KASIM-ARALIK 2021 / BİTKİSEL ÜRETİM
Kuşburnu kârlı bir yatırım olabilir mi?
Tarım ve Orman Bakanlığı üreticilere, tarımsal üretimin çeşitlendirilerek katma değeri yüksek tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimi ile gelir sağlamalarını hedefliyor. Kuşburnu da tarıma elverişsiz arazilerde yetiştirilebilir olması başta olmak üzere, kuraklığa, sıcak ve soğuğa, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklı bitki olması gibi birçok avantajı ile ön plana çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan “Kuşburnu Fizibilite Raporu ve Yatırım Rehberi” ile bu alanda yatırım yapacak olan tüm kesimlere katkı sağlaması ve yön göstermesi hedeflenen kuşburnu ile ilgili ayrıntıları almak için Bitkisel üretim Genel Müdürlüğü, Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanlığından Sebze ve Seracılık Birim Koordinatörü Ezgi Çoban ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Son senelerde ülkemizde tıbbi ve aromatik bitkiler ile bunlardan elde edilen ürünlerin kullanımında epey bir artış görülmekte. Bitkisel üretimden sanayiye, tıbbi kullanımından peyzaj amaçlı olanına, tüketici ürünü olarak kullanımı gibi pek çok sektör tarafından bu bitkiler kullanılmakta. Bununla ilgili olarak neler söylersiniz?
Küresel bazda yaşanan değişime karşılık Anadolu coğrafyası insanlığa önemli bir fırsat sunmaktadır. Ülkemiz, dünyada üç biocoğrafyanın kesiştiği ve iki gen merkezini barındıran konumu yanında, doğal bitki örtüsünde yer alan yaklaşık 12 bin bitki taksonu ile büyük bir zenginliğe sahiptir. Ülkemizin zengin florasında yetişen birçok bitkiyi insanların çeşitli amaçlar için kullandıkları bilinmektedir.
Anadolu’da insanların bitkilerle hazırladıkları ve artık gelenekselleşmiş olan halk ilaçları iyileştirici gücüne inanılarak halen daha kullanılmakta ve keşfedilmeye devam etmektedir. Artık ülkemizin sahip olduğu bu ekolojik ve etnobotanik zenginliği koruyarak ekonomik zenginliğe dönüştürmek durumundayız.
Kuşburnu da ülkemizin zenginliklerinden birisi. Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüzce “Itri ve Tıbbi Bitkiler ile Boya Bitkileri Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi Projesi” ile sektörün talep ettiği kalite ve miktarda tıbbi ve aromatik bitki üretimini gerçekleştirerek, elde edilen ürünleri mamul ve işlenmiş halde uluslararası piyasalara arz etmeyi hedeflemekteyiz.
KUŞBURNUNDA C, P, A, B1, B2, E VE K VİTAMİNLERİ VAR
Tıbbi ve aromatik bitkilerden kuşburnunun tıbbi yararları, besin değeri ve kullanım alanları ile ilgili neler söylersiniz?
Kuşburnu, halk arasında gülburnu, gülelması, itburnu, göbek gülü, şillan, yaban gülü, deli gül, gibi isimlerle de anılmaktadır. Dünyada yaygın bir kullanımı olup, ağırlıklı olarak meyveleri marmelat olarak tüketilir. Bunun yanında hem keyf çaylarında hem de tıbbi çaylarının yapımında da kullanılmaktadır. Fonksiyonel gıda, bitkisel drog preparatları, sağlık ve kozmetik ile ilgili sektörlerde değerlendirilen, katma değeri yüksek, çok kıymetli bir üründür.
Kuşburnu meyvelerinde C, P, A, B1, B2, E ve K vitaminleri vardır. Meyvelerinin mineral ve vitamin içeriği yetişkin bir insanın günlük C vitamini ihtiyacının tamamını ve diğer vitamin ve mineral ihtiyacının ise önemli bir kısmını karşılayacak düzeydedir. Kuşburnu meyveleri içerdiği mineral maddelerin yanında (potasyum ve fosfor elementleri), vitaminler ile gıda sanayinde meyve ve sebze sularının ve bitkisel çayların C vitaminince zenginleştirilmesi işleminde de kullanılmaktadır.
Kuşburnu meyvesinin çekirdeklerinden elde edilen yağ doymamış yağ açısından oldukça zengindir. Bu yağ; cilt koruyucu, yaşlanmayı geciktirici, özellikle göz ve ağız çevresi kırışıklıkları önleyici, güneş ve sert hava etkisinden koruyucu, yaralanmış dokuları iyileştirici ve kalınlaştırıcı, hücre yenileyici gibi özelliklerinden dolayı kozmetik sektöründe de kullanılmaktadır.
