KASIM-ARALIK 2021 / HAYVANCILIK
Türkiye kanatlı eti üretiminde dünyada 10. Sırada
Ülkemizde kanatlı eti, üretimde önemli bir ticaret kalemini oluştururken, tüketim alışkanlıklarımız arasında da vazgeçilmez bir yere sahip. Kanatlı eti üretiminin ülkemizde son yıllarda yaşadığı ivmeyi, ithalat ve ihracat rakamlarını Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Naci Kaplan ile konuştuk.
Öncelikli olarak derneğinizi tanıyabilir miyiz, yaptığınız faaliyetleri kısaca anlatır mısınız?
Beyaz Et Sanayicileri ve Damızlıkçıları Birliği Derneği (BESD-BİR), yıllık cirosu yaklaşık 5,5 milyar dolar olan, 94 ülkeye ihracat gerçekleştiren ve dolaylı olarak 3 milyon kişinin geçimine katkı sağlayan Türkiye kanatlı eti sektörünü 28 yıldır başarıyla temsil etmektedir. Sektör, 15 bin adet kayıtlı kümes ile birlikte 2020 yılında bir önceki sene ile neredeyse aynı kalmak üzere 2,2 milyon ton civarında üretim yaptı ve bunun 540 bin tonunu ihraç etti. Türkiye piliç eti üretiminde dünyada 10’uncu, ihracatta ise dünyada 7’nci sıradadır.
Geçmiş yıllardan bugüne Türkiye’nin beyaz et üretiminde geldiği noktayı nasıl değerlendirirsiniz?
Ülkemizde üretim 2000-2018 yılları arasında 3-4 kat, 2010-2018 yılları arasında ise 1,5 kat arttı. Son yıllarda ise bir duraklama ile üretimimiz 2,2 milyon ton dolayında gerçekleşti. Son yıllarda büyümenin durmasına sebep olarak gerek dünyada gerekse ülkemizde yaşanan etkenleri gösterebiliriz. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ile her fırsatta bir araya gelerek bu sorunlara çözüm üretmeye çalışıyoruz.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; tavuk ve hindi eti üretimi temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 16,36 azalarak 193 bin 604 tondan 161 bin 923 tona düştü. Ocak-temmuz döneminde toplam üretim ise 1 milyon 253 bin 830 ton olarak gerçekleşirken, önceki sene aynı dönem toplamı olan 1 milyon 281 bin 549 tona kıyasla yüzde 2,16 üretimde azalma görüldü.
2016’DAN BERİ EN FAZLA ÜRETİLEN ET KANATLI ETİ
Türkiye’nin beyaz et üretiminde dünyada edindiği yer nedir? Bu sektörde öncü ülkeler hangileri, Türkiye bu sıralamanın neresinde?
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Tarım Raporu 2020 kaynaklarına göre dünyada et üretimi 2020 yılında 325 milyon tonu geçti. Bu üretimin 132 milyonu (yüzde 40,6’sı) kanatlı eti. Kanatlı eti 2016 yılından itibaren en fazla üretilen et konumunda. Raporun projeksiyon rakamları da ilerleyen dönemde kanatlı etinin birinci sırayı koruyacağını gösteriyor. Dünyada artan nüfus, gıda israfının önlenememesi ve yetersiz beslenme devam ederken bu problemler dikkate alınarak Türkiye’nin hayvansal üretim politikalarını belirlemesi gerekir.
Dünyada piliç eti üretiminin yarısını Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Brezilya gerçekleştirirken, Türkiye üretimdeki yüzde 2,6 pay ile 10’uncu, ihracatta ise yüzde 3,4 pay ile 7inci sıradadır. Et yönlü damızlık ve kuluçkalık yumurta üretimi ve ihracatı da başarıyla devam etmektedir.
Haber Görseli
Naci Kaplan BESD-BİR Yönetim Kurulu Başkanı
2021 İLK 8 AYINDA 388 BİN TON İHRACAT GERÇEKLEŞTİ
Beyaz et ticaretimiz ne durumda? İthalat, ihracat rakamları nedir?
Ülke ekonomisinde büyümenin en önemli faktörlerinin başında üretimin olduğunun bilinci ve sorumluluğu ile önümüzdeki süreçte dünya ticaretinde daha da etkin olmak en önemli önceliklerimiz arasında. 2020 yılı ihracatımız 540 bin ton ve döviz getirimiz 580 milyon Amerikan Dolarına ulaşmıştır. Ege İhracatçılar Birliğinin verilerine göre ise bu sene ilk 8 ayda 388 bin ton ihracat gerçekleştirildi.
Sektörün potansiyeli ile paralel ihracatta koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek için yeni pazarlara ve bazı pazarların geliştirilmesine mutlak ihtiyaç var. İhracatın yarısı Irak’a yapılıyor. Ancak bölgesel yönetimlerin hangi teknik gerekçe ile ne zaman problem çıkartacağı da hiç belli olmuyor.
