TEMMUZ-AĞUSTOS 2022 / KAPAK KONUSU
TMO’ya buğday satan üreticilere ton başına ilave prim
Buğday, insan beslenmesinde temel gıda olması dolayısıyla diğer tarım ürünleri içerisinde ayrı bir öneme sahip bulunuyor. Dünyada ve Türkiye'de bütün ticari bitkilerden daha fazla alanda ekilen buğday, ülkemizde bitkisel ekim alanının yaklaşık yüzde 30'unu oluşturuyor. Dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sırada yer alan ülkemizde, buğday ve diğer tarım ürünleri ile ilgili piyasa istikrarı için çalışan Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Ahmet Güldal ile konu üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Belirli tarım ürünleri ile ilgili piyasa düzeninin oluşmasında önemli rol oynayan Toprak Mahsulleri Ofisinin görevleri nelerdir?
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO); 1938 yılından beri faaliyet gösteren, sermayesinin tamamı devlete ait, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi, tüzel kişiliğe ve faaliyetlerinde özerkliğe sahip, sorumluluğu sermayesi ile sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülüdür. TMO’nun ana görevi, hububat ve bakliyat fiyatlarının üreticiler için normalin altına düşmesini tüketiciler için ise anormal derecede yükselmesini önlemek, bu ürünlerin piyasasında düzenleyici tedbirler almak, gerektiğinde Cumhurbaşkanı kararı ile hububat ve bakliyat dışındaki diğer tarım ürünleriyle ilgili verilecek görevleri yürütmek, afyon ve uyuşturucu maddelere konulan devlet tekelini işletmektir. TMO, iştigal alanına giren ürünlerle ilgili piyasa istikrarı için çalışan, üretici ve tüketici mağduriyetinin yaşanmaması için güvenli ve etkin bir şekilde işleyen, piyasa düzeninin oluşmasında önemli rol oynayan, görevini başarılı bir şekilde yürüten iktisadi devlet teşekkülüdür.
Tüm dünyada pandemiyle birlikte yaşanan gıda sıkıntısı tarımın önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Gıda ürünleri içinde farklı bir yeri olan buğdayın ülkemiz ve dünya tarımı için önemi nedir?
Dünyada, tarım sektörü ekonomik ve sosyal yönden kalkınmanın temelini oluşturan en önemli dinamiklerden biridir. Ülkemizin refah düzeyinin yükseltilmesinde de anahtar rol oynamaktadır.
Haber Görseli
Ahmet Güldal
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü
TMO HUBUBAT PİYASALARININ ANA AKTÖRLERİNDEN
Hububat; buğday, arpa, darı, çavdar, mısır gibi un yapmaya yarayan (un veren) taneli bitkilerdir. Hububat diğer bir ifade ile tahıl, serin iklim tahılları ve sıcak iklim tahılları olmak üzere iki ana gruba ayrılmaktadır. Başlıca serin iklim tahılları buğday, arpa, çavdar, yulaf, tritikale; sıcak iklim tahılları ise mısır ve çeltik olup bu ürünler Kurumumuzun iştigal alanına girmektedir. Dolayısıyla Kurumumuz hububat piyasalarının ana aktörlerinden biri olup uyguladığı politikalarla piyasalara ve üretime yön vermektedir. Stratejik, ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan büyük öneme sahip olan hububat, günümüzde ülkeler için sınırlar ötesi bir nitelik kazanmıştır. Dünyada hububat üretim, tüketim ve ticaret dengeleri hızla değişmektedir. Son yıllarda yaşanan finansal krizler, kuraklık, nüfus artışı gibi küresel gelişmelerin emtia piyasaları üzerine yansıması sonucunda özellikle hububatın önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.
BUĞDAY DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE BÜTÜN TİCARİ BİTKİLERDEN DAHA FAZLA ALANDA EKİLMEKTEDİR
Hububat ürünlerinden temin edilen ürünlerle gerçekleştirilen mamul madde dış ticareti, ülke ekonomisine önemli bir gelir sağlamaktadır. Ülkemiz dünya un ihracatında birinci, makarna ihracatında ikinci sırada yer almaktadır. Hububat insan beslenmesinde temel gıda olması dolayısıyla çok önemli bir yere sahiptir. Ekim alanı ve üretimi yönünden hububat dünyada ve Türkiye'de ilk sırayı almaktadır. Buğday daha çok insan gıdası olarak tüketilirken arpa hayvan gıdası olarak tüketilmektedir. Buğday dünyada ve Türkiye'de bütün ticari bitkilerden daha fazla alanda ekilmektedir. Türkiye'deki bitkisel ekim alanının yaklaşık yüzde 30'unu kaplayan buğdayın hububat içinde almış olduğu payı oldukça yüksektir.
