EYLÜL-EKİM 2021 / KAPAK KONUSU
Yusufeli Barajı Türkiye’nin en yüksek barajı olacak
Ülkemizde 418 adet baraj ve göletin inşaatı hâlihazırda devam ederken 149 baraj ve göletin ihalesinin bu yıl içinde tamamlanması hedefleniyor. Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise üçüncü en yüksek barajı olan Artvin Yusufeli Barajı’nın bu yılın aralık ayında su tutması hedefleniyor. Tüm bu önemli çalışmalara imza atan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü su yatırımları yapmaya devam ediyor. Biz de yapılan tüm bu önemli çalışmaların detaylarını konuşmak üzere DSİ Genel Müdür Vekili Kaya Yıldız ile bir araya geldik.
Türkiye’deki mevcut baraj sayısı nedir? Ülkemizde en çok hangi bölgelerde barajlar mevcut?
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, hayatın temel unsuru olan suyu, ihtiyaç duyulduğu yer ve zamanda, yeterli miktar ve kalitede hazır bulundurabilmek, zararlarından insanlarımızın can ve mallarını koruyabilmek amacıyla tarım sektöründe baraj, gölet, sulama, drenaj, arazi toplulaştırma ve TİGH (Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri), taşkın koruma, hizmet sektöründe içme suyu temini, atık su faaliyetleri ile baraj, göl alanlarında kalan yerleşimlerin yeniden iskânı, enerji sektöründe hidroelektrik enerji ile bağlı faaliyetleri ve verilen diğer görevleri etkin, ekonomik ve verimli bir şekilde sürdürmektedir.
Baraj inşa eden kurum olarak bilenen DSİ Genel Müdürlüğü, 1954-2003 arası 276 baraj, 97 HES (Hidroelektrik Santrali), 228 gölet, bin 764 sulama tesisi, 84 içme suyu, 10 toplulaştırma, 5 bin 18 taşkın koruma tesisi inşa etmiş, ülke kalkınmasına ciddi katkı sağlamıştır. Son 19 yılda ise suyun medeniyetimizin mihenk taşı olduğunu bilerek su yatırımlarına daha da büyük önem verilmiştir.
Toplam 277 milyar TL’lik yatırım yaparak 18 milyon dekar arazi sulamaya açılmış, sulanan arazi miktarı 48 milyon dekardan 68 milyon dekara çıkarılmış, 50 milyar TL katkı sağlanmıştır.
Yarı kurak iklim kuşağında bulunan ülkemizde, küresel ısınma ve iklim değişikliği de dikkate alındığında depolama tesisleri büyük önem taşımaktadır. Sağlıklı içme ve kullanma suyu temin etmek ve tarımsal sulama yapabilmek için baraj ve göletlerin inşa edilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır.
Baraj ve göletler küresel ısınma ve iklim değişikliğinin kurak periyotların sıklığını arttırması olasılığına karşı emniyet supabı görevi görmektedir. Diğer taraftan barajlar yine sıklığı artan taşkın ve sellere de engel olmaktadır.
Bu çerçevede gıda güvenliğinin yanında enerji arz güvenliğine de temiz enerji üreterek katkıda bulunan baraj, hidroelektrik santral ve göletler ülkemizde uygun bütün coğrafyalarda teknik, ekonomik ve çevresel kriterler dikkate alınarak inşa edilmektedir. Bugün işletmede olan baraj ve göletlerimizin en çok bulunduğu coğrafi bölgelerimiz, İç Anadolu ve Ege’dir.
418 ADET BARAJ VE GÖLETİN YAPIMI DEVAM EDİYOR
Yapımı devam eden barajlar hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Bunların sayısı nedir?
DSİ Genel Müdürlüğü 2021 Yılı Yatırım Programında bulunan 71 adet Büyük Su İşleri ve 347 adet Küçük Su İşleri kapsamında olmak üzere toplam 418 adet baraj ve göletin inşaatı bilfiil devam etmektedir. Bunlara ilave olarak 2021 yılı ihale programında yer alan 149 adet baraj ve göletin ihalesinin yıl içerisinde yapılması hedeflenmektedir.
TÜRKİYE’NİN EN YÜKSEK BARAJI OLACAK YUSUFELİ, ARALIKTA SU TUTMAYA BAŞLAYACAK
Tamamen milli sermayeyle ve Türk mühendis ve işçilerinin emekleriyle yapılan Artvin Yusufeli Barajı’nda sona gelindi mi?
Yusufeli Barajı ve HES inşaatına 21 Aralık 2012 tarihinde başlanmış olup 20 Mayıs 2021 tarihinde gövde kütle betonu, 24 Haziran 2021 tarihinde ise gövde kret (Baraj gövdesinin en üst noktalarının geometrik yeri), dolusavaklarımız (barajlarda, fazla suların alınmasını ve akıtılmasını sağlayan yapılar) ile birlikte gövde çalışmaları tamamlanmıştır.
