Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Nevşehir'de bir otelde düzenlenen Tarım Sektörü Temsilcileri Toplantısı'na katıldı. Bakan Kirişci burada yaptığı konuşmada, sektör paydaşlarıyla bir araya gelmenin önemli olduğunu bilerek illeri ziyaret ettiklerini söyledi.
İklim değişikliği, Covid-19 salgını gibi durumların gıdayla ilgili üretim ve tedarik zincirlerindeki bozulmayı beraberinde getirdiğini belirten Kirişci, Rusya-Ukrayna Savaşı'yla bu durumun zirve yaptığına dikkati çekti. Bakan Kirişci, Türkiye'nin toprak varlıkları ve biyolojik zenginlikleri ile kendi ihtiyaçlarını üretebilecek durumda olduğuna değinerek şöyle devam etti:
"İhracatımız arttı. 3,7 milyar dolar olan ihracatımız 25, 27, şimdi 30 milyar dolarlara doğru gidiyor. Türkiye ihracatçı konumunda. Yani ürettiğini kendi insanları için tükettiren aynı zamanda bunu ihraç eden ve ithalat yaptığı halde dış ticaret fazlası veren bir sektör, tarım sektörü. Bunu bu ülkenin üreticileri gerçekleştiriyor. Dolayısıyla biz kendimizi tabii ki ithalata değil, ihracata odakladık. İhracatı yaparken Türkiye'nin kendi ihtiyaçlarını da önemseyerek, bunları da dikkate alarak yapması gerektiğini dile getirdik."
Üreticinin refahı için çalışma yaptıklarına değinen Bakan Kirişci, "Bugün itibarıyla 6 milyon 200 bin ton civarında buğday ve arpa stokumuz var" diye konuştu. Kirişci, bakanlık olarak birçok destek verdiklerini, insanların mutluluğunu sağlayacakları bir yığın desteğin karmaşıklığa neden olduğunu ve bu konuda sadeleşmeye gideceklerini ifade etti.
Pek çok ürünün ekilmeyen alanlarda ekimi için yüzde 75 sübvansiyonlu tohum dağıttıklarını aktaran Kirişci, bu çerçevede ekilmeyen alanların azalışını sağladıklarını söyledi.
Varisler yoluyla, kırsaldan kente göç nedeniyle ekilmeyen alanların varlığına işaret eden Kirişci, bu alanların bir yıl azami boş kalmasını, bir yıl daha ekilmez, üzerinde bir üretim faaliyeti yapılmaz ise buranın oradaki en yakın bu faaliyetleri yürüten üreticilere kiralanması imkânını getireceklerini kaydetti.
"BİZİM NE ARZ FAZLASINA TAHAMMÜLÜMÜZ VAR NE DE ARZ AÇIĞINA"
Bakan Kirişci, sözleşmeli üretimle ilgili mevzuatta değişikliğe gideceklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yıllardan beri şeker pancarında uygulanan, uygulandığından dolayı da o alanda hep başarılı bulunan, sözleşmeli üretimi biraz daha kavram, mevzuat, uygulama olarak, genişleterek bununla ilgili düzenlemeyi de son aşamaya getirdik. Allah nasip ederse inşallah meclis açıldığında, sözleşmeli üretim modeli de devreye girmiş olacak. Sözleşmeli üretim... Bazı kelimeler çok kullanılır ama bu kelimelerin ne anlam ifade ettiği bu yoğunluktan kaynaklı olarak çok dikkate alınmaz. Bir cümleyle söyleyeceğim. Üretmek isteyenle bu üretimi almak isteyeni bir araya getirerek aslında ülkenin ihtiyacı olan o alandaki üretimi de belirli bir dengede tutmuş olacağız. Çünkü bizim ne arz fazlasına tahammülümüz var ne de arz açığına tahammülümüz var. Biz istiyoruz ki güvenli stokta dikkate alınarak ihtiyacımız olan ürünler üretilmiş olsun."
Bu manada sözleşmeli üretimin son derece önemli olduğunu vurgulayan Kirişci, şöyle konuştu:
6 Eylül 2022 Resmi Gazete'de de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla birlikte artık bizim sözleşmeli besicilik projesini hayata geçirdiğimizi şimdiden söyleyebilirim. Bunun özellikle yakın zamanda detaylarının da açıklanacağını buradan sizlerle paylaşmak istiyorum. Et ve Süt Kurumumuz sözleşmeli besicilik faaliyeti ile üreticilerimize pazar ve fiyat garantisi sunacaktır. Oluşturulacak komisyonlar tarafından aylık maliyetler hesaplanacak, belirlenen maliyete göre çiftçi refahı gözetilerek alım fiyatları sürekli güncellenmiş olacak. Alım ve fiyat garantisi verilen üreticiler beş yıllık üretim planlamasını çok rahatlıkla yapabilecekler. Böylece besiciler kazancını teminat altına alacaklar. İsterlerse de tek taraflı olarak bu sözleşmeden vazgeçebileceklerdir. Proje kapsamında besicilerimizi verimliliği arttırmak için eğitim programlarına da tabi tutacağımızı belirtmek isterim."
KENT TARIMINI GÜNDEME GETİRDİK
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Kozaklı'da, İzmir'in Dikili ilçesindeki gibi bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB) sera uygulamasını hayata geçireceklerini belirterek "Buraya gelen, bu bölgede turizm faaliyetlerinde bulunan, turizm adına bu şehri ziyaret eden 4 milyon civarındaki turistin ihtiyacı olan ürünlerin yerelden üretilmesi de gerçekleştirilmiş olacak." dedi.
Kırsalın yeniden hayat bulması için buralarda üretim yapacak vatandaşlara sahip çıkmak istediklerini anlatan Kirişci, "Bunu çok çok önemsiyoruz, üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Tabii tek başımıza Bakanlık olarak bizim bir faaliyetimiz olmayacak. Tekrardan kentten kırsala bir göç ve onun köyde oluşturacağı düzensiz yapılaşmayı da dikkate alarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızla eğitim faaliyetleri için Milli Eğitim Bakanlığımızla sağlık hizmetleri için Sağlık Bakanlığımızla da entegre olarak bu çalışmaları yürüteceğiz." diye konuştu.
Kirişci, "kent tarımı" kavramını gündeme getirdiklerini anımsatarak şunları kaydetti:
"Bugün, 'Bir kilo domatesin işte tarlada fiyatı bu, pazarda fiyatı bu. Bir kilo domatesin tarlada fiyatı bu, markette fiyatı bu.' diye televizyonlarda sıklıkla gündeme geliyor. Buradaki en büyük maliyet unsurlarından biri, zincirin uzunluğu ve buradaki lojistik maliyetleridir. Ürünün tazeliğini bu zincirin uzunluğu nedeniyle kaybediyor olması, hallerimizin halinin hal olmamasından kaynaklı zaten raf ömrü kısa olan bu ürünleri biz kısa zamanda kaybetmek durumunda kalıyoruz. Dolayısıyla bir kent tarımı kavramını gündeme getirdik. Yani bir kentin ihtiyacı olan ürünlerin bu kentte üretilmesinin esas olduğunu ve bundan dolayı da bu üretim modelinin desteklenmesi gerektiği kanaatine vardık." ifadelerini kullandı.
Kirişci, konuşmasının sonunda üreticilere seslenerek, "Sen üret, yeter. Biz senin yanındayız. Biz senin arkandayız. Bu ülke üreten herkese saygı duyduğu gibi üreticilerine de çiftçilerine de buradan ayrı bir saygı ve ayrı bir muhabbet duyacaktır." dedi.