo, yüzde 30’u tuvalet, yüzde 20”si çamaşır ve bulaşık, yüzde 10”u yemek pişirme ve içme suyu amaçlı ve yüzde 5’i ise temizlik amaçlıdır. Evlerdeki veya iş yerlerindeki bir musluk veya rezervuar saniyede bir damla su sızdırıyorsa; yılda en az 12.500 litre su israf ediliyor demektir. Su sızdıran musluk ve rezervuarlar tamir edilmelidir. 
 
Bazı tasarruf tedbirlerinden yola çıkarak bir hesap yapacak olursak; sızıntıların giderilmesi ile 90 litre, çamaşır ve bulaşık için tam dolum yapılarak haftada yaklaşık 225 litre, Duşta 5 dakika daha kısa kalarak 36 litre, diş fırçalarken musluğun kapatılması ile dakikada 11-12 litre su tasarruf edilebilir. Yüksek verimli makinalar veya su tasarruflu tuvalet ekipmanları yüksek miktarda su tasarrufu sağlamaktadır.

SU KULLANIMINDA YAPTIĞIMIZ HATALARIN MALİYETİ

  • Bulaşıkların elde yıkanması sırasında harcanan su miktarı 71 dakikalık bir bulaşık yıkama süresi için 140 litre olarak öngörülmüştür. Bulaşık makinesinde ise bu değerin yıkama programına bağlı olarak 13-27 litre arasında değiştiği belirtilmektedir. Bulaşık makinesi kullanarak, bulaşıkların elde yıkanmasına kıyasla bir yılda tasarruf edilen su miktarı yaklaşık 31 bin litreye eşittir.
  • Tıraş makinesi veya tıraş bıçağı bir bardak su içinde durulanabilir/temizlenebilir. Böylece her tıraşta 11 litre su tasarrufu sağlanabilmektedir.
  • Diş fırçalama ortalama 3 dakika süre almaktadır. Eğer musluk açık bırakılırsa her fırçalama esnasında ortalama 15 litre suyu israf etmiş oluruz. Günde iki defa diş fırçalanırsa yılda yaklaşık 11 000 litre su tüketilebilir. 1 yıl boyunca, günde 2 kez, 3 dakika suyu kapatmadan dişlerimizi fırçaladığımızda, bir ailenin 2 yıllık mutfak suyu ihtiyacını boşa akıtmış oluyoruz.
  • Ortalama 4-5 dakikalık duş alınması ile duş başına 55 litre su tasarruf edilebilir. Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20 litre su akıtırken düşük akımlı (düşük debili) havalandırıcılı duş başlıkları dakikada 3.4-7.6 litre su tüketmektedir. Böylece 5-6 dakikalık duş esnasında 90-120 litre su yerine; 45-60 litre sıcak su ile aynı banyoyu yapmak mümkündür. Böylece 4 kişilik bir aile günde 3 defa duş yapsa yılda 55 ton su tasarruf edebilir.

Su Yönetimi Genel Müdürlüğü Kuraklık Su tasarrufu Bilal Dikmen Çevre okuryazarlığı Gri su