MAYIS-HAZİRAN 2022 / KAPAK KONUSU

Türkiye 2 milyona yakın biyolojik çeşide ev sahipliği yapıyor


Hülya OMRAK    

13.06.2022 


İçinde yer aldığı coğrafya sebebiyle biyolojik çeşitlilik yönünden dünyanın önde gelen ülkelerinden olan Türkiye, milyonlarca farklı çeşide ev sahipliği yapıyor. Türkiye’nin biyolojik zenginliği, yeni tür keşifleri, doğa korumada yapılan çalışmalar hakkında, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Biyolojik Çeşitlilik Daire Başkanı Cihad ÖZTÜRK ile bir röportaj gerçekleştirdik.

Türkiye’nin biyoçeşitlilik durumunu değerlendirir misiniz? Biyoçeşitlilik varlığımız geçmişten günümüze nasıl bir seyir izledi, izliyor?
 
Ülkemiz, Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan olarak isimlendirilen üç bitki coğrafyası bölgesine sahiptir. Ayrıca iki kıta arasında köprü görevi sağlamakta olup iklimsel ve coğrafik özelliklerin kısa aralıklarla değişmesi sonucu orman, dağ, step, sulak alan, kıyı ve deniz ekosistemlerini, bu ekosistemlerin farklı formları ve kombinasyonlarını içermektedir. Ülkemiz tüm bu sebeplerden dolayı zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptir.
 
Türkiye, sahip olduğu bu zengin biyolojik çeşitlilikten dolayı yüzyıllardır bir cazibe merkezi olmuş ve pek çok yabancı araştırmacıyı kendine çekmiştir. Tarihsel sürece bakıldığında ülkemizde yapılan ilk envanter çalışmaları yabancı bilim adamları tarafından yapılmıştır. Örneğin Kanuni Sultan Süleyman döneminde elçi olarak Osmanlı topraklarına gelen Pierre Belon 1546-1549 yılları Yunanistan, Ege Adaları, Trakya, Mısır, Filistin, Batı Suriye ve Anadolu’yu gezmiş ve çok sayıda bitki toplayarak floristik yönden incelemiş ve ülkemizdeki ilk floristik çalışmalara imza atmıştır. 
 
Evliya Çelebi bitkilerle ciddi manada ilgilenen belki de ilk Türk’tür. Evliya Çelebi gezilerine 1630 yılında başlamış ve ömrünü Anadolu ve çevresinde geçirmiştir. Yazdığı Seyahatnamesinde birçok yöremizin bitkilerinden de bahsetmiştir. 
 
Yakın tarihe bakıldığında P.H. Davis, 1938 yılında 20 yaşındayken bitki örnekleri toplamak amacıyla Doğu Akdeniz ülkelerini dolaşırken, Batı Anadolu’ya da uğramıştır. Ülkemizdeki bitki zenginliğinin etkisinde kalarak, Anadolu’nun bitki yönünden henüz araştırılmamış yörelerini dolaşıp bitki toplamaya karar vermiş ve bu kararını 1947’den itibaren gerçekleştirmeye başlamıştır. Edinburgh’da yürüttüğü “Flora of Turkey” projesini tamamlayarak “Flora of Turkey and the East Aegean Island” adını verdiği eserini 1965- 1988 yılları arasında 10 cilt halinde yayınlamıştır. 
 
Ülkemizdeki bilimsel gelişmeler ışığında yerli bilim insanlarımız da Türkiye’nin dört bir yanında araştırma ve envanter çalışmalarına başlamış olup günümüz için çok iyi bir noktaya getirmişlerdir. 
 
Ancak çalışmaların koordinat bazlı olarak derli toplu olmaması, ülkemizde bütünsel bir yaklaşımla biyolojik çeşitlilik envanteri yapılamamış olması gibi nedenlerle biyolojik çeşitliliğimize ait veriler bir veri havuzunda depolanamamıştır. Yapılan tüm akademik çalışma ve araştırmalar temelinde ülkemizdeki biyolojik çeşitlilik envanterindeki boşluklar göz önüne alınarak 2013 yılında “Ulusal  Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi” başlatılmıştır ve 2019 yılı sonunda 81 ilimizde tamamlanmıştır. Oluşturulan Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik çeşitlilik veri tabanında bu veriler depolanmaktadır. 

Haber Görseli

BİYOÇEŞİTLİLİK ENVANTERİMİZ 7 YILLIK BİR SÜREÇTE TAMAMLANDI
Ülkemizin hayvan ve bitki türleri bakımından biyoçeşitliliği ile ilgili bir sayı vermek mümkün mü? Biyoçeşitlilik verileri nasıl elde ediliyor?
 
