MAYIS-HAZİRAN 2021 / BİTKİSEL ÜRETİM
Isırgan otu tekstilden tıbba her alanda kullanılıyor
Isırgan otu, tarih boyunca çoğu zaman bir elyaf kaynağı olarak kullanılmıştır. Gemiciler ısırgandan yapılmış yelken bezlerini kullanarak ısırganın yüksek dayanımı sayesinde açık denizlerde başarılı keşifler yapmışlardır. Ayrıca 1. Dünya Savaşı ve 2. Dünya Savaşı dönemlerinde özellikle Alman askerlerinin üniformalarında ısırgan elyafı kullanıldı. Son zamanlarda bu büyüleyici lifle ilgili girişimler ile üretiminin ticarileştirilmesi tartışılmaya başlandı.
Dünyada ısırgan tekstili İskandinavya, Almanya, Fransa, Rusya, Polonya ve İngiltere’de kullanıldı. Isırgan 1860’lı yıllara kadar güçlü ve dayanıklı kumaş üretimi için kullanılmış daha sonra sentetik ucuz kumaşların gelişimi ile ısırgandan kumaş üretimi azalmıştır. I. ve II. Dünya Savaşı zamanlarında Almanya’nın pamuğa ulaşımının kısıtlı olması sebebi ile ısırgan Almanya için tekrar stratejik önem kazanmış. Bu elyafı işlemek amacıyla tesisler kurulmuştur.
KARADENİZ BÖLGESİ İÇİN ISIRGANI BİR FIRSATA DÖNÜŞTÜREBİLİRİZ
Ülkemizde ısırgan otunun yetişme alanları incelendiğinde Karadeniz Bölgesi ön plana çıkmaktadır. Karadeniz bol yağışlı bir iklime, eğimli ve verimli topraklar üzerinde yeşil örtü veya ormanlık alanlara sahiptir. Sürekli su ihtiyacı bulunan ısırgana, akarsu ve göl kenarlarında, su kanallarının kenarında ve su kaynaklarının etrafında sıkça doğal olarak rastlamak mümkündür. Ayrıca suyun bol olduğu yerlerde ısırgan köklerinin daha sık olduğu görülmektedir. Isırgan bitkisi doğada yarı açık alanlarda bulunduğu gibi gölge yerlerde daha fazla boylanmaktadır. Bu anlamda fındık bahçelerinde ve meyve ağaçları altında, evlerin etrafında veya gübre kaynaklarının yakınlarında ve gölgelik alanlarda ısırgan bitkisi daha yoğun bulunmaktadır. Bitki organik madde ve azot kaynağı yüksek topraklarda diğer alanlara kıyasla daha fazla gelişmektedir. Isırgan bitkisinin toprak ve iklim istekleri ile Karadeniz Bölgesi'nin iklim ve toprak yapısı benzerlik gösterdiği için ısırgan bitkisi bölgede çok önemli bir yayılış göstererek adeta Karadeniz ile bütünleşmiştir. Ancak fındık ve mısır gibi esas bitkilerin yanında yabancı ot olarak görülmekte ve çoğunlukla herbisit ile yok edilmeye çalışılmaktadır.
Karadeniz Bölgesi'nde ısırgan yabancı ot olarak görüldüğü sürece onu yok etmek için kullanılan herbisitlerden dolayı çevre ve insan sağlığını çok önemli bir şekilde tehdit etmektedir. Karadeniz Bölgesi'nde ısırganın yabancı ot olarak değil, endüstriyel kullanım alanlarına göre değerlendirilebilir ise ekonomik kazanımları elde edebilir ve ısırganı bir fırsata dönüştürebiliriz.
ISIRGAN OTUNUN GENEL ÖZELLİKLERİ
Isırgangiller familyasındaki bitkilerin büyük bir kısmı çok yıllık olup, diğerleri ise tek yıllık gelişim göstermektedir. Genelde otsu habitusa sahip olmakla birlikte çalı formunda olanları da mevcuttur.
Anadolu’da en yaygın olan türler: Baytop (1963)’un bildirdiğine göre Anadolu’da U. urens, U. pilulifera (tek yıllık) ve U. Dioica (çok yıllık) türleri bulunmaktadır.
GELENEKSEL TEKSTİL DOKUMALARINDA KULLANILIYOR
Tekstil sektöründeki uygulamalar Finlandiya’da müzelerde bulunan gövde liflerinden imal edilen kumaşlar üzerine yapılan çalışmalarda ısırgan lifinden elde edilmiş kumaşlara rastlandığı ifade edilmiştir. Geçmişteki bu eğilim günümüzde yeniden ortaya çıkmış ve Avrupa ülkelerinde ekolojik tekstil kavramı ile yeni bir boyut kazanmıştır. Bu kapsamda başta Almanya olmak üzere bu konudaki çalışmalar yoğun olarak devam etmektedir. Ülkemizde özellikle, Karadeniz Bölgesi’nin iklim koşullarının ısırgan bitkisinin yetişmesi için uygun olması nedeni ile burada bazı çalışmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar başlangıç düzeyinde bulunmakla birlikte gelecekte tekstil sektörü için lif kaynağı olabilecek bir potansiyelin bulunduğu değerlendirilmektedir.
