MAYIS-HAZİRAN 2022 / EL SANATLARI
Günlük ihtiyaçtan hâsıl olan eski bir meslek: Kalaycılık
Anadolu günlük yaşamında kullanılan en eski malzemelerden biri olarak tanıdığımız ve aynı zamanda bir kimya terimi olan kalay; gümüş renginde, bakır kapları kalaylama işinde kullanılan yumuşak bir maden. MTA (Maden Tetkik ve Arama) Genel Müdürlüğü araştırmalarınca ortaya konulan verilere göre ilk kalay ihtiva eden alaşımlar, M.Ö 3200-2500 yıllarında Mezopotamya’da kullanılmıştır. Oldukça yumuşak bir metal olan kalay, sanayi ve endüstride lehimlerde; çelik levhaların kaplanmasından kimya sektörüne, uçak ve gemi sanayiinden elektroniğe kadar geniş bir kullanım alanına sahip.
Kalayın en çok bildiğimiz yönü ise Türk mutfağıyla özdeşleşmiş olan bakır kaplarla ayrı düşünülemez oluşudur. Özellikle pişirme için kullanılan bakır gereçlerin havayla teması neticesinde oluşan zararları önleyerek sağlıklı bir alaşım sağlayan kalay; hem bakırı, hem içinde pişirilen yemeği hem de insanı korumasıyla bilinmektedir. Bakır kaplara kalay işlemini yapan kişiye kalaycı denilir. Kalaycılık Anadolu’da günlük yaşamla iç içe geçmiş olup bir meslek halini almıştı. Öyle ki sabit dükkânları haricinde kalaycılar, sokak sokak dolaşarak insanların mutfaklarında kullandıkları bakır eşyaları kalaylamak için emek verirlerdi…
Şimdi ise kaybolmaya yüz tutmuş meslekler arasında sayılıyor kalaycılık… İlerleyen yaşlarına rağmen emeğini, atasından gördüklerini, insanların gündelik ihtiyacı olan kap kacak kalaylamayı alın teriyle sürdürmeye çalışan kalaycılar, artık çırak bulamamaktan ve bu geleneksel mesleğin yitip gitmesinden endişeli. Öyle ki gündelik hayatları için gerekli ihtiyaçlarını el becerileriyle karşılayan ve bu el becerileri adeta birer sanata, zanaate ve mesleğe dönüşmüş olan Türkler için bakır ve kalay günlük yaşamın ayrılmaz birer parçasıydı. Havayla ve ateşle teması sonucu içinde pişen yemeğe zararlı madde yayan bakırın, kalaylandığı taktirde bir şifa kaynağına dönüşeceğini bilecek ve asırlarca uygulayacak kadar hakimlerdi bakır ve kalaya. Böylelikle bakırın kullanıldığı her yerde kalay ve kalaycılar da olmak zorundaydı.
Bu durum, bakırın günlük yaşamda yaygın kullanımı ve kalaylanmasının mecburi oluşuyla alakalıydı. Bu aynı zamanda kadîm bir kültürün ve alışkanlıkların devamıydı; sağlıklı, sağlam ve el emeği olanı tercihti… Günümüze geldiğimizde eskisi kadar yaygın kullanılmasa da bakırın hâlâ o ayrıcalığını koruduğunu ve vazgeçilemez olduğunu görmekteyiz. Kalaycılık zanaati de buna göre şekillenmekte. Ülkemizde kaybolan meslekler arasına dahil edilse de kalaycılık, aslında hali hazırda ustaları tarafından devam ettirilmeye çalışılan bir el emeği olarak içinde bulunduğumuz çağa direniyor.
Eski Ankara’yı ve küçük bir Anadolu kasabasını temsil eden Ulus-Kale Mahallesi ise Ankara’da kalmış son dört kalaycının mekânının olduğu yer. Dergimizin bu sayısında, 60 senedir kalaycılık mesleğinin içinde ve Ankara Kalesinde bu işi sürdüren son kalaycılardan kalaycı Mehmet Usta ve kalaycı Şakir Ustayla meslekleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdik:
Mehmet Usta: “6 YAŞINDAN BU YANA NİŞADIR KOKUSUNU ALMIŞIM, BENİM MESLEĞİM BANA GÖRE HEPSİNDEN İYİ”
Maalesef derdimiz o bizim. Çırak yok. Ben burada gençlere ve bu işi merak edenlere, meslek sahibi olmak isteyenlere çok dedim, gelin öğrenin diye ama hazıra düşkünlük müdür, el emeğine meyletmemek midir bilmiyorum nedendir, çırak yetişmiyor. Sanırım birdenbire çok ve kolay yoldan para kazanma isteği el emeğinden uzak tutuyor insanları. Terlemeden kazanmak istiyorlar.
