OCAK-ŞUBAT 2023 / RÖPORTAJ
Azerbaycan’da zeytin ormanı oluşturdu
Murat Küçükçakır. Balıkesir’in İvrindi ilçesinde çiftçi ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Çocukluğu tütün tarlalarında geçmiş. Bu doğal süreci, önce Bakanlığa bağlı meslek lisesi, sonra ziraat fakültesi izlemiş. Uzun yıllar Tarım ve Orman Bakanlığı’nda başarılı çalışmalar yapmış, Zeytincilik Üretme İstasyonu Müdürü iken 2018 yılında emekli olmuş. Bilgi ve tecrübesinin doruğunda 54 yaşında bir ziraatçı olarak bildiklerini paylaşmaya başlamış. Birçok projeye danışmanlık yapan Küçükçakır, en son kardeş ülke Azerbaycan’da Hazar Denizi kıyısında adeta bir zeytin ormanı oluşturmuş. Bu çalışmanın hikâyesini okurlarımız için sorduk.
Sizi tanıyabilir miyiz?
Balıkesir İvrindi’de 1968 yılında doğmuşum. Bebekliğim tütün toplamada kullanılan küfelerin içinde geçmiş. Yürümeye başladığında eline çapa tutuşturulan bir nesiliz. Sabahları tütün tarlasında elimizdeki katranın acılığı ile yaptığımız kahvaltının tadı damağımda hâlâ. Öğle aralarında yemek sonrası büyükler dinlenirken yüzmeye giderdik. Yüzerken mutluluk çığlıkları atan çocukların sesi kulaklarımda çınlar bazan. Babamın bölgemizde birçok yeniliğe öncülük eden bir yapısı vardı. Bölgemizde ilk Kanada kavağını dikmiş, ilk yoncayı babam yetiştirmiştir. İlçemizde ilk modern değirmeni de babam kurmuştur. Kardeşlerim bu işe hâlâ devam ediyor. Çiftçi ailenin bir çocuğu olarak babam bana model oldu.
Tarım ve Orman Bakanlığı emeklisi olarak Bakanlıktaki çalışmalarınızı kısa satır başlarıyla anlatmak istersiniz, neler söylersiniz?
Bakanlık kanatları altına girmem Bursa Ziraat Meslek Lisesine parasız yatılı olarak 1984 yılında başlamamla gerçekleşti. Okulumuzda eğitim kalitesi çok iyiydi. Tarımla ilgili ne varsa her konuda bilgi ediniyor, her şeyi yaparak öğreniyorduk. Hocalarımız bize önderlik ederek mesleğe hazırladılar. Daha sonra Erzurum’un İspir İlçe Tarım Müdürlüğünde göreve başladım. Bu sırada Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümünü bitirdim. Ardından Amasya’nın Merzifon, Samsun’un Havza ve tekrar Merzifon İlçe Tarım Müdürlüğünde görev yaptım. Bu görevler esnasında Havza’da ceviz yetiştiriciliğinin geliştirilmesi, Merzifon’da kültür mandacılığı, fide yetiştiriciliği, örtüaltı yetiştiricilik konularında projeler hazırladım. Hazırladığım projeleri uygulamaya koydum. 1999 yılında Edremit Zeytincilik Üretme İstasyonuna Ziraat Mühendisi olarak atandım. 2018 yılında emekli oluncaya kadar, önce müdür yardımcısı ardından müdür olarak görev yaptım. Kurumun bilinirliğinin artması, zeytinciliğe öncülük etmesi konusunda çabalarım oldu.
ABŞERON ZEYTUN BAĞLARI’NIN ORTA ASYA COĞRAFYASINDA EŞİ YOK
Azerbaycan ile çalışmanız nasıl başladı?
Ben zeytin camiasında tanınan bir insanım. Yıllarca emek verdim, bu işle ilgilenenler az çok bilir. Azerbaycan ile bağlantısı olan tanıdıklarım var. Böyle bir projenin kurulma düşüncesi bana aktarıldı. Bana gösterilen araziler içerisinde toprak yapısı ve kimyası üzerin de yaptığım inceleme sonucunda Zire bölgesinde Hazar Denizi kenarında olan bölgenin uygun olacağı kanaatimi bildirdim. Sonra burada çalışmalara başladık. Oldukça büyük kayalarla dolu büyük bir alanı tarıma uygun hale getirdik. Yaklaşık bir yıl süren toprak hazırlığı çalışmalarından sonra dikime başladık. Bu çalışmalarda toprağı 90 santimetre derinliğe kadar ripelledik. Binlerce kamyon taş kırarak arazi dışarısına çıkardık. Gerçekten zorlu bir süreçti. Modern ve tamamen bilgisayar kontrollü sulama sistemimizi faaliyete geçirerek dikim işlemine geçtik.
Azerbaycan’daki “Abşeron Zeytun Bağları” projesinin içeriği, üretim hedefleri, kapasitesi ne? Ne zaman başladınız, sizin bu çalışmadaki rolünüz nedir?
