MAYIS-HAZİRAN 2021 / RÖPORTAJ
Tüketicinin yanı başında üretim: Kentsel tarım
Kentte gerçekleştirilen tarımsal uygulamaların genel adı olan kentsel tarım aslında pek çok süreci ve faaliyeti de içerisinde barındırmaktadır. Kent tarımının yıllar itibarıyla kullanım alanlarını, faydalarını, kentsel tarımda uyulması gerekenler gibi birçok farklı konuda bilgi almak için Bartın Üniversitesi, Mühendislik, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sebahat AÇIKSÖZ ile bir söyleşi gerçekleştirdik. M
Hızlı kentleşme ve kentlerde artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak maksadıyla tarımın sürdürülebilirliği için değişik alternatifler ortaya çıkmaktadır. Kentsel tarım da bu alternatiflerden biri, kentsel tarımı nasıl tanımlarsınız?
Tarımın kentlere yeniden kazandırılması olarak kabul edilen kentsel tarım kavramının ve içeriğinin tartışılması, gıda temini ve güvenliği için gerekliliğinin anlaşılması, sürdürülebilir ve dirençli kentler için kentsel politikaların ve kent gelişim stratejilerinin üretilmesi gerekmektedir. Kentsel alanlardaki kentsel tarım gibi üretim peyzajları dirençli kentlerin oluşturulmasında önem taşımaktadır. 2050 yılına kadar dünya nüfusunun üçte ikisinin, Türkiye nüfusunun ise yüzde 95'inin kentsel alanlarda yaşayacağı düşünüldüğünde yaşam kalitesi yüksek yaşanabilir alanların yanı sıra gıda güvenliğinin de sağlanmasının önemi tartışmasız kabul görmektedir. Kentte gerçekleştirilen tarımsal uygulamaların genel adı olan kentsel tarım: üretim-işleme-dağıtım-tüketim-bertaraf ve geri dönüşüm gibi süreçlerin kent içinde veya çeperinde gerçekleştiği yerel bir sistem, olarak tanımlanmaktadır.
TÜM GELİR GRUPLARI İLGİ DUYUYOR
Kentleşme ve nüfus artışına bağlı olarak tarımsal alanlardaki azalma ile ortaya çıkan ve yaşamsal bir önem taşıyan yeterli-güvenli gıda gereksiniminin karşılanması zorunluluğu nedeni ile "kentsel tarım" kavramı yeniden gündeme gelmiştir. Kentsel tarım tipleri konumuna göre kent içinde ve kent çeperinde; üretim alanına göre kapalı mekânlar, konut bahçeleri, halk/toplum bahçeleri, kamusal yapılara ait bahçeler; büyüklüğüne göre ise konut bahçeleri, halk/toplum bahçeleri, ticari bahçeler, kent çiftlikleri şeklinde sınıflandırılmaktadır. Kentsel tarım, farklı gelir seviyelerindeki insanlar için düşük maliyetli ve kaliteli yiyeceklere kolay erişim sağlayan girişimci bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır. Kentsel tarım, kentsel gelişmenin önemli bir parçası olabileceği gibi yüksek gelir grubu için rekreasyon olanağı sağlarken, düşük gelir grubuna daha fazla besin sağlayan bir kaynak da olabilir. Kent halkı için daha taze ve ucuz besin ile daha çok yeşil alan anlamına gelmektedir. Çok fonksiyonlu kentsel tarım alanları kente kattığı yeşil alanlar ile görsel peyzaj kalitesini artırması, yerinde üretim-pazarlama ile daha ucuz ve taze gıda temin etmesi, insanlara rekreasyon olanağı sunan ve doğa ile buluşturan hortikültürel terapi (doğayla tedavi yöntemi) özelliği ile kentlerdeki sorunlar için olası çözüm olarak sunulmaktadır.
Haber Görseli
Prof. Dr. Sebahat AÇIKSÖZ Bartın Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı
KENTSEL TARIMA EN ÖNEMLİ ÖRNEK ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ
Kentsel tarımın uygulama alanlarından, dünyada ve ülkemizdeki kentsel tarımla ilgili örnek çalışmalardan bize kısaca bahsedebilir misiniz?
