OCAK-ŞUBAT 2022 / GÜNDEM

Toplumsal refahın temeli kooperatifçilik


Günay GÜNER    

03.02.2022 


Dünya için gelecek ister istemez, dayanışmanın arttığı bir dünya olacak. Yoksulluğun önlenmesinden iklim değişimiyle mücadeleye kadar bu gerçek geçerlidir. Söz konusu gereksinimleri karşılamaya yönelik temel kuruluşlar kooperatiflerdir.

Kooperatifler emekle yoğun ilgilidirler. “…kooperatifler daha çok emeğini gelire dönüştüren kişilerin, çiftçilerin ortaklaşa kurduğu bir işletme tipidir” (Ayhan Çıkın, Bir Başkadır Kooperatifçilik, Tariş Tarım Satış Kooperatifleri Yay. 2016, s. 150). Kooperatiflerin demokratik işlevleri toplumsal yapıya katkılar sağlar. Bu bağlamda şu özellikleri taşırlar: “Kârdan ziyade üyelerine / topluma hizmet amacı güderler, yönetim özerktir, demokratik karar süreçleriyle çalışırlar, gelirlerin paylaşımındaki özelliği risturn biçimindedir” (2016: 150). Kooperatifler dünya ölçeğinde güçlü kuruluşlardır. Göstergeler bu gerçeği somut olarak kanıtlamaktadır. “Kooperatif bankaları 2008 krizinden başarıyla kendilerini korumuşlar ve hatta güçlenerek çıkmışlardır. Birleşmiş Milletler Örgütü bu gerçeği gözlemleyerek 2012 yılını Uluslararası Kooperatifler Yılı (UKY) ilan etmiştir” (2016: 150). Birleşmiş Milletler konuya önem vermek ve duyurmakta çok haklıdır. Kooperatifler dünya ekonomik sorunlarına çözümler üretmekteler. Fiyat artışlarının önlenmesi, istihdam düşüşü gibi sorunlar ancak dayanışmacı uygulamalarla önlenebilmektedir. “Kooperatifler dağınık kaynakları ekonomiye sokarak üretimi artırırlar, maliyetleri düşürürler; özellikle tarımsal pazarları organize ederek üretici-tüketici arasındaki zinciri kısaltırlar, fiyatların çiftçiler lehine oluşmasını sağlarlar; ürünleri sınıflandırarak, işleyerek yeni ürün çeşitleri yaratırlar, katma değer yaratarak ortaklarının gelirini yükseltirler; ölçek ekonomisine yaklaşarak maliyetleri düşürürler, yapay fiyat yükselmelerini engellerler” (2016: 150). Görüldüğü gibi üreticilerin emeklerinin karşılığı olan geliri elde etmeleri, tüketicilerinse yüksek fiyatlarla mağdur olmamaları ancak kooperatif koşullarıyla olanaklıdır. 
 
Gelişmiş ülkelerin kooperatifleşmeye verdikleri değer anlamlıdır. Eğitim düzeyleriyle koşutluk kurmak da hiç yanlış olmaz. Üye sayılarının nüfuslarına oranı bize önemli fikir verebilir. Kooperatif üye sayısının ülke nüfusuna oranı: İrlanda yüzde 70, Finlandiya yüzde 60, Avusturya yüzde 58 ve Singapur yüzde 50’dir” (2016: 151). Ölçüt çok açık ve somuttur. 
 
Dünya kooperatif üye sayısı ve istihdam düzeyi de önemlidir.  “Dünyada, ekonomilerinde kooperatif işletmelerinin yer aldığı 96 ülkede, kooperatif üye sayısı 1 milyara ulaşmıştır. Çokuluslu şirketlerden yüzde 20 daha fazla istihdam yaratan kooperatiflerin istihdam ettiği insan sayısı 250 milyonu aşmıştır” (2016: 154). Bu gösterge aynı zamanda, kooperatifçiliğin ne denli önemli, etkili ve belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Yakın tarihte edebiyat yapıtlarına da konu olabilecek denli etkili… Emile Zola’nın iki ciltlik romanı Emek, kooperatifçilik anlayışının ve uygulamasının kenti, demir madeni ve fabrikasında çalışan işçileri kurtarışını, refaha ulaştırışını ütopik bir dille anlatır. Söz konusu roman, aslında çok geniş ve derinlikli bir alanı kaplayan dayanışmacı edebiyat içinde özel bir nitelik taşır. 

Haber Görseli

Gelişmiş ülkelerin kooperatifleşmeye verdikleri değer anlamlıdır. Eğitim düzeyleriyle koşutluk kurmak da hiç yanlış olmaz. Üye sayılarının nüfuslarına oranı bize önemli fikir verebilir. Kooperatif üye sayısının ülke nüfusuna oranı: İrlanda yüzde 70, Finlandiya yüzde 60, Avusturya yüzde 58 ve Singapur yüzde 50’dir” (2016: 151). Ölçüt çok açık ve somuttur. 
 
Dünya kooperatif üye sayısı ve istihdam düzeyi de önemlidir.  “Dünyada, ekonomilerinde kooperatif işletmelerinin yer aldığı 96 ülkede, kooperatif üye sayısı 1 milyara ulaşmıştır. Çokuluslu şirketlerden yüzde 20 daha fazla istihdam yaratan kooperatiflerin istihdam ettiği insan sayısı 250 milyonu aşmıştır” (2016: 154). Bu gösterge aynı zamanda, kooperatifçiliğin ne denli önemli, etkili ve belirleyici olduğunu ortaya koymaktadır. Yakın tarihte edebiyat yapıtlarına da konu olabilecek denli etkili… Emile Zola’nın iki ciltlik romanı Emek, kooperatifçilik anlayışının ve uygulamasının kenti, demir madeni ve fabrikasında çalışan işçileri kurtarışını, refaha ulaştırışını ütopik bir dille anlatır. Söz konusu roman, aslında çok geniş ve derinlikli bir alanı kaplayan dayanışmacı edebiyat içinde özel bir nitelik taşır. 

kooperatifçilik