Azerbaycan’da kurulu bulunan Abşeron Zeytun Bağları firmasının teknik danışmanı olarak bu çalışmada yer aldım. Tüm arazinin planlaması, yapılacak teknik işler benim kontrolümde. İlk fidanlarımızı 2018 yılında toprakla buluşturduk. Tam 700 bin fidan dikimi yapıldı. Adeta mavi denizin yanında yeşil bir deniz oluşturduk. 697 hektar alanda üretim yapıyoruz. Projeyi ülkemizden ve diğer ülkelerden hem sofralık hem de yağlık olarak kullanılabilecek 7 değişik zeytin çeşidi ile oluşturduk. Sistemi hasat, budama gibi önemli maliyet ve iş gücü gerektiren işleri tamamen makine ile yapılacak şekilde tasarladık. Bu yıl yaklaşık 550 hektar alanı tek makine ile hasat ettik. Bu müthiş bir kolaylık. Akabinde 4 bin ton üretim kapasiteli zeytinyağı ve bin ton kapasiteli sofralık zeytin tesisini bu yıl üretime aldık. Üretilen ürünün hem Azerbaycan içerisine hem de yakın coğrafyalara ihracatı planlanıyor. 2022 yılında tesislerimiz faaliyete geçti. Gerçekten kurulan tesisin bir eşi Türkiye dâhil Orta Asya coğrafyasında yok.
Üretilen zeytinlerin büyük bir kısmı yağlık olarak değerlendirilecek. Azerbaycan’da da diğer komşu ülkelerin birçoğu gibi kahvaltı kültürü bizden farklı. Ancak kültürel ilişkilerin artması ile artık Azerbaycan’da da sofralık zeytin tüketimi artmaya başladı. Daha çok tatlandırılmış zeytine alışıklar, ben zeytinin doğal tadını tanıtmaya çalışıyorum.
Abşeron Zeytin Bağlarının kurulmasında Türkiye’den sağlanan başka girdiler var mı?
Önceliğimiz girdilerin temininde Azerbaycan kaynaklarının kullanılması oldu. Daha sonra en önemli tedariği Türkiye’den yaptık. Sulama sistemlerinin kurulumunun önemli kısmını Türkiye’den bir firma ile birlikte yaptık. Fidan temininde tedarikçilerimiz dünyanın çeşitli ülkelerinin yanında Türkiye oldu. Hâlen gübre ve ilaçların çok önemli kısmı ülkemizden geliyor. Bu konuda çok iyi bir dayanışma içerisindeyiz.
TÜRKİYE’DE BİRÇOK KONUDA ÇOK İYİ MÜTEHASSISLAR VAR
Azerbaycan’da tarım ne durumda, gözlemleriniz neler? Türkiye burada nasıl bir rol alabilir? Azerbaycan halkının Türkiye’ye bakışı nasıl?
Kardeş ülke Azerbaycan hem bulunduğu konum hem de toprak yapısı açısından büyük bir potansiyele sahip. Bugüne kadar tarım yapılmamış geniş arazilere sahip. Ayrıca tarıma uygun hâle getirilebilecek geniş boş araziler var. Bu nedenle çok güzel projeler peş peşe faaliyete geçiriliyor. Birçok bölgede agroparklar oluşturularak üretime katılıyor. Örneğin Zire bölgesinde yetiştirilen domates lezzet açısından farklı olduğu için hem ülke içerisinde hem de Rusya’da biliniyor ve talep görüyor. Burada Azerbaycan devletinin yaptığı büyük desteklemeleri de takdir etmek lazım. Orada Türkiye’de olduğu gibi çok sayıda aile çiftçisi yok, aksine büyük şirketlere ait büyük işletmeler daha yoğun.
Türkiye gerek tarım makineleri üretim kapasitesi gerek diğer tarımsal girdilerden gübre, ilaç, fidan vb. temini açısından elverişli olduğu için Azerbaycan bu ihtiyaçlarını ülkemizden alıyor. Tabii ki ülkemize de döviz girişi sağlanıyor. Azerbaycan son yıllarda tarımda önemli atılımlar yapıyor. Yeni tesisler kuruyor, kendine yeter duruma gelmek için çaba gösteriyor.
Bunun dışında önemli bir konu know-how desteği. Benim gibi birçok meslektaşımız ülkede danışmanlık yapıyor veya tam zamanlı çalışıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kurduğumuz tesisi gezdikten sonra “Türkiye’de birçok konuda çok iyi mütehassıslar var” diyerek bu durumu ifade etti. Azerbaycan’ın bilgi desteğine ihtiyacı var, Türkiye bu yönüyle bilgi ve tecrübesiyle, know-how ile Azerbaycan tarımında varlık gösterebilir. Azerbaycan halkı gerçekten “kardeş ülke” söylemine uygun biçimde Türkiye’ye karşı sempati duyuyor. Bizi çok güzel karşılıyorlar, çok sıcaklar. Rusya ile olan bağların yerini Türkiye alıyor. Ticareti de en çok Türkiye ile yapıyorlar. Her iki tarafı da bilen biri olarak konuşuyorum. Her ayın bir haftasını Azerbaycan’da geçiriyorum.
BİR KONUDA UZMANLAŞSINLAR
Genç ziraat mühendislerine ne tavsiye edersiniz?
Türkiye’de yabancıl dilde yeterliliği sağlayacak, İngilizce eğitim yapan bir ziraat fakültesi ne yazık ki yok. Genç arkadaşlara tavsiyem bir yabancı dil, imkânları varsa ikinci dil öğrensinler. Ben 40 yaşından sonra özel kursa giderek öğrendim. En azından uluslararası şirketlerle görüşecek kadar öğrendim. Yabancı dil bilenler için dünyanın her yerinde çalışma imkânı var. İkinci önemli konuda bir konuda uzmanlaşsınlar. Bizde ziraat mühendisinden ziraatle ilgili herşeyi bilmesi bekleniyor. Bir kişinin arıdan darıya herşeyi tüm ayrıntılarıyla bilmesi mümkün değil. Bir alan seçsinler ve o konuyu çok ama çok iyi bilsinler. Eminim ondan sonra her şey çok daha kolay olacak, iş bulmak problemi olmayacaktır.