Haber Görseli
Ezgi Çoban Tarla ve Bahçe Bitkileri Daire Başkanlığı Sebze ve Seracılık Birim Koordinatörü
Kuşburnu bitkisi nasıl bir bitkidir? Bitkisel özellikleri hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Kuşburnu bitkisi genellikle, 1,5-2 metre boyunda, dikenli ve dikensiz olabilen çalı formunda, kışın yapraklarını döken bir bitkidir. Deniz seviyesinden 2 bin 500 m rakıma kadar geniş bir dağılım gösterir.
Kökler saçak kök yapısında olup 4 metre derine kadar inebilir. Çiçekler genellikle pembe veya beyaz, bazı türlerde ise sarı veya mor olup, erselik yapıda 5 taç ve 5 çanak yaprağa sahiptir. Meyveler tek veya salkım halinde olabilir. Genellikle elips şeklinde, bazen yuvarlak veya basık olabilir. Olgunlaştığında genellikle kırmızı, bazen sarı ve turuncu renktedir. Meyvelerinde çok çekirdekliliğin yanında veya bazı genotiplerde de çekirdeksizliğe kadar açılım görülebilmektedir. Meyvenin dış yüzeyi genellikle pürüzsüz ve parlaktır. Dünyada 100 kadar türü bulunmakla birlikte Ülkemizde en az 24 taksonu mevcuttur. En yaygın olanı ve tanınanı ise Rosa canina L.’dır.
SICAKLIĞIN -40 0C’NİN ALTINA DÜŞTÜĞÜ YÜKSEK DAĞLARDA BİLE YAŞAYABİLİR
Doğada kendiliğinden yetişebildiği gibi kültür olarak yetiştiriciliği konusunda neler yapılmakta? Kültürel üretim olarak ekonomik getirisi yüksek bir ürün mü?
Kuşburnu (Rosa spp.) ülkemiz coğrafyasının neredeyse tamamında görülmektedir. Bununla birlikte daha çok serin ve soğuk kesimlerde yayılır. Kış soğuklarına son derece dayanıklı olup sıcaklığın zaman zaman -40 C’nin altına düştüğü yüksek dağlarda bile yaşayabilir. Düşük sıcaklıklar gibi kuraklığa da oldukça dayanıklıdır. Toprak koşullarının yeterli olması şartıyla 300-350 mm yağış alan yerlerde rahatlıkla yetişebilir.
Daha çok kireçli toprakları seven kuşburnuna, her türlü toprak yapısında rastlanabilir. İklim ve toprak koşulları meyvenin iriliğini ve olgunlaşma zamanını etkiler. Kuşburnu bitkisinin kültürel üretimi çelikleriyle olmaktadır. Bahçe tesisi 2-4 m aralıklı sıralar halinde yapılmakta, hasat Eylül-Kasım aylarında gerçekleştirilmekte, dekara 1-3 ton arasında verim alınabilmektedir.
Ülkemizde 2 (iki) tescilli kuşburnu çeşidi vardır. Üretim alanlarının tescilli çeşitler ile kurulması üretimde sürdürülebilirliğin yanında standart, yüksek verim ve ürün kalitesinin sağlanmasında olmazsa olmaz olarak nitelendirilmelidir.
Kuşburnu gibi çok yıllık bitkiler uzun yıllar uğraşı gerektiren bir faaliyet alanıdır. Bu itibarla çok yıllık bitkilerde maliyet ve kârlılık analizinin yapılması büyük öneme sahiptir. Üretim maliyeti düşük bir bitkidir zira her yıl meyve verir ve birçok zararlı ve hastalıklara karşı bir önlem almadan yetiştiriciliği yapılabilir. Bu durum organik üretiminin de kolaylıkla yapılabilmesini ve dış pazarlarda yer edinmemizi kolaylaştıran bir yönüdür.
Yapılan çalışmalarda tescilli çeşitler ile kapama bahçe kurulduğunda, yatırım yapılan arazinin özelliklerine bağlı olarak yatırımın fayda/masraf oranı 3,44>1 şeklinde bulunmuş olup yapılan masrafların 2-3 katına yakın bir fayda sağlandığı bilinmektedir.
Kuşburnu bitkisinin ekonomik değeri, tüketim durumu, piyasası, güçlü ve zayıf yönleri ile ilgili verileri bizimle paylaşabilir misiniz?
