OCAK-ŞUBAT 2023 / COĞRAFİ İŞARETLERDEN HABER VAR
Tane tane coğrafi işaretli kuru fasulyeler
Enerji, protein ve lif kaynağı olarak sofralarımızın vazgeçilmezleri arasında yer alan kuru fasulyenin lezzeti ve aromasında, çeşidi ve tohumu kadar yetiştiği yerin havası, suyu, toprağı, rüzgârı ve güneşi ayrı ayrı etkili oluyor. Bu sayımızda, her biri kendi coğrafyasının tadını taşıyan ve menşe işareti ile tescillenmiş üç farklı yörenin kuru fasulyesini birlikte tanıyalım istedik.
ÇABUK PİŞMESİ İLE ÜNLÜ YEDİSU HOROZ KURU FASULYESİ
Bingöl İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından 12 Şubat 2021 yılında tescil ettirilen Yedisu horoz kuru fasulyesi, ülkemizde yetiştirilen menşe işareti almış özel fasulyelerden birisi. Bingöl’ün beyaz altını olarak bilinen, lezzeti ülke çapına yayılmış Yedisu horoz fasulyesinin meşhur olmasının nedeni çabuk pişmesi ve çok lezzetli olması. Coğrafi işaret sınırı Yedisu ilçesi. Cumhuriyet dönemi sonrasında Yedisu ilçesinde üretimi yapılan Yedisu horoz kuru fasulyesi, Phaseolus vulgaris L. türü ve horoz çeşidi kuru fasulye. Sülük çıkarmayan yapıda olduğu için bitkisel aksam daha çok yerde gelişiyor. İnce kabuklu, dolgun, beyaz, parlak, düz eliptik, genel olarak iç bükey böbreğimsi ve kısmen silindirik yapıda olup oldukça iri taneli oluyor. İnce kabuk yapısı sayesinde kısa sürede pişiyor ve piştiği zaman dağılmıyor. Kabuk atmaması sayesinde üründeki aroma korunuyor.
Yedisu ilçesinde; Elmalı Deresi, Çerme Deresi, Yedisu Deresi ve Kelhaş Deresi, Peri Suyu gibi su kaynakları bulunur. Ayrıca, Yedisu ilçesinin 2 bin metreyi aşan yüksek dağlarla çevrili oluşu, ilçedeki kaynak sularının varlığı ortalama bin 598 rakımlı Yedisu ilçesinde mikroklima iklimi oluşturuyor. Bu durum ilk ve son don tarihleri arasını açıyor ve ürünün daha uzun sürede yetişmesini, baklalarını doldurmasını, tanelerinin daha dolgun ve parlak olmasını sağlıyor. Bölgenin mikroklima özelliğinin ürüne kazandırdığı özellikler sayesinde, unsu/gevrek bir yapı oluşuyor ve tüketildiği zaman ağızda dağılıyor. 16 saat ıslatıldığında 16 ile 21 dakika gibi kısa sürede pişiyor.
Ürünün sulanmasında Peri Suyu ve yüksek kesimlerde bulunan diğer kaynak sularından faydalanılıyor. Bu sular tuzluluk ve alkaliliğe karşı aşırı duyarlı olan kuru fasulye yetiştiriciliği açısından oldukça uygun. Sular magnezyum ve kalsiyum mineralleri açısından zengin olduğundan topraktaki sodyum oranı düşer ve ürünün kalitesini olumlu etkiliyor. Ayrıca suların bor içeriğinin yaklaşık 0,15 mg/l olması ürünün kalitesini artırıyor.
İlçede yüksek rakımın sebep olduğu düşük gece sıcaklıkları fasulyenin olgunlaşırken eriyebilir karbonhidrat depolamasını sağlıyor. Bununla beraber fasulyenin olgunlaşması da yüksek rakıma bağlı olarak yavaşlıyor. Üründe yapısal maddelerin yerine soğuğa dayanıklılık sağlamak için eriyebilir şekerler, protein ve C vitamini birikimi meydana geliyor. Yetişme dönemi mayıs ayının ilk yarısı ilâ ekim ayının ilk yarısı. Ürünün yetişme döneminin uzun olması gece ile gündüz sıcaklıkları arasındaki farkın fazla olmasından kaynaklanıyor.
Yedisu ilçesinin toprağı, kumlu killi tın toprak sınıfında, yüzde 48’lik doygunluk oranı ile iyi kalitede drenaja sahip. Ayrıca ürünün olgunlaşırken yararlandığı su miktarı açısından ideal toprak grubu. PH değeri açısından da ortalama nötr sınıfı toprak grubu içerisinde yer alıyor. Bu değer ürünün olgunlaşmasında gerekli besinlerin topraktan alımını kolaylaştırarak bitki gelişimini olumlu etkiliyor. Toprağın tuzsuz ve çok az kireçli olması sayesinde fasulye olgunlaşırken suya kolay ulaşıyor. Ayrıca topraktaki zengin fosfor değeri sayesinde bitkinin enerji depolanması, enerji taşınması ve saçak kök oluşumuna katkı sağlıyor.
