OCAK-ŞUBAT 2022 / BİTKİSEL ÜRETİM
Düşük maliyetle kârlı kazanç: Çörek Otu
İnsanlık tarihinde oldukça önemli bir yere sahip olan çörek otu, günümüzde baharat, fonksiyonel gıda, bitkisel drog preparatları, sağlık ve kozmetik ile ilgili sektörlerde değerlendirilen kıymetli bir üründür. Ülkemiz uygun iklim ve arazi koşulları neticesinde çörek otu üretiminde söz sahibi bir ülke konumuna gelme potansiyeline sahiptir. Çörek otu ve yağı ile ilgili olarak Tarla Bitkileri Araştırma Enstitüsünden Tıbbi Aromatik Bitkiler Islah Birim Başkanı Dr. Reyhan Bahtiyarca Bağdat’tan aldığımız bilgiler ve Çörek Otu Fizibilite Raporu ve Yatırımcı Rehberi'nden edindiğimiz bilgileri sizler için derledik.
Tıbbi ve aromatik bitki türleri arasında yer alan çörek otu, üretimi ve işlemesi kuru tarım münavebesine uygunluğu, diğer ürünlerde kullanılan alet ve ekipmanların kullanılabilirliği, işleme (soğuk presle çıkarılan tohum yağı) kolaylığı ve pazar talebinin artış avantajları dikkate alındığında çiftçilerimiz için kârlı bir üretim alanı olacağa beklenmektedir.
Çörek otu, Doğu Akdeniz ülkeleri, Doğu ve Güney Avrupa ve Batı Asya kökenlidir. Balkanlar, Güney Avrupa, Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Hindistan’da yabani veya kültür olarak yetiştirilir. Anavatanlarından biri olan Türkiye’de yaygın olarak Trakya, Kuzey Anadolu, İç Batı Anadolu Bölgesi, Göller Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi’nde tarımı yapılmaktadır.
Çörek otu, Düğün çiçeğigiller familyasından (Ranunculaceae) olup, Nigella sativa L. türünden tek yıllık otsu bir bitkidir. Ülkemizde ortalama 20-30 cm civarında boylanabilmektedir. Yaprakları 1,5-5,0 cm uzunluğunda, üç parçalı olup, sap üzerinde almaşıklı (karşılıklı olmayıp, sağlı sollu sıra sıra) olarak dizilmişlerdir. Alt yapraklar saplı, üst yapraklar ise sapsızdır. Çiçeklerinde 5 çanak 8 taç yaprak bulunup, çiçek rengi mavimtırak renkten beyaza kadar değişmektedir. Tohumlar her bir dalın ucunda oluşan kapsüllerin içerisinde oluşmaktadır. Tohumların bin tane ağırlığı 1,9-2,6 g arasında değişmekte olup, tohumlarında % 30-45 arasında sabit, %0,01-0,5 arasında uçucu yağ, %20-30 protein, acı maddeler ve saponinler bulunmaktadır. Sabit yağında ortalama % 55,6 linoleik asit, %23,4 oleik asit ve %12,5 palmitik asit bulunmaktadır. Uçucu yağındaki Timokinon (TQ); antioksidan, antienflamatuar, antibakteriyel ve antikanserojen etkiye sahip bir bileşen olup oldukça değerlidir.
SICAK VE KURAK İKLİMLER İÇİN İDEALDİR
Sıcak ve kurak iklimlere adapte olabildiği gibi; kumlu-tınlı pH:6-7,5 nötr veya hafif alkali topraklar yetiştiriciliği için idealdir. Her ne kadar kurağa ve sıcağa dayanıklı olsa da vejetatif dönemden generatif döneme geçerken yapılacak 1-2 sulamanın verimi arttırdığı ve bitkilerin boylarının uzamasına yardımcı olduğu gözlenmiştir. Bitki boylarının uzaması mekanizasyonla hasatta büyük önem taşımaktadır. Sulama, gübreleme gibi uygulamalar verimi arttırsa da sekonder metabolitlerin ekstrem şartlarda daha yüksek oranlarda oluştuğu da göz ardı edilmemesi gereken bir konudur.
