OCAK-ŞUBAT 2022 / KAPAK KONUSU
Dünyada ve ülkemizde turunçgiller örgütlenmesi
Turunçgiller taze tüketimin yanı sıra meyve suyu, konsantre, reçel, marmelat gibi işlenen hatta kabuklarından parfümeri ve eczacılıkta faydalanılan bir ürün olarak tarım sektöründe önemli bir yere sahiptir. Başta grip ve Covid -19 olmak üzere birçok hastalığa karşı korunmak için en etkin silahımız, C vitamini deposu turunçgillerde tüketim özellikle de ihracat %50 oranında artmıştır. Dünya çapında artan talebi karşılamak üzere yapılan üretimde Çin, Brezilya ve ABD ilk sıraları alırken ülkemiz sekizinci sıradadır. Dünya üretiminin yaklaşık %3’üne karşılık gelen üretimimizin %40’a yakını (1,7 milyon ton) ihraç edilmektedir. Dünya ticaretinde greyfurt ve limonda ikinci, mandarinde üçüncü, portakalda ise dördüncü sırada yer alınmaktadır. En büyük alıcılarımız Rusya ve Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere gibi AB ülkeleridir. Sadece ihracatta yıllık gelir 1 milyar dolar civarındadır.
Turunçgiller taze tüketimin yanı sıra meyve suyu, konsantre, reçel, marmelat gibi işlenen hatta kabuklarından parfümeri ve eczacılıkta faydalanılan bir ürün olarak tarım sektöründe önemli bir yere sahiptir. Başta grip ve Covid -19 olmak üzere birçok hastalığa karşı korunmak için en etkin silahımız, C vitamini deposu turunçgillerde tüketim özellikle de ihracat %50 oranında artmıştır. Dünya çapında artan talebi karşılamak üzere yapılan üretimde Çin, Brezilya ve ABD ilk sıraları alırken ülkemiz sekizinci sıradadır. Dünya üretiminin yaklaşık %3’üne karşılık gelen üretimimizin %40’a yakını (1,7 milyon ton) ihraç edilmektedir. Dünya ticaretinde greyfurt ve limonda ikinci, mandarinde üçüncü, portakalda ise dördüncü sırada yer alınmaktadır. En büyük alıcılarımız Rusya ve Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere gibi AB ülkeleridir. Sadece ihracatta yıllık gelir 1 milyar dolar civarındadır.
Yaklaşık 50 milyon ağaçla dünya liderleri arasında yer aldığımız turunçgillerde son 30 yılda üretim üçe katlanmıştır. Bu pozisyonumuzu korumak ve daha artırmak için üretim öncesinden, tüketime hatta ihracata kadar uzanan bir süreçte tedbirler almamız gerekmektedir. Öncelikle sektördeki bütün paydaşlarla birlikte hareket edilmeli ve büyük ölçekli planlamalar yapabilmelidir.
Bu kapsamda öncelikle dünyada rakibimiz olan ülkelerin nasıl başarılı olduklarına bakmak daha doğru olacaktır. ABD, Brezilya, Arjantin gibi ülkelerde dünya çapında markalaşmış kooperatiflerin piyasalara hâkim oldukları görülmektedir. Taze olarak pazara sürülen malın büyük bölümünü sahip oldukları mezat yerleri ya da haller aracılığıyla kontrol etmektedirler. Üretimlerini kendileri işlemekte ve kendi markaları ile marketlere göndermektedirler. Hatta bazı kooperatifler rakip markalar adına fason üretim yapacak kadar güçlüdürler. Böylelikle sektörde veriler doğru olarak tutulmakta, üretim talebe göre planlanabilmekte, tüketici kaliteli ürüne makul fiyatlar ile ulaşırken üretici de iyi bir gelir kazanmaktadır.
AB’de Akdeniz Bölgesindeki üye ülkelerin kooperatif temelli üretici örgütleri ile hem kendi üreticilerinin ürünlerini AB’ye pazarlamakta, hem de bizim gibi bölgedeki diğer ülkelerin ürünlerini satın alıp kendi marka değerleri ile daha pahalıya tekrar satmaktadırlar. Yani esas kazancın üretmekten daha çok üretilene değer katmak olduğunu bu üretici örgütleri gayet iyi anlamışlardır. AB Komisyonu ve üye devletlerin özel yetkilerle oluşturdukları bu meyve üretici örgütlerinin (Producer Organisation-PO) çoğu bölgesel kooperatiflerin bir araya gelmeleriyle oluşmuş bir tür kooperatif üst teşkilatı olarak kabul edilebilecek büyük ticari yapılardır. AB’de 2 binden fazla yetkilendirilmiş Üretici Örgütü (PO) ve bunların çoğu kooperatif 500 binden fazla üyesi bulunmaktadır. Piyasanın %50'sinden fazlasına yönetmektedirler.