Ulusal Biyolojik çeşitlilik envanter çalışmalarımızı damarlı bitki, memeli hayvanlar, kuşlar, iç su balıkları, sürüngen ve amfibi canlı gruplarında arazi çalışması ve literatür derlemesi olarak yürüttük. Ülke envanterimizi 7 yıllık bir süreçte 918 akademisyen ve konu uzmanının gerçekleştirdiği yaklaşık 25 bin insan günlük arazi çalışmaları neticesinde tamamladık.
 
Bu çalışmalar koordinatlı verileri içermektedir. Türlerin endemizm durumları, tehlike kategorileri, ekonomik potansiyelleri kullanım alanları gibi bilgilerin de toplandığı bu envanter çalışmalarında ayrıca türler üzerinde mevcut tehditler de belirlenmiş olup bunlara ilişkin tedbir ve öneriler de ortaya konulmuştur.
Damarlı bitkiler olarak 12 bin 141 takson tespiti yapılmıştır. Bunların 3 bin 497 adedi endemiktir ve ülkemize özgü canlılardır.
 
İç su balıkları 403, Kuşlar 500, Memeli hayvanlar 175, sürüngenler 146 ve amfibiler 39 takson olarak kayıtlarımızda yer almıştır. Ülkemiz genelinde 850 binden fazla konumsal noktada bu taksonlara ilişkin gözlem gerçekleştirilmiştir.
 
Yeni ortaya çıkan türler nasıl belirleniyor? Bu konuda yapılan çalışmalar neler?
 
Envanter çalışmalarına başladığımız 2013 yılında ülkemizde tespit edilmiş 11 bin 701 adet damarlı bitki taksonu bulunmaktaydı. Çalışmalarımızı bitirdiğimiz zaman ise damarlı bitki takson sayımız 12 bin 141 adede ulaştı. Ülkemizde daha önce kayıt altına alınmamış olan yüzlerce türü ilk defa tespit ettik ve kayıt altına aldık.
 
YENİ TÜR KEŞİFLERİ OLDUKÇA MEŞAKKATLİ
 
Bunun yanı sıra daha önce hiç tespiti yapılmamış yeni tür kayıtlarını envanter çalışmalarımız neticesinde dünya literatürüne kazandırdık. Yeni tür teşhisleri oldukça meşakkatli çalışmalardır. Arazi çalışmalarında akademisyenlerimizin buldukları türler herbaryumlarda detaylı olarak incelenmektedir. Eğer daha önce tespiti yapılmamış bir tür ise bilimsel yayına dönüştürülerek isimlendirilmekte ve dünya literatürüne girmektedir.
 
Birkaç örnek verecek olursak, İstanbul’da İstanbul soğanı, Eskişehir’de yunus emre çiçeği ve Eskişehir kekiği, Denizli’de bir menekşe türü olan viola denizilensis ve Şırnak’ta bir kızandikeni türü gibi birçok yeni tür keşfi gerçekleştirildi.

Haber Görseli

HALEN 341 FLORA, 232 FAUNA VE 281 ÖZELLİKLİ ALANDA İZLEME ÇALIŞMALARI YÜRÜTÜLÜYOR
Ülkemize özgü türler nasıl korunuyor ve takip ediliyor?
 
Biyoçeşitlilikteki kayıpların belirlenmesi, mevcut durumun değerlendirilmesi ve değişimlerin kayıt altına alınması amacıyla Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi kapsamında nesli tehlike altındaki türler ve biyolojik çeşitlilik açısından önemli alanlar (özellikli alan) belirlenmiş olup, 2022 yılı itibariyle 341 flora, 232 fauna ve 281 özellikli alanda izleme çalışmaları yürütülmektedir. 
 
Tür ve habitat düzeyinde gerçekleştirilen izleme çalışmalarına ilişkin elde edilen veriler yılda 4 dönem olmak üzere (Nisan-Temmuz-Ekim-Aralık) Genel Müdürlüğümüze raporlanmaktadır.
Buna ilaveten ülkemizde, biyolojik çeşitlilik açısından önemli türlerin belirlenmesi ile nesli tehlike altına düşen veya düşebilecek türlerin korunması amacıyla hazırlanan tür eylem planları kapsamında 100 canlı türünün durumu izlenmekte ve doğal ortamlarında korunmaları için gerekli tedbirler alınmaktadır.
 
631 ADET DOĞAL ALAN KORUNUYOR
Doğa koruma faaliyetleri konusunda yaptığınız çalışmalar neler?
 
Bakanlığımız uhdesinde bulunan korunan alan sayımız 2021 yılı sonu itibariyle 631'dir ve 3 milyon 322.570 ha büyüklüktedir. 
 
46 milli parkımızda, 260 tabiat parkımızda ve 114 tabiat anıtımızda gelişme planlarını yaptık ve sahaların yönetimini bu planların öngördüğü doğrultuda gerçekleştiriyoruz.
 