Kuşburnunun geleneksel olarak marmelat yapımında yaygın olarak kullanılmasının yanında bitki çayı ve meyve suyu olarak tüketimi de hızla yaygınlaşmaktadır. Bulunduğu yörelerde daha çok yerel halk tarafından toplanan meyveler aile ihtiyacını karşılamak üzere işlenmektedir. Son yıllarda özel sektörün tarıma olan ilgisinin artmasıyla birlikte endüstriyel anlamda, büyük çaplı işletmeler de açılmaktadır. Ağırlıklı olarak doğadan toplama yoluyla tüketime sunulması nedeniyle pazar talebi zaman zaman sanayinin ihtiyacı olan miktar ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Kuşburnu, bitki çayı sektörünün de önemli kalemlerinden birini teşkil etmektedir.
Üretim daha çok doğadan toplama şeklinde gerçekleştirildiği için dengeli ve standart bir üretim sağlanamamaktadır. Türkiye İstatistik Kurumunun 2010 yılından itibaren dış ticaret rakamları incelendiğinde ihracatımızın olmadığı, aynı yıllarda kısmi bir ithalat yapıldığı görülmektedir. Ancak 2020 yılında Hollanda, İngiltere ve Avusturya başta olmak üzere altı ülkeye bin 224 ton kuşburnu ihraç edildiği, Gürcistan’dan da yaklaşık 107 ton kuşburnu ithal edildiği görülmüştür.
Çekirdekleri, doymamış yağ asitlerince zengindir. Yeme kalitesi de oldukça yüksek olan bu yağ kozmetikte çok aranmakta ve ihtiyacın çok önemli bir kısmı ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Kuşburnu işleyen tesislerin bu yan ürünü mutlaka değerlendirmesi ve ekonomiye kazandırması büyük önem arz etmektedir.
Tüm üretim konularında olduğu gibi kuşburnu üretiminin de zayıf ve güçlü yönleri tıbbi ve aromatik bitkiler sektöründen ayrı değerlendirilemez. Sektörde en önemli sorun pazarlama kanallarının eksikliği ve koordinasyon eksikliğidir. Tıbbi bitkiler konusunda her düzeyde bilgi, kavram ve eğitim eksikliği diğer bir zayıf yönümüzdür. Üretim konusunda olduğu kadar katma değer üreten işletmelerinin azlığı, kırsalda genç nüfüsun tarımdan uzaklaşması ve yurtdışı piyasaların daha düşük fiyata ürün arz etmesi gibi hususlar da kuşburnu üretimini doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen etmenlerdir.
Bu etmenlerin yanında sosyokültürel olarak doğallığa ve geleneksel tıbba yöneliş olması, genç çiftçilere yönelik iş kurma ve istihdam politikasının başlaması, marjinal alanları değerlendirme arayışı, bitkinin doğal olarak kuraklığa dayanıklı olması ve ülkemiz üreticilerinin Tıbbi Aromatik Bitki üretimi için istekli olması, kuşburnu işleyen gıda tesislerinin varlığı üreticiler yatırımcılar açısından fırsat alanlarımızı oluşturmaktadır.
KUŞBURNUNA VERİLEN DESTEKLER
Kuşburnu yetiştiriciliği nasıl desteklenmektedir? Hangi illerde desteklenmeler yapılmakta?
Tıbbi ve aromatik bitkilerin üretimini artırmak, verim ve kaliteyi yükseltmek, sürdürülebilirliği sağlamak ve çevreye duyarlı alternatif tarım tekniklerini geliştirmek amacıyla muhtelif kamu kurum ve kuruluşlarınca desteklemeler yapılmaktadır.
Bakanlığımızca, “2020/31 sayılı Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ” doğrultusunda; Çiftçi Kayıt Sistemine kayıt olan çiftçiler herhangi bir başvuruya gerek kalmaksızın mazot ve gübre desteğine başvurmuş kabul edilir. Tıbbi ve aromatik bitkiler için dekara toplam 23 TL mazot-gübre, üretici gurubu ürün sertifikası için dekara 20 TL, bireysel ürün sertifikası için dekara 40 TL Organik Tarım Desteği, üretici gurubu ürün sertifikası için dekara 20 TL, bireysel ürün sertifikası için dekara 40 TL İyi Tarım Uygulamaları Desteği ödemesi yapılmaktadır.
Ayrıca tarımsal faaliyet yapılan alan toplamı 5 dekar veya altında olup tıbbi ve aromatik bitkiler yetiştiriciliği yapan küçük aile işletmelerine de dekara 100 TL Küçük Aile İşletmeleri Desteği destekleme ödemesi yapılmaktadır. Bu destekleme uygulamaları tüm iller için geçerlidir.
Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü’nün destekleme uygulamalarının yanında Orman Genel Müdürlüğü ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nünde yürüttüğü destek ve hibe programları bulunmaktadır.
Kuşburnu yetiştiriciliği ile beklenen fayda ve hedefler nelerdir?
Tıbbı ve aromatik bitkiler sektörünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması ile toprak, su, gen kaynakları, biyoçeşitlilik ve çevreyi koruyarak kaynakların sürdürülebilir kullanımı hedeflenmektedir.
Kuşburnu yetiştiriciliğinde üretimin katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesini sağlayan tarımsal sanayilerin çeşitlendirilmesi (gıda, kozmetik, yapı, yakıt, orman) ve geliştirilmesi halinde işgücü, bilgi ve maddi kaynakları kullanarak üretim sürecine geçildiğinde kullanım alanlarına uygun çeşitlerle yapılan kuşburnu üretiminin yetiştiricilik kârı yüzde 80, pazarlama marjı yüzde 60, sabit yağ katma değeri yüzde 190, farmakolojide kullanılması ile yüzde 85 ve geleneksel içecek olarak işlenmesi ile yüzde 120 katma değer artışı sağlayacağı hesaplanmıştır. Bu çalışmalar bize imalat sanayiinin sözleşmeli üretim modeli ile kendi hammaddesini ürettirmesi gerektiğini ve bu atıl kapasiteyi katma değer üretimi için projeler üretmesi gerektiğini göstermektedir.
YATIRIM 3-4 YIL İÇERİSİNDE EKONOMİK VERİME ULAŞACAK
Kuşburnu yetiştirecek çiftçilere yönelik önerileriniz ve kuşburnu yetiştirmenin genel avantajları konusunda neler söylersiniz?
Kuşburnu hem yurt içinde hem de yurtdışında giderek büyüyen bir pazara sahiptir. Yüksek adaptasyon kabiliyeti sebebiyle marjinal alanlarda diğer ürünlere göre daha düşük bir maliyet ile üretiminin gerçekleştirilebilmesi diğer ürünlere göre pazarda daha geniş yer bulmasını sağlayacaktır.
Her yıl ürün alınabilmesi ile pazara sürdürülebilir ürün arzının tedarik edilmesi ithalatın da önüne geçilmesini sağlayacaktır. Yatırım 3-4 yıl içerisinde ekonomik verime ulaşacağından, istenilen hedeflere çok kısa sürede ulaşılması uzak ihtimal olarak gözükmemektedir.
ORGANİK TARIMA UYGUN
Hastalık ve zararlılarının kolay kontrol edilebilmesi sebebiyle organik tarıma oldukça uygun olması yanında, doğal alanlarda yaygınlaştırılarak yaban hayatı destekleneceği gibi erozyon kontrolü için de son derece önemli bir potansiyele sahiptir. Özellikle hasat kolaylığı sağlayan çeşitlerle kurulacak bir kuşburnu üretim alanı tarımsal faaliyetlerin azaldığı sonbahar döneminde atıl kalan işgücünün değerlendirilmesi ve ilave gelir elde edilmesi bakımından da önemlidir.
Tarımsal üretim sürecinde tarım arazilerinin daha fazla genişletilmesi mümkün görülmemektedir. Artık iklim değişikliğine adaptasyon, münavebe uygulamaları, ürün deseninin çeşitlendirilmesi gibi çiftlik sistemleri ve iş modellerinin geliştirilmesi öngörülmektedir.
Tarımsal üretimin sürdürüldüğü arazilerde bitkilerin özellikleri dikkate alınarak yapılacak planlamalar ile kullanılamayan marjinal arazi parçalarında, parsel aralarında sınır bitkisi olarak yetiştirilmesi ile kuşburnu üretimi artırılabilir. Ayrıca hazineye ait arazilerde ve orman içi arazilerde yapılan kültürel üretim çalışmalarında ticari değer taşıyan türlere öncelik verilmesi, mevcut arazinin değil, üzerindeki ürünün kiraya verilmesi şeklinde yürütülecek çalışmalar, kuşburnu üretiminin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.
2020 yılı verileriyle hazırlanmış olan “Kuşburnu Fizibilite Raporu ve Yatırım Rehberi” linkte yer almaktadır: https://www.tarimorman.gov.tr/SGB/TARYAT/Belgeler/Projeler/KUSBURNU_FIZIBILITE_RAPORU_VE_YATIRIMCI_REHBERI(1).pdf