Dünya çapında narinceye konusunda en bilenen örgüt Uluslararası Turunçgiller Örgütü (ISC), 1968 yılında kurulmuş kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. Ülkemizin de üyesi olduğu ISC'nin amacı, dünya çapında turunçgiller endüstrisi için bilim ve teknolojinin geliştirilmesini uluslararası düzeyde güçlendirmektir. Bunun için 4 yılda bir uluslararası kongreler düzenlemektedirler. Bir sonraki 14. kongre 2022 yılında Ulusal Turunçgil Konseyinin ev sahipliğinde Mersin’de düzenlenecektir. Dünya çapındaki bu etkinlik tanıtımımız ve ihracat potansiyelimizin arttırılması açısından büyük bir fırsattır.
Uluslararası bir diğer örgüt olan Dünya Turunçgiller Örgütü (WCO) ise turunçgiller üreten ülkeleri bir araya getiren küresel bir diyalog ve eylem platformudur. Arjantin, Şili, İtalya, Fas, Peru, İspanya ve Güney Afrika'dan sektör temsilcileri tarafından 2019 yılında turunçgiller pazarının artan karmaşıklığını daha iyi anlamak için güçlerini birleştirme amacıyla kurulmuştur. WCO, Avrupa Taze Meyve ve Sebze Örgütü (Freshfel Europe) ile birlikte çalışmaktadır ve bu nedenle merkezleri Brüksel’dedir. Ayrıca WCO turunçgiller pazarı analizini yürütmekten sorumlu teknik bir Sekreterlik olan Fransız Uluslararası Kalkınma Tarımsal Araştırma Merkezi (CIRAD) tarafından da desteklenmektedir.
Haber Görseli
Dr.Erhan EKMEN Ziraat Yüksek Mühendisi
Avrupa Taze Ürünler Örgütü (Freshfel Europe), taze meyve ve sebze tedarik zincirinde Avrupa ve ötesine sürekli bir temas, diyalog ve ağ oluşturma için bir platform görevi gören bir forumdur. Avrupa taze meyve ve sebze sektörüyle ilgilenen üreticilerden toptancılara, tüccarlara, lojistik ve perakendecilere kadar tüm tedarik zincirindeki ulusal örgütler, şirketlerden oluşan üyelikler birliğidir. Küresel piyasalarda üyelerinin güçlü sesi, içeride ise tüketici hakları savunucusudur. AB’de ticari olarak dev yapılanma kooperatifler ve onların yetkilendirilmiş birleşmeleri ile oluşan dev üretici örgütü (PO) yapılarından oluşmaktadır.
ABD’de AgroFresh adlı şirket, Borsada (Nasdaq) yer alan üreticiler, paketleyicileri ve perakendecilerden oluşan 40 yıllık kooperatif tipinde işleyen bir organizasyondur. Faaliyetlerine bakınca gerçekte büyük işler yaptıkları görülmektedir. Bilime dayalı çözümler, veriye dayalı dijital teknolojiler ve hassas müşteri hizmetleri sunarak gıda kaybını/israfını önleme ve gezegenin kaynaklarını korumakta ve sürdürülebilir bir ticaret yapmaktadırlar.
Ülkemizde çatı teşkilat olarak Ulusal Turunçgil Konseyini kabul edebiliriz. Konsey, Tarım Kanunu'nda belirlenen ulusal tarım politikaları çerçevesinde çalışmalar yapmak üzere 2007 yılında kurulmuştur. Turunçgiller üreticileri tüccarları, sanayicileri ile bunların örgütleri ve turunçgiller ile ilgili araştırma ve eğitim kurumlarının bir araya gelerek oluşturdukları Konsey özellikle yurt dışı temsil konusunda başarılı faaliyetler yürütmektedir. Ekonomik güce sahip kooperatiflerin Konsey’de önemli bir yeri bulunmaktadır.
