MART-NİSAN 2022 / AYIN KONUSU

2021 yılında 763 bin ton peynir üretimi yapıldı


Murat ÖZKAN    

11.04.2022 


Ülkemizde süt sektörünün gelişimi ile birlikte peynir üretimi 20. yüzyıl başlarında küçük süthane ve mandıralar şeklinde faaliyet gösterirken, günümüze doğru hem üretim hem de işleme sanayi bakımından önemli ilerlemeler kaydetti. Peynircilik için hayvancılık, hayvansal üretim değeri, çiğ süt üretimi gibi kavramlar ön plana çıkıyor. Ülkemizin süt hayvancılığı potansiyeli oldukça yüksek, işte bu noktada süt ve peynir üretiminde ülkemizin ne durumda olduğu ile ilgili bilgileri Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Proje Geliştirme ve Altyapı Daire Başkanı Emre Gürçay'dan aldık.

Ülkemizde süt üretimi ne durumda? Hayvancılığa ve dolayısıyla süt üretimine verilen destekler noktasında neler söylersiniz?
Dünya genelinde en fazla üretilen ve en yüksek üretim değerine sahip tarımsal ürünlerden biri olan sütün, IDF verilerine göre 2020 yılında dünyada 910 milyon ton olarak üretimi gerçekleştirildi.
 
2021 yılı TÜİK verilerine göre ülkemizde, yaklaşık 18 milyon büyükbaş ve 57,5 milyon küçükbaş hayvan varlığı bulunmaktadır. 2019 yılı verilerine göre çiğ süt üretimi ise 22,9 milyon ton olarak gerçekleşti. Üretilen çiğ sütün yüzde 90,51’ini inek sütü, yüzde 9,14’ünü koyun ve keçi sütü oluşturmaktadır. FAO verilerine göre de ülkemiz dünya süt üretiminde 8., AB ülkeleri arasında ise Almanya ve Fransa’dan sonra 3. sırada yer almaktadır. Bununla birlikte IFCN verilerine ülkemiz süt üretiminde kendine yeterli konumdadır.
 
2021 YILINDA ÜRETİCİLERİMİZE ÖDENEN ÇİĞ SÜT DESTEĞİ 2,6 MİLYAR TL’YE ULAŞTI
Ülke ihtiyaçlarına cevap verecek miktarda ve kalitede hayvansal ürünün pazara sunulabilmesi, bu kapsamda canlı materyal sayısının ve birim hayvandan alınan verimin artırılması, sektöre hizmet verenlerin sosyo-ekonomik koşullarının iyileştirilerek refah düzeylerinin yükseltilmesi, doğal koşullara bağımlılığın azaltılması yanında doğal kaynakların korunması, üretim faktörlerinin etkin kullanılması amacı ile birçok proje ve faaliyet hayata geçirildi. Tüm bu proje ve faaliyetlerin sonucu olarak, büyükbaş hayvan varlığımız 2018 yılında 17,2 milyon baş iken 2021 yılında yüzde 4,7 artarak 18,2 milyon başa, küçükbaş hayvan varlığımız ise 2018 yılında 46,1 milyon baş iken yüzde 24,7 artışla 2021 yılında 57,5 milyon başa ulaştı. Bu dönemde 800 binin üzerinde büyükbaş, 11 milyonun üzerinde küçükbaş hayvanı sürülerimize kattık.
 
Son yıllarda üreticilerimiz pandemi süreci ve dünya piyasalarında yaşanan gelişmeler nedeniyle süt üretim maliyetlerinde yaşanan artışlardan çok etkilendiler. Bakanlığımızın hedeflerinde olan üretimin sürdürülebilirliği için, bu etkileri en aza indirmek ve çiğ süt/yem paritesinin ve sürdürülebilirliğin korunması amacıyla litrede 20 ila 40 kuruş arasında destek vererek üreticimizi destekledik.
 