Tohumlar oldukça küçük olduğu için ekim öncesinde toprak iyi hazırlanmalıdır. Orta Anadolu Bölgesi’nde ilkbahar ekimi yapılacaksa, ekim olabildiğince erken yapılmalıdır. Tarlaya girilebilen ilk fırsatta şubat sonu-mart başı ve ortası gibi erken dönemlerde yapılacak ekimin verim üzerinde büyük etkisi olacaktır. Kışları ılıman geçen, don zararının olmadığı bölgelerde sonbahar ekimi verim ve kaliteyi artıracağından kışlık ekim tavsiye edilebilmektedir. Pnömatik, baskılı mibzer kullanarak ekimi tavsiye edilmekle birlikte, bu şekilde ekiminde dekara 1 kg tohum yeterli olmaktadır. Normal mibzerle ekim yapılacaksa dekara atılacak tohum miktarı 1,5 kilogramı, tohumların ekim derinliğinin de 3-4 cm’yi geçmemesi istenmektedir. Mibzer arkasında tapan olması üniform bir çıkış için önemlidir. 15-20 cm sıra arası tavsiye edilmekle birlikte, bu aralık mesafe uygulanacak yabancı otlarla mücadele yöntemine göre farklılık gösterebilecektir. Bitkinin ruhsatlı herbisiti olmaması nedeniyle sıra arası mesafenin geniş tutularak (30-35 cm) mekanik mücadelesi çiftçi uygulamalarında son zamanlarda çok fazla rastlanan bir yöntemdir. Gübreleme yapılacaksa dekara saf 6 kg azotlu gübre tavsiye edilmektedir. Ülkemizde Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce geliştirilmiş "Çameli" isimli bir çeşidimiz bulunmakta ayrıca Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü, GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Orta Karadeniz Geçit Kuşağı Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlükleri’nce de çörekotu ıslah araştırmaları yürütülmektedir.
Haber Görseli
Dr. Reyhan Bahtİyarca Bağdat TAGEM Tıbbi Aromatik Bitkiler Islah Birim Başkanı
Bitkinin hasatı kapsüller sararmaya kahverengileşmeye başladığı zaman, bölgelere göre değişmekle birlikte temmuz ortası-sonu, ağustos ayı başı gibi yapılabilmektedir. Hasatta geç kalınması kapsüllerde çatlama ve tohum kaybına neden olabileceğinden oldukça dikkat edilmesi gereken bir konudur. Hasat uygun tabla ayarı yapılarak tahıl hasatı yapılan biçerdöverlerle de yapılabilmektedir. Orta Anadolu Bölgesi ve kurak şartlar için verim ortalama 80-100 kg/da olmaktadır. Kışlık ekim ve sulanan alanlarda verimin dekara 170-240 kg’a çıktığı gözlenmiştir. Son yıllarda çörekotunun çiftçi uygulamalarındaki en büyük sorunlarının; tohum teminindeki sıkıntılar, yabancı ot sorunu ve bitkinin kısa boylu olması nedeniyle mekanizasyonlu hasatta yaşanan sıkıntılar ile tohum temizliğinde (özellikle sorteks bulunmayan bölgelerde) yaşanan sıkıntılar olduğu bildirilmektedir.
YILDAN YILA ÜRETİM RAKAMLARI ARTMAKTA
Çörek otu kültürü yapılan bir bitki olduğu için üreticilerde stok oluşmamakta genellikle yıl içerisinde elde edilen ürünün paraya çevrilmesi söz konusu olmaktadır.
Son yıllardaki alternatif ürün arayışları çörek otu yetiştiriciliğini teşvik etmiş, 2012 yılında kayıtlara göre 5 ildeki üretim 2019 yılında 24 ile artış göstermiştir. 2012 yılında 2.299 da, 161 tonluk üretim 2019 yılında 37.085 da 3.603 tona artış göstermiştir. En fazla çörek otu üretimi yapan illerimizin başında Burdur, Uşak, Konya, Çorum, Bursa ve Antalya gelmektedir. 2019 yılında 593 ton 1.24 milyon ABD doları çörek otu ihracatımıza karşın; 2648 tonluk, 2.53 milyon dolarlık bir ithalatımız gerçekleşmiştir (TÜİK, 2020). En fazla çörek otu ithalatında bulunduğumuz ülkeler; Suriye, Hindistan, Özbekistan ve Tacikistan; en çok ihracat yaptığımız ülkeler ise ABD ve Almanya olmuştur.