Haber Görseli
Akçabelen (Çetmi) şeker fasulyesi
YÜKSEK PROTEİNLİ AKÇABELEN (ÇETMİ) ŞEKER FASULYESİ
Lezzetinin yanı sıra yüzde 19,47- 25,13’lük yüksek protein oranıyla dikkat çeken Akçabelen (Çetmi) şeker fasulyesi Akçabelen Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi tarafından 29 Ağustos 2019 tarihinde tescil ettirilmiş. Menşe işareti alan bu fasulyenin coğrafi sınırı Konya’nın Beyşehir ilçesine bağlı Akçabelen Mahallesi. Bin 214 m rakımıyla, Toros Dağlarının hemen eteğinde ve geçiş bölgesi diye nitelendirebileceğimiz bir konumda bulunan Akçabelen, doğusundan itibaren Karacadağ, Karadağ, Dikenli Dağ, İpeler Dağı ve Ekinlik Dağı ile çevrili. Fasulyenin yetiştirilme dönemlerinde nisan-eylül arası gece ve gündüz sıcaklık farkının yüksek oluşu vejetasyon süresini artırmakta dolayısıyla geç olum sağlamaktadır.
Akçabelen, tarımda kullanılan arazilerinin büyük bir bölümünün eskiden orman olması nedeniyle, organik maddece zengin, tuzluluk yönünden sıkıntısız ve besin madde dağılımı açısından homojen bir toprak yapısına sahip. Sulama suyu, kış aylarında ormanlarla kaplı dağlara yağan kar ve yağmurların toplandığı Derebucak Barajı’ndan ve içme suyu kalitesindeki yer altı su kaynaklarından karşılanıyor.
Uzun yıllardan beri dışarıdan hiç tohum alınmadan aynı tohumlarla üretim yapılıyor. Akçabelen (Çetmi) şeker fasulyesi kuru fasulye olarak önemli bir besin kaynağı olduğu gibi, baklaların ipliksiz olması nedeniyle taze fasulye olarak da tüketiliyor. Hatta baklalar olgunlaşmaya başladığında bakla rengi yeşilden kırmızıya dönerken toplanan fasulyeler de barbunya olarak alıcı buluyor. Bitkiler sarılıcı formda olduğundan genellikle sırık kullanılıyor, böylece alt baklalar da güneş ışığından maksimum yararlanarak taneleri daha iri ve birbirine yakın büyüklükte oluyor.
Akçabelen Mahallesi’nde tarım alanları çok küçük ve parçalı olduğundan şeker fasulyesinin üretimi aile işletmeleri tarafından az miktarda yapılıyor.
Haber Görseli
Posof fasulyesi
ATADAN KALMA TOHUMLARLA ÜRETİLEN POSOF FASULYESİ
Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası tarafından 23 Aralık 2020 tarihinde tescil ettirilen, Posof fasulyesi menşe coğrafi işaretinin sınırı Posof ilçesi. Posof fasulyesinin tane ve bakla yapısı yönünden fiziksel görünümü diğer yöre fasulyelerinden farklıdır. Fasulye taneleri beyaz, iri, böbrek şekilli ve parlak; bakla yapısı ise sert kılçıklı, iri, orta uzunlukta, üzeri kısa tüylü ve kalın olur. Kısa sürede pişmesi, pişirildiğinde kabuk atmaması, su alma kapasitesi ile aroma ve tat yönünden başka yöre fasulyelerinden kolaylıkla ayırt edilebilir. Fasulyenin pişme süresi ise ortalama 34 dakikadır.
Çok eski yıllardan beri halk tarafından bilinen ve atadan kalan bir üretim kültürü bulunan Posof fasulyesinin, toprak hazırlık aşaması haricindeki tüm üretim süreci, hâlâ beden gücüne dayalı klasik tekniklerle yürütülüyor. Tohumları değiştirilmeden üretime devam ediliyor.
İlçe 1200-1600 metrede oldukça yüksek rakıma sahip olmasına karşın topografik yapısından ve mikroklima özelliğinden dolayı Posof fasulyesi üretilebiliyor. Ülkemizde en düşük sıcaklık değerlerinin ölçüldüğü Kuzeydoğu Anadolu’da yer almasına karşılık Posof’ta sıcaklık ve yağış değerlerinin daha yüksek olması buraya özel bir konum sağlıyor. Posof çayı havzasında, yer şekillerinin yeryüzüne vermiş olduğu biçimden dolayı, sıcaklık ve yağış gibi iklim elemanlarının dikey yönde kısa mesafede değişmesinden dolayı bitki kuşakları bulunuyor.
Bölge iklimi tane özelliklerini de olumlu yönde etkiliyor. Özellikle sonbahar aylarında gündüz sıcaklıklarının çok fazla olmaması ve serin esen rüzgâr, tanelerin daha dolgun ve parlak olmasına neden oluyor. Yörenin geçit bölgesi iklim özellikleri taşıması birim alandan elde edilen verimin yüksek olması yanında ürün kalitesine de olumlu etkide bulunuyor.