Ülkemizde turunçgiller üreticileri 3 farklı kanun altında örgütlenmektedirler. 5200 sayılı Üretici Birlikleri Kanunu kapsamında kurulmuş 9 turunçgiller, 1 mandalina ve 2 adet turunçgiller üretici birliği bulunmaktadır. Bunların özellikle satışı yönlendirmek ve piyasaya müdahale acısından çok etkili oldukları söylenemez. 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatifleri Kanunu kapsamında bulunan Antalya Pamuk ve Turunçgiller Tarım Satış Kooperatifi Birliği (Antbirlik) 1952 yılında kurulmuştur. Toplam 28.000 çiftçinin ortağı olduğu bölgedeki 7 kooperatif ile faaliyetini sürdüren Antbirlik’in turunçgiller tesisleri, girdi satışı yapan tarım marketleri ve kendine ait bir akaryakıt tesisi bulunmaktadır. 1976 yılında turunçgiller kooperatiflerinin bir araya gelerek kurduğu S.S. Mersin Turunçgiller ve Diğer Tarım Ürünleri Kooperatifler Birliği (Menkobirlik) ise bünyesinde yer alan 46 kooperatif, 7.500 ortak ve tesisleri ile sektördeki bir başka önemli örgüttür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında turunçgiller alanında faaliyet gösteren tarımsal kalkınma kooperatifleri de sektörde önemli başarılar sağlamaktadırlar. Bademler Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ve Hatay Erzin Tarımsal Kalkınma Kooperatifi gibi kooperatifler özellikle ihracatta önemli başarılar elde etmektedirler. Bu arada Adana Turunçgiller Üreticileri Birliği ile Adana Turunçgiller Kooperatifi bünyesinde “ADAKOOP Adana Turunçgiller Merkezi” kurulması ve ortak tesisler yapılması planlanmaktadır. "Rekabetçi Sektörler Programı" tarafından fonlanması öngörülen proje ile hayata geçirilen girişim, örgütlerimizin birlikte çalışabileceklerini gösteren güzel bir örnektir.
Kooperatifler, ortakları olan üreticilere tüm girdileri kaliteli ve ucuz olarak temin etmekte, standartlara uygun kaliteli üretim yapmaları sağlanmakta ve ürünleri en iyi şekilde işlenip pazarlanarak gelirleri arttırılmaktadır. Böylelikle üretimin temeli küçük ölçekli üretici korunurken, Avrupa Birliği standartlarında üretim ve işleme de yapılabilmektedir. Ülkemizin, kaliteli ürününü, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi üretici örgütleri tarafından oluşturulacak markalar altında değerini arttıracak tedbirleri artık alması gerekmektedir. Böylelikle aynı miktar ürün karşılığında hem üreticinin kazancı, hem de ülkemizin ihracat geliri arttırılabilecektir.
İhracattaki yıllık 1 milyar dolarlık hacim kısa sürede 10 milyara ulaşabilir. Bunun için ihracatçının dünya piyasalarındaki rakipleri ile sürekli rekabet edebilecek güce gelmeleri gerekmektedir. Yani ihracatçı dünya piyasalarının talep ettiği kalite ve standartta ürünü, istenilen anda ve miktarda uygun fiyat ile yurt içinde sürekli temin edebilmelidir. Bunun için ne devlet desteğine, ne de dış ticaret müdahale araçlarına ihtiyaç yoktur. Bunun yolu, ihracatçının önceden üretici kooperatifler ile sözleşme yapmasına, üreticinin üretimini planlamasında yol gösterici olmasına ve üreticiye destek olmasına bağlıdır.
Katma değeri daha yüksek işlenmiş ürünlerin ihracatının da yine üretime ilaveten işleme de yapan kooperatifler aracılığı ile yapılabileceğini hatırlatmak gerekir. İhracatta yüksek gelir ancak kooperatifler üzerinden yürütülen organizasyonel bir yapı ile tesis edilebilir. Bizim ihracatçımız bunu fark ettiği gün ülkenin kazancı çok daha büyük olacaktır. Değilse ülkemizin sahip olduğu doğal avantajlar sayesinde dünya piyasalarında ancak sınırlı bir yere ulaşılabilir.
Her alanda olduğu gibi turunçgiller sektöründe de başarı kooperatifler ile sağlanabilir. Yeni yılın birlik ve beraberlik içinde sağlık, huzur ve bereket getirmesini dilerim.