8-12 AY İÇİNDE YATIRIMIN GERİ DÖNÜŞÜ SAĞLANMAKTADIR
2019 yılından sonra Covid 19’un yaygınlaşması tıbbi aromatik bitkilere, özellikle de savunma sistemini güçlendiren ve antiviral bitkisel ürünlere olan talebi arttırmıştır. Bu kapsamda çörek otu tohumu ve yağı tüketiminde bir artış gözlenmiş, çörekotu tohumu fiyatları özellikle 2020 yılında ve sonrasında artış kaydetmiştir. 2020 yılında temizlenmiş tohum 15-22 TL/kg, sorteksli tohumlar 20-40 TL/kg arasında değer bulmuştur. 2020 yılında BÜGEM tarafından hazırlanmış olan Çörekotu fizibilite ve yatırımcı rehberine göre; yeni kullanım alanlarını ve işleme teknolojilerinin gelişimi için sektörde yatırım yapmak isteyen paydaşların, kümelenme bilinci ile hareket etmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yine aynı raporda; çörek otunun tek yıllık bir bitki olması nedeni ile üretim çalışması 8-12 ay içinde yatırımın geri dönüşünün sağlanacağı belirtilmiştir. Üretiminin kârlı olup olmadığının ortaya konulması amacıyla yapılan fizibilite çalışmalarının sonucunda, ortalama işletme sermayesi ihtiyacının dönem boyunca 6.826 TL, mali rantabilitesinin de %142 olacağı hesaplanmıştır (2019 üretim yılı için). Çörek otu yetiştiriciliğinde net gelir toplamının 10 dekarlık alanda 9.664 TL olarak gerçekleşeceği öngörülmüştür. Çörek otu yetiştiriciliğinde bölgede iklim ve diğer ekolojik koşulların uygunluğu, teknik bakım işlemlerinin usulüne uygun olarak yerine getirilmesi, yer ve çeşit seçiminin önemi, büyük pazarlara yakınlık, iç ve dış ticaret imkânları üretim başarısını yakından etkileyecek unsurlar olarak belirlenmiştir.
Çörek otunun kullanım alanlarından kısaca bahsedersek; gıda sanayi, tıp eczacılık, kozmetik sektörü belli başlıları olarak ön plana çıkmaktadır.
Çörek otu yetiştiricilerine Devlet tarafından verilen destekler ise; mazot ve gübre desteği, organik ve iyi tarım uygulamaları tarım desteği, küçük aile işletmeleri desteği ve ORKÖY destekleri şeklinde sıralanabilir. Ayrıca kırsal kalkınma desteklemeleri, hazine arazisi kiralama, Tarsim (Sigorta), sanayi, AR-GE, teknoloji, firma desteklemeleri gibi katma değerli ürünlerin üretiminde de belli başlı desteklemeler olabilmektedir.
Daha ayrıntılı bilgi için: https://www.tarimorman.gov.tr/SGB/TARYAT/Belgeler/Projeler/%C3%87orek+Otu+Fizibilite+Raporu+ve+Yatirimci+Rehberi.pdf adresini ziyaret edebilirsiniz.
Çörek otuna verilen destekler ise
-
Yerel kullanım alışkanlığının olması,
-
Uygun ekolojik ve klimatolojik faktörlere sahip olunması,
-
Bitkisel ürünlerin işleme tekniğinin gelişmesi,
-
Tek yıllık olması,
-
Üretim bilgilerinin olması,
-
Münavebeye girmesi,
-
Mevcut makine parkımızın değerlendirilmesi açısından makineli tarımının yapılabilmesi,
-
Tıbbi ve Aromatik Bitki sektöründe güçlü piyasa yapısına sahip baharat sektörünün olması,
-
Uzun yıllardır TAB dış ticareti yapan ihracatçıların varlığı,
-
Dünyada bitkisel kaynaklı ürünlere talebin artması gibi güçlü yönleri olan bir üründür.
Çörek otu sektöründeki dezavantajlar
-
Sektörde marka oluşturulamaması,
-
Tüketici taleplerinin çok hızlı değişmesi,
-
Yurtdışı piyasaların daha düşük fiyata ürün arz etmesi,
-
Güçlü ihracatçı ülkelerin varlığı,
-
Kırsal göç ve genç nüfusun azalması,
-
Uluslararası organizasyonlarda bulunamamamız,
-
Uluslararası ticarette, tarife dışı teknik engellerin artması gibi zayıf yönleri ve tehditleri olan bir üründür.