Dünya ticaretinde 7. sırada yer alan Türkiye kanatlı eti sektörü, Japonya’dan sonra 10 yıldır süren çalışmalar sonucu Çin Halk Cumhuriyeti’ne geçtiğimiz sene kasım ayında ilk ihracatını gerçekleştirdi. Önümüzdeki süreçte gerekli izinlerin tamamlanmasıyla daha fazla işletmenin ihracatını artırmasını bekliyoruz. Çin, kanatlı ürünlerde yıllık ortalama 2 milyar dolarla dünyanın en büyük dördüncü ithalatçısı konumunda büyük bir pazar, Türkiye’nin kanatlı eti kalitesi ile bu pazarda hak ettiği yeri alacağını kuvvetle ümit ediyoruz.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması ile doğan yeni pazar fırsatını değerlendirmek için çalışmalara başlandı. Filipinler’e ihracat yapan firma sayısının artması için ülkemize heyet davet edildi, gelişmeleri takip ediyoruz. Bugüne kadar Hindistan’a ihracat gerçekleştirmedik ancak önemli bir pazar olabileceği görüşündeyiz.
ÜRETİLEN KANATLI ETİNİN YÜZDE 97’Sİ TAVUK ETİ
Beyaz et deyince akla ilk tavuk geliyor. Ülkemizde üretilen beyaz et türleri hangileri? Arz talep dengesi gözetildiğinde tavuktan sonra ilk sırada yer alan tür hangisi?
2020 yılı toplam üretim rakamı olan 2 milyon 194 bin 475 ton beyaz etin 2 milyon 136 bin 263 tonu tavuk eti, 58 bin 212 tonu ise hindi etidir. Üretilen beyaz etin yüzde 97'si tavuk etidir.
Dünyada birçok konuda gelişmeler yaşanırken beslenme alışkanlıklarının da aynı şekilde değiştiğini gözlemliyoruz. Sağlıklı ve doğru beslenmeye olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Hindi eti de aynı tavuk etinde olduğu gibi beslenme konusunda yağ ve kolesterol düzeyi düşük olan ve değerli protein kaynaklarından biri. Toplumumuzun sağlıklı beslenebilmesi için et tüketiminin her çeşidinin süreklilik arz ederek artması gerekmektedir. Ülkemizde kişi başına hindi eti tüketimi yaklaşık 560 gramdır. Ancak AB ülkelerinde bu tüketimi 6-7 kg dolayındadır.
Dünya ile bir kıyaslama yapıldığında ülkemizde beyaz et tüketimi ne boyutta?
2000 yılında 9,8 kilogram olan kişi başı beyaz et tüketimi ciddi bir artışla 2019’da 21 kilograma çıktı. Ancak üretimde olduğu gibi tüketimde de bir duraksama mevcut.
Türkiye’de 2020 yılında kişi başına tüketilen 36 kg etin 21 kg’ı kanatlı etidir. Dünyada ise tüketilen 43,5 kilogram etin 16,9 kilogramı tavuk etidir. Kırmızı ette Türkiye tüketimi 15,1 kilogram, dünya ortalaması ise 11,4 kilogramdır. Toplam et tüketiminde maalesef dünya ortalamasının altındayız.
Türkiye kanatlı eti üretimi 2017 yılından bu yana 2,2 milyon ton dolayında gerçekleşiyor. Kişi başı tüketim miktarı da aynı süre ile 21 kilogram civarında kaldı.
Son olarak, değinmek istediğiniz konular neler?
Pandemi sürecinin ilk senesinde her sektörün sorunları olduğu gibi bizim de birçok çözülmesi gereken problemlerimiz oldu, hala da devam etmekte. 2021 yılında da hem dünya hem de ülkemiz ticaretinde taşlar tam anlamıyla yerine oturmadı.
Sektörümüzde artan stok ürünler, sektörün en önemli girdisi yemin temininde yaşanan döviz artışları, maliyet kalemlerindeki artışlar öncellikli sorunlarımız.
Tüm problemlere rağmen, sağlıklı beslenmede en önemli yer tutan hayvansal protein kaynağı tavuk etinin en ekonomik gıda olma özelliğini korumasını sağlamak; Sektör olarak, tüm gücümüzle görevlerimizi en iyi şekilde yerine getirmek için çalışıyoruz.
Yıllık 20 milyar yumurta üretiyoruz
Kanatlı eti üretimi deyince akla ilk gelenlerden biri hiç şüphesiz yumurta. Ülkemizde yumurta üretimine dair merak edilenleri Yumurta Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (Yum-Bir Yön.Kur. Bşk.) İbrahim Afyon’a sorduk.