Ülkemizde farklı kentlerde yer alan kent çiftlikleri ve tarihi bostanlar bir kültür mirası olup, korunması ve kentsel tarım kapsamında geliştirilmesi gerekmektedir. Kentsel tarıma ülkemizdeki en önemli örneklerden biri olarak kent çiftliği niteliğinde kurulan Ankara’daki Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) verilebilir. “Ankara’da Kentsel Tarım Kapsamında Atatürk Orman Çiftliği’nin Günümüz Koşullarında Yeniden Değerlendirilmesi Üzerine Bir Araştırma” (2001) başlıklı doktora tezimde AOÇ’nin kendi kendini besleyen, üreten-işleyen-pazarlayan ve aynı zamanda halka rekreasyon olanağı sunan özellikleri nedeniyle çok fonksiyonlu kentsel tarım alanı olarak değerlendirilmesi önerilmektedir.
KENT İÇİNDE TARİHİ BOSTANLAR
Kentsel tarım alanlarına örnek olarak tarihî bostanlar verilebilir. İstanbul’da yer alan Tarihi Yedikule Bostanları da kültürel miras ve kente çok fonksiyonlu katkıları kapsamında kentsel tarım alanlarına örnek olarak verilebilir. İstanbul’daki Kuzguncuk Bostanı ve Piyalepaşa Camii Bostanı da tarihî bostanlar arasındadır. Tarihî nitelikteki bostanların kalan parçalarının kültürel miras olarak korunması ve kentsel tarım alanı olarak değerlendirilmesi önerilmektedir. Ayrıca; Taşkışla Bostanı, Tarlataban Bostanı, ODTÜ Bostanı, İYTE Bostanı, Çukurova Üniversitesi Kent Bahçesi gibi üniversiteler bünyesinde kentsel tarıma örnek olarak verilebilecek alanlar bulunmaktadır. Kentlerde üretim ve yeme-içme olanağını birlikte sunan restoranların varlığı da kentsel tarımın yaygınlaştığının bir göstergesi olarak verilebilir.
HOBİ BAHÇELERİ TALEP GÖRÜYOR
Kentlerimizde kurulan hobi bahçeleri de kent halkının oldukça talep ettiği kentsel tarım alanları örneklerindendir. Hobi bahçelerinin planlanması ve tasarımında doğal kaynakların sürdürülebilirliği ve sağlıklı gıda üretimi açısından uzman desteğinin sağlanması ve akılcı yönetimi ile izleme mekanizmalarının işlevselliği önem taşımaktadır.
Uluslararası örnekler incelendiğinde pek çok ülkede toplum bahçeleri, hobi bahçeleri, kent çiftlikleri vb. farklı kentsel tarım alanlarının yanı sıra yenilikçi/ akıllı tarım uygulamalarının olduğu da görülmektedir. Uluslararası ölçekte üretim peyzajlarının planlanması ve tasarımına yönelik yaklaşımlardan biri Sürekli Üretken Kentsel Peyzaj’dır. Yenilebilir Kentler Girişimi de kentsel alanları gıda üretimi için yeniden ele alan bir girişimdir. Yenilebilir Kentler Ağı’nda yer alan kentler Hollanda-Rotterdam, Norveç-Oslo, Almanya-Aldernach, Berlin, İspanya-Barselona (Sant Feliu de Llobregat), İngiltere-Londra (Letchworth Garden City), Slovenya- Šempeter-Vrtojba, Tunus-Carthage, Uruguay-Montevideo, Küba-Havana vb. olarak sıralanabilir. İspanya’nın Barselona Kenti’nde yer alan kent çeperindeki kentsel tarım alanına örnek olarak yönetim anlayışı açısından “Baix Llobregat Tarım Parkı”nın incelenmesi önerilmektedir. Bunlara ek olarak uluslararası düzeyde önem kazanan kentsel tarımda yenilikçi anlayış ve uygulamalar da araştırılmalı ve uygulanabilmesi için merkezi yönetim-yerel yönetim-üniversiteler-özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliği ile çalışmalar yürütülmelidir. “Hidroponik, Aeroponik ve Aquaponik” yenilikçi kentsel tarım uygulamaları olarak sıralanabilir.
EKOLOJİK, EKONOMİK VE SOSYAL FAYDALARI VAR
Kentsel tarımın belli başlı faydaları hakkında neler söylersiniz?
Kentsel tarımın kentlerin sürdürülebilirliği açısından ekolojik-ekonomik ve sosyal olmak üzere üç farklı boyutta önemli faydaları bulunmaktadır. Ekolojik açıdan kentsel tarımın katkıları: kentsel açık-yeşil alanların atıl alanlar da değerlendirilerek artırılması ile kentsel peyzaj kalitesine olumlu katkıda bulunulması, biyoçeşitliliğin artması, yeşil altyapının artması ile kentlerde ısı adası oluşumunun azalması, yüzey suyu akışının azaltılması ile doğal kaynak olarak önem taşıyan suyun toprak içinde tutulmasının sağlanması, ürünlerin yerinde pazarlanması ile egzoz gazlarından kaynaklanan hava kirliliğinin azalması nedeniyle hava kalitesine olumlu katkıda bulunulması vb. olarak sıralanabilir. Kentsel tarım alanlarının katkıları arasında iklim değişikliğine uyum sağlanması ve sel, taşkın vb. felaket riskinin azaltılması da bulunmaktadır. Ekonomik açıdan ise, kentsel tarım önemli bir istihdam aracıdır. Yerinde üretim ile işleme-soğutma-ambalajlama ve nakliyeden kaynaklı ekonomik kaybın önlenmesine katkıda bulunulmaktadır.
PANDEMİDE RUH SAĞLIĞINA İYİ GELDİ
Kentsel tarım alanları aynı zamanda rekreasyonel etkinliklere ve sosyalleşmeye olanak sağlayan alanlardır. Salgın döneminde özellikle, kentsel tarım alanları gibi üretim peyzajlarında doğa ile buluşma olanağı bulan kent halkının fiziksel ve ruhsal sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.
Kentsel tarımın faydaları yanında çevre için dezavantajlar mevcut mu? Bunların önlenmesi noktasında önerileriniz nelerdir?
Kentsel alanlarda sanayi, trafik ve yüksek nüfus yoğunluğu gibi nedenler su, toprak ve hava kirliliğine sebep olmaktadır. Kentsel tarım için en büyük zorluklardan biri, bu kirli ortamlarda gıda güvenliğinin sağlanmasıdır. Çünkü tarımsal faaliyette kullanılacak toprak, su ve havanın ağır metallerle (kadmiyum, krom, çinko, bakır, nikel, cıva, mangan, selenyum, arsenik vb.) ve patolojik organizmalar ile kirlenme riski bulunmaktadır. Ayrıca kentsel tarımın, hayvanlardan bulaşan hastalıklar, gıda işleme ve pazarlamadan kaynaklanan hasat sonrası kirlilik sebebiyle oluşabilecek riskleri de bulunmaktadır. Bu anlamda Gıda ve Tarım Örgütü (Food and Agriculture Organization-FAO) tarafından yayımlanan raporda kentsel tarımın sağlık ve çevreye olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik önerilerde bulunulmuştur. Özetle, kentsel tarımın sağlık ve çevresel risklerinin azaltılmasını sağlayan tedbirlerin (sağlık riskleri ve ilgili yönetim uygulamaları, imar, sulama suyunun ve ürünlerin kalite kontrolüyle ilgili çiftçi eğitimi) alınması gerektiği vurgulanmıştır. Önemli olan uygulayıcılara uzman desteği ve kredi desteği sağlanarak katılımcı bir yönetişim anlayışıyla kentsel tarımın yönlendirilmesidir.
BOŞ, AÇIK KENTSEL ALANLARA ERİŞİM ARTIRILMALI
Tüketicinin yanı başında bir üretim şekli olarak kentsel tarımı, kentsel çiftçi örgütlerinin kurulması ve desteklenmesi noktasında neler söylersiniz?
Kent içinde üreten-işleyen-pazarlayan üreticiden-tüketiciye doğrudan gıda teminini sağlayan bir olanak olan kentsel tarımın yerel politikalarla desteklenmesi önemlidir. Buna göre: kentsel tarım resmi anlamda kentsel arazi kullanımı olarak kabul edilmeli ve buna uygun bir politika oluşturulmalı, boş açık kentsel alanlara erişim artırılmalı, kentsel çiftçi örgütlerinin kurulması ve güçlendirilmesi desteklenmeli, kent çiftçiliği eğitimi, teknik danışmanlık ve krediye erişim artırılarak kentsel tarımın üretkenliğinin ve ekonomik uygulanabilirliğinin sağlanması gerekmektedir.