275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı'nda gövde betonuna başlama tarihi itibarıyla 35 ay içerisinde 4 milyon 23 bin 726 m³’lük gövde betonu dökülmüştür. (Pandemi öncesi günlük ortalama döküm 6 bin 500 m³ olup, pandemi süresince günlük ortalama döküm 3 bin m³ olarak devam edilmektedir. Maksimum günlük döküm 7 bin 900 m³tür. )
2021 yılı aralık ayında su tutma planlaması doğrultusunda enerji yapıları, şalt sahası, enerji kırıcı havuz, kuyruksuyu barajı, kuyruksuyu çıkış yapısı ve tünel dolusavaklarda inşaat faaliyetleri ile mansap düzenleme çalışmaları devam etmektedir.
YUSUFELİ BARAJI YILDA 1 MİLYAR 888 MİLYON KWH ENERJİ ÜRETECEK
Artvin Yusufeli Barajı’nı diğer barajlardan ayıran özellikler nelerdir? Bu barajla ilgili söylenmesi gerekenler nelerdir, özetle ne ifade edersiniz?
Yusufeli Barajı temelden yüksekliği 275 m'dir. Çift eğrilikli beton kemer kategorisinde ülkemizin birinci, dünyanın üçüncü en yüksek barajıdır. Tesisin kurulu gücü 558 MW, yıllık enerji üretimi 1 milyar 888 milyon kWh’dır. Baraj üreteceği enerji ile ekonomimize yılda 1,9 milyar TL katma değer temin edecektir. Barajın depolayacağı su miktarı 2,1 milyar m³ olup, ayrıca mansabında bulunan Artvin, Deriner, Borçka ve Muratlı barajlarının da üretim kapasitelerini arttıracaktır.
Yusufeli Barajı’nın havzadaki diğer barajların enerji üretimine sağlayacağı katkı yüzde 10’dur. Yusufeli Barajı aşağısında bulunan barajların da en yüksek verimle çalışması için Çoruh Nehri’nin akış rejimini ayarlama yeteneğine sahip yegâne depolama tesisidir. Baraj genelinde şu an için yaklaşık yüzde 81’lik fiziki gerçekleşme sağlanmıştır. Baraj, DSİ Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen ve Çoruh Vadisi Projesi’nin en önemli yatırımlarından biri olacaktır. Yusufeli Barajı ve HES Projesi'nde şu anitibarıyla baraj gövde betonu dökülmesi çalışmaları devam etmektedir. 10 Temmuz 2018’de barajda gövde beton dökümüne başlanırken, haziran başı itibarıyla Yusufeli Barajı’nda gövde betonu tamamlandı. Barajda şu an itibarıyla lider anoda 275 metre yüksekliğe ulaşılmıştır.
Yusufeli Barajı ve HES'in devreye alınmasıyla birlikte ülkemizin hidroelektrik enerji üretim kapasitesi yüzde 2 oranında artacaktır. Baraj ile 2,5 milyon kişinin enerji ihtiyacı karşılanacaktır.
Yusufeli Barajı Çoruh Nehri’nin getireceği rusubatı önemli ölçüde tutarak diğer barajların ömrünün uzamasına vesile olacak ve Çoruh Nehri’nde oluşabilecek taşkın riskini azaltacaktır. Yeniden yerleşim çalışmaları ile eski yerleşim yerine nazaran daha modern bir şehirleşmeye sahip ve birçok yönüyle örnek teşkil edecek yeni yerleşim yerleri kurulmuştur. Yusufeli halkının hayallerinin gerçeğe dönüştüğü, geleneksel mimariye uygun olarak inşa edilen modern yapılarıyla Leb-i Derya bir Yusufeli inşa edilmektedir.
Mevcut Yusufeli ilçesi 750 dekarlık bir alana sahip iken Yeni Yusufeli İlçesi yerleşim alanı toplamda bin 535 dekara çıkarılarak daha müreffeh ve yaşanılabilir bir ilçe oluşturulmaktadır. Yusufeli ilçesini kurulacağı yeni yeri ve köy yerleşim yerlerini teşkil etmek için yaklaşık 27 milyon metreküp kazı imalatı yapılmıştır.
BARAJLAR VE HESLER TAŞKINLARIN YIKICI ETKİSİNİ AZALTIYOR
Ne yazık ki Karadeniz son yaşanan sel felaketleriyle tekrar gündeme geldi. O bölgenin coğrafyasını da düşündüğümüzde Karadeniz’e inşa edilen barajların sel felaketlerinin önüne geçmesindeki rolü nedir?
Ülkemizdeki su kaynaklarının planlaması Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılmakta olduğundan, memba ve mansapta bulunan tüm projelerin kotları ve projelerin bütüncül yaklaşımla birbirlerine ve çevreye etkileri başta DSİ olmak üzere ilgili idarelerin inceleme ve kontrolü altında bulundurulmaktadır. Projeler, bulundukları havzada mevcut, inşa halinde ve mutasavver projeler ile havzadaki mevcut ve gelecekteki bütün ihtiyaçlar, memba gelişimi ve mansap su hakları göz önünde bulundurularak son yılları da kapsayan hidrolojik verilere göre geliştirilmektedir.
