MAYIS-HAZİRAN 2021 / GÜNDEM

Geleneksel şekerlemeler ve ramazan bayramı


Müge ÇEVİK    

23.05.2021 


Dedelerimizden ninelerimizden her bayram duyduğumuz, “Ah nerede o eski bayramlar” sözü sadece eski bayramlara değil, geçmiş güzel günlere, çocukluk neşesine duyulan özleme de bir göndermedir çoğu zaman. Değişen ve gelişen yaşam şartları karşısında bayramlar da daha farklı kutlanıyor artık. Birkaç akraba ziyaretiyle bayram da sona eriyor adeta. Hatta kimileri için yalnızca tatil için bir fırsat olarak görülüyor bayramlar. Ancak Kovid-19 pandemisinin hayatımıza girmesiyle bayramlar tamamen boyut değiştirerek; artık "uzaktan" kutlanmaya başlandı. Görüntülü telefon görüşmeleri ile ailemizin, yakınlarımızın bayramlarını kutlamak zorunda kalıyoruz ne yazık ki…

Ancak her şeye rağmen Ramazan Bayramı denince ilk akla gelen elbette şekerlemeler oluyor. Pandemi sürecinde misafir gelmeyeceğini bilsek de hem çocuklarımızı hem de kendimizi mutlu etmek için şekerlemeleri, çikolataları eksik etmiyoruz evimizden. Biz de Ramazan Bayramı dolayısıyla bu kadar geçmişe özlemden bahsetmişken, çikolataların egemenliğini özellikle de bayramlarda ele geçiren geleneksel şekerlemelerden söz etmek istedik. 
 
Lokum: Tüm dünyada Türk lokumu (Turkish delight) olanak bilinen, ana malzemesi su, şeker ve nişasta olan lokum, bayramların ilk akla gelen geleneksel ikramlığıdır. Anadolu'da 15.  yüzyıldan  beri  üretilen,  17. yüzyılda Osmanlı Sarayına giren lokumun birçok çeşidi vardır. Sadesinden güllüsüne, limonlusundan nanelisine, çikolatalısından narlısına her damağa hitap edecek çeşitleri bulunan lokum, aynı zamanda hediyelik olarak da en çok tercih edilen tatlı türlerindendir. Türkiye’de birçok ilde üretilse de Safranbolu’nun çifti kavrulmuş lokumu özel bir yerde durmaktadır. 
 
Akide şekeri: Rengarenk görüntüsü ile sadece çocukların değil her görenin iştahını kabartan akide şekerinin tarihi de 16. yüzyıla kadar uzanıyor. Şeker ve meyvenin uzun süre kaynatılması ve sonrasında mermerde yoğurulup katılaşmadan kesilmesiyle elde edilen akide şekerleri zihnimizdeki bayram şekeri imajının vazgeçilmez görüntüsüdür. 
 
Macun şekeri: Osmanlı macun şekeri olarak da anılan macun şekeri, belki de yemesi en keyifli şekerlemelerden biri. Özellikle Ramazan aylarında yeniden görmeye başladığımız, birçok baharat ve şekerin karışımı ile elde edilen ve ince çubuklara sarılarak tüketilen macun şekeri, rengarenk görüntüsüyle çocukların olduğu kadar büyüklerin de ilgisini çekiyor. 

Haber Görseli

Mevlana şekeri: Konya’nın en önemli sembollerinden biri olan Mevlana şekeri, su, limon tuzu ve şekerden üretiliyor. Günümüzde birçok çeşidi yapılan Mevlana şekeri de geleneksel şekerlemelerimizin ilk akla gelenlerinden biri. 
 
Badem ezmesi: Öğütülmüş badem, su ve şekerin yoğrulması ile ortaya çıkan bu lezzet, geleneksel bayram ikramlıklarımızdan biri. Edirne denilince de ilk akla gelen lezzetlerden biri olan badem ezmesi, turistik ve hediyelik olarak da oldukça rağbet görüyor. 
 
Badem şekeri: Bayramda özenle hazırlanan şekerliklerin en gözde üyesi kuşkusuz badem şekeridir. Lezzeti ve birçok faydası bilinen bademin ince bir şeker tabakasıyla kaplanması sonucu elde edilen bu özel lezzet, sadece bayramlarda değil, aynı zamanda nikah, nişan, sünnet gibi özel günlerde de özel paketlerde ikram edilir. 
 
Pişmaniye: Un, şeker, tereyağı, limon tuzu ve suyun maharetli eller sayesinde, ağızda eriyen muhteşem bir lezzete dönüşmüş halidir pişmaniye. Kırkbıyık olarak da bilinen pişmaniye, Ramazan Bayramı denildiğinde akla gelen tatlılardan olmasa da geleneksel tatlı kültürümüzdeki özel yeri dolayısıyla burada anmak istedik. 

Haber Görseli

KOPUZ: "ŞEKERLEME SEKTÖRÜNDE NET İHRACATÇIYIZ"
 
Şekerli Mamul Sanayiciler Derneği (ŞEMAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz, ülkemizdeki şeker ve şekerli mamuller sektörüne ilişkin veriler hakkında bilgi verdi. Kopuz, 2020 yılında şeker ve şekerli mamuller sektöründe 1,9 milyar dolar ihracat, 415 bin dolar ithalat gerçekleştirildiğini belirterek, ‘’1,5 milyar dolarlık dış ticaret fazlası veren ve ithalatının 4,5 katı ihracat yapan sektör, net ihracatçı konumundadır.
 
2013 yılından günümüze düşüş trendi gösteren ihracat, kış döneminde artıp zirve yapan, yaz döneminde düşüp dip yapan bir mevsimsel şablon ortaya koymaktadır. Anılan dönemdeki en yüksek aylık ihracat değeri Aralık 2014’te (224,4 milyon dolar) yakalandı. İlerleyen yıllarda aylık bazda bu seviyeyi aşabilen bir ihracat kaydedilmedi’’ şeklinde konuştu. 
 
2013 yılından günümüze artan bir trend izleyen ithalatın, 2018 yılı ortasından 2020 yılı başına kadar gerilediğini ifade eden Kopuz, 2020’nin başlamasıyla ithalatın arttığını ancak yıl ortasından itibaren uzun dönem ortalamasının altına düştüğünü kaydetti. 
 
KİŞİ BAŞINA TÜKETİM 2,1 KİLOGRAM 
 
2020 yılında en fazla ihraç edilen 3 kalemin bisküviler (362,4 milyon dolar), gofret ve waffle (338,6 milyon dolar) ve sakızlı jöleli şekerler (312,2 milyon dolar) olduğunu ifade eden Kopuz, ‘’2020 yılında 2019 yılına göre bisküvi ihracatı yüzde 3,1, gofret ve waffle ihracatı yüzde 1,2, sakızlı jöleli şekerler ihracatı yüzde 7 arttı. 2020 yılında en fazla ithal edilen 3 kalem şeker (108 milyon dolar), melaslar (72,3 milyon dolar) ve çikolatalı gıdalar (62,1 milyon dolar) oldu. 2020 yılında 2019 yılına göre şeker ithalatı yüzde 53,6, melas ithalatı yüzde 33,7 arttı, çikolatalı gıda ithalatı yüzde 7,3 azaldı. Hacim anlamında bakıldığında, şeker ve şekerli mamuller sektörü, en büyük ihracat hacmine sahip sektörler arasındadır. Türkiye’nin rekabetçi olduğu bu sektördeki ithalat, ihracata göre oldukça düşük bir seviyede seyretmektedir’’ dedi. Kopuz, kişi başına yıllık toplam tüketimi ortalama 2,1 kilogram olan "Bayram şekeri" diye tabir edilen ürünlerin yüzde 60’ının normal süreçte bayramlarda tüketildiğine de işaret ederek, "Özellikle geleneksel ürünler olarak adlandırdığımız lokum, pişmaniye gibi ürünlere yönelik ilginin bayram döneminde arttığı görülüyor. Tabii pandemi ve kapanma nedeniyle satışlarda bir artış beklenmiyor" dedi. 

Bayram lokum badem ezmesi gelenek şekerleme