Hububat; gıda maddesi olması yanında yem ve diğer endüstriyel kullanım alanları için de önemli ham madde olma fonksiyonuna sahip olup üretim, kullanım ve tüketim yaygınlığına göre çeşit farklılıkları göstermektedir. Özellikle buğday çeşitlerinin değerlendirilmesinde görülen bu sektörel çeşitlilik, bir yandan üretim miktarının diğer yandan da kalite ve çeşitliliğin artırılmasını zorunlu kılmaktadır. Tercih edilecek çeşitler gerek kalite gerekse diğer özellikler yönüyle insanlığın gıda ihtiyacını karşılama ve yetiştiricinin risklerini minimize etme açısından önemlidir. Bu nedenle verimli; hastalık, haşere zararına, don ve kuraklığa dayanıklı; ekolojik şartlara adaptasyon kabiliyeti yüksek çeşitlerin ıslah edilmesi önem arz etmektedir.
TMO’nun hububat alım politikasında nasıl bir yol izleniyor?
TMO, başta hububat ve bakliyat olmak üzere görev alanına giren ürün piyasalarını yakından takip ederek fiyat istikrarı ile üretici, sanayici ve tüketici memnuniyeti için gayret göstermektedir. TMO, arz fazlası ürünü alarak piyasa düzenleme görevine yönelik etkin politikalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda TMO, en doğru enstrümanlarla (alım, satış, ithalat ve ihracat), en doğru zamanlarda, piyasa refleksini iyi analiz ederek tarım piyasalarını başarılı bir şekilde yönetmektedir. TMO alım fiyatı belirlenirken üretici maliyeti, enflasyon, geçen yıl alım fiyatları, dünya fiyatları, tarımsal sanayinin ham madde tedariki, tüketici fiyatları, üretimin sürdürülmesini sağlayacak kâr marjı gibi çok sayıda faktörü dikkate almaktadır. Kurumumuz, görevli olduğu ürünlerin piyasalarını sürekli takip ederek gerekli hâllerde piyasa enstrümanlarını kullanarak regülasyon görevini yürütmektedir. Bunu, kimi zaman üreticilerden birebir ürün alarak kimi zaman stoklarındaki ürünü arz ederek veya dış bağlantılar kurarak sağlamaktadır.
ÜRETİCİ MAĞDUR OLMUYOR
TMO tarafından açıklanan müdahale alım fiyatı, piyasa fiyatlarının belirli bir düzeyin altına düşmesini önlemek için belirlenen bir eşik fiyattır. Piyasa fiyatı bu eşik fiyatın altına düştüğü zaman ürün TMO’ya yönelmektedir. TMO dışında diğer piyasa aktörlerinin ürün alabilmeleri için de piyasa fiyatlarının TMO alım fiyatlarının üzerinde seyretmesi gerekmektedir. Dolayısıyla TMO, piyasaları hasat sezonunda bu şekilde regüle ederek üreticimizin olası mağduriyetini engellemektedir.
2022 yılı hububat alım fiyatı ve politikaları nasıl gerçekleşti?
2022 yılı TMO hububat alım fiyatları, 05 Haziran 2022 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanmıştır.
Bu kapsamda 2021 yılında ton başına:
Sert ekmeklik buğday fiyatı 6 bin 50 TL,
Makarnalık buğday fiyatı 6 bin 500 TL,
Arpa fiyatı 5 bin 500 TL,
Çavdar, tritikale ve yulaf fiyatı 5 bin 500 TL
olarak açıklamış ve bu fiyatlarla üretici memnuniyeti sağlanmıştır.
TMO BUĞDAY SATAN ÜRETİCİLERE TON BAŞINA 1.000 (BİN) TL İLAVE HUBUBAT ALIM PRİMİ VERECEK
Bunun yanı sıra 1 Eylül 2022 tarihine kadar sadece TMO iş yerleri veya lisanslı depolar üzerinden TMO’ya buğday ve arpa satan üreticilere ton başına buğdayda 1.000 (bin) TL, arpada ise 500 TL ilave hububat alım primi verilecektir. Hububat alım primi, Bakanlığımızca belirlenen ortalama verim ile Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı alana göre oluşan üretim miktarının 2 katına kadar TMO’ya satılan buğday ve arpa için verilecektir.