Fiyatlar nasıl ustam, bir bakır kabı kaça kalaylıyorsunuz?
Ben makul fiyatlara yapıyorum, abartmaya gerek yok hem müşteri hem esnaf memnun olsun. Mesela bu büyük siniyi 125 liraya kalaylıyorum. Tencere 30’dan başlar boyutuna göre değişir.
Kalaylanan bir kabın ömrü ne kadardır?
Kullanıma göre değişir fakat genel olarak 1-2 sene gider. Sene geçince ve bakırın kırmızısı çıkmışsa kalaylatmak lazımdır.
BU İŞİ ÖĞRETMEYE HAZIRIM KİM GELİRSE GELSİN
Şimdiye dek ilgili kuruluşlardan herhangi bir destek aldınız mı? Bir projeye dahil edildiniz mi?
Bizim el emeğimiz, kaybolan mesleklerin içine giriyor. Biz şimdiye dek hiçbir kurumsal destek almadık. Kendi bileğimizle bir şeyler yapmaya ve ayakta durmaya çalıştık. Biz ustalara ve eskiden beri süregelen bu tür zanaatlere bu işin öğretilebileceği bir mekân, bir mecra, bir düzenleme oluşturabilirlerse çok iyi bir şey olur. Milli Eğitim Bakanlığı ve Halk Eğitim Merkezleri mesleki kurslar düzenleyebilir. Meslek kazandıran zanaat okulları açılarak içinde bakır ve kalaycılık bölümü açılabilir. Hem bu eski meslekler kaybolmamış olur hem de ülkemiz adına çok iyi olur.
Biz memnuniyetle bize verilen görevi yapmaya hazırız.
Şakir Usta: “KABI KACAĞI KUMLA TEMİZLERKEN RAHATLIYORUM.”
Kendinizden bahseder misiniz Şakir Usta?
1961 doğumluyum, kalaycılık dede mesleğim. Burada Kale’de Mehmet Ustayla birlikte kalaycılık yapıyorum ben de. Dükkâna kalay için gelen kapları temizlemekle ve bakırların tamiratlarıyla uğraşıyorum.
Kapları ne ile temizliyorsunuz?
Kumla ve çamurla temizliyorum. İyi bir kalay için temizleme çok önemli. Kum, su, kostik ve tuz ruhu kullanıyorum.
‘Tamirat da yapıyorum’ dediniz anlatır mısınız?
Biz buraya kalay için gelen kapları elimizden geldiğince düzelterek müşteriye teslim ediyoruz. Delinmiş, zarar görmüş, yanığı olan, eğilmiş eskimiş bakırları da düzeltiyoruz ve temizledikten sonra kalaylıyoruz. Bir iş tam ve düzgün yapılmalı içimiz anca o zaman rahat eder.
Emekliliğiniz gelmesine rağmen bu işi yapıyorsunuz, size ne katıyor?
Bizler çalışmadan duramayız. 3 gün evde kalalım hasta oluruz. Kabı kacağı kumla temizlerken rahatlıyorum. Üretmek, işi tamamlamak, katkı sağlamak, hareket halinde olmak iyi bir şey.
Kalaylı bakır kaptan yemek yemenin faydası nedir? Bunu bir de kalaycısından dinlemek isteriz.
Kalaylı bakır kaptan yemek yemenin insan sağlığına faydası bilim adamları tarafından da kanıtlandı. Bunu artık dünya biliyor. Kalaylı bakırda pişen yemek daha sağlıklı, temiz ve lezzetli olur.
Sağlığını önemseyen herkese tıpkı kendi kültürümüzdeki gibi kalaylı bakır kaplarla yemeklerini pişirmelerini tavsiye ederim.
Yararlanılan Kaynaklar: Türk Dili Sözlüğü, Büyük Türk Sözlüğü, MTA Genel Müdürlüğü resmi sayfası