Türkiye’deki tavuk yumurtası üretim oranı nedir, üretim – tüketim dengesinden söz edebilir misiniz?
Türkiye’de 4 farklı tavuk yumurtası üretim modeli var. Organik, gezen tavuk, free range (doğa ortamında serbest ), kafes dışında, kayıt dışı-köy tavuğundan üretim mevcut. Bunların, yüzde 85’i kafes tavukçuluğundan elde edilip, bu üretimin yüzde 5’i “B” sınıf olarak, likit sanayiine aktarılıyor.
Üretim-tüketim dengesi zaman zaman değişmektedir. Arz fazla olduğunda fiyat zarar ederek pazarlama yoluna gidilmekte, bu zarar süreci uzun olursa, hayvan kesimi ile arz daraltma yoluna gidilmektedir. Uzun sürece bakıldığında arz-talep dengesi kendi doğasında mecrasını bulmaktadır. Üretilen her yumurta çöpe gitmeden satılıyorsa, fazla üretim yoktur. Yumurta maliyet fiyatının çok üstüne çıkmıyorsa, üretim azlığı yoktur. Zarar süreci hep sektörün üzerinde ise pazarlama sorunu vardır.
2020’DE ÜRETİMİN YÜZDE 25’İ İHRAÇ EDİLDİ
Yumurta ticaretinde ithalat - ihracat rakamlarını paylaşır mısınız?
Yumurta üretiminde 130 milyon kurulu kapasite ve son dönemde 100 milyon tavukla yıllık 20 milyar yumurta üretmekteyiz. 2018 yılında üretimin yüzde 33’ünü, 2019 da yüzde 30’unu, 2020’de yüzde 25’ini ihracata yönlendirdik. Küresel dünyada yumurta ortak pazarda değerlendiği için, ihracat fiyatı iç piyasamızla aynı seviyededir. Rakibimiz ülkelerin kendi iç piyasadaki fazlalığını ay öncesinden planlayıp o gelecek ay satışlarını önceki aydan Türkiye fiyatının mutlak altında, devlet destekli vermesi, pazar fiyatını Türk yumurtasının belirlemesine sebep olmaktadır. Türk yumurtası pazarda olmaz ise dünya pazarında yumurta fahiş fiyatla satılmak durumunda kalacaktır. O yüzden bizim ihracat yapmamız, dünya piyasasının dolayısı ile iç pazar fiyatımızın düşük olmasına sebep olmaktadır.
TÜRKİYE YUMURTA İHRACATINDA İLK 3’TE
Türkiye yumurta üretiminde dünya ile kıyaslandığında hangi sırada? Dünya yumurta üretiminde ipi hangi ülkeler göğüslüyor?
Türkiye, yumurta üretiminde dünyada ilk 10 içindedir. Dünya ölçeğinde en fazla üretimi Çin, ABD, Hindistan, Meksika, Japonya, Rusya, Brezilya almaktadır. Ülke nüfusları fazla ve yumurta tüketiminde kişi başı tüketimi fazla olan bu ülkeler ihracatta daha geride söz sahibidir. Üretimde ilk 10’da ihracatta ilk 3’te olan Türkiye, ürettiği yumurtayı ihracata yönlendirme olarak 1. sıradadır.
Üretilen yumurtanın kalitesini ne belirliyor? Buna göre ülkemizdeki yumurtaların kalitesi ile ilgili bilgi verir misiniz?
Ürettiğimiz yumurtanın kalitesini, sağlıklı sürü, sağlıklı besleme, modern ekipman, pazara hızlı erişim belirlemektedir.
Türk yumurtasının kalitesini ihraç ettiğimiz pazar ülkelerden olumlu tepkiler alarak anlıyoruz. 1970’li yıllarda ilk ivmesini kazanan yumurta üretimi, modern sisteme entegre olabilmek adına yatırıma bütçe ayıramamaktadır. Fakat Yum-Bir’in kurulduğu 2006 yılından sonra, sektöre hızlı giren tesisler son sistem ve modern üretime ilaveten 2015 yılında uygulamaya geçilmeye başlayan “hayvan refahı” uygulaması ile daha kaliteli üretim yapmamız sağlanmıştır.
Bunların dışında eklemek istedikleriniz neler?
Yumurta üretim sektörü yıllardır, yumurta fiyatının stabil olmamasından şikâyetçidir. Sektörün kazandığı dönemde, modernleşme yatırımı yapan firmalar, akabinde gelen krizi göğüsleyemeyip el değiştirme veya batma riski yaşamaktadır. Marketlerin fiyat baskılarına ve sabit kâr tabularına bağlı olarak hep yumurtanın üreticiden, değeri altına satılması, insanımızın bu değerli besinin faydalarından önce maddi değerinin konuşulması, sağlıklı toplum, sağlıklı geleceğimize zarar verebilmektedir.