2021 yılında üreticilerimize ödenen çiğ süt desteği 2,6 milyar TL’ye ulaştı. Son üç yılda ödenen toplam destek 5,5 milyar TL’yi buldu.
 
Çiğ sütte kalite konusunda neler söylemek istersiniz? Bu yönde yapılan çalışmalarınız nelerdir?
 
Sütün kalitesi ile ilgili en önemli ana parametreler; yağ, protein, asitlik, yoğunluk, kuru madde, somatik hücre ve mineral madde içeriğidir. Ayrıca, insan sağlığına zarar verecek ve sütün doğal niteliklerini bozacak veya değiştirecek maddeleri taşıyan sütler (antibiyotikler, toksinler, salgı bozuklukları, mikrobiyolojik bulaşmalar vb.) de kalite kriteri çerçevesinde tespit edilip tedarik zincirine girmeden elemine edilmelidir.

Haber Görseli

İTHALATA GEREK KALMAYACAK AKSİNE İHRACATIN ÖNÜ AÇILMIŞ OLACAKTIR
 
Sütte kalite kriterlerine çok önem veriyoruz. 2021 yılı itibariyle 23 milyon tonun üzerinde çiğ süt üretimimiz olduğunu tahmin etmekteyiz. Son yıllarda ortalama 10 milyon ton çiğ süt sanayi tesislerinde işlenmektedir. Bildiğiniz gibi sütten peynir, çeşitli takviye gıda maddeleri üretildiği gibi tereyağı ve krema da üretilmektedir. 
 
TÜİK verilerine göre ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü yağ oranı ortalama yüzde 3,5, protein oranı ise ortalama yüzde 3,2 olarak yayımlandı. Süt yağımızda sağlayacağımız her bir dizyem süt yağı artışı ile yani süt yağının yüzde 3,5’ten yüzde 3,6’ya çıkarılarak kalitesinin artırılması ile yıllık ortalama 23 bin ton ilave süt yağı ya da başka bir deyişle 26-27 bin ton tereyağı üretmiş olacağız. Böylelikle bu ürünlerde ithalata gerek kalmayacak aksine ihracatın önü açılmış olacaktır.
 
Bu kapsamda pilot iller olarak Aksaray, Burdur ve Çanakkale illerinde çiğ inek sütü analiz desteği uygulamaya konuldu ve başarı ile sonuçlandırıldı. 13 bin 353 üreticiye 2021 yılında 3.4 milyon TL analiz desteği ödemesi yapıldı.
 
Konunun önemine binaen 2019/64 sayılı Çiğ İnek Sütünün Sınıflandırılmasına İlişkin Tebliğ çerçevesinde sınıflandırılan inek sütünün sınıfına göre Bakanlığın belirleyeceği dönemler, kriterler ve birim fiyatlar üzerinden Aksaray, Çanakkale ve Burdur illerinde pilot uygulama 2021 yılı Mayıs ayından itibaren 81 ile yaygınlaştırıldı.
 
Ayrıca 2021 yılı içerisinde Gaziantep, Konya ve Aydın illerinde yemlerin depolanmasından sonucu rutubet ve sıcaklıktan kaynaklanan hayvan yemlerinin süte karışması sonucu oluşan bir tür küf olan sütte aflatoksin ve kalite kriterleri konulu 300 yetiştiricinin katılımıyla bölge toplantıları düzenlendi. 

Haber Görseli

Hayvansal üretim gelişmiş birçok ülkede ekonomik büyümenin en büyük itici güçlerinden birisi olmuştur. Bunun paralelinde ülkemizde süt ve peynir üretimi ile ilgili neler söylersiniz? 
 
Ülkemiz hayvansal üretim değeri (TUİK 2020) 108,6 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup, bunun 55,3 milyar TL kadarını yani yüzde 51’ini süt oluşturmaktadır. Bu kapsamda hayvansal üretim değeri açısından süt birinci, kırmızı et ise (40,7 milyar TL) ile ikinci sırada gelmektedir.
 