FARK ÖDEMESİ, MAZOT, GÜBRE VE SERTİFİKALI TOHUMLUK DESTEKLERİ SÜRÜYOR
Hububat alım primi ödemeleri, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2022 yılında sonbahar hububat ekim döneminde yapılacaktır. Ayrıca üreticilerimiz her yıl Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen fark ödemesi, mazot, gübre ve sertifikalı tohumluk desteklerinden de faydalanacaktır. Bunun yanı sıra TMO iş yerlerine satılan ürünün borsa tescil ücreti TMO tarafından karşılanacaktır. Boşaltma ücreti alınmayacaktır. Önceki yıllardan farklı olarak geçici alım merkezlerinde hizmet bedeli kesintisi (yüzde 1) yapılmayacaktır. Dolayısıyla üreticilerimizin ürünlerini TMO’ya satmaları menfaatlerine olacaktır. TMO, üreticilerimizin iş yerleri önünde uzun süre beklemelerini önlemek amacıyla uyguladığı randevulu alım sistemine devam edecektir. Ayrıca TMO ile protokol imzalayan lisanslı depoculuk şirketleri www.tmo.gov.tr internet adresinde yayımlanmakta olup üreticilerimiz bu depolara teslim ettiği ürününü de Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) olarak TMO’ya satabileceklerdir.
TMO’nun un regülasyon faaliyetleri konusunda bilgi verir misiniz?
Bugün geldiğimiz noktada 2019 yılı sonundan başlayan COVID-19 salgını insanlığa gıdanın önemini hatırlatmış, ardından 2021 yılında ülkemiz ve dünyanın kuraklıkla yüzleşmesi Kuruluşumuzun olağanüstü şartlar karşısında iştigal alanına giren ürünlerde piyasadaki arz açığını gidermek amacıyla gereken tedbirleri hızla almasını zorunlu kılmıştır. Bu tedbirler kapsamında TMO, 2021 Eylül ayından itibaren un ve ekmek maliyetlerinin azaltılması amacıyla un regülasyon çalışmasını başlatmış, un fabrikalarına yönelik ekmeklik buğday satışlarını açmıştır.
UN REGÜLASYON ÇALIŞMASI İLE 2021/22 DÖNEMİ BOYUNCA UN FİYATLARINDAKİ DALGALANMALAR ÖNLENDİ
Un regülasyon çalışmamız; un fabrikalarının fırınlara ve ekmek üreticilerine yapacakları satışlarda uygulayacakları azami un satış fiyatlarını taahhüt etmeleri karşılığında Kuruluşumuzun uygun fiyatlı ekmeklik buğday satışlarından faydalanabilmeleri temelinde yürütülmektedir. TMO, piyasaya makul fiyatlarla un vereceğini taahhüt eden un üreticilerimize, aylık fiili tüketimlerinin belirli bir oranında tahsis gerçekleştirmektedir. Temel gıda maddesi olan ekmeğin maliyetinin düşürülmesine yönelik başlattığımız un regülasyon çalışması ile 2021/22 dönemi boyunca un fiyatlarındaki dalgalanmalar önlenmiş, un fabrikalarından alınan taahhütlerle fırıncılarımızın uygun fiyattan un temin etmeleri sağlanmıştır.
UYGUN FİYATLI EKMEKLİK BUĞDAY SATIŞLARI İLE PİYASADA İSTİKRAR SAĞLANDI
Söz konusu çalışmamız geçtiğimiz sezon boyunca başarıyla yürütülmüş, un sanayisine yönelik uygun fiyatlı ekmeklik buğday satışlarımız ile piyasada istikrar sağlanmıştır. Diğer taraftan bu çalışma, fırıncılarımızın maliyetine doğrudan 5 milyar TL katkıda bulunurken iç piyasa fiyatlarımızın da belirli bir eşikte tutulmasını sağlayarak ekonomimize dolaylı olarak 3,7 milyar TL kazandırmıştır. Böylece ülke ekonomisine toplam 8,7 milyar TL katkı sağlanmıştır. Şubat sonunda başlayan Rusya-Ukrayna savaşının sonrasında artan emtia fiyatları karşısında üreticilerimiz ile tüketicilerimiz arasındaki köprü görevini yerine getirerek fiyat istikrarını koruma noktasında çalışmalarımız devam etmektedir. Bu kapsamda 2022/23 sezonunda da bir önceki sezon başarılı sonuçlar aldığımız un regülasyon çalışmamıza haziran ayında da devam edilmektedir.