14 adet Ramsar Alanımız (Ramsar sözleşmesiyle koruma altına alınmış alanlar) ve 59 adet Ulusal Öneme Haiz Sulak alanımız olup, sulak alanlar yönetim planlarımız vasıtası ile bu sahaların yönetimini gerçekleştiriyoruz. Ayrıca 22 adet Mahalli Öneme Haiz Sulak Alanımız bulunmaktadır.
 
Nesli tehlike altındaki türlerin korunması amacı ile 85 adet Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ilan edilmiş olup, hedef türlerin sayısının arttırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Son 5 yılda bu üretim istasyonlarımızda 1104 adet yaban hayvanı üretilmiştir. 2021 yılında zarar gören 8.957 yaban hayvanının 5.450 adedi tedavi  edilerek  tekrar   doğaya  salınmıştır. Biyokaçakçılık ve kaçak avcılık ile mücadelemizi aralıksız yürütmekteyiz. 2021 yılında 7 bin 814 kişiye av kabahati sebebiyle yasal işlem uyguladık.

Haber Görseli

NUH’UN GEMİSİ VERİ TABANI 2 MİLYONA YAKIN BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK VERİSİ İÇERİYOR
2007 Yılında Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı hayata geçirildi. Bu hizmetin detaylarından da bahseder misiniz?
 
Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı ilk defa 2007 yılında kullanıma alınmıştır. Ancak ilerleyen zamanlarda yazılımın eskimesi verilerin güncel olmaması gibi nedenler ile bazı kabiliyetlerini yitirmiştir.
 
Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veritabanı yeniden yapılmış ve envanter çalışmalarının sonuçlarının tamamı aktarılmıştır. Bugün gelmiş olduğumuz noktada 2 milyona yakın biyolojik çeşitlilik verisini barındırmaktadır. Ülkemizin en büyük gov.tr uzantılı veri tabanıdır. Buradan ürettiğimiz raporlar ile karar destek sistemlerimize büyük katkı sağlamaktayız. Biyolojik çeşitliliğimize ilişkin raporlamalar sorgulamalar konumsal olarak bu sistem aracılığı ile yapılabilmektedir. Ayrıca Biyolojik çeşitliliğimiz gidişatı izlenerek gerekli önlemler ve tedbirler alınabilmektedir. www.nuhungemisi.gov.tr adresinden yayına açılmıştır ve vatandaşlarımız da istatistiki verilere ulaşabilmektedirler. Diğer kurum ve kuruluşlara ve üniversitelerimizin çalışmalarında da kullanılmak üzere veri paylaşımı yapılabilmektedir. Özellikle taşra teşkilatımız bu sistemden çok fayda sağlamaktadır. 
 
Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı biyolojik çeşitlilik tür ve özellikli alanlara ait envanter ve izleme verilerini içermektedir. Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı’nda türlere ve alanlara yönelik birçok öznitelik verisi tutulmaktadır. Nuh’un Gemisi Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı aracılığıyla nokta, alan, bölge ve il bazında biyolojik çeşitliliğin sorgulanmasına imkân sağlanmıştır. Biyolojik çeşitlilik hem veri tabanı hem de arazi bazlı takip edilmektedir. Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı’nda her türün kimlik kartı oluşturulmuştur. Bu sayede türlere dair uzun süreli veri akışı hedeflenmektedir. Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı’ndaki veriler biyolojik çeşitliliğin ekonomiye dönüştüğü gıda, tarım, ormancılık, tıp, eczacılık, ilaç, kozmetik, parfüm, doğal boyalar, enerji ve savunma gibi pek çok alanda önemli bir altlık teşkil edecektir. Ayrıca biyolojik çeşitliliğe bağlı diğer kamu kurumları için de önemli bir veri kaynağı oluşturmaktadır.  Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi ile daha önce envanter çalışması yapılmamış alanlarda çalışma yapılmış olup envanter noktalarının yoğunluğu artırılmıştır. Bu nedenle Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı ülkemiz sathında kapsayıcı bir biyolojik çeşitlilik veri ağı oluşturmuştur. Sağlıklı ekosistemlerin en büyük göstergesi biyolojik çeşitliliğin sağlıklı olmasıdır. Bunu sağlamak için veri kaynağına ihtiyaç vardır ki Nuh’un Gemisi Biyolojik Çeşitlilik Veri Tabanı bu görevi görmektedir. Biyolojik çeşitlilik verileri her şeyden önce geleneğimizin parçasıdır. Onu korumak ve yapacağımız çalışmaları onun üzerine koymak geleceğimizi inşa edecektir.
 
Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi ve Nuh’un Gemisi Veri Tabanı sayesinde bir veri sistemi kurulmuş olup biyolojik çeşitlilik envanterlerinin belirli periyodlarda güncellenmesiyle çalışmalarımız devam edecektir.

biyolojikçeşitlilik türkiyeninbiyolojiktürleri biyolojikçeşitlilikenvanteri nuhungemisiveritabanı