Ülkemizde süt üretimi (TUİK) 2018 yılında 22,1 milyon ton 2019 yılında ise 23 milyon ton olarak gerçekleştirildi. Peynir üretimimiz de 2019 yılında 700 bin ton seviyesinde iken, 2021 yılında üretim 763 bin ton olarak gerçekleşti.
 
Ülkemizde mevsime bağlı olarak doğumların yoğunlaştığı dolayısıyla çiğ süt üretiminin arttığı dönemlerde arz talep dengesini korumak için neler yapmaktasınız?
 
Bilindiği üzere özellikle ilkbahar aylarında doğumların artması nedeniyle çiğ süt arzında bir artış olmakta bu da fiyatlarda aşırı dalgalanmaya neden olmaktadır. 
 
Arz ve talebin karşılıklı etkileşimi sonucu piyasa dengesi yani denge fiyatı ve miktarı arz ve talebin eşitlendiği fiyat düzeyinde belirlenir. Bu da üretici ve tüketiciler açısından çiğ süt üretiminin sürdürülebilirliği açısından çok önemlidir. İşte bu dönemlerde denge fiyatını korumak sürdürülebilirliği sağlamak açısından 2021-2022 Yılında Yapılacak Çiğ Süt Desteği ve Süt Piyasasının Düzenlenmesine İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı (2021/3870) kapsamında Çiğ Süt Regülasyonu uygulanmaktadır. 
 
Genel Müdürlüğümüzce illerin süt üretim kapasiteleri, süt işleme tesislerinin kapasiteleri ve üretici örgütleri tarafından pazarlanan süt miktarları gibi veriler dikkate alınarak arz fazlası çiğ sütü olan illere kota tahsisi edilmekte ve Et ve Süt Kurumu müdahale amaçlı olarak sözleşme kapsamında birlikler/kooperatifler aracılığıyla Ulusal Süt Konseyi’nin ilan ettiği referans çiğ süt fiyatını uygulamak şartıyla; yağsız süt tozu ve yüzde 65 yağlı krema alımı olarak gerçekleştirmektedir. 
 
Bilindiği üzere gözetim uygulaması; bir malın ithalatının yerli üreticilere zarar verecek veya zarar tehdidi yaratacak miktar/veya şartlarda artması halinde, ithalatın, Ticaret Bakanlığınca düzenlenecek gözetim belgesi” ile izlenmesine yönelik bir uygulamadır. Bu kapsamda kazeinler, süt albümini ve diğer süt proteinlerinin (konsantre süt proteinleri, peptonlar ve bunların türevleri) ithalatı gözetim kapsamındadır.

Haber Görseli

Dünya ve ülkemiz süt, peynir üretimi ve ticareti ile ilgili neler söylersiniz?
 
Dünya süt üretimi Uluslararası Sütçülük Federasyonu’na (International Dairy Federation-IDF) göre 2018, 2019 ve 2020 yıllarında sırasıyla 863 milyon ton, 884 milyon ton ve 910 milyon ton olarak geçekleşti.
 
Dünya çiğ süt üretiminin yüzde 56’sını Asya ve AB ülkeleri üretmekte olup yüzde 27’si Amerika kıtası tarafından üretilmektedir.
 
