EYLÜL-EKİM 2022 / TARIM TEKNOLOJİLERİ

Üniversiteden arıcılık eğitiminde yeni bir boyut: sanal ve artırılmış gerçeklik


Fatih COŞKUN    

19.10.2022 


Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, arıcılık eğitiminde öncü bir yeniliğe imza atarak, VR (Virtual Reality/Sanal Gerçeklik) ve AR (Augmented Reality/Artırılmış Gerçeklik) eğitim yöntemleriyle teknolojinin ve bilimin geliştirdiği en son yenilikleri kullanmaya başladı. Konuyla ilgili Farmakoloji ve Toksikoloji Ana Bilim Dalı'nda Araştırma Görevlisi Dr. Sedat Sevin’den dergi okurlarımız için bilgi aldık.

Çalışmalarınız ve projenizle ilgili başlangıç noktanızı öğrenebilir miyiz?
 
Hem hobi olarak hem de akademik anlamda yaklaşık 8 yıldır arıcılıkla uğraşıyorum. Son yıllarda ise apiterapi ve arı sağlığı, özellikle pandemiyle beraber uzaktan eğitimin bir ihtiyaç haline dönüşmesiyle de bir eğitim materyali olarak, sanal ve artırılmış gerçeklik üzerine çalışmalar yapmaya başladık ve halen devam ediyoruz.
 
Asıl alanımız farmakoloji olduğu için ağırlıklı olarak arı sağlığı ve arı hastalıklarıyla mücadele noktasında daha öncelikli çalışmalarımızın olduğunu söyleyebilirim. Burada özellikle apiterapi yani arı ürünleri kullanılarak yapılan tedavi yaklaşımlarıyla ilgili çalışmalarımız çok önemli.
 
Pandemi döneminde eğitimde yaşanan aksaklıklarla, uzaktan eğitimin öneminin artmasıyla beraber sanal ve artırılmış gerçeklik eğitimlerinin de çoğalmaya başladığını gördük. Ülkemizde de başka birçok alanda VR gözlükler kullanılarak yapılan eğitimler olsa da arıcılık üzerine bizim yaptığımız çalışma bir ilk oldu. Esasen arıcılıkta belli başlı uygulamalar olsa da "Temel Arıcılık Eğitimi" veren sanal gerçeklik projesi yoktu. Bununla ilgili olarak bir ilki başarmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadık.
 
Projenizde geldiğiniz nokta neresi? Üniversitenizden yeterli desteği görüyor musunuz?
 
Projemiz Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) Koordinatörlüğümüz tarafından desteklendi. Hem üniversitemizde hem de ülkemizde bir ilk olduğu için de heyecan uyandırdığını söyleyebilirim. Normalde arıcılık mevsime bağlı olarak yapılan bir uğraştır. Arıcılıkla ilgili eğitimler de sonbaharda başlar, ilkbahara kadar tamamlanmaya çalışılır. Bizim projemizle birlikte bu eğitimlerde zaman, mekân ve mevsimsel kısıtlamalar ortadan kalktı. 7gün 24 saat eğitim modeline geçilmiş oldu. Size uygun istediğiniz bir gün ve saatte eğitimlere katılabiliyor, sahaya çıkmadan önce gerekli eğitimleri alabiliyor, artırılmış gerçeklikle pratik yapabiliyorsunuz. Böylesi avantajlar sağlayan bir eğitim modeli.
 
Projemizin çalışmaları bu yılın şubat ayında tamamlandı. Aynı ay eğitimleri vermeye başladık. Şu zamana kadar da meslek örgütleri ve diğer eğitim almak isteyen kişiler dâhil yaklaşık 300 kişiye eğitim verdik.
 
Bir konuyu daha belirteyim. Projemizde sadece arıcılık yok. Veteriner Hekim olmamız hasebiyle Hayvan Besleme, Beslenme Hastalıkları ve Cerrahi Öncesi Uygulamaları başlıkları altında 3 iş paketini daha tamamladık. Bunlarla ilgili test uygulamalarımızı bitirdik. Aktif olarak eylül ayı itibarıyla bu eğitimlerimize de başlayacağız.
 
Verdiğiniz arıcılık eğitimleriyle ilgili detay bilgileri de öğrenebilir miyiz?
 
Bizim eğitimlerimizde öncelikle bir senaryo yazılması gerekli. Bu senaryo ne kadar ayrıntı içerecek, bu önemli. Burada bizim hedef öğrenci kitlemiz aslında, teorik bir eğitim almış ama bir şekilde yeterli seviyede saha tecrübesi kazanamamış olanların, sahada karşılaşacağını bildiğimiz sorunları minimize etmek.

Haber Görseli

İnsan canlı bir materyalle karşılaştığında verdiği tepki ve heyecan çok farklı olabiliyor. Öğrencilerimizin bu heyecanlarını daha kolay yenebilmeleri ve ciddi anlamda bir sorun yaşamadan uygulamaya geçebilmelerini de hedefimize koyarak bu eğitimleri veriyoruz. Projemiz dahilinde eğitim alan birisi arı hastalıkları ve arıcılık uygulamaları noktasında nelere dikkat etmesi gerektiğini görerek öğrenebilmektedir.
 
45 dakikalık eğitimimizde belli teorik eğitimleri almış kişilere, sahadaki uygulamaları ve karşılaşılması muhtemel sorunlarla doğru bir şekilde nasıl baş edebileceklerini öğretmeye çalışıyoruz. Bunu da VR/AR gözlüklerle sanal ve artırılmış gerçeklikle dokunarak, görerek ve uzman bir eğitmen eşliğinde yönlendirmeler yaparak gerçekleştiriyoruz.
 
Eğitimlerimizde yaklaşık 150 adımlık iş paketlerimiz var. Kovana nasıl yaklaşacaksın, kovanı açarken neler olur, nelere dikkat etmen gerekir, arılar saldırırsa ne yapacaksın, körüğü nasıl yapacaksın vb. gibi.
Bu çok ciddi bir reform. Yani kıyafetin giyilmesinden, kovanın tanıtılmasına, arıcılıkta kullanılan tüm malzemelerin teker teker öğrenilmesine, kovanı açtığında nasıl müdahale edilmesi gerektiğinden, hangi ilacın nasıl kullanılacağına kadar bütünsel bir içerik barındıran bir eğitim modelini hayata geçirdik.
 
Eklemek istedikleriniz?
 
İlk defa uygulanan böylesi bir eğitim modelinin, bu kadar ses getireceğini, ilgiyle karşılaşacağını beklememiştik açıkçası. Yaptığımız sistemde muhakkak bir takım eksik yönler olabilir, eğitimler yapıldıkça geliştirilebilecek noktalar olabilir. Tüm bunları zaman içerisinde deneyimleyip, gözlemleyerek projemizi ve eğitim modelimizi en mükemmel noktaya getirmek istiyoruz. Bunun için çalışmalarımız, eğitim ve gözlemlerimize ulusal ve uluslararası düzeyde devam ediyoruz.
Bundan sonraki sürecin daha spesifik ilerleyeceğini düşünüyoruz. Hayvanlardaki hastalıkların teşhislerinin nasıl yapılacağı, laboratuvar analizleri ardından sahadaki durumu kıyaslayacak şekilde çok daha faydalı bir hale getirilerek, ilerlenebileceğini öngörüyoruz. Bu da Veteriner Hekimler başta olmak üzere, arıcılıkla uğraşan herkesin çok daha üst düzeyde faydalanabileceği bir boyuttur.

arıcılık ankara üniversitesi veterinerlik fakültesi proje