Lisanslı depo faaliyetlerinin ne gibi avantajları bulunmaktadır?
Lisanslı depoculuk; ürün arzını tüm yıla yayan, ürünlerin modern depolarda uzun süre sağlıklı ve güvenilir şekilde muhafaza edilmesini sağlayan, borsalarda işlem görmesiyle daha fazla alıcı ve satıcıyı buluşturan, ürün ticaretini kolaylaştıran, üreticilerimize kredi imkânı sunarak finans desteği sağlayan bir sistemdir. Ülkemizde lisanslı depoculuk; 17/02/2005 tarihli Resmî Gazete’de yayımlan 5300 sayılı Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Kanunu ile yürürlüğe girmiş olup tüm iş ve işlemler Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. TMO tarafından, lisanslı depoculuk sisteminin teşvik edilmesi ve diğer yatırımcılara örnek teşkil etmesi amacıyla ülkemizdeki ilk lisanslı depo şirketi olarak “TMO-TOBB Tarım Ürünleri LİDAŞ” 2010 yılında kurulmuş, şirket 2011 yılında faaliyete başlamıştır. Üreticilerimiz lisanslı depolara teslim edilen ürünlerinin kolay ve hızlı bir şekilde TMO’ya satışının yapılabilmesi amacıyla lisanslı depolar, Merkezi Kayıt Kuruluşu, TÜRİB ve TMO arasında kurulan otomasyon sistemi ile lisanslı depoya teslim edilen ürünlerin TMO alım fiyatını anında öğrenebilmekte; isterlerse TMO’ya satabilmektedir. Ürün bedelleri ise en geç üç gün içerisinde ödenmektedir. TMO’nun lisanslı depo kapasitesinin her yıl artmasıyla lisanslı depolar üzerinden yaptığı hububat alımları 2016 yılında yüzde 5 iken 2021 yılında yüzde 85 seviyelerine ulaşmıştır. 2022 yılı alımlarımız ise devam etmektedir.
ÜRÜN SATIŞLARINDA YÜZDE 2 STOPAJ VE YÜZDE 2 SGK PRİM KESİNTİSİNDEN MUAF TUTULMAKTADIR
08.06.2018 tarihinde Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) kurulmuş, 2019 yılı Temmuz ayında faaliyetine başlamıştır. Ülkemizdeki tüm ELÜS’lerin alım ve satışı TÜRİB üzerinden tek bir noktada gerçekleşmektedir. Ayrıca ürünlerini lisanslı depolara teslim eden üreticiler, ürün satışlarında yüzde 2 stopaj ve yüzde 2 SGK prim kesintisinden muaf tutulmaktadır. Ürünlerini lisanslı depolarda muhafaza eden üreticilere ise ilk 6 aya kadar buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır, çeltik, pirinç 6 TL/Ton/Ay; mercimek, nohut, fasulye, soya fasulyesi 8 TL/Ton/Ay; ayçiçeği 10 TL/Ton/Ay; pamuk 25 TL/Ton/Ay; fındık, zeytin, zeytinyağı 15 TL/Ton/Ay; kuru kayısı, kuru üzüm ve Antep fıstığı 30 TL/Ton/Ay depo kira desteği ile her ürün çeşidi için 750 TL’ye kadar nakliye ve parti başına ürün çeşidine göre 6 -50 TL arasında analiz destek ödemesi yapılmaktadır. Bunların yanında ürününü lisanslı depolarda bekleten üreticilere Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerince ürün bedelinin yüzde 75'ine kadar 9 ay vadeli kredi (kredi üst limiti 7,5 milyon TL) kullanma imkânı sunulmakta olup faizin tamamı devlet tarafından karşılanmaktadır. Tüccar ve sanayicilerin ürün alım-satım işlemlerinde KDV ve Damga Vergisi ile bu işlemlerinden doğan kazançlar, gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulmakta ayrıca üreticilere ürünlerini teminat göstererek anlaşmalı bankalardan kredi imkânı sağlanmaktadır. Lisanslı depo yatırımcılarına ise yatırım kredilerinde (kredi üst limiti 75 milyon TL) yüzde 50 faiz indirimi ile bölgesel teşvik ve desteler (1-4. bölgedeki lisanslı depo yatırımları 5. bölge desteklerinden faydalanmakta) sunulmaktadır.