TÜRKİYE’NİN 185 MİLYON DOLAR TUTARINDA PEYNİR İHRACATI BULUNUYOR
 
Peynir üretimine gelecek olursak, IDF tarafından dünya toplam peynir üretiminin 24 milyon ton üzerinde olduğu tahmin edilmektedir. Dünyada istatistiklere konu olan peynir üretimin yüzde 90’ı inek sütünden elde edilirken kalan miktarda manda, keçi ve koyun sütünden elde edilen peynirlerden oluşmaktadır. 
Dünyada toplam peynir üretimi 2020 yılında bir önceki yıla göre yüzde 2 oranında artmıştır. Dünyanın en büyük peynir üreticisi konumundaki Avrupa Birliği toplam 9,9 milyon ton üretimi ile lider konumda yer alırken, AB’yi 6 milyon ton üretimiyle ABD takip etmektedir. AB ülkelerinden Almanya (+%2,5) ve İtalya (+%1,2) 2020 yılında peynir üretimlerini artıran ülkeler arasında yer alırken Fransa’da üretim aynı yıl üretim düşmüştür (-%1,5). Avrupa Birliği genelinde ise 2020 yılında COVID-19 pandemisine rağmen toplam peynir üretimi yüzde 1,9 oranında artmıştır. 
 
Yılları itibari ile genel olarak bakacak olursak; en çok peynir ihracatı yapan ülkeler ise Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa ve ABD’dir.
 
En büyük peynir ithalatçı ülkeler ise Almanya (878.952 ton) Birleşik Krallık (495.020 ton) İtalya (488.858 ton) Fransa (400.989 ton) ve Belçika(358.586 ton)’dır.
 
Ülkemizde peynir üretiminin büyük çoğunluğu (yüzde 96,5) inek sütünden elde edilmektedir. Peynir üretiminin ülkemizdeki grafiksel gösterimi ise şu şekildedir: 
 
Türkiye’nin 185 milyon dolar tutarında peynir ihracatı bulunmaktadır. En büyük ihraç pazarı ise 51,2 milyon dolar ihracat değeri ve yüzde 27,6 pazar payı ile Irak’tır. Irak’ı sırasıyla Suudi Arabistan (42 milyon dolar), BAE (17,8 milyon dolar), Kuveyt (16 milyon dolar) ve Ürdün (8 milyon dolar) takip etmektedir. Türkiye, peynir ihracatının yarısını Irak ve Suudi Arabistan’a gerçekleştirmektedir.
 
Peynir ihracatında hedef ve yeni pazar olarak ele almamız gereken ülkeler sırasıyla İngiltere, Fransa, Japonya, Rusya ve aynı zamanda mevcut pazarımız olan Almanya olarak hedef alınmalıdır.
 
Coğrafi işaret alan peynirlerimiz ve markalaşma ilgili neler söylersiniz?
 
Coğrafi işaretli ürünlerin, ürünle birlikte yörenin tanıtımına da katkı sağladığı kadar ürünün bilinirliğinin kalıcı kılınmasında, bu ürünlerin katkısı büyüktür. Ayrıca üretici gelirlerinin artmasında da çok önemli bir unsur olup üretimin canlanmasına da vesile olmaktadır.
 
Ülkemizde coğrafi işaret tescilli 31 peynir vardır. Bunlardan bazıları; Antakya Carra Peyniri, Antakya Küflü Sürkü (Çökeleği), Antep Peyniri / Gaziantep Peyniri / Antep Sıkma Peyniri, Diyarbakır Örgü Peyniri, Edirne Beyaz Peyniri, Erzincan Tulum Peyniri, Erzurum Civil Peyniri, Erzurum Küflü Civil Peyniri (Göğermiş Peynir), Ezine Peyniri olarak sıralanabilir.
 
Coğrafi İşaretli ürünler genellikle “markalaşmış” ürünlerden oluşmaktadır ve bu markalar piyasada ek bir değere layık görülebilmekte üretici açısından karlılığın artmasına sebep olmaktadır.
 
Üreticilere ve ürüne koruma sağlanması, pazarlama olanaklarının arttırılması, ekonomik ve kırsal gelişme açısından üretim zincirinde oluşturulan markalaşma ve marka değeri coğrafi işaretli ürünler bakımından da ekonomideki yeri ve ticarette kullanımı bakımından önemlidir.

peynir süt hayvancılık süt hayvancılığı çiğ süt