Bu yapılar 10 yılı bulabilen etüt, planlama ve proje aşamasından sonra inşa edilmektedir. Nehir tipi santraller genellikle 100 yılda bir gelebilecek taşkını geçirebilecek ve bu taşkın geldiğinde çevreye olumsuz bir etki yaratmayacak şekilde planlanmakta ve inşa edilmektedir. Bu tesislerde 100 yılda bir gelebilecek taşkından daha büyük bir taşkın gelmesi durumunda bu yapının varlığının bir önemi olmamakta ve afet olarak nitelendirebileceğimiz (sadece barajlı projelerin karşı koyabileceği) hadise meydana gelmektedir.
Depolamalı ve nehir tipi hidroelektrik enerji tesisleri, yapı elemanları (dolu gövde, çakıl geçidi, enerji kırıcı havuz vd,) membadan gelen taşkın debilerini mansaba güvenli bir şekilde aktarabilen tipte yapılar olduğu gibi depolamalı tesisler sayesinde taşkın suyu ötelenerek mansap şartlarına uygun miktardaki suyun yatağa bırakılmasına olanak vermektedir. Ayrıca yukarı havzadan gelebilecek rüsubat malzemesinin (ağaç, kütük vd,) mansaba ulaşmasını engelleyerek derelerin yıkıcı etkisini en aza indirmede görev üstlenmektedir. Yani yapılan bu barajlar ve HES’ler taşkının daha da yıkıcı bir etki göstermesini engellemektedir.
SU SIKINTISI ÖNGÖRÜLEN BİR DURUM DEĞİL
Her geçen yıl kendini daha da fazla hissettiren kuraklığın barajların doluluk oranına etkisi nedir? Türkiye ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya mı?
27 Temmuz 2020 tarihli verilere göre:
Kurumumuz tarafından anlık izlemesi yapılan 381 adet depolamalı tesisimizde aktif doluluk oranı yüzde 36.6'dır.
Bunların özelinde: içme suyu maksatlıları yüzde 42, sulama yüzde 36 ve enerji maksatlıları ise ortalama yüzde 37 aktif doluluğa sahiptir.
Geçen yıl ise doluluk oranları: içme suyu yüzde 59, sulama yüzde 53, enerji maksatlı barajlarda ise yüzde 61 idi.
Üç büyük şehri incelediğimizde ise:
İstanbul’a su sağlayan barajlarda aktif doluluk oranı yüzde 69 olup, hiç su gelmese dahi İstanbul'un yaklaşık 7 ay yetecek suyu vardır. 2019 yılı doluluk ise yüzde 57 idi.
Ankara barajlarında aktif doluluk oranı yüzde 20 olup, hiç su gelmese bile Ankara'nın yaklaşık 5,9 ay yetecek suyu vardır. Dolayısıyla Ankara'da su sıkıntısı yaşanması beklenmemektedir. 2019 yılı doluluk yüzde 26 idi.
İzmir barajlarında aktif doluluk oranı yüzde 30 olup hiç su gelmese bile İzmir'in 12 ay yetecek suyu vardır. Ayrıca bugünkü durumda günlük su ihtiyacının yüzde 50’ye yakınını YAS kuyularından karşılama imkânı vardır. Dolayısıyla İzmir'de de su sıkıntısı yaşanması beklenmemektedir. 2019 yılı doluluk yüzde 24 idi.
Özetle, ülkemiz inşa ettiği depolama tesisleri sayesinde yaşanan bu kurak periyodu sıkıntısız geçirmektedir. Halen sulamanın yapıldığı bazı yerlerde tasarruflu su kullanımı yapılmakla birlikte ülkemizde ciddi bir su sıkıntısının yaşanması beklenmemektedir.
876 BARAJ, 1527 GÖLETE SAHİBİZ
Türkiye’de inşa edilen barajlarda kullanılan teknolojiyi ve baraj sayısını dünya ile kıyaslar mısınız?
Ülkemizde DSİ tarafından 876 baraj ve 651 gölet olmak üzere bin 527 adet depolama tesisi tamamlanarak milletimizin hizmetine sunulmuştur. ICOLD (Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu) verilerine göre dünyada tamamlanmış olan baraj sayısı yaklaşık 58 bin civarındadır. Diğer ülkelerin sahip olduğu baraj sayısına göre kıyaslandığında ülkemizde yer alan baraj sayısı dünyada ilk onun içerisine girmektedir.
Baraj yapım teknolojileri ve metodolojisi anlamında dünyada kullanılan güncel yöntemler ve teknoloji ülkemizde de kullanılmaktadır. Bu konuda her işin kendine özel durumları ve çözümleri vardır. Sıra dışı çözümler üretilerek imal edilegelen yapılarımız olduğu gibi, daha küçük ama geleneksel yöntemler ile yapılan tesislerimiz de bulunmaktadır.