Isırgan lifi, geleneksel tekstil yolu ile elde edilen bazı ticari ve turistik ürünleri üretmek amacı ile Hindistan, Nepal ve Çin’de kullanılmaktadır. Tropik Afrika’da bu lifler dikiş ipliği, sicim ve ip yapmak için kullanılır. Kenya’da, bitkiden lif, kağıt ve böcek ilacı üretmeyi amaçlayan tanıtım projeleri düzenlenmiştir. Nepal’de lifler geleneksel olarak ip haline getirilip, bunlardan ihracat pazarları için halat, balık ağları, çanta, çuval, ceket, paspas, yelek, şal vb., turistlere yönelik farklı eşyalarda kullanım amacı ile kumaş üretimi gerçekleştirilmektedir. Spor malzemeleri yapımında spor endüstrisi, tüketicilerin yüksek düzeyde rahatlık talep etmeleri nedeniyle yüksek performanslı kumaşları sürekli olarak araştırmaktadır. Mekanik ve termal duyarlılık, herhangi bir fiziksel aktivite sırasında vücut ile dinamik etkileşim yoluyla güçlendirilir. Bu nedenle, termo - fizyolojik rahatlık için, sporda önemli bir faktör vücut sıcaklığını ve nemi vücudun normal seviyelerine yakın tutmaktır. Yüksek performanslı spor tekstillerinde kullanılan elyaflar, çeşitli ihtiyaçları karşılamak için farklı işlevlere sahip olmalıdır. Bu yüzden spor kıyafetleri ve aksesuarları çoğu kez bir arada farklı özelliklere sahip malzemelerden üretilmelidir. Bu malzemeler çevre ve vücut arasında bir ara yüzey oluşturur ve koruyucu bir tabaka veya çoklu tabakalardan oluşan, uygun bir termal durum oluşturarak vücudun hayatta kalmasını sağlar. Giysileri ayrıca aşınma, radyasyon, rüzgâr, su, elektrik, kimyasallar ve mikrobiyolojik toksik maddeler gibi dış etkenlerden de korur.
Dayanıklı tekstil ve kompozit uygulamaları altmışlı yıllarda İngiltere’de ipek işleyen firma yetkilileri ısırgan lifini “yapay ipek” olarak tanımlamışlardır. Isırgan otu lifinin, neredeyse tamamen selülozdan oluştuğu için normalde kullanılan odun hamurundan daha üstün olduğu ifade edilmiştir. Bununla birlikte, üretilen ipliğin paraşütlerde kullanım için uygun olduğu düşünülse de ısırgan lifinin yetersiz tedarik edilmesi, bu denemelerin sadece laboratuvar ölçeğinde kalmasına neden olmuştur. Yapılan bazı çalışmalarda, endüstriyel kompozit materyallerde ısırgan lifinin kullanımı araştırılmıştır. Fiberin yüksek gerilme mukavemeti, inceliği ve hücre duvarlarının ince olduğu bulunmuştur. Bu teknik özellikler, ısırgan lifinin, polimer matriks kompozitlerinin bazı uygulamalarında takviye olarak cam elyafını yedekleme potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir.
Tekstilin yanı sıra ısırgan otunun antiinflamatuvar, antifungal etki, prostat dokusu üzerindeki etki, antiviral etkileri bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
KANSIZLIĞA KARŞI KULLANIMI TAVSİYE EDİLİYOR
Isırganın 2-4 yapraklı dönemden başlamak üzere çiçeklenme başlangıcına kadar genç sürgünleri ilkbahar aylarında toplanmak sureti ile farklı kültürlerde değişik şekillerde değerlendirilmektedir. Isırgan otu türleri oldukça besleyici olup sindirilmeleri de kolaydır. Yaprakları başta olmak üzere bitkinin toprak üstü kısımları demir, C ve A vitamini, esansiyel aminoasitler, askorbik asit, çeşitli mineral elementler ve esansiyel sabit yağ asitleri bakımından oldukça zengindir. Besleme değerinin yüksek olması, ısırgan otu yaprakları bünyesindeki flavanoidler, klorofiller ve karetonoidler ile onların indirgenme ürünleri, vitaminler, proteinler, mineral maddeler, organik asitler, yağ ve diğer komponentler yönünden zengin içeriğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle demir, vitamin ve klorofil içeriği yüksek olmasından dolayı kansızlığa karşı kullanımı tavsiye edilmektedir.
SAÇI BESLİYOR
Karotin, sekretin, mineral tuzlar, reçine, acetylcholin, histamin, enzimler, vitamin A ve vitamin C bakımından zengin olan ısırgan sebum kontrolü sağlar, sıkılaştırıcı, kepek önleyici özelliğe sahiptir. Kan dolaşımını ve saç köklerindeki mikro sirkülâsyonu artırır. Saç dökülmesini engeller. Parlak ve canlı saç oluşumunu destekleyicidir. Defne ile birlikte kullanıldığında ısırgan ekstraktı saçı ve saç derisini besler. Yoğunluk ve hacim kazandırır. Saçı korur ve renginin matlaşmasını engeller.
KÖK BOYA OLARAK KULLANILIYOR
Bitki kurutularak öğütülmüş yaprakları mordanlı ve direk boyama yöntemleri uygulanarak kirli sarı, siyah, sarı-kahverengi ve gri renkler elde edilir. Isırgan otu köklerinden sarı renkli boya elde edilmektedir. İhtiyaç duyulan alanlarda kök boya olarak kullanılmakta, aynı zamanda köklere soğan kabuğu ilave edilmesi ile de boya elde edilmektedir. Ayrıca ısırgan otu yapraklarından yeşil boyar madde (E140) elde edilerek klorofil ekstraksiyonunda kullanılır.
Yine yıllık bitkilerin orman ürünleri endüstrisinde değerlendirilmesi ile küçük kapasiteli fabrikalar düşük maliyetlerle kurulabilmekte, aynı zamanda üretim tekniği ve ekipmanların kontrolünün kolay olması ve düşük enerji kullanımı gibi avantajlara sahip bulunmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde yer alan ısırgandan dekara 600-1000 kilogram arası sap verimi alınabileceği, bu sapların biyoyakıt olan pelete dönüşüm sürecinin kolay ve daha az enerji kullanılarak yapılabileceği vurgulanmaktadır.
YAPRAK PİRELERİNE KARŞI KULLANILIYOR
Isırgan otu emici böceklere özellikle yaprak pirelerine karşı kullanılır, akarlar ve thripslere de kısmen etkilidir. Hazırlanan ilaç için 5 kilogram ısırgan 10 litre suda ezilir ve 24 saat süre ile suda bekletilir. Daha sonra elekten geçirilerek sprey şeklinde uygulanır. Dört dekarlık alana 10 litre ilaç yeterli gelmektedir.
ORGANİK BİTKİ YETİŞTİRİCİLİĞİNDE ÖN PLANA ÇIKIYOR
Bir erken ilkbahar bitkisi olan ısırgan, erken geliştiği için, dikim öncesi toprak hazırlığı ile toprağa karıştırılıp yeşil gübre olarak değerlendirilmesi mümkündür. Isırgan otunun bünyesindeki mineral madde zenginliği, onun gübre olarak veya çiftlik gübresine katkı sağlayarak organik bitki yetiştiriciliğinde ön plana çıkmasına sebep olmuştur. Özellikle hayvan gübresine demir katkısı sağlamak amacıyla katıldığı bildirilmektedir.
DOĞAL LİFLERE YÖNELİK İLGİ GELECEKTE ARTACAKTIR
Dış ve çatı izolasyon, İç, (akustik ve nem tamponu) izolasyonları, Paneller ve sandviç yapılı malzemeler: Çoğu ofis paneli sistemleri, kumaşla kaplı fiberglas çekirdekli üretilmektedir.
Fiberglas nüveleri iyi Gürültü Azaltma Katsayılarına (NRC) sahiptir, hafiftir ve ucuzdur. İnşaat sektöründen sonra, uzun selülozik fiber takviyeli kompozitler ilk olarak otomotiv sektöründe kullanılmıştır. Selülozik fiberlerin birçok avantajının yanında iyi akustik ve termal özelliklere sahip olması bu liflerin yapısal uygulamalarda tercih edilmesini önemli ölçüde etkilemektedir. Doğal fiber kompozitler bu özelliklerinden dolayı otomobil iç donanım malzemelerinin yapımında değerlendirilmektedir. Özellikle Avrupa’da emisyon miktarının azaltılması ile ilgili ağırlaştırılan mevzuatlar bu kompozitlerin kullanımını teşvik eder duruma gelmiştir. Avrupalı araç üreticileri bu yasal talepleri de dikkate alarak araçların iç kısımlarını doğal lif takviyeli kompozitlerden üreterek araç ağırlığını azaltma yoluna gitmişlerdir.
Gelecekte bu yasal koşulların tüm dünyada geçerli olacağı düşünüldüğünde, doğal liflere olan ilginin artarak devam edeceği açıktır. Bununla birlikte gövde lifleri yük uygulanmayan, örnek olarak, tekne yapımında kapı ve yalıtım panellerinin yapımında kullanılmaktadır. Otomotiv ve imalat sektöründe gövde lifleri ile desteklenen kompozitlerden üretilmiş çeşitli parçalar selülozik fiberlerle güçlendirilmiş, extrüzyon termoplastik kompozitleri, inşaat uygulamalarında kiriş, levha ve çeşitli paneller şeklinde kullanılmaktadır. Bu materyaller bina iç ve dış akustik izolasyonunda, ayrıca ısı izolasyonunda kullanılmaya elverişlidirler.