Kentlerde, kentsel tarım iamacıyla fırsat ve alan bulanlar için tarımsal üretimde dikkat edilmesi gerekenler konusunda neler söylersiniz?
Kentsel tarım için planlama ve tasarım, tasarımcının yaratıcılığı ve uygulanabilirlikle bağlantılı olarak sayısız tipte üretilebilen bir sonuç, olarak özetlenebilir. Bu nedenle, kentsel tarım için geliştirilecek standart bir tasarım ya da bir şablona aktarılacak tek bir sonuç bulunmamaktadır. Kentsel tarım yapılacak alanın büyüklüğü, konumu, toprak özellikleri, bulunduğu bölgenin iklim koşulları vb. etmenler incelenerek ürün tipi, kullanılacak sulama tekniği, gübreleme vb. uygulamalara karar verilmelidir. Kimyasal kullanmadan, atalık tohumlara ulaşılarak yerel koşullara uygun bitki türlerinin mevsiminde ve hijyen koşullarında üretilmesi önerilmektedir. Kentsel tarıma başlanmadan önce toprak, su gibi doğal kaynakların sürdürülebilirliği dikkate alınarak sağlıklı gıda üretimine yönelik uzmanlardan destek alınması, kentsel tarım kapsamında değerlendirilecek alanın bulunduğu iklim koşullarına uygun iyi tarım uygulamalarının araştırılması, iklim değişikliği dikkate alınarak iklime duyarlı yaklaşımla tarımsal üretimin gerçekleştirilmesi önerilmektedir.
Kentsel tarımın geleceği ile ilgili neler söylersiniz?
Küresel bir sorun olan iklim değişikliği, doğal kaynak tüketimi ve çevresel tehditler göz önünde bulundurulduğunda yeni nesillerin geleceği adına endişe duyulmaktadır. Günümüzde geleneksel kentsel tarım uygulamaları sorunların çözümünde yetersiz kalabilmektedir. Bu nedenle daha yaşanabilir bir geleceği kurgulamak, buna ek olarak sosyal ve ekonomik fırsatlar da sunmak için yeniliklere gereksinim duyulmaktadır. Açık hava çiftlikleri, dikey tarım, çatı bahçeleri-seraları, iç mekân tasarımını da kapsayan yenilikçi kentsel tarım uygulamaları gündeme gelmektedir. Kentsel tarımda yenilikçi uygulamaların; güvenli hasat, düşük enerji kullanımı, düşük işçilik maliyeti, düşük su kullanımı, düşük nakliye maliyeti, geniş ürün yelpazesi, maksimum ürün verimi ve yetiştirme alanı artışı gibi avantajları bulunmaktadır. ZFarming yaklaşımı; çatı bahçeleri, çatı bahçelerindeki seralar, yenilenebilir yeşil duvarlar, iç mekân çiftlikleri, dikey seralar (üretken cepheler) gibi birçok yenilikçi formları ve kentsel üretim ile ilgili her türlü gıda üretimini kapsamaktadır. Çok fonksiyonlu bir etkinlik ve arazi kullanımı olan kentsel tarım genellikle kentsel politikaların dışında bırakılmaktadır. Kentsel tarım, kentsel yeşil altyapı ile bütünleştirilmeli, kendi kendine yeten kentsel yapı içinde dirençli kentsel topluluklara katkıda bulunmalıdır.
Bu çerçevede, kentsel gıda sistemleri konusunda son yıllarda atılan önemli adımlardan olan Milano Kentsel Gıda Politikaları Paktı ve Avrupa Birliği Gıda 2030 Politikalarının incelenmesi ve ulusal kentsel yeşil altyapı politikaları içinde değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Yerel yönetimlerin bu politikalar kapsamında kent içindeki yeşil alanlarda kentsel tarıma ilişkin kararlar üretmesi ve uzmanlarla iş birliği içinde olması gerekmektedir. Bu çerçevede kentsel peyzajın planlanması, tasarımı ve yönetiminden sorumlu bir meslek disiplini olan Peyzaj Mimarlarına da önemli görevler düşmektedir. Kentsel peyzajın akılcı yöneti(şi)mi ile kentlerin kendi kendini besleyen ve dirençli kentler olması yolunda gıda güvenliğinin sağlanması